29 Kasım 2020 Pazar
“Meral Akşener, Bir Batı Projesidir.”
16 Eylül 2020 Çarşamba
MUHARREM İNCE VAK’ASI SON NOKTA
MUHARREM İNCE VAK’ASI SON NOKTA.,
08 Agustos 2020
Tahir Tamer Kumkale
Felaket başa gelmeden evvel , onu önleyecek ve ona karşı savunulacak gerekleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin faydası yoktur. Atatürk (Nutuk -1927)
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yayınladığı listeye göre 6 Ağustos 2020 tarihinde Türkiye’de toplam 92 Siyasi Parti vardır. Ve 2 Ocak-20 Temmuz 2020
tarihleri arasında toplam 12 yeni parti kurulmuştur.
56 yaşındaki İnce’ nin ömrünün yarısı yani 28 yılı CHP içinde siyaset yaparak geçmiştir. CHP, partisinin Cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın İNCE’’yi göstererek kendisini en üst düzeyde taçlandırmıştır.
Ülkemizin CHP’ne en fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde yeni bir parti kuracağını açıklayan Sayın İnce, bu davranışı ile geçen 28 yıllık siyasi geçmişinde hiç bir siyasi tecrübe kazanamadığını vurgulamıştır. Sayın İnce; çok kısa bir İnternet araştırması ile ana gövdeden kopan partilerin Türk siyasi yaşamında başarılı olamadıkları gerçeğini görecektir. Yeni partiler ağaçtan kopan bir dal veya yaprak misali çok kısa yaşamlı olmuşlardır.
Yönetime soyunan kişilerin kendi imkan ve kabiliyetlerini iyi bilmesi gerekmektedir. Aslında Sayın İnce yetenekli, çalışkan ve başarılı bir kişidir. Ama siyasi lider kişiliğine sahip değildir. Eğer öyle olsa idi bugün CHP’nin başında Kılıçdaroğlu yerine kendisinin olması gerekirdi..
Eğer bugün Sayın İnce kendisini siyasi parti kurup halk kitlelerini iktidara taşıyacak kadar güçlü görüyorsa kendisine siyasi bir kör olduğunu hatırlatmak isterim.
Eğer bugün kamuoyunda İnce ismi bir yer edinmiş ise bunu üstün karakteri, liderlik kabiliyeti veya sahip olduğu maddi zenginliklerine değil, yıllardır ciddiyetle taşıdığı CHP kurumsal kimliğini temsil etmesine borçludur. Bu kimlik olmadan kuracağı parti listeye 93 üncü parti olarak girer ve orada kalır.
Her ne sebeple olursa olsun Sayın İnce’nin günümüz şartlarında CHP’yi zayıflatacak yeni bir parti kuruluşu için faaliyete geçmesi siyasi bir intihardır. Çünkü 30 kişinin adını alt alta yazarak verilen bir dilekçe ile sadece parti kurulur, ama bu parti liste partisi olur.
Aklım ve mantığım almıyor 28 yıl bir parti içinde en üst düzeylere çıkacak kadar görev yap, bu partinin 100 yıllık ilkelerini ve deneyimlerini içine sindir ve bunun mücadelesini yap, ve sonra ben küstüm kendi partimi kuruyorum diyerek ortaya çık. CHP’nin ilke ve kuralları dışında hangi programı uygulayacaksın. Eğer aklında yepyeni fikirler var idi İse bunu neden CHP’de dile getirmedin. CHP’nin dışında ne gibi bir programla halkın karşısına çıkacak ve halkın desteğini alacaksın.
Kurulu 92 partinin plan ve programları dışında halka neler sunacaksın.?
Özetle Sayın İncenin egosu ve hırsı sağduyunun yerine geçmiş, çok yanlış ve zamansız bir iş yapmıştır. Kendisini bitirmiştir. Kendi biterken de şu anda halkın ümidi durumundaki CHP’ye büyük zarar vermiştir. Çünkü bugün CHP’nin bir çakıl taşı dahi kaybetmeye tahammülü yoktur. CHP’nin günümüzdeki vazgeçilemez misyonu
81 Milyonu Atatürkçü Düşünce ortak paydası altında bütünleştirmektir.
Sonuç;
Sayın İnce’den kamuoyu şu mesajı bekliyor. Ben CHP’liyim hiç bir yere gitmiyorum. Bugüne kadar yapılan spekülasyonlar benim dışımda cereyan etmiştir.
Ben tüm gücümle CHP’nin iktidar yürüyüşünde partimin emrinde hareket edeceğim.”
Sayın İnce’nin harekete geçmeden bir kere daha derin derin düşünmesini diliyorum. Kendisini sağduyuya davet ediyorum. Basit kırgınlıklar için kendi adını ve CHP misyonunu tehlikeye atmasının gereği yoktur.
Böyle olmasını temenni ediyorum.
https://kumkale.wordpress.com/2020/08/16/muharrem-ince-vakasi-son-nokta/
7 Nisan 2018 Cumartesi
CHP'li Muharrem İnce Basın Toplantısı Düzenledi,
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM'de, " Teröristler sınır kapısı kapattı, özerklik ilan etti " konulu bir basın toplantısı düzenledi.
3 Ağustos 2011 Çarşamba 13:22
CHP'li İnce Basın Toplantısı Düzenledi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Kendini usta zanneden bir çakma usta" diye seslenen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Sınırda bu devletin bayrağını indirdiler Başbakan'ın gıkı çıkmadı. Orada kabadayı Başbakan yok. Başbakan başbakanlığını sadece Çakmak Salonu'nda hatırlıyor. Çakmak Salonu'nda aslan, Hakkari'de kedi olan bir Başbakanla karşı karşıyayız" dedi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM'de, "Teröristler sınır kapısı kapattı, özerklik ilan etti" konulu bir basın toplantısı düzenledi.
-"KENDİNİ USTA ZANNEDEN ÇAKMA USTA"-
Türkiye'nin özetinin bir şiirde gizli olduğunu belirten İnce, " Refik Durbaş diyor ya, "Sevda ne yana düşer usta, hicran ne yana.'Kendini usta zanneden bir çakma usta var ya. Ben de ona şöyle diyorum, bayrak ne yana düşer usta, devlet ne yana, bağımsızlık ne yana düşer usta, cumhuriyet, Atatürk ne yana, yüreğimiz acıya ölüm hep bize mi düşer çakma usta diyorum" dedi.
31 Temmuz Pazar günü Türkiye-İran sınırında Esendere Sınır Kapısı'nda bir milletvekilinin yanındaki bin kişiyle birlikte sınıra bir pankart açtığını ifade eden İnce, "Dediler ki, "Kürdistan özerk bölgesi' ikinci pankart, "Pasaportsuz giriş yasaktır.'Milletvekili de bir açıklama yaptı" dedi.
-"KABADAYI BAŞBAKAN'IN GIKI ÇIKMADI"-
Üç gün boyunca hükümetin sesinin çıkmadığını vurgulayan İnce, "O kabadayı Başbakan'ın gıkı çıkmadı. Aslan kesiliyor herkese, profesörlere, generallere, muhalefete, gazetecilere, burada kedi bile değil. Bırak kediyi kağıttan bir kaplan bile değil. Meşenin dalını gösterdi sustu, özerklik ilan ettiler sustu, bayrağımızı indirdiler sustu" dedi.
-"ÇAKMAK SALONU'NDA ASLAN, Hakkari'DE KEDİ"-
Sınırda bu devletin bayrağının indirildiğine dikkat çeken İnce, "Başbakan'ın gıkı çıkmadı. Devlet nerede, Hakkari'de devlet yok. Orada kabadayı Başbakan yok. Başbakan başbakanlığını sadece Çakmak Salonu'nda hatırlıyor. Çakmak Salonu'nda aslan, Hakkari'de kedi olan bir başbakanla karşı karşıyayız" dedi.
-"MASANIN BAŞINA GEÇTİ DİYE KAHRAMAN KESİLİYOR"-
Başbakan'ı sert sözlerle eleştiren İnce, şöyle dedi: "Türkiye'nin özeti şu; meşenin dalı, KCK'nın sınırı, masanın başı. Masanın başına geçti diye kahraman kesiliyor, gazeteler manşet atıyor helal olsun diye, meşenin dalını unutuyor. Bayrağın indirilmesini unutuyor. Irak'a geldi mi sesini çıkaramıyor, oradaki abisinden mi korkuyor. Birileri ona "bizim çocuklara dokunma mı' dedi. "
-"TAYYİP'İN COPU GELİYOR"-
Şu anda bu ülkede 173'ü muvazzaf 250 subayın tutuklu olduğunu hiçbiri hakkında kesinleşmiş yargı kararı olmadığını belirten İnce, YAŞ'ta değerlendirmeye girme hakkını kaybetmiş general, amiral ve albay için AKP Grup Başkanvekili'nin, "Daha iyileri atanacak" dediğini hatırlatarak, şöyle dedi:
"Bu arkadaş askerliğini ya onbaşı olarak yapmıştır ya da asteğmen. Generalin iyisini bu mu anlıyor, karpuz mu seçiyor. Egemen Bağış karpuzun göbeğini paylaşıyoruz diyor, aklı fikri yemekte, bölmekte, parçalamakta. "
"Biz bu ülkede askerin süngüsü gitsin istiyoruz" diyen İnce, "Ama askerin süngüsünden kurtulalım derken Tayyip'in copu geliyor" dedi.
-FOTOĞRAFLARI GÖSTERDİ-
Basın toplantısında fotoğrafları da gösteren İnce, bu ülkenin sınırında bayrakların indirildiğini, hükümetin buna ses çıkarmadığın söyledi. İnce, şöyle dedi: "Sivilleşmek hepimizin özlemidir. Ama askerin siyasallaşması kötüdür. Ama daha kötüsü sivil iradenin askerleşmesidir. Hitler, Mussolini, Stalin de sivildi. Bunları unutmamak gerekir. "
-"BU YAŞADIĞIMIZ SÜRECE APO'YA AF SÜRECİ"-
Yaşanılan sürecin Apo'ya af süreci olduğunu savunan İnce, şöyle dedi: " Bu ülkede yaşadığımız süreç APO'ya af sürecidir, bunu herkes böyle bilsin. Genel af sürecine doğru gidiyoruz. Balyoz tutukluları içeride, Ergenekoncular içeride, şikeciler içeride, taş atan içeride, yumurta atan içeride. Önce bu hazırlıklar tamamlanıyor ki doğrudan APO'ya af çıkarsalar bunu yapamayacaklar, bu süreç budur. "
-"HERHALDE BİRİLERİ TALİMAT VERMİŞ BUNLARA"-
Bugün gazetelerde müthiş bir fotoğraf olduğunu kaydeden İnce, "Deniz Feneri'nden gözaltına alınan bir sunucunun havaalanındaki şovunu görmüşsünüzdür. Ona herhalde şu denmiş. "Bizim çocuklar gelin korkmayın siz, hakimler bizden artık. 6 ay yatarsınız, bak Ramazan'ı da içeride geçirirsiniz, sıcaklar da zorlanmazsınız. 6 ay sonra biz sizi çıkartırız' herhalde bu talimat verilmiş bunlara" dedi. İnce şöyle dedi:
"AKP'nin yargısı var, AKP'nin üniversitesi var, AKP'nin medyası var, AKP'nin patronları var, futbol takımları var, şimdi AKP'nin ordusu da oluyor. Teslim olma süreci yandaşlıktan uşaklığa dönüşmek üzeredir. Türkiye'de kurumlar iktidara yandaşlık ve uşaklık yapıyor. İktidar da birilerine. Onun kim olduğunu hepimiz biliyoruz. "
-"ERDOĞAN'IN KİŞİSEL EGOLARININ TATMİN YERİ MİDİR?"-
Çakmak Salonu'nda yapılan Şura toplantısını hatırlatan İnce, şöyle dedi: "Tayyip Erdoğan'ın kişisel egolarının tatmin yeri midir Başbakanlık. Şura toplanıyor, Çakmak Salonu'nda toplantı 1 saat sürüyor, sonra Genelkurmay Başkanvekili ile birlikte konuta gidiyorlar, iki saat toplantı yapıyorlar, . Neyi konuşuyorlar. Fatih Sultan Mehmet'in bile böyle yetkisi yoktu. O savaş kaybettiğinde kellesi gidiyordu. "
Basına da seslenen İnce, "Bunları söyleyecek yüreğimiz, gücümüz ve cesaretimiz vardır. Medyadan o cesaretin onda birini istiyoruz" dedi.
-SORULAR-
Bir basın mensubunun, "YAŞ'ta ilkler yaşandı, sivil otorite görüntüsü veriliyor yorumları yapılıyor, ne diyorsunuz?" sorusuna İnce, şöyle dedi:
"Sivilleşmeye itirazımız yok, oturma düzenine de itirazımız yok. Çakmak Salonu'nda gösterdiği tavrı Hakkari'de niye göstermiyor. Niye teröristlere kibar oluyor. Niye bu ülkenin bayrağı indirildiğinde sesini çıkaramıyor Başbakan. Yoksa bizim sivilleşme ile ilgili bir sorunumuz yok. "
-CHP 8 AĞUSTOS'TAKİ DURUŞMAYA KALABALIK BİR HEYETLE GİDECEK-
"8 Ağustos'taki Balbay ve Haberal'ın duruşmasına gidecek misiniz?" sorusuna İnce, "Ben de gideceğim. 8 Ağustos Pazartesi günü sabah 9. 00-9. 30 gibi orada olacağız. Kalabalık bir heyetle birlikte, milletvekillerimizle birlikte orada olacağız. Onların yanındayız. Kalabalık bir milletvekili grubuyla orada olacağız" dedi.
Balbay ve Haberal'ın AİHM'e başvurusuyla ilgili soruya da İnce, "
Partiyle ilgili bir durum değil, bireysel bir başvuru. Partinin başvurusu değil" dedi.
-ASKERLİĞİN KISALTILMASI-
"Askerlik süresinin 9 aya indirilmesi gündemde, ne diyorsunuz?" sorusuna İnce, şöyle dedi:
"Biz seçim öncesinde bunu gündeme getirdik. Başbakan bunu gelin halka soralım demişti. Hatta dalga geçmişti. Dalga geçtiği bir şeyle, herhalde kendisi söylemedi Başbakan Yardımcısına söyletti. Biz bunu söyledik. Halka soralım diyordu, buyursun soralım. "
"Uzun tutukluluk süresiyle ile ilgili çalışma hangi durumda?" sorusuna ise İnce, "Önümüze öyle bir çalışma gelmiş değil, ayrıntıları bilmiyorum" dedi. Dursun Çiçek'in sözlerinin hatırlatılmasına da İnce, "Bir değerlendirme yapmayayım şu anda" dedi. -
Ankara
https://www.haberler.com/chp-li-ince-basbakan-cakmak-salonu-nda-aslan-2908620-haberi/
***
31 Temmuz 2017 Pazartesi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ DARBELERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU RAPORU BÖLÜM 3
12 Eylül 1980 darbesini "bizim çocuklar"' diyerek algılayan dış çevrelerin uluslararası güç dengesi içinde Türkiye'yi içindeki güçlerle kontrol etme amaçlarının araştırmaya konu süreçlerden arındırmak mümkün değildir. Şüphesiz böylesine bir etkinin zaman içinde hangi aktörler tarafından üstlenildiği de önemlidir. Zamanın ruhu dikkate alındığında uluslararası güç odaklarının Türkiye dengesi üzerinde etkin olma yöntemlerinin mahiyet ve mecra
değiştirdiği ifade edilebilir.
Demokrasiye müdahalelerle ilgili olarak ele alınması gereken hususlardan biri de son dönemlerde dava konusu da yapılan çeşitli planların varlığı hususudur. Yargı süreci devam etmekle beraber söz konusu darbe planlarının da araştırma konusu yapılması kaçınılmazdır.
Demokrasiye müdahale etmek amacıyla yapıldığı iddia edilen planların ortaya çıkışı Türk siyasetini de etkilemiştir. Sivil siyasete müdahaleye yönelik söz konusu planların ortaya çıkmasının demokratik tercihleri asker-sivil fay hattına yönelttiği ve siyasi bir malzeme olarak kullanıldığı açıktır. Varlığı iddia edilen bu planların hazırlanma süreci ile varlığının ortaya çıkarılma süreci ele alınmalıdır. Demokrasi tarihimizde müdahale ve muhtıraların oluşmasına etkin olan unsurlar ile bunların sonucu ve etkisi somut olarak görünürken, son dönemde söz
konusu olan, varsa, ele geçen müdahale planlarını sonuçsuz bırakan sürecin ve buna etken olan hususların tesbiti, demokrasiye müdahalenin olduğu kadar, müdahale girişimlerinin önlenmesini sağlayan sebeplerin ortaya çıkarılmasına yardımcı olacaktır.
Milli egemenliğin ve millet iradesinin demokrasi içinde tecelli etme sürecine müdahaleler konusunda ele alınması gereken hususlardan biri de devletin diğer kurumlarının hukuk düzeninin ve millet iradesini koruma hususunda Anayasa ve kanunlardan kaynaklanan görevlerin ifası hususundaki tavırlarıdır.
Sivil siyaset ve yönetime darbe, muhtıra ve diğer benzeri müdahaleler Türk Silahlı Kuvvetlerini siyasetin içine ve siyasi tartışmaların odağına koyduğu açıktır. Şüphesiz hem ordunun siyasete müdahalesi hem de ordu üzerinden siyaset yapmak TSK'nın milletimiz nezdinde güvenilirliğini zedelemektedir. TSK'nın iç siyasi tartışmaların dışında tutularak ülkemizin güvenliğini sağlama konusunda milletimizin nezdindeki güveni koruması da hayati derecede bir öneme sahip olduğu açıktır. Esasen TSK'nın da bütün bu süreçten gerekli dersi
çıkararak, milli egemenlik ve demokrasiye müdahale ile siyasete müdahil olmanın doğurduğu zararlar konusunda bir içsel sonuç çıkardığı da görülmektedir.
Türk devlet felsefesi, milli bütünleşme ve milli demokrasi ülküsüne dayanır. Demokrasi milletin, siyasi, kültürel ve iktisadi yönetime katılması, siyasi, kültürel ve iktisadi hâkimiyetin millete ait olmasıdır. Demokrasinin kökleşmesi ve gerçek anlamıyla milli egemenliğin tesisi ancak ve ancak böylesine bir yapı içinde mümkün olabilir.
Demokrasiye müdahale süreç ve sonuçlarının sağlıklı sorgulanması sonucunda demokratik hukuk devletinin tesisi için şu hususlara dayalı bir siyaset hâkim kılmalıdır:
1. Gerçek hukuk Devleti ve demokratikleşme yönünde siyasî süreç tamamlanamadığı için, siyasî bürokratlar devlet memurları oldukları hâlde, devleti ideolojik ve siyasî egemenlik aracı olarak kullanacak bir statü elde etmişlerdir.
Egemen blok, batıcı hayat tarzını ve batıcı kültür ürünlerini, batının stratejik amaç ve hedeflerini ve projelerini devletin ideolojik araçlarına dayanarak yaygınlaştıracak politikalara dönüştürmüştür. Bu dönüştürme kimi zaman yönetime müdahale ile kimi zamanda yönetime gelenlerin gönüllülük esasına dayalı olarak topluma empoze edilmiştir. Böylece siyasî bürokrasi, ideolojik olarak batılı hayat tarzını benimseyen bir söyleme sahip olmakla beraber,
batının temellerini oluşturan dinamiklere karşı, hatta onların oluşumuna fırsat vermeyen bir rol oynamaktadır.
Her şeyden önce millete rağmen Türkiye'ye hükmeden eski-yeni egemen blokun
oluşturduğu anti-demokratik ve gerçek anlamıyla cumhuriyetimizin dayandığı milli egemenlik ve bağımsızlık vasıflarını dejenere eden yapının tasfiye edilmesini sağlayacak ve etkin bir hukuk devletini inşa edecek köklü bir demokratikleşme programı birinci derecede önemlidir. Bireyin tercihlerini ve düşüncelerini savunacak mekanizmaların ve örgütlenme modellerinin oluşması demokratikleşmeyi içselleştirecektir.
2. Türkiye'nin yüzyıldır bocaladığı kalkınma meselesini çözecek, toplumsal enerjisi ile ekonomik potansiyelini harekete geçirecek, böylelikle büyük kalkınma hareketini başaracak yeni bir kalkınma programı uygulamak gerekmektedir. Bu kalkınma programının sahip olduğu kaynaklara, geleneklerine, ekonomik gelişme derecesine, sosyal uzlaşma sistemi içinde değer sistemine, üretime, bilim ve teknolojik gelişmelere ve beşeri zenginliğin niteliğine dayalı olarak uluslararası rekabete yönelmesi gerekmektedir.
3. Türkiye'nin batı karşısında güdümlü-bağımlı ilişkilerini yeniden, temelden ele alarak, batıyla karşılıklılık ve hakkaniyet esasında onurlu bir dışı ilişkiler konsept ini inşa etmek gerekmektedir. Bunun yanı sıra Türkiye'nin Avrasya perspektifi etrafında kendi 'tarihsel coğrafyasında' yeni bir dışı siyasete açılımını gerçekleştirmek mecburiyeti vardır. Bugüne kadar yaşanan darbeler, muhtıralar, demokrasi dışı müdahaleler ülkemize ve milletimize büyük acılar yaşatmış, toplumun her kesiminden insanlar bu müdahalelerin mağduru olmuşlardır. Türkiye'nin bir daha darbelerle karşı karşıya kalmaması için, bu darbelerin toplum ve devlet hayatımız üzerinde meydana getirdiği tahribat ve travmayı ortaya koymak, maddi ve manevi zararların ve hak ihlallerinin bütüncül bir şekilde araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması, müdahalelerin ekonomik, siyasi, ideolojik amaç ve sonuçlarının tesbiti için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması amacıyla bu önergenin verilmesi uygun görülmüştür.
4- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekilleri Ankara
Milletvekili Emine Ülker Tarhan, İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve
Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin, ülkemizde temel hak ve özgürlüklerin
sınırlandırılmasına yönelik tüm eylem ve işlemler ile sivil ve askerî darbelerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/239)
Ülkemizde temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına yönelik tüm eylem ve
işlemler ile demokrasiyi kesintiye uğratan tamamlanmış ve girişim niteliğindeki sivil ve askeri darbeler ile sonrası uygulamaların, demokrasi dışı toplumu terörize eden tüm vesayet sistemlerinin ve bunları önceleyen olay ve olguların araştırılması ve sorumlularının tespiti amacıyla Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.
1) Emine Ülker Tarhan CHP Grup Başkan Vekili Ankara Milletvekili
2) Mehmet Akif Hamzaçebi CHP Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili
3) Muharrem İnce CHP Grup Başkan Vekili Yalova Milletvekili
Gerekçe: Türkiye’de yaşanmış tüm askeri ve sivil darbeler ile bunlara zemin hazırlayan girişimlerin ve bu girişimlerde bulunanların tespiti bir daha aynı olayların yaşanmaması için son derece önem taşımaktadır. Askeri ve sivil darbeleri önceleyen olayların yanı sıra darbeler sonrasında Türkiye'nin sürüklendiği mecranın ve bu sürecin aktörlerinin de belirlenmesi gerçeklerin ortaya çıkarılması noktasında önem taşımaktadır. Araştırma önergesi ile tüm bu gerçeklerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.
Dönem: 24 Yasama Yılı: 3
TBMM (S. Sayısı: 376)
Muş Milletvekili Sırrı Sakık ve 23 Milletvekilinin (10/236)
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş,
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı,
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın,
Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
120 Milletvekilinin (10/237);
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu Adına Grup Başkan Vekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ve Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın (10/238);
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkan Vekilleri Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin (10/239);
Ülkemizde Demokrasiye Müdahale Eden Tüm Darbe ve Muhtıralar ile Demokrasiyi İşlevsiz Kılan Diğer Bütün Girişim ve Süreçlerin Tüm Boyutları ile Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergeleri ve (10/236, 237, 238, 239)
Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu
Ülkemizde Demokrasiye Müdahale Eden Tüm Darbe ve Muhtıralar ile Demokrasiyi İşlevsiz Kılan Diğer Bütün Girişim ve Süreçlerin Tüm Boyutları ile Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu (10 / 236, 237, 238, 239)
Sayı : A.01.1.GEÇ.0.00.00.00-10/236-95281 28.11.2012
Konu : Komisyon Raporu
Ülkemizde Demokrasiye Müdahale Eden Tüm Darbe ve Muhtıralar ile Demokrasiyi İşlevsiz Kılan Diğer Bütün Girişim ve Süreçlerin Tüm Boyutları ile Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla; Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince kurulan Meclis Araştırma Komisyonu çalışmalarını tamamlamış bulunmaktadır.
02/05/2012 tarihinde göreve başlayan Meclis Araştırması Komisyonumuzun yaptığı çalışma sonucunda düzenlediği rapor ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Nimet BAŞ
İstanbul Milletvekili
Komisyon Başkanı
Ek : Rapor
28 ŞUBAT TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU RAPORU KASIM 2012
KAYNAK PDF FORMATLI
https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss376_Cilt1.pdf
****
27 Kasım 2014 Perşembe
OSMAN PAMUKOĞLU,HALK ARENASINDA 16 EKİM 2014
HALK ARENASI PROGRAMINA KATILAN VE EKRANLARI BAŞINDA PROGRAMI SEYREDEN TÜRK MİLLETİ ŞUNU ÇOK AÇIK SEÇİK GÖRDÜ....GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN OSMAN PAMUKOĞLU T.B.M.MECLİSİNİ İHANET VE SOYGUN MECLİSİNE ÇEVİREN MECLİSTEKİ MİLLETVEKİLLERİNİ TEMSİL EDEN MUHARREM İNCE YE SORDUĞU TEK SORU ALDIĞINIZ MAAŞLAR DIŞINDA YEDİ SÜLALENİZİ YURT DIŞINDA TEDAVİ ETTİRMEK KIRMIZI PASAPORTLAR BUNLAR NEDİR.....
MUHARREM İNCE NİN DİLİ TUTULDU YUTKUNDU DÜZENİN ADAMI OLDUĞUNU HALKINI SOYAN BİR MECLİSİN İÇİNDE OLMANIN NE OLDUĞUNU BU TOKAT GİBİ SORUDAN SONRA ANLAMIŞTIR UMARIM...
ROJAVAYMIŞ KOBANİYMİŞ... BİZİM O TOPRAKLARDA YAPACAK HİÇ BİR ŞEYİMİZ YOK! TIRNAĞI OLAN BAŞINI KAŞISIN! "
Ülke bölünmeye ve rejim değişikliğine gidiyor. Buna göz yumamayız. CHP ve MHP ile gereken görüşmeyi yaptım. 30 Ekim'e kadar cevap beklediğimi ilettim.. Ben üstüme düşen görevi yaptım. Partiyle makamla da işim yok. Bunu vatan için yapmalıyız. Bunlara izin vermemeliyiz.
OSMAN PAMUKOĞLU -HALK ARENASI
Muharrem İnce: Yeterince söz hakkı alamıyorum
Osman Pamukoğlu: Alacaksın. Bizim partimizin adı hak ve eşitlik.
Osman Pamukoğlu: Meclistekilere yemek 1 TL
Muharrem İnce: Orduevlerinde bunun yarısı.
Osman Pamukoğlu: Yanlış biliyorsun öyle değil. Peki Sülalenize verilen ayrıcalıklar, kırmızı pasaportlar ne olacak.
Muharrem İnce: Salonu sizinkiler doldurmuş.
Osman Pamukoğlu: Sizin geleceğinizin tanıtımını Halk TV 1 haftadır yapmadı mı? Sizinkiler nerede ?
Muharrem İnce: Ben de toplardım buraya 1000 kişiyi alkışlattırırdım kendimi.
Osman Pamukoğlu: Bir haftadır Halk Tv'de sizin çıkacağınız duyurulmuyor muydu?
İnce: Sizin güçlü örgütleriniz var ya işte biz ondan yetişemiyoruzdur...
Osman Pamukoğlu: BİZDE ÖRGÜT YOK GENÇLER VAR!
OSMAN PAMUKOĞLU :Sayın Muharrem ince, seçimlerde beni aramadın mı? Akp'ye karşı CHP güçlensin diye Yalova'dan adayımı çekmedim mi? Bir de üstüne 'geleyim, Chp adına propoganda yapayım' demedim mi?"
MUHARREM İNCE : (mahçup) "dediniz"
Osman Pamukoğlu
Ben zaten hayatım boyunca siyasetin ne kaypaklığına ne de ayak oyunlarına alışamadım.
Atatürk büstlerinin yakılmasına yeteri kadar tepki gösterildiğine düşünmüyorum.
Yerel seçimlerde Osman Pamukoğlu'na, Siz Yalova'ya gelirseniz kürtlerden oy alamayız diyen sn. İnce değil miydi? O zaman ülke yangın yeri değildi de şimdi mi ülke yangın yerine döndü?
MUHARREM İNCENİN CEVAP VERMEDİĞİ PAŞAMIZIN SORUSU
OSMAN PAMUKOĞLU : Sayın Muharrem İnce'nin anlattığı AKP'nin yaptıklarını Edirne'den Kars'a Sinop'tan Hatay'a herkes zaten biliyor. Halk şunu öğrenmek istiyor siyasetçilerden:
Peki siz ne yapacaksınız?
‘’Bizler olan biteni zamanında gördük ve yeni bir siyasi hareket, yeni bir düşünce, yeni bir görüş olarak HEPAR’ı kurduk. Kuruluşumuzun haklı sebepleri daha net ortaya çıkmaya başladı. Onlara oy veren her erkek ve kadının iyi düşünmesi lazım. Bunlarla yol yürünmez!’’.
Osman PAMUKOĞLU
Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı
Osman Pamukoğlu AKP'nin PKK'ya ne vereceğini açıkladı
Osman Pamukoğlu çözüm sürecinin tartışıldığı şu günlerde AKP’nin çözüm süreci sonucunda PKK'ya ne vereceğini açıkladı. Öcalan'a süreç sonucunda özgürlük verileceğini açıklayan Pamukoğlu "PKK'lılara ev ve iş, Güneydoğu'ya da özerklik verilecek" dedi.
ROTAHABER / ÖZEL - Halk TV’de Uğur Dündar’ın sunduğu Halk Arenası programına katılan Hepar Genel Başkanı Osman Pamukoğlu çözüm süreci ile ilgili çok konuşulacak açıklamalar yaptı. “AKP’li vekillerin bile bilmediği çözüm süreci sonucunda PKK’nın ne elde edeceğinin” konuşulduğu programda Pamukoğlu çözüm süreci kapsamında PKK ile yapılan pazarlığı açıkladı.
“Kamuoyunu aydınlatmak adına çözüm sürecinde herkesin bilmediği sadece AKP’lilerin bildiği şeyi ben söyleyeyim o zaman” diyen Pamukoğlu Öcalan’ın kişisel olarak çözüm sürecinden kazancını 4 maddede açıkladı:
1. İmralı’daki koşulların iyileştirilmesi,
2. Öcalan’ın ev hapsine çıkarılması,
3. Öcalan’a özgürlük
4. Genel af…
DAĞDAN İNEN PKK’LILARA EV VE İŞ
Öcalan’ın bu haklara sırası ile kavuşacağını belirten Pamukoğlu açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Bunun akabinde dağdan silahlı birliklerin indirilmesi iş ve ev verilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası yeniden yapılacak ve Türk adı kaldırılacak. Güneydoğu Anadolu’ya özerklik verilecek. İşte PKK’nın hükümetten istekleri bunlar…”
İşte Pamukoğlu’nun canlı yayında yaptığı o açıklamalar:
ÖCALAN’IN ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLDİĞİNİ ERDOĞAN AÇIKLAMIŞTI
Osman Pamukoğlu’nun Öcalan ile ilgili saydığı 4 maddeden ilkinin gerçekleştiğini Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olduğu dönemde açıklamıştı. Erdoğan Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının iyileştirildiğini şu sözlerle açıklamıştı:
Öcalan'ın konumu, yeri, her şey bellidir. İkide bir, hücre hapsi falan... Arkadaşlar ben sizi bilgiledireyim: Şu anda Öcalan'ın kaldığı yer, 12 metrekarelik bir odadır. Bugün 12 kişinin kaldığı yeri gösterdiler ya (Senegal Goree Adası'nda) o 12 kişinin kaldığı yer 2,60'a 2,60'tır. Öcalan 12 metrekarelik yerde kalıyor, karyolası, her şeyi var. Radyosu vardı, şimdi o radyoyu televizyon ile değiştirecekler. Ben talimatı verdim belki de değiştirmişlerdir bile. Talimatı vereli epey oldu. Bir televizyonu oraya koyun dedim. Bir diğer konu da, orada biliyorsunuz beş mahkum daha kalıyor. Her gün bir saat onlarla bir defa avluda voltasını atıyor, görüşüyorlar. Böyle de bir durum var. Şimdi böyle bir tablo içerisinde bir yaşam ve herhangi bir endişeye, dış saldırıya vs'ye karşı da herhangi bir şekilde speküle edilmesin diye, bu ülkeye, bu devlete maliyeti çok yüksek bir bakımla orada besleniyor. Böyle bir durum var.
Kaynak:
ROTAHABER / ÖZEL
CHP'li Akif Hamzaçebi ve Muharrem İnce, siyasi partilerin Türkçe'den başka dillerde faaliyette bulunmasını öngören bir kanun teklifi sundu. Teklif yasalaşırsa mitinglerde Kürtçe propaganda yapılabilecek.
21:17 TSİ 22 Mayıs. 2012 Salı
TBMM - TBMM Başkanlığı'na 'siyasi partilerin Türkçe'den başka dillerde de faaliyette bulunmasını öngören kanun teklifi' sunuldu.
CHP Grup Başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ve Muharrem İnce tarafından sunulan teklife göre önseçim çalışmasında bulunan aday adaylarının faaliyetlerinde Türkçe'den başka dil ve yazı kullanılabilecek.
Teklifle, Siyasi Partiler Kanunu'nun ''azınlık yaratılmasının önlenmesi'' başlıklı maddesinde değişiklik yapılıyor.
Buna göre, ''Tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçe'den başka dil kullanamazlar'' cümlesi, ''... Türkçe'nin kullanılmasını esas alırlar'' şeklinde değiştiriliyor. Bu değişiklikle, siyasi partilerin Türkçe'den başka dillerde faaliyette bulunmasının önündeki yasaklar kaldırılıyor
Meclise kürtce probaganda serbest olsun teklifi verip kabul ettiren Muharrem Ince'dir.
Kilicdaroglu ile birlikte Cin'de UygurTürklerine yani DoguTürkistana ihanet edip Cinin bölünmesine karsiyiz diyen Muharrem Ince'dir, ve yine Cin'de Komunizm isaretleri altinda gülümseyerek resim cektiren,
cin askerleri ile poz veren Muharrem Incedir.
Pkk yasalarina karsi sesini cikarmayan Chp ve Muharrem Ince'dir.
Atatürkcü meclise kürtce probaganda serbest olsun teklifi sunamaz, Milliyetci olur tek dil der.
Atatürkcü DoguTürkistana ihanet etmez, Atatürk gibi Albayraktan Gökbayraga selam olsun deyip zorda olan UygurTürklerine silah yardimi yapar.
Atatürkcü olan Komunizm hayrani olmaz, Atatürk gibi komunizm Türkdünyasinin en büyük düsmanidir görüldügü yerde ezilmelidir der, biz ne komunistiz ne bolsevigiz... der.
Atatürkcü UygurTürklerinin düsmani Cin askeri ile resim cektirmez !
..