HANGİ ÖGELER ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİ BELGELERİNİ OLUŞTURMALIDIR? BİR İÇERİK ANALİZİ
Metin OCAK.1
1 Dr., Kara Kuvvetleri Komutanlığı, metinocak71@hotmail.com
Özet;
Güvenlik; ülkeler, örgütler, kuruluşlar, özel sektör ve toplumun tüm bireyleri ile birlikte sağlanabilen bir olgudur. Ülkeler ulusal güvenliklerini ulusal güvenlik sistemi kurmak suretiyle sağlamaya çalışmaktadırlar.
Ulusal güvenlik sistemleri ise Ulusal Güvenlik Strateji Belgeleri ile bütünleş tirilmekte dir. Literatürde, stratejik öneme sahip olan bu dokümanın içeriğinin nelerden oluşması gerektiğine yönelik sınırlı sayıda çalışma tespit edilmiştir.
Bu bağlamda bu araştırmada, Ulusal Güvenlik Strateji Belgeleri’nin hangi ögelerden oluştuğu ve bu ögelerin birbirine benzer olup olmadığı incelenmiştir. Çalışmada, öncelikle güvenlik düzeyleri ve Ulusal Strateji Belgeleri’nin gerekliliği üzerinde durulmuştur.
İkinci olarak bu özel alanda yapılan çalışmalara yönelik literatür taraması yapılmıştır.
Üçüncü olarak internette yer alan 30 ülke ve 2 uluslararası örgüte (NATO, AB) ait Ulusal Güvenlik Strateji Belgeleri içerik analizi ile analiz edilmiştir. İçerik
analizi kapsamında öncelikle söz konusu dokümanların bölüm, cümle, kelime sayıları ile en çok kullanılan kelimelerin neler olduğu belirlenmiştir.
Bununla birlikte, araştırma kapsamında ele alınan ögeler analiz edilmiştir. Son olarak, içerik analizi sonuçları yorumlanmıştır. Elde edilen bulgulara göre araştırma kapsamında ortaya konulan tüm ögelerin günümüz Ulusal Güvenlik Strateji Belgeleri’nin % 50’sinin üzerinde kullanıldığı ve ilave bir öge olarak "Gerekli Yetenekler" ögesinin Ulusal Güvenlik Strateji Belgeleri’nin % 34’ünde kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca söz konusu dokümanlarda günümüz güvenlik ortamının ifade edilmesinde kullanılan yaklaşımlardan liberal yaklaşımın % 94 oranında kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır. Diğer iki yaklaşımın ise Ulusal Strateji Belgeleri’nin yaklaşık % 50'sinde kullanıldığı görülmüştür. Çalışmada, elde edilen bu bulgular ışığında değerlendirmeler yapılarak Ulusal Güvenlik Strateji Belgeleri’nin gelişimine yönelik yapılabilecek çalışmalar için öneriler sunulmuştur.
Giriş.,
Son yıllarda küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, uzay ve siber uzay alanlarındaki faaliyetler, nükleer silahlanma gayretleri, terörizm, korsanlık vb. yeni güvenlik sorunları uluslararası güvenlik ortamını oldukça karmaşık ve değişken hale getirmiştir.
Belirsizliğin yüksek olduğu ve birçok değişkenden oluşan bu yeni güvenlik ortamı azalan savunma bütçeleriyle ülkelerin güvenliğinin sağlanmasında
gayretlerin bütünleştirilmesini, esnek ve uyum sağlayıcı yaklaşımların ortaya konulmasını gerekli kılmıştır.
Güvenlik; ülkeler, örgütler, kuruluşlar, özel sektör ve toplumun tüm bireyleri ile birlikte sağlanabilen bir olgudur. 11 Eylül saldırıları soğuk savaş sonrasında cebir ve şiddetin olmadığı, ekonomik düzenin hüküm sürdüğü düzenden güvenlik üzerine tekrar odaklanılmasına sebep olmuştur
(Binnendjik, 2002, 13). Ayrıca, 11 Eylül saldırıları ülke güvenliğinin sadece silahlı kuvvetlerin değil, tüm bireylerin sorumluluğunda olduğunu özellikle ABD’ye ve tüm dünyaya hatırlatmıştır. Dolayısıyla günümüzde güvenlik kavramı sadece askerî değil, aynı zamanda siyasi, ekonomik, hukuki, sosyolojik, psikolojik, teknolojik, coğrafi vb. etmenleri bünyesinde barındırmaktadır.
Bu kapsamda ulusal güvenlik; ulus devletin, ülke topraklarının, ulusal kurumların, değerler ve çıkarların tüm askerî, siyasi, diplomatik ve ekonomik imkânlar kullanılarak iç ve dış tehditlerden korunumunu ifade etmektedir. Ulusal güvenliğin sağlanmasına yönelik bu hazırlıklar, 20. yüzyıla kadar yalnızca düşman silahlı gücüne karşı yapılırken son zamanlarda ise hasım tarafın tüm millî güç unsurlarına karşı yapılmaya başlanmıştır. Böylece cephe gerisinde ve cephe savaşı öncesinde bir savaş stratejisi ortaya çıkmıştır. Bu duruma “Topyekûn Savaş” adı verilmiştir.
Günümüzde ise “Hibrit Savaş” gibi yeni savaş türlerinin ortaya çıkması silahlı kuvvetler hariç diğer millî güç unsurlarının da ulusal güvenliğin sağlanmasında rol almalarını zorunlu kılmaktadır. Çünkü hibrit savaşta askerî kuvvetler nihai başarı için sadece son safhada açık olarak kullanılmaktadır.
Ülkelerin son yıllarda kendi güvenliklerini kendilerinin sağlamalarının yanında ortak savunma ve güvenlik anlayışının geliştirilmesine yönelik gayretleri
de artmıştır. Örneğin, 6-8 Şubat 2015 tarihinde icra edilen Münih Güvenlik Konferansı’nda ortak bir savunma tedarik havuzunun yıllık 13 milyar Avro
tasarruf sağlayacağı ifade edilerek konunun önemine vurgu yapılmıştır (Münih Güvenlik Raporu, 2015, 14).
“Ulusal Güvenlik” kavramı 2. Dünya Savaşı döneminde ABD’nin dünyanın geri kalanıyla ilişkisini açıklamak için ortaya atılmış bir kavramdır (Brauch, 2008, 4). Bu kavramın sistematik gelişimi sonucunda günümüzde ülkeler ulusal güvenliklerini ulusal güvenlik sistemi kurmak suretiyle sağlamaya çalışmakta dırlar. Bu sistemin temel amacı mevcut güvenlik aktörlerinin ortak gayretleriyle ve mevcut kaynakların en uygun kullanımı yoluyla ulusal güvenliğin sağlanması ve muhafazasıdır. Tagarev (2009, 28) ulusal güvenlik sisteminin aktörlerini;
- Asıl güvenlik aktörleri (Silahlı Kuvvetler, Emniyet, Jandarma, Milis Kuvvetler, İstihbarat Birimleri, Özel Güvenlik Birimleri, Sivil Savunma),
- Güvenlik yönetimi ve gözetim aktörleri (Bakanlıklar, Sivil Toplum Örgütleri),
- Adalet kurumları (Adalet Bakanlığı, Hapishaneler, İnsan Kaynakları Komisyonları, Avukatlık Birimleri) olarak sınıflandırmıştır.
Ulusal güvenliğin sağlanması ve yönetimi bu güvenlik aktörlerinin bölümsel gayretlerinden ziyade bütüncül-ulusal bakış açısına sahip olmayı gerektirmek tedir. Bu nedenle ulusal güvenlik sisteminin aktörlerinin gayretleri bir ulusal siyaset ve stratejik rehber olan “Ulusal Güvenlik Siyaset/Strateji Belgesi (UGSB)” ile bütünleştirilmektedir. Bazı ülkeler tarafından bu dokümana “Beyaz Kitap (White Paper)” da denilmektedir.
Güvenliğin tesisi ve sürdürülmesinde ana yönlendirici olan bu doküman, tüm paydaşların ortak çalışma ve katkıları ile hazırlanmaktadır. UGSB ulusal güvenliğin sağlanmasına yönelik planlanan stratejiyi ifade etmekte ve millî güç unsurlarının koordinasyonunu sağlamayı hedeflemektedir.
Bir ulusun, ulusal hedeflerine ulaşabilmek amacıyla kullanılabilecek maddi ve manevi kaynaklarının toplamına millî güç denilmektedir.
Millî güç; siyasi, askerî, ekonomik, nüfus (demografik), coğrafi, bilimsel ve teknolojik, psiko-sosyal ve kültürel güçten meydana gelmektedir. Millî güç
unsurları birbirini tamamlayacak şekilde geliştirilmektedir. Önem ve öncelik sıraları yoktur. Gelişen duruma göre bazı unsurlar diğerlerine göre öncelik
alabilmektedir. UGSB bu bağlamda savunma planlamasına da yön vermektedir.
Ana yönlendirici doküman olan UGSB’nin ulusal hedefler ile diğer millî güç unsurları stratejileri arasındaki ilişki Şekil-1’de sunulmuştur.
Söz konusu şekilde görüldüğü üzere UGSB politik, askerî, ekonomik ve diğer tüm alt stratejileri kapsamaktadır. Dolayısıyla UGSB ülke düzeyinde en üst
strateji belgesini ifade etmektedir.
Şekil 1
Literatürde, stratejik öneme sahip olan bu dokümanın içeriğinin nelerden oluşması gerektiğine yönelik sınırlı sayıda çalışma tespit edilmiştir
(Posen ve Ross, 1996; Baldwin, 1997; Caudle, 2009). Yapılan bu çalışmalarda ifade edilen ögelerin UGSB’lerde ne kadarının kullanıldığı veya başka hangi ögelerin yer aldığına dair bir çalışmaya ise rastlanılmamıştır. Literatürdeki bu boşluğa yönelik olarak UGSB’lerde yer alması gereken ögelerin ifade edilmesi, bu ögelerden hangilerinin ülkelerin UGSB’lerinde bulunduğunun ortaya konulması, varsa kullanılması gereken ilave ögelerin belirlenmesi önemli açılımlar sağlayacaktır.
Bu kapsamda çalışmamız, ülkelerin UGSB’lerinin oluşturulmasında hangi ögelerin kullanıldığını ve bu ögelerin benzer olup olmadığını araştırmaktadır.
Bu maksatla ilk önce güvenliğin ne olduğu, düzeyleri ve UGSB’nin gerekliliği üzerinde durulacaktır.
Daha sonra literatürde UGSB’lerin hangi ögelerden oluşması gerektiğine dair yapılan çalışmalar ifade edilecektir.
Bu çalışmalar ışığında internette yer alan 30 ülke ve 2 uluslararası örgüte (NATO, AB) ait Ulusal Güvenlik Strateji Belgeleri içerik analizi yöntemi ile
analiz edilerek kullanılan benzerlik ve farklılıklar ortaya konulacaktır. Son olarak içerik analizi ile elde edilen bulgular tartışılacak ve yorumlanacaktır.
Kavramsal Çerçeve Günümüzde örgütler, değişime uyum sağlamak ve yönetmek amacıyla proaktif davranmaya çalışmaktadırlar. Bu kapsamda örgütler
(Çomaklı ve diğ., 2007);
- Uzun dönemli amaçlarını kararlaştırmak ve bu amaçlara ulaşılmasını sağlamak,
- Yönetime rehberlik etmek ve yönetimin kontrolü için bir çerçeve sağlamak,
- Örgütsel hiyerarşinin her kademesinde iletişime hizmet etmek,
- Yönetimde yaratıcılık düzeyinin yükselmesine katkıda bulunmak amacıyla stratejik planlarını hazırlamaktadırlar.
Stratejik planlama bir örgütün iç ve dış çevresini inceleme, vizyon / misyonu na karar verme, amaçlarını geliştirme, takip edilecek stratejileri seçme ve örgüt hedeflerine ulaşmak için iş amaçlarını gerçekleştirme sürecidir (Adkins, Burgoon ve Nunamaker, 2002; Obeng ve Ugboro, 2008).
Andrews (1965) bu esnek süreçteki gayretleri strateji olarak ele almıştır (Barca, 2009, 22). Stratejik planlamayı diğer türlerinden esaslı bir biçimde ayıran dört ana özellik bulunmaktadır. Bunlar (Mintzberg ve Waters, 1985, 270): Merkezi planlama, çevrenin kontrol edilebilirliği, planlı stratejiler ve resmî kontrol süreçleridir.
Çok büyük bir örgüt olan ülkeler de benzer şekilde stratejik planlarını hazırlamaktadırlar.
Ülkelerin stratejik planlarını oluşturdukları en temel konu güvenliktir. Güvenlik gerek birey ve toplum gerekse ülke açısından en temel ihtiyaçlardan birisidir.
Bu kapsamda ülkelerin en büyük görevi vatandaşlarının korunması ve emniyetinin sağlanmasının organize edilmesidir (Edwards, 2007, 20). Güvenlik kavramı “tehditler, sorunlar, açıklar ve riskler” kavramlarıyla ilişkilendirilmek tedir. Tehdit “tehlike oluşturma olasılığı”, sorunlar “geleneksel olmayan yeni tehditleri”, açıklar “tehlikelere açık olma ve tehlike durumunda yetersiz kapasiteyi” (Brauch vd., 2011), risk ise “tehditle karşılaşma olasılığı ve tehdidin önem derecesini” ifade etmektedir (Netherlands National Government, 2009, 24).
Örneğin, deprem veya tsunami durumunda belirli bölgeler ile kıyı şeritleri tehdit altındadır. Bu durumda, doğal alanlar ve altyapı ile ilgili güvenlik sorunları ortaya çıkmakta, dayanıksız evler güvenlik açığı yaratmakta ve dayanıksız evlerde yaşayan insanlar risk altında bulunmaktadırlar (Brauch vd., 100).
Güvenlik kavramı birey, toplum, ülke düzeyinde ele alınmaktadır. Her üç düzey de birbiriyle ilişkilidir. Bu kapsamda ülke güvenliğinin sağlanması birey, toplum ve ülkenin tüm unsurlarının gayretlerinin bütünleştirilmesini gerektirmektedir. Bunun sağlanmasına yönelik en önemli katkıyı UGSB sağlamaktadır. UGSB bu kapsamda bir ülkenin ulusal hedeflerinin elde edilmesine yönelik stratejik planı ifade eden ülkenin en üst düzey yönlendirici dokümanıdır. Ülkenin güvenliğinin sağlanmasına yönelik en büyük katkılardan birisinin askerî güç ile sağlandığı düşünüldüğünde de UGSB, bu bağlamda oluşturulan askerî stratejinin geliştirilmesine yönelik savunma planlamasının da ana girdilerini oluşturmakta dır (Zrnic, 2008).
Savunma planlaması bir nevi portföy yönetimidir. Portföy yönetimi birçok amaçla potansiyeli olan farklı araçlara yatırım yapılması ve birçok riskin ve maliyetin kontrol edilmesini ifade etmektedir (Davis, 2007, 5). Savunma planlamasını üç seviyeye ayırmak mümkündür (Zrnic, 2008, 25).
Bunlar;
- Ulusal strateji ve politikaların geliştirilmesi,
- Savunma program ve planların geliştirilmesi,
- Operasyonel ve askerî planlamadır.
Soğuk Savaş döneminden sonra giderek artan güvenlik ortamındaki belirsiz lik, tehditlerdeki karşılıklı bağımlılık, savunmaya ayrılacak kaynaklardaki sınırlılıklar savunma planlamasını kadro veya tehdit temelli planlama anlayışından esnek-uyum sağlayıcı yaklaşımlara kaydırmıştır.
Esnek-uyum sağlayıcı yaklaşımların en büyük özelliği başlangıç itibariyle stratejik yönlendirici dokümanlar vasıtasıyla bütünleşik yeteneklerin üretilmeye çalışılmasıdır (Walker, 2005, 10). Bütünleşik bakış açısından ziyade bölümsel bakış açısına sahip olmak ise ulusal savunma planlamasına yönelik en önemli tehditlerden birisi olarak görülmektedir (Caudle, 2005, 10).
Diğer bir deyişle esnek-uyum sağlayıcı yaklaşımlar yeteneklerin birleştirilmesi ve paylaşılmasını, öncelikler konulmasını ve gayretlerin koordine edilmesini gerektirmektedir (Rostek, Gizewski ve Reslike, 2011, 1).
UGSB, bağımsız bir zaman sürecinde birçok kuruluşun gayretiyle hazırlanmaktadır. UGSB’lerin hangi zaman sürecini kapsayacağına dair
evrensel bir standart tespit edilememiştir. Örneğin Yıldırım (2009) stratejik planları uzun vadeli (10-20 yıl), orta vadeli (5-7 yıl), kısa vadeli (1-2 yıl)
olarak, Brock ve Barry (2003) ise uzun vadeli (5 yıl ve ötesi), orta vadeli (1-2 yıl), kısa vadeli (1 yıl) olarak tasnif etmişlerdir. Kolins (2008, 42) ise
stratejik planların başarıya ulaşmasının belirli aralıklarla gözden geçirilmesi ile mümkün olacağını ifade etmiştir. Bununla ilişkili olarak Edwards (2007, 5) günümüz güvenlik ortamında her yıl UGSB’nin gözden geçirilmesinin önemli olduğunu belirtmektedir.
Ancak söz konusu dokümanın her yıl güncellenmesinden ziyade uygulamada doküman ihtiyaç duyulduğunda güncellenmektedir (Caudle, 2005).
Diğer taraftan UGSB bazı devletler tarafından çok gizli gizlilik derecesinde hazırlanırken bazı devletler tarafından tasnif dışı olarak herkesin erişimine
açılmaktadır. Örneğin ABD’nin UGSB’si 1987 yılından beri ABD Başkanı tarafından yasa gereği her yıl yayınlaması gereken, ulusal güvenlik önceliklerine ışık tutan gizlilik derecesi “Tasnif Dışı” bir dokümandır (Lucas, 2015, 1).
Türkiye’de ise bu dokümanlar “Çok Gizli” gizlilik derecesine sahiptir. UGSB’nin bazı ülkeler tarafından açıkça yayımlanmasının sebepleri olarak (Stolberg, 2012, 3):
- Tüm bakanlıklar tarafından hükümetin ulusal güvenlik konusundaki niyet ve arzusunun tam olarak anlaşılması, fikir birliği ile ortak gayret sağlamak,
- Demokrasinin gereği mali kaynakların tahsisi konusunda açıklayıcı bilgi sağlamak,
- Gerek ülke içi gerekse dış ülkelere yönelik stratejik iletişim aracı maksadıyla kullanımı sayılmaktadır.
UGSB’nin içeriğinde nelerin yer alması gerektiği konusunda ise çok sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Baldwin (1997) UGSB’nin başlıca yedi soruya cevap verebilecek şekilde yazılması gerektiğini ifade etmektedir.
Bunlar;
- Kim için güvenlik?
- Hangi değerler için güvenlik?
- Ne kadar güvenlik?
- Hangi tehditlere karşı güvenlik?
- Hangi araçları kullanarak güvenlik?
- Hangi fiyata güvenlik?
- Hangi zaman aralığı için güvenlik? sorularıdır.
Diğer bir deyişle UGSB’de bu sorulara karşılık gelen amaç, kapsam, yöntem, ulusal çıkarlar ve değerler, tehditler, roller ve koordinasyon, strateji, kaynaklar ifade edilmelidir. Posen ve Ross (1996, 3) UGSB’de yer alması gereken ögeleri; ulusal çıkarlar ve hedefler, çıkarlar ve hedeflere yönelik tehditler, tehditlere verilecek stratejik yanıtlar, stratejinin gelişimini yönlendiren temel prensipler olarak ifade etmişlerdir. Caudle (2009, 12) ise UGSB’nin arzu edilen ögelerini:
- Amaç, Kapsam, Yöntem (Stratejinin gerekliliği, kapsamı ve geliştirilme süreci),
- Problemin Tanımı ve Tehdit Değerlendirmesi (Stratejinin yöneltildiği ulusal veya uluslararası problem ve tehditlerin özelleştirilmesi),
- Hedefler, Alt Hedefler, Eylemler ve Performans Ölçütleri (Stratejinin ne elde etmeye çalıştığı, bu sonuçları sağlayacak adımlar, öncelikler, dönüm noktaları ve sonuçları ölçmek için performans ölçütleri),
- Kaynaklar, Yatırımlar ve Tehdit Yönetimi (Tehditlere yöneltilecek ulusal ve uluslararası kaynaklar ile ortaklıklar ile bunların hedeflere tahsisi),
- Örgütsel Roller, Sorumluluklar ve Koordinasyon (Stratejiyi kim tamamlayacak, diğerlerine göre rolleri ne olacak, gayretleri paylaşacak ve koordine edecek mekanizmalar),
- Entegrasyon ve Tamamlama (Ulusal bir stratejinin başka milletlerin veya uluslararası stratejilerin hedef, amaç, eylemleriyle ilişkisi, hükümet ve planlarının stratejinin gerçekleştirilmesine nasıl destek sağlayacağı) olarak tanımlamıştır. Buraya kadar ifade edilen UGSB’nin içeriğinde bulunması gereken arzu edilen özelliklere yönelik yapılan çalışmalar özet olarak Tablo 1’de sunulmuştur.
Tablo 1: UGSB’nin Arzu Edilen Ögeleri
Çünkü yüzyılımızda çevrenin karmaşık ve süratli bir değişim içerisinde olması, örgütlerin bu oluşum karşısında tekrar gözden geçirilmesini gerektirmektedir (Naktiyok, 1999). Bu kapsamda UGSB’de güvenlik ortamının yani çevrenin ifade edilmesinde üç yaklaşım kullanılmaktadır. Bunlar (Weeks, 2015, 24):
Realist yaklaşım, liberal veya çoğulcu yaklaşım ve yapılandırılmış yaklaşımdır.
Realist yaklaşımda ana aktör devlettir, güvenlik konuları ana ekseninde değerlendirmeler yapılmaktadır. Liberal yaklaşımda devlet içi ve devletlerarası, uluslararası, hükümet dışı örgütler üzerinde sosyal, ekonomik ve güvenlik temelinde odaklanılmaktadır. Yapılandırılmış yaklaşım da ise güvenlik ortamı küresel seviyede ele alınmakta, ekonomik konular ülke politikalarının ana belirleyicisi olarak görülmektedir. Ülkelerin güvenlik algıları hakkında bilgi veren bu yaklaşımlar iç içe geçmiştir. Günümüzde hızlı bir değişimin yaşandığı ve belirsizliğin arttığı bir dünyada ülkeler tarafından tek bir yaklaşımın yanında, iki veya üçü birlikte kullanılabilmektedir (Weeks, 2015, 24).
Çalışmamızda içerik analizi kapsamında Caudle (2009) tarafından UGSB’lerde yer alması gerektiği ifade edilen ögelerin bulunup bulunmadığı araştırılmıştır. Ayrıca Caudle (2009) tarafından önerilen ögeler haricinde UGSB’lerde kullanılan ilave ögeleri belirlemek amaçlanmıştır. Bu maksatla söz konusu önerilen ögeler haricinde kullanılan ögeler “İlave Hususlar” altında toplanmıştır. Bununla birlikte ülkelerin UGSB’lerinde güvenlik ortamının tanımlanmasında hangi yaklaşımları kullandığını tespit etmek maksadıyla Weeks (2015) tarafından ortaya konulan üç ögeli (Realist, Liberal, Yapılandırılmış) yapı kullanılmıştır. Bu yaklaşımların ortaya çıkarılmasının ülkelerin güvenliğe bakış açıları konusunda bir fikir verebileceği düşünülmüştür.
Buraya kadar ifade edilen hususlar dikkate alındığında globalleşen dünya, teknoloji ve iletişimdeki hızlı gelişmeler, dünya güvenlik ortamında ortaya çıkan yeni küresel, bölgesel ve yerel güç merkezleri ile tehditler savunma planlaması na temel teşkil eden ülkelerin UGSB’nin tüm kurumları yönlendirecek şekilde ifade edilmesini gerektirmektedir. Bu kapsamda aşağıdaki hipotezler test edilecektir.
Hipotez 1: Ülkelerin UGSB’lerini oluşturan ögelerin kullanımında bir benzerlik vardır.
Hipotez 2: Ülkelerin UGSB’lerinde yer alan en önemli ögelerden birisi olan güvenlik ortamının (Uluslararası ve Ulusal Problemler) ifade edilmesinde kullanılan yaklaşımlarda bir benzerlik vardır.
Yöntem.,
Araştırmanın hipotezlerini test edebilmek için nitel bir araştırma yöntemi olan içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizi, yazılanların veya söylenenlerin bir anlam kazandırılması amacıyla sistematik olarak incelenmesi ve hangi sıklıkta olduğunu tespit etmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Nitel araştırmalar insanların yaşadıkları dünyayı nasıl algıladıkları ve yorumladıklarını analiz etmek üzere geliştirilen araştırma yaklaşımlarını tanımlamaktadır (Güler, Halıcıoğlu, Taşğın, 2013, 30).
Bu yaklaşımlardan gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri analizlerinin kullanılması, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve
bütüncül bir biçimde ortaya konulmasını sağlamaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2005).
İçerik analizinde ana fikir mesajın tüm içeriğinin azaltılmasına ve kelimelerin anlamlı şekilde sınıflandırılmasına dayanmaktadır (Yozgat ve Karataş, 2011, 1362). Uygun (convenience) örneklem yönteminin benimsendiği araştırmada çalışmanın örneklemini aşağıda Tablo 2’de yayımlanma yılları yer alan ülkeler ve iki çok uluslu örgüte (NATO ve EU) ait UGSB’ler oluşturmaktadır. İnternet sitelerinden elde edilen söz konusu UGSB’ler Tablo 1’de gösterilen Caudle (2009) tarafından önerilen ögeleri içerip içermediğine göre üç uzman (Uzmanlardan birisi güvenlik, diğer ikisi savunma yönetimi alanlarında lisansüstü eğitime sahiptir) tarafından irdelenmiştir. UGSB’ler belirtilen ögeleri içermiyorsa “0” içeriyorsa veya tartışıyorsa “1” kodlaması yapılarak her uzmanın birbirinden bağımsız olarak yaptıkları analizler karşılaştırılmıştır. Uzmanların en az ikisinin
ifadelerde yer aldığını belirttiği ögelere ilişkin farklılıklar karşılıklı tartışmalar sonucunda giderilmiştir.
Tablo 2: Araştırma Örneklemi UGSB’ler ve Yayımlanma Yılları
Bulgular.,
32 UGSB’nin metin analiz programı ile analizinden elde edilen sonuçlar Tablo 3’te sunulmuştur. Bu sonuçlara göre örneklemi oluşturan UGSB’ler ortalama 19992 kelime, 1029 cümle, 57 sayfa ve 6 bölümden oluşmaktadır.
Tablo 3: İçerik Analizi (Kelime, Cümle, Sayfa ve Bölüm Sayısı) Sonuçları
Söz konusu sonuçlar Tablo 4’te sunulmuştur.
Tablo 4: UGSB’lerde En Çok Kullanılan 20 Kelime Sonuçları.,
- Adıyla uyumlu şekilde en çok kullanılan birinci kelimenin “Güvenlik”, üçüncü kelimenin “Ulusal” olduğu,
- Temel felsefesiyle uyumlu şekilde en çok kullanılan ikinci kelimenin “Savunma”, dördüncü kelimenin “Silahlı Kuvvetler” olduğu tespit edilmiştir. Diğer en çok kullanılan kelimelerin de günümüz ve geleceğin güvenlik ortamının tahayyül edilmesinde ön planda belirleyici oldukları ve olmaya devam edecekleri değerlendirilmiştir.
Ayrıca yapılan incelemeler sonucunda UGSB’lerin kapsadığı dönemin ülkelere göre farklılık gösterdiği ve birçoğunda ifade edilmediği tespit edilmiştir. Örneğin Fransa’nın “Beyaz Kitabı” 15 yıllık bir dönemi kapsarken, Birleşik Krallık’ın UGSB’nin kapsadığı süre 5 yıldır. Birçok ülkenin UGSB’nde kapsanan zaman aralığı ifade (ABD, Almanya, Polonya) edilmemiştir.
Üç araştırmacının 32 doküman üzerinde yaptıkları içerik analizi sonucunda dokümanların hangi ögelerden oluştuğuna dair bulgular Tablo 5’te sunulmuştur.
Tablo 5: UGSB’lerin İçerik Analizinde Kullanılan Ögelere Ait Sonuçlar
Bulgulara göre Tablo 5’te sunulan amaç ve kapsam ögelerinin tüm UGSB’lerde, diğer ögelerin ise %50’sinden fazlasında kullanıldığı belirlenmiştir. Ayrıca UGSB’lerin %34’ünde ilave bir husus olarak “Gerekli Yetenekler”in yer aldığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda ülkelerin UGSB’lerini oluşturan ögelerin kullanımında bir benzerliğin olduğuna dair birinci hipotez kısmen kabul edilmiştir.
Yetenek terimi görevleri yerine getirmek için yöntem ve yollar ile
bunların birleşimini ifade etmektedir (Zrnic, 2008, 26). Gerekli yetenekler
ögesi ülkelerin millî hedeflerine ulaşmak için “Ne yapmalıyız?” sorusunu
açıklamaktadır. Gerekli yeteneklerin UGSB’lerin %34’ünde ifade edilmiş
olması ülkelerin bir kısmının artan belirsizlik ve sınırlı kaynaklar ortamına
yönelik öngördükleri çözümleri optimize etmeye çalıştıklarının bir göstergesidir. Günümüzde savunma planlamasına da yön veren gerekli yeteneklerin UGSB’lerde yer alması tüm ulusal aktörlerin gayretlerinin birleştirilmesi konusunda önem arz etmektedir.
Araştırma kapsamında UGSB’nin en önemli ögesi olan ve ülkelerin içinde bulundukları çevreyi nasıl algıladıklarını ifade eden “Güvenlik Ortamının (Uluslararası ve Ulusal Problemler)” tanımlanmasında hangi yaklaşımların nasıl kullanıldığı da araştırılmıştır. Weeks (2015, 25) realist yaklaşımın tehdit temelli veya sadece askerî alanla sınırlı bir bakış açısını, liberal ve yapılandırılmış yaklaşımın ise politik, ekonomik ve askerî alanı da kapsayan daha geniş bir bakış açısını ifade ettiğini belirtmektedir. Yapılan içerik analizi neticesinde bazı dokümanlarda üç, bazılarında iki, bazılarında ise tek yaklaşıma yer verildiği tespit edilmiştir. Bu çerçevede elde edilen sonuçlar Tablo 6’da sunulmuştur. Söz konusu tabloda her bir yaklaşımın kullanıldığı doküman miktarı ve araştırmada incelenen 32 doküman içerisinde kaç tanesinde bu yaklaşımın kullanıldığını gösteren yüzde oranları belirtilmiştir. Farklı yaklaşımların ikisini veya üçünü de kullanan dokümanlar her bir yaklaşımda miktar ve yüzde olarak hesaba katılmıştır.
Tablo 6: UGSB’lerin Güvenlik Ortamı İçerik Analizinde Kullanılan Ögelere Ait Sonuçlar
Genel olarak tüm dokümanların %94’ünde devlet içi ve devletler arası, uluslararası, hükümet dışı örgütler üzerinde sosyal, ekonomik ve güvenlik temelinde odaklanıldığı görülmüştür. Realist yaklaşım hariç dokümanlarda liberal ve yapılandırılmış yaklaşımlar %50 ve üzerinde kullanıldığından ikinci hipotez kısmen kabul edilmiştir.
Tartışma ve Sonuç.,
Soğuk Savaşın sona ermesi ile birlikte küresel ve bölgesel dengelerde meydana gelen gelişmeler, bilinmezliğin hâkim olduğu, çatışma ve anlaşmazlıklarla dolu bir güvenlik ortamına neden olmuştur. Gelecekte güvenlik ortamında karmaşıklık ve belirsizliğin daha da artacağı düşünülmektedir. Bunun bilinciyle ülkeler, ülke güvenliğinin sağlanması ve sürdürülmesine yönelik olarak millî güç unsurlarının gayretlerini bütünleştirmek durumundadırlar. Ülkeler bu kapsamda kısa, orta ve uzun vadeyi kapsayan stratejik planlarını UGSB olarak hazırlamaktadırlar.
Bu bağlamda stratejik öneme haiz bu dokümanların hangi içeriğe sahip olması
gerektiği önem arz etmektedir. Yapılan incelemeler sonucunda UGSB’nin
içeriğinin nelerden oluşması gerektiğine yönelik sınırlı sayıda çalışma tespit
edilmiştir (Posen ve Ross, 1996; Baldwin, 1997; Caudle, 2009).
Ancak yapılan bu çalışmalarda ifade edilen ögelerin UGSB’lerde ne kadarının
kullanıldığı veya başka hangi ögelerin yer alması gerektiğine dair bir araştırma ya rastlanılmamıştır.
İnternet ortamında ulaşılan 32 UGSB’ne, Caudle (2009) tarafından ifade edilen 12 öge ve ayrıca ilave ögelerin tespit edilmesine yönelik olarak içerik analizi yapılmıştır. İçerik analizi sonucunda amaç ve kapsam ögelerinin tüm UGSB’lerde %100, diğer ögelerin ise %50’nin üzerinde kullanıldığı tespit edilmiştir. 12 öge haricinde UGSB’lerin %34’ünde ilave bir husus olarak ulusal hedeflere ulaşmak maksadıyla “Gerekli Yetenekler”in de ifade edildiği görülmüştür. Yazında ifade edilen 12 ögenin büyük oranda kullanılması, mevcut güvenlik ortamının ortaya çıkardığı ihtiyaçların söz konusu ögeler tarafından karşılanmasının planlanmasın da bir problem yaşanmadığının göstergesi olarak değerlendirilmiştir. Ancak
mevcut 12 ögenin haricinde “Gerekli Yetenekler”in de ifade edilmiş olması
ihtiyaçların karşılanmasında müştereklik ve maliyet etkinliğin ön plana
çıkmasının farkında olunduğunun belirtisi olarak kabul edilmiştir.
UGSB’nin ana yönlendirici doküman olarak girdi yaptığı savunma planlamasında da son yıllarda esnek-uyum sağlayıcı yaklaşımlardan Yetenek Tabanlı Planlama (YTP)’nin ağırlık kazanmış olması bu bulguyla paralellik göstermektedir. YTP savaşın nerede olacağından ziyade düşmanın nasıl savaşacağı üzerinde odaklanmaktadır. Diğer bir deyişle farklı bölgelerde konvansiyonel harpler üzerinde odaklanmak plan yapmak için yeterli değildir. Bunun yerine sürpriz, aldatma ve asimetrik savaşa güvenen düşmanları yenmek için gerekli olan yeteneklerin tanımlanması gerekmektedir (Walker, 2005, 1).
Münih Güvenlik Konferansı’nda (2015) ifade edilen “Hibrit Savaş” türü de bu bulguyu desteklemektedir.
Söz konusu dokümanlarda güvenlik ortamının ifade edilmesinde genel olarak ülkelerin güvenlik ortamına yaklaşımlarında benzerlik görülmesine rağmen kısmen farklılıklar tespit edilmiştir. Bu bağlamda ülkelerin güvenliğinin sağlanmasına yönelik oluşturulan UGSB’lerde realist ve yapılandırılmış yaklaşımlar kullanılmakla birlikte büyük çoğunlukla liberal yaklaşımın esas alındığı tespit edilmiştir. Bu durumun ülkelerin farklı tehdit algılamalarından kaynaklanmış olabileceği düşünülmüştür. Ülkeler tarafından liberal yaklaşımın çoğunlukla esas alınmış olması ve realist yaklaşımın daha az kullanılması, gelecekte belirsizlik ve karmaşıklığın artarak devam edeceğinin beklendiğinin bir göstergesi olarak kabul edilmiştir. Yapılandırılmış yaklaşımın liberal yaklaşıma nazaran daha az kullanılmasının sebebi olarak geleceğin güvenlik ortamında küreselden ziyade bölgesel etkilerin ön plana çıkacağının beklenmesinden kaynaklanmış olabileceği düşünülmüştür.
Yapılan analizler sonucunda literatürle uyumlu şekilde UGSB’lerin kapsadığı zaman aralığı ile ilgili tam bir tutarsızlık tespit edilmiştir.
Örneğin, Birleşik Krallık UGSB’si (2010) 5, Fransa’nın UGSB’si (2013) 15 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. Doğan (2008) stratejik planların kapsadığı zaman aralığı ile ilgili kesin bir görüş birliğinin olmamasının nedeninin kriterlerin stratejik plan alanına ve örgütün büyüklüğüne göre değişmesinden kaynaklandığını ifade etmektedir. Çomaklı vd., (2007) ise bu durumun sebebi olarak yapılan planların anlık ortaya çıkan krizlere reçete olamamasını görmektedirler. Araştırma kapsamında bu durumun farklı coğrafyalarda yer alan ülkelerin farklı tehdit algılamalarına sahip olmalarından kaynaklanmış olabileceği değerlendirilmiştir.
Araştırma örneklemi kapsamında UGSB’lerin kaç kelime, cümle, sayfa ve bölümden oluştuğuna dair ortaya konulan betimleyici istatistiklerin
dokümanların hazırlık sürecinde katkı sağlayacağı düşünülmektedir. En çok kullanılan yirmi kelimenin ortaya konulmasının ise ulusal güvenlik konusunda evrensel eğilimlere işaret ettiği kıymetlendirilmektedir. Özellikle güvenlik, savunma, ulusal, silahlı kuvvetler ve uluslararası kelimelerinin en çok kullanıldığının tespiti günümüzde ulusal güvenliğin silahlı kuvvetleri merkeze alan savunmaya dayandırıldığı ve ulusaldan uluslararası güvenliğe doğru bir dönüşüm yaşandığının göstergesi olarak yorumlanmıştır.
Ayrıca, UGSB’lerde güvenliğin sadece askerî güvenlik olarak değerlendirdiği geleneksel bakış açılarının geride kalmış olduğu, güvenliğin daha geniş bir çerçevede, çok aktörlü ve subjektif bir olgu olarak ele alınmaya başlandığı görülmüştür.
Araştırmada elde edilen sonuçların yanı sıra çalışmanın bazı sınırlılıkları da bulunmaktadır. Her şeyden önce araştırmanın bulguları,verilerin toplandığı 30 ülke ve 2 uluslararası örgütün UGSB’leri ile sınırlıdır.
Bunun yanı sıra, araştırmada kullanılan içerik analizi yöntemi, bu alandaki uzmanların değerlendirmelerin den oluşmaktadır ve bu kapsamda uzmanların algısına dayanmaktadır. Bu nedenle olası sosyal beğenirlik sınırlılığı, sonuçların değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç olarak UGSB’de yer alması gereken ögelerin öneminin ülkelerin farkında olduğu ve içerik olarak dokümanlarda bu ögeleri kullanmaya devam ettikleri belirlenmiştir. Bu ögelere ilaveten UGSB’lerde ülkelerin milli hedeflerine ulaşmak için günümüzde ön plana çıkan yetenek temelli yaklaşım paralelinde hangi yeteneklerin, hangi ulusal aktörler tarafından kazanılması gerektiğinin bir öge olarak ifade edilmesi fayda sağlayacaktır.
Kaynakça;
Adkins, M., Burgoon, M., Nunamaker, J.F.Jr. (2002). Using group support systems for strategic planning with the United States Air Force.
Decision Support Systems, 34, 315–337.
Australian Government (2013). Strong and secure: A strategy for Australia’s national security. 1-47.
Baldwin D.A. (1997). The concept of security. Review of International Studies, British International Studies Association. 5-26.
Barca, M. (2009). Stratejik yönetim düşüncesinin evrimi: Bilimsel bir disiplin oluşum hikayesi. Yönetim Araştırmaları Dergisi, 5, 1, 7-38.
Binnendjik, H. (2002). ABD silahlı kuvvetlerinin dönüşümü. NDU Yayınları.
Brauch, H.G. (2008). Güvenliğin yeniden kavramsallaştırılması: Barış, güvenlik, kalkınma ve çevre kavramsal dörtlüsü. Uluslararası İlişkiler,5, 18, 1-47.
Brauch, H.G., Spring, O.Ü., Mesjasz, C., Grin, J., Kameri-Mbote, P.,
Chourou, B., Dunay, P. ve Birkmann, J. (2011). Coping with global environmental change, disasters and security threats, challenges,
vulnerabilities and risks. LI, ISBN: 978-3-642-17775-0.
Brock, D.M. ve Barry, D. (2003). What if planning were really strategic?
Exploring the strategy-planning relationship in multinationals.
International Business Review, 12, 543–561.
Caudle, S.L. (2005). Homeland security capabilities-based planning: Lessons from the defense community. Homeland Security Affairs, 1, 2,1-21.
Caudle, S.L. (2009). National security strategies: Security from what, for whom, and by what means. Journal of Homeland Security and
Emergency Management, 6, 1, 1-22.
Çomaklı, Ş.E., Ekici, K.M. ve Şahım, T.Z. (2007). Geleceği planlamada stratejik yönetim. A-C Yayınevi.
Council of the European Union. (2009). European security strategy. 1-43.
Davis, P.K. (2007), Rethinking defense planning. New York University’s
John Brademas Center for the Study of Congress, 1-14.
Defence Reform Unit. (2002). The government of Uganda’s security policy framework. 1-36.
Doğan, T. (2008). Strateji tipleri ve stratejik yönetim süreçlerinin firma performansına etkileri. (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Gebze Yüksek
Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Drew, D.M. (1988). Making strategy: An introduction to national security processes and problems. Air University Press, 1-209.
Edwards, C. (2007). The case for a national security. Demos Report.
Federal Ministry of Defence. (2006). White paper 2006 on German security policy and the future of the Bundeswehr. 1-126.
Government of Belize. (2009). The national security strategy of Belize. 1-37.
Government of Britain. (2010). A strong Britain in an age of uncertainty: The national security strategy. 1-37.
Government of Bulgaria. (2010). White paper on defence and the armed forces of the Republic of Bulgaria. 1-71.
Government of Canada. (2004). Securing an open society: Canada’s national security policy. 1-52.
Government of Czech Republic. (2015). Security strategy of the Czech Republic. 1-26.
Government of Georgia. (2012). National security concept of Georgia. 1-28.
Government of Jamaica. (2013). A new approach: National security policy for Jamaica. 1-131.
Government of Spain. (2013). The national security strategy. 1-58.
Güler, A. Halıcıoğlu, M.B. ve Taşğın, S. (2013). Nitel araştırma yöntemleri, Seçkin, 1. Baskı, 1-431.
Heads of State and Government at the NATO. (2010). Strategic concept for the defence and security of the members of the North Atlantic Treaty Organization. 1-36.
Kolins. M. (2008). Making the strategic plan work. The Physician Executive, 42-45.
Lucas, N.J. (2015). The 2015 national security strategy: Authorities, changes, issues for Congress, Congressional Research Service, 1-26.
Ministry of Defence of Ukraine. (2008). White book 2007 defence policy ofUkraine. 1-119.
Ministry of Defence. (2013). National security strategy. 1-37.
Ministry of Foreign Affairs. (2012). Hungary’s national security strategy. 1-23.
Mintzberg, H. ve Waters, J.A. (1985). Of strategies, deliberate and emergent. Strategic Management Journal, 6, 257-272.
Munich Security Conference. (2015). Munich security report collapsing order, reluctant guardians?. 16 Nisan 2015 tarihinde
http://www.securityconference.de. adresinden alınmıştır.
Naktiyok, A., (1999). Çevresel çalkantı ve örgüt kültürü bir uygulama. (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Atatürk Üniversitesi, Erzurum.
Mongolia. (2010). National security concept of Mongolia. 1-20.
National Security Council. (2007). National security strategy of the Republic of Armenia. 1-22.
Netherland. (2013). National safety and security strategy. 1-32.
Netherlands National Government (2009). Working with scenarios, risk assessment and capabilities in the national safety and security strategy
of the Netherlands. 1-102.
New Zealand Government. (2010). Defence white paper 2010. 1-100.
Obeng, K. ve Ugboro, I. (2008). Effective strategic planning in public transit systems, Transportation Research Part E: Logistics and
Transportation Review, 44, 3, 420–439.
Posen, B.R. ve Ross, A.L. (1996). Competing visions for US grand strategy. International Security, 21, 3, 5-53.
President of Romania. (2007). The national security strategy of Romania. 1- 56.
President of The Republic of Azerbaijan. (2007). National security concept of the Republic of Azerbaijan. 1-23.
Republic of France. (2013). French white paper on defence and national security. 1-135.
Republic of Korea. (2014). 2014 defense white paper. 1-325.
Republic of Lithuania. (2012). The military strategy. 1-10.
Republic of Poland. (2010). National security strategy of the Republic of
Poland. 1-57.
Republic of Serbia. (2009). National security strategy of the Republic of Serbia. 1-38.
Republic of The Philippines Department of National Defense. (2012). A white paper on Philippine defense transformation. 1-42.
Republik Österreich. (2013). Austrian security strategy: Security in a new decade—shaping security. 1-22.
Riigikogu. (2010). National security concept of Estonia. 1-21.
Rostek, M., Gizewski P. ve Reslike R. (2011). Futuring and force development: An interim report on Canadian Army 2040 project.
NATO Science and Technology Organization, Long Range Forecasting of the Security Environment, 1-2.
Stolberg, A.G. (2012). How nation states craft national security documents. US Army War College. Strategic Studies Institute, 1-153.
Tagarev T. (2009). Capabilities-basd planning for security sector transformation. Information & Security Journal, 24, 27-35.
The Croatian Parliament. (2002). Croatia's national security. 1-19.
The White House. (2015). National security strategy. 1-29.
Walker, S.K. (2005). Capabilities-based planning-how it is intended to work and challenges to its succesful implementation, US Army War College
Strategy Research Project, 1-30.
Weeks, S.B. “Change and its reflection in national security strategy and force structure”, 04 Ekim 2015’te
http://apcss.org/Publications/EditedVolumes/RegionalFinalchapters/Chapter3Weeks.pdf. adresiden alınmıştır.
Yıldırım, A. ve Şimsek, H. (2005). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Güncelleştirilmiş Geliştirilmiş 5. Baskı. Ankara. Seçkin Yayıncılık. 1-366.
Yıldırım, H. (2009). Türkiye’de büyükşehir belediyelerinde stratejik planlama üzerine bir analiz. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Yozgat, U. ve Karataş N. (2011). Going green of mission and vision statements: Ethical, social, and environmental concerns across
organizations. Procedia Social and Behavioral Sciences, 24, 1359–1366.
Zrnic, B. (2008). The new trends in defence planning and their impact on the defence planning systems in transitional countries. Seaford House
Papers, 25-47.
***