Kumpas'ın 3. Perdesi: AKP'nin Tasfiyesi
(Devlet Bekaası için Evlat Boğma Geleneği),
Oyun Bozan,
Behiç Gürcihan
31 Ocak 2016 Cumartesi,
"Bu ülke çok siyasi dönek gördü. Siyasi intiharların panayırı kurulsa yeridir."
diye başlamışım bir önceki yazı yazma girişimimime. Kalmış orada yazı. Aklımda döndürüp durmuşum; küfürlerden arındırmaya çalışmışım aklımdaki girdabı , başaramayınca bırakmışım Perinçek'i çarmıha gereceğim yazıyı; bir sonraki kışa.
Bu yazı bir twit yazı.
Kısa ve öz.
Tek gecelik ilişkilerden bir aşk çıkarmaya çalışan adam gibi; tek twitlik aforizmalardan bir analiz çıkarma hedefinde.
Yeni bir döneme giriyoruz.
"Ergenekon" olarak adlandırılan; ülkenin başına sarılan kumpasın 3. safhası.
Birinci safhada ; liberallerin ve Fetullah şebekesinin işbirliği ile TSK'yı tasfiye ettiler. "Askeri vesayeti tasfiye" gibi meşru bir bahane ile devşirdikleri destekle.
İkinci safhada ; ulusalcıların sessizliği ve Perinçeklerin aktif desteği ile Emniyet'i tasfiye ettiler. Fetullah şebekesini tasfiye etmek gibi meşru bir bahane ile devşirdikleri destekle.
Ve 3. Safhaya geçiyoruz.
İlk işaret fişeğini yılların görev adamı İslamcı görünümlü eleman Abdurrahman Dilipak'a yazdıkları yazılarla attılar.
Dilipak yazılarında AKP'lilere yediğiniz haltların kasetleri birilerinin elinde, zamanı gelince kullanılacak mesajı verdi.
Davud'unoğlu ile RTE arasında altan alta kaynayan gerilimin en belirgin emareleri Ömer Çelik'in ve Bülent Arınç'ın çıkışları ile baş göstermeye başladı.
Ömer Turan gibi RTE'nin yakın çevresinden isimler;
"Erdoğan devrilirse bilin ki CHP, MHP veya HDP tarafından değil, dava arkadaşım dediği en yakınları tarafından devrilir" (30.01.2016)
Şeklinde twitler atmaya başladı.
Erdoğan'ın "Saray"a taşınması ile birlikte bizzat AKP , Erdoğan tarafında bir tehdit olarak algılanmaya başladı.
Psikolojik olarak uçurumun kenarında duran bir karakteri gölgesinin bile kendisine tehdit oluşturabileceğine ikna etmek çevresine kümelenmiş cunta açısından zor olmasa gerek.
Ve artık RTE AKP'yi bile kendi bekaasına tehdit olara görmeye başladı.
Siyasi hayatı gömlek değiştirmek ve safralarını atmakla geçen RTE'ye artık AKP gömleği de dar geliyor. Çünkü artık o Devlet gömleğini giydiğine inandırılmış durumda.
Bu nedenle Başkanlık sistemi , RTE ve cunta için kendi mutlak iktidarlarına yönelik son pürüzü , yani AKP pürüzünü kısırlaştırmanın en önemli adımını teşkil ediyor.
Bu hali ile AKP her an bir başka ekibin kontrolü altına girip RTE'yi Sarayda iyice yalnızlaştırmanın yegane kaynağı olarak görülüyor.
Devlet'i ele geçirdiğini zanneden cunta bu yüzden RTE üzerinden tek parti değil tek adam rejimini; diğer deyişle Başkanlık sistemini zorluyor.
Başkanlık sisteminin Türkiye'den önce kendileri için büyük tehdit olduğunu bazı kilit AKP'liler görmüş durumda.
RTE'ye güvenip her türlü pisliğe bulaşan Fetullah şebekesi nasıl yaş tahtaya bastı ise; sonsuz AKP iktidarı müjdelendiği için Allah korkusunu bile askıya alıp her türlü haltı yiyen AKP'liler de RTE'nin kendilerini de gözden çıkarabileceğini yavaş yavaş anlamaya başladılar.
Bir tür Devlet darbesi olan bu hikaye ; siyasi sistemin göstermelik bir Meclis ve partiler üzerinden marjinalleştirilmesine dayanıyor.
Başkanlık sisteminde güçlü bir partiye ve dolayısı ile Başkan'a karşı olası bir fitne yuvasına ihtiyaç yok. Bu AKP bile olsa.
Fetullah şebekesinin tasfiyesinde belli bir kıvama gelindiği aşamada o yüzden artık kumpasın 3. safhasına hazırlık olarak AKP içi tartışmalar gittikçe şiddetleniyor ve şiddetlenecek.
Ve bir gün padişahların kendi evlatlarını boğması gibi ; RTE'nin de kendi evladı AKP'yi Devlet'in bekaası için boğmaya başladığını göreceğiz.
Bu Saray içi kavga sonrası çok tabut çıkacak ve Perinçek gibileri bu sahneye bakıp vezirlik hayali kurmaya devam edecekler; onca yıllık siyasi tecrübeye rağmen hala araçsallaşmaktan kurtulamayan adamların sahte özgüveni içinde.
B.G.
http://acikistihbarat.com/Haberler/1090-Yazilar-Kumpas