KIRK ÇÜRÜK YUMURTA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KIRK ÇÜRÜK YUMURTA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Mart 2015 Salı

KIRK ÇÜRÜK YUMURTA VE TOPLUM,


KIRK  ÇÜRÜK  YUMURTA  VE  TOPLUM,



21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü 
Politik-Sosyal-Kültürel Araştırmalar Merkezi
21 Mayıs 2007 Pazartesi
Alaettin Parmaksız tarafından yazıldı.


Dün Sayın Başbakan’ın Van da devlet olanakları ile düzenlediği toplantı da bu ülkenin 79 yılında hizmeti olanları kırk çürük yumurta olarak adlandırdığını, bu 
kırk çürük yumurtanın içinde neler olduğunu neler olmadığını kısaca anlatmıştım.

Ama dün kutlanan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramından sonra aynı konuya neden döndüm.

Gerçek liderler sonra pişman olacağı veya yanlış anlaşıldım diye özür dileyeceği sözleri sarf etmezler. Ancak liderlik iddiasında olanlar da veya kendini lider 
zannedenler de kendi taraftarlarına mesajlarını verirken çok dikkat etmek, sonra pişman olacağı sözler söylememek zorundadırlar.

Bir ülkenin Başbakanı ülkeyi 79 yıl yöneten insanların tamamına çürük yumurta yakıştırması yapıyorsa, O resmi olarak Başbakan olsa da ülkenin insanlarının 
tamamının Başbakanı olmadığı gibi asla lider de olamaz. Çünkü ağzından çıkanı kulağı duymayacak şekilde sinirleri bozulmuş durumdadır.

Tabi kolay değil bir gün önce atadığı Cumhurbaşkanını meclise onaylatma gücünü kendisinde hissederken, bir gün sonra sırf kendi yeteneksizliği nedeniyle 
Cumhurbaşkanı seçtirememenin sorumluluğunu üzerinden atmak maksadıyla, geçmişinde sık sık uyguladığı Takiyyecilik sanatına başvuracak

Kırk çürük yumurta olarak suçladıkları partilerin hiçbirinin geçmişinde Cumhuriyet karşıtlığından kapatılma diye bir şey yok. Hiç bir partinin liderinin 
halkı sınıflara ayırmaktan mahkûmiyeti yok. O Partilerin Liderlerinin ve yöneticilerinin 79 yılda halkın din duygularını sömürmek ve bu sömürü sonucu 
şirketlere para toplamak yok. Milletvekillerinden veya adaylarından hiçbiri 10 Kasımlarda sap gibi durduğunu söylememiştir.

O partilerden hiç biri Kıbrıs'ı ülkenin omzunda bir yük görmemiştir. O kişilerden hiç biri bebek katiline sayın diye hitap etmemiştir Yine onlardan hiçbiri Türk kimliğini ülkede yaşayan diğer gruplardan biri olarak nitelememiştir. Onlardan hiçbiri "Ne Mutlu Türküm diyene" deyişinden rahatsızlık duymamıştır.

Bütün bunlar AKP yöneticilerini bu Cumhuriyete layık insanlar olmadığını özde de sözde de Laik Cumhuriyete bağlı olmadıklarını Atatürk'ün inkılâpları nı benimsemek bir yana onların karşısında olduklarının göstergesi olup ülkede için için büyüyen karşı devrimciliğin öncülüğünü yaptıkları bir gerçektir.

Ancak unutulmaması gereken çok önemli bir nokta var. Türkiye 22 Temmuzda seçime gidiyor. Cumhuriyet tarihinde bütün seçimler farklı konjonktürlerde yapılmış ve hiçbir seçim bir öncekini aynen doğrulamamıştır. Bu seçimde seçim araştırmaları yapan kuruluşların bir kısmının inandırıcılık yönünden iflas ettiği seçimler olacaktır. Kendini bulgur ambarında görenlerin 23 Temmuzda ne hallere düşeceklerini şimdiden görür gibi oluyorum. Eğer Liderler veya Tayyip Erdoğan gibi kendini lider zannedenler toplumu gerecek mesajlar vermeye devam ederse Haziran ve Temmuz sıcağında bunalmış insanlar kamplara ayrılabilir ve meydanlarda istenmeyen olaylar olabilir.

Dün oynanan Fenerbahçe –Galatasaray derbisinin sonunda yaşananlar buna bir örnektir. Özünde bir yarışma eğlence ve hoşgörü olan sporun yöneticilerin 
taraftarını bir sezon boyu kışkırtmak suretiyle ne hallere düştüklerinin en canlı ve acı örneklerinden birini yaşadık ve böyle giderse de yaşamaya devam  edeceğiz. Milli takımda beraber kazanmanın mutluluğunu, kaybetmenin üzüntüsünü birlikte yaşamış futbolcular birbirlerini sakatlamak için sahada kovaladıklarını gördük. Orada bulunanların güvenliklerini sağlamaktan başka hiçbir suçu olmayan bu ülkenin vefakâr polisine karşı linç girişimi gördük. Bütün bunların altında yatanlar acaba ne?

Bu konuda yüzlerce neden sayılabilir ama bence en önemlisi klup yöneticilerinin örnek davranışlarda bulunamaması ve verdiği demeçlerle taraftarlarını 
kışkırtmasıdır. Unutmayalım meydan mitinglerinde veya verdikleri demeçlerle halkı kışkırtan ve tahrik edenler oradan ayrılacak ancak orda ki insanlar başka 
partilere oy verseler de komşu olarak arkadaş olarak yaşamaya devam edecekler. Bu nedenle kendini lider zannedenler seçimin kazasız belasız geçmesi için toplumu germesinler. 
Söylediklerine dikkat etsinler.

..

KIRK ÇÜRÜK YUMURTA VE BAŞBAKAN


KIRK  ÇÜRÜK  YUMURTA VE  BAŞBAKAN


21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü    
Politik-Sosyal-Kültürel Araştırmalar Merkezi
20 Mayıs 2007 Pazar
Alaettin Parmaksız tarafından yazıldı.


14 Nisanda Tandoğan da başlayan mitingin anlamını kavrayamayan Sayın Başbakan o kendine çok yakışan üslubu ile sağa sola saldırıyor.

Anlaşılıyor ki milletin verdiği mesajı alamamış. Bu mesajı ilk alan DYP ve ANAP yöneticileri olmuştu. Biraz zor olsa da halkın bastırması ile solda da en azından seçim işbirliği yapılmış gözüküyor. İnşallah liderler bu birlikteliği seçin sonuna kadar taşırlar.

Merkez sağda bazı duygusal davranışlar olsa da gün duygularımızı tatmin günü değildir. Gün mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattır deme günüdür. 

Memleketin lehine olan her şey AKP'nin aleyhine olduğu için Sayın Başbakan'ın sinirlerini bozmakta ve arkasından bayramlık ağzının açıldığını görmekteyiz. 
Gerçi Türkiye Cumhuriyetinin ve İstiklal Harbinin başlangıç noktası olan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını tüm yurtta coşkuyla kutluyoruz ama Başbakan'ın 
bayramlık ağzının bu kutlamayla pek ilgisi yok.

Sayın Başbakan Devlet imkânları ile düzenlenen açılış törenlerini parti mitinglerine çevirmeye pek meraklı. Devlet kesesinden hovardalık Adalet ve 
Kalkınma Partisinin kendi deyimleri ile Ak Partinin, Akını kirletse de anlaşılan bir süre daha bu kirlenmelere şahit olacağız.

Yine Van da TOKİ tarafından düzenlenen bir açılış töreninde bayramlık ağzını açarak hani "Ananı da al git" der gibi, "Askerlik yan gelip yatma yeri" değil 
der gibi, Şehit anasına telefon ettin mi diyen gazeteciye "neden telefon edeceğim bana telefonda bağırıp çağıracaklar ben başbakanım" dediği gibi. Millet bütün bunları biliyor ama oralarda yapılan hakaretler biraz bireysel gibi kabul edildi. Ama Van da ki törende konuyu birleşmelere getirerek bakın neler söylüyor "79 Senede gelinen nokta ortada. Bunda CHP var, bunda ANAP var DYP var MHP var. Hepsi var 40 tane çürük yumurtayı bir araya getirsen bir sağlam yumurta etmez. Vakıa bu. Şimdi bir araya geliyorlar. Artık aydınlığa gidiyoruz. Buradan dönüş olmayacak. O felaketlerin sorumlularını da benim vatandaşım çok iyi biliyor demiş.

Başbakanı kınıyorum. Herhalde vatandaşım dediği sadece kendisine oy veren kitleler. Hâlbuki kendisi şu anda hal ve hareketleri ile öyle olmadığını 
göstermeye çalışsa da resmi olarak Başbakan. O çürük yumurta diye saydıkları bu ülkenin kendisine oy vermeyen %66 sıdır.O yüzde %66'nın içinde bu ülkeyi Sevr'den kurtaranlar var. Cumhuriyeti kuranlar var. Çağdaşlaşma yolunda devrimlere imza atanlar var. Yeter söz milletin diyerek demokrasiyi-bütün eksiklerine rağmen- ülkeye getirenler var. Bu ülkede yüzlerce baraj elektrik santralleri kuranlar var. Binlerce kilometre demiryolu kara yolu yapanlar var. Yüzlerle sayılan okul sayısını yüz binlere çıkaranlar var. 40 bin köyün elektriğini suyunu yolunu tamamlayanlar var. Bu ülkeye çağdaş haberleşme sistemlerini getirenler var bu varları sayfalar dolusu uzatmak mümkün ama onların içinde yolsuzlukla suçlandıkları için bakan veya milletvekili yapılarak korumaya alınanlar yok. Çocuklarının tavuklarını beslemek için mısır ithal edenler yok. Çocuğuna 2,5 milyon dolara gemi alanlar yok. Hem başbakanlık yapıp hem de geçinemiyoruz diye ticaret yapanlar yok. Kendi ülkesini mahkemelere şikâyet edenler yok. Onlar için hiçbir zaman Bölücü örgütün hamisi haline gelen Barzani tarafından seçimi kazanırsalar onlarla çok kolay anlaşırız açıklaması yok. Onların devrinde zamanın Silopi Kaymakamına muhatap olanların Diyarbakır'ı karıştırırız açıklaması yok. Onların tarihinde şanlı Kıbrıs zaferleri var Bölücü örgütü ortadan kaldırmak için Irakta başarılı operasyonlar var Ama Süleymaniye'de askerinin başına çuval geçirme hadisesi yok.

Bu listeyi uzatırsak gazetenin sütunlarına sığmaz. Unutma senin ailen de bir zamanlar o çürük yumurta dediğin kişilerle birlikteydi. Unutma ölenlerin 
arkasından kötü konuşulmayacağını hükme bağlayan bir dinin mensuplarıyız. Şimdi bütün bu sıralamalardan sonra ben çürük yumurtalarla beraberim ve mutluyum, şehit analarının ellerinden öpüyorum. Bize bu günleri kazandıranların hepsine şükranlarımı sunuyorum. Mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattır. 

Ey Türk Halkı! Haydi Sandığa, 22 Temmuzda oylarınla gerçek Çürük Yumurtaları Meclisten ayıkla. 

..