Türk Bayrağı Desenli 500 Tişört ele Geçirildi
Ali Serdar Bolat
Recep Bey, Sümela'da ayin yapılmasına karşı çıkanları şöyle eleştirdi:
“Bunu başarmamız lazım. Bugün Sümela'da geldiler Hristiyanlar kendilerine göre ayinlerini yaptılar. Bir iki grup, malum, kimler olduğunu benim anlatmama gerek yok, 'İşte bak yeniden Pontus'u hortlattılar...' Yahu arkadaş ne oldu, geldiler ayinlerini yaptılar, gittiler. Kaç kişi, bin 500-2 bin kişi. Ne kaybettik? Biz kazanıyoruz aslında. Ne kazanıyoruz söyleyeyim size; inancına güvenen, inanç hürriyetinden korkmaz. Fikrine, düşüncesine güvenen fikir ve düşünce hürriyetinden korkmaz. Bunlar 'Milliyetçiyiz' diyorlar. Aç Osmanlı tarihini bir oku. Bak Osmanlı bunlardan korkmuş muydu? Osmanlı açmış ve Osmanlı bunlarla da hiçbir zaman en ufak bir sıkıntıya düşmeden tam aksine bunları uluslararası camiada da kendisinin otoritesi için en iyi şekilde kullanmış. Şimdi nedir yahu... Aman yarabbi! Ülkeyi kurcalamak, karıştırmak için bir korku havası... Üstad Necip Fazıl şöyle derdi: 'Başarı korkuyu korkutmaktadır' derdi. Korkuyu korkutmak, bu çok önemli. İşte bizim bunu başarmamız lazım. Eğer korkuyu korkutamıyorsan zaten adam gibi ortada dolaşma, çekil kenara. Ortada nasıl yaşayacaksan yaşa. Sana ancak münzevi bir hayat yakışır. Dolaşacaksak, yiğitçe dolaşalım ve inandığımızı inandığımız gibi anlatalım.”
Neresini düzeltelim?
Turgut Özal da ilk PKK saldırısından sonra " Birkaç Eşkiya " diye olayı küçük göstermeye çalışmıştı.
Recep Bey de " 2000 kişi, ne olacak? " diyor.
İlk PKK saldırısı nasıl " Bağımsız Kürdistan " için terörün başlangıç fişeği idiyse, bu ayin de "Bağımsız Pontus" için işaret fişeği oldu.
Türk bayraklı tişörtler giymiş olan gençler tören alanına yaklaştırılmazken, Törene katılan Ortodoks gençler Pontus Devleti haritalı tişörtler giyiyorlardı.
Haritanın Altında Yunanca "Pontus, vatanımız" yazılı...
Vatanımızdan kopartmak istedikleri toprakların sınırını çizmişler, haritasını yapmışlar, alenen gösteriyorlar.
Recep Bey ise hala "Ayin yapmışlar da ne olmuş" diye pisliği örtmeye çabalıyor.
İşte tişörtün Fotoğrafı ekte.
Trabzon Emniyeti, ayin karşıtı Ergenekoncu teröristlere karşı yaptığı bir operasyonda Türk bayrağı desenli 500 tişört ele geçirdi.
Haberturk (Türk değil Turk) 16 Ağustos 2010'da aynen şöyle yazdı:
"Türk bayrağı desenli 500 adet tişört ele geçirildi.
Trabzon Emniyeti Terörle Mücadele ekiplerinin ayin öncesi yaptıkları operasyonda 12 kişi de gözaltına alındı".
Kendi ülkemizde kendi bayrağımız kendi polisimizce ele geçiriliyor, ama Pontus haritaları serbestçe dolaştırılıyor.
Türk bayrağı taşımak teröristlik, Pontus haritası taşımak demokrasi oluyor devr-i AKP'de...
Trabzon Emniyeti, Pontus Devleti haritalı tişört giyenleri yakalayıp: "Bu nedir? diye sormuyor.
İşte AKP açılımı.
Binlerce genç bu bölgeden "okutacağız" diye Yunanistan'a götürülüyor, Yunanca ve Pontusça öğrenimi görüyorlar.
Orada kendilerinin aslında Pontus Rumu olduğunu, faşist Türk devleti tarafından Türkleştirildiklerini öğrenip geri dönüyorlar.
Yeni bir PKK'nın militanları işte böyle yetiştiriliyor.
Başta Yunanistan olmak üzere taa uzak Avustralya'da bile toplam 500'ün üzerinde Pontus derneği onyıllardır çalışmalar yapıyorlar.
Pontus devletinin sınırlarını belirlemişler, haritalarını yapmışlar. Tişörtlere basmışlar.
İnternet sitelerinde ilan ediyorlar: "Bu topraklarda Pontus Devleti kuracağız"
Recep Bey Müslümanları kandırmak için: "Biz de Atina'da cami açacağız" diyor.
Bu iki şey denk midir?
Türkiye, Atina ve çevresinin Türklere ait olduğunu mu iddia etmektedirler?
"Atina ve çevresini Yunanlılardan kurtarıp orada bir Türk devleti kurma" projesi var mıdır?
Fakat aksine, Yunanlıların "Doğu Karadeniz bölgesinde bir Rum Pontus Devleti kurma" projesi vardır.
Bunu da giydikleri tişörtlerle yurdumuzda ilan etme noktasına gelmişlerdir.
Pontus Devleti çalışmalarında bir adım ileri gitmişlerdir.
Bunu basit bir "Ayin yapmışlar da ne olmuş" demagojisiyle geçiştirmek mümkün değildir.
Kanuna aykırı
Recep Bey, Osmanlı'yı örnek veriyor.
Osmanlı zamanında "Bağımsız Pontus Devleti kurma" çalışmaları var mıydı?
Ayrıca, şu anda Osmanlı Devletinde değil, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyoruz.
Ve, T.C. kanunlarına göre Sümela müze statüsüne geçirilmiş, resmi kamusal alan olmuştur.
Müzelerde dinsel ayin yapmak T.C. kanunları ile yasaklanmıştır.
Recep Bey bu ayine izin vermek suretiyle kanunları kabaca çiğnemiştir.
Yarın gelip Ayasofya'da ayin yapmak isterlerse izin verecek misiniz Recep Bey???
Terörist Veli Küçük ayine izin vermemişti
1997'de Rahmi Koç'un düzenlemesiyle Bartolomeos ve diğer konuklar "Venizelos" adlı gemi ile Trabzon limanına geldiler.
Atatürk'ün mağlup ettiği Yunan Komutanı Venizelos'un adını taşıyan gemi ile gelmeleri bir mesaj idi.
Mesut Yılmaz'ın Başbakan olduğu AnaYol Hükümeti, amacı sözde "Çevre kirliliği ile mücadele" olan bu geziyi destekliyordu.
Ama Jandarma Karadeniz Bölge Komutanı Veli Küçük, geminin "çevre" için değil, Pontus propagandası için geldiğini biliyordu.
Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'na bir talimat gönderdi.
Gemidekilerin kıyıya çıkmaları halinde gözaltına alınmalarını istedi.
Trabzon Valiliği Veli Küçük'ün talimatını hükümete iletince kıyamet koptu.
Ancak Albay Veli Küçük direndi, talimatı geri çekmedi.
Trabzon halkının da tepkisini göstermesi sonunu gemidekiler karaya çıkamadılar.
Şimdi Veli Küçük, "terörist" suçlaması ile 944 gündür hapiste.
Atatürk'ün "Fesat ve hıyanet ocağı" dediği Patrikhane ise eller üstünde.
Onın için şimdi kıyıya çıkıp ayin yapabildiler.
Bartolomeos "Evrensel Dinsel Otorite" (Ekümen) haline getiriliyor.
AKP, kanunları paspas gibi çiğnemeye devam ediyor.
Ayin yapılması yasak olan müzede ayin yapılıyor.
Görevi kanunlarca sadece "İstanbul'daki Rumların dini ihtiyaçlarını gidermek" olarak belirlenen Rum Papazı Bartolomeos, kanunları çiğneyerek, görev yeri olan İstanbul dışında ayin yönetip Ekümenlik yolunda bir adım daha ilerliyor.
AKP yönetiminde Türk kanunları, Türk hukuku değil, Amerikan kanunları, Amerikan hukuku uygulanmaktadır.
***