Akepe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Akepe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2017 Salı

Akepe'de Arslanlar gibi “ Türkçü ” Olmak!..



Akepe'de Arslanlar gibi “ Türkçü ” Olmak!..


Reha Ören
23.08.2004

Sayı:63

Tanıdık, bildik, aşina bir sima. Koltuğunun arkasına doğru kaykılmış. Gözlüklerinin ardısıra bakıyor... Gözbebekleri elektrik sayacı gibi fıldır fıldır dönüyor. Böylesi insanlardan hep korkmuşumdur. Fahiş fiyatlı elektrik parasından daha beter çarparlar adamı!.. Asla ve kat’a güvenilmezdirler. Bu tip insanlara dikkat edin, mesele çok ciddi olduğu zaman, ya da ihanetlerini sezdiğinizi fark ettikleri zaman asla yüzünüze bakmazlar. Mahcubiyetlerini zemindeki mozaikleri sayarak saklamaya çalışırlar. Çünkü; başka yapabilecek hiçbir şeyleri yoktur.

Muhatabımın dudakları bazen öyle garip bir şekle giriyor ki ‘müstehzi mi?’, yoksa ‘mütebessim mi?’ anlamak asla kabil değil.

Hep yaparız ya, cebimizde ekmek parasının olmadığına aldırmadan vatanı ve dahi milleti kurtarmaya çalışırız. O anda biz de öyle yapıyoruz.

Mesele vatan ve millet meselesi... Bildiğim sima, bildiğim bakışlarla ve malum sözlerle memleket meselelerinden bahsediyor.

Mustafa Kemal’in büyüklüğünü anlatıyor önce. 1. Meclisi, 2. Meclisi kısa paragraflar halinde geçiyor. 2. ve hatta 3. Cumhuriyetçilere ateş püskürüyor. Elinden gelse İstiklâl Mahkemeleri’ni kurup, ‘Hıyanet-i vataniye’ gerekçesiyle darağacında sallandıracak.

Arada bir içer, o gün sigara içeceği tuttu... Derin bir soluk çekti... Sıra zamane milliyetçilerine gelmişti.

“Biliyor musun?” dedi. “AK parti içinde de arslan gibi milliyetçi çocuklarımız var.”

Albız alsın canını.

“Akepe içinde milliyetçi nasıl olunur yahu?” sorusunu sorduğum zaman, dostumla aramda artık bir bağ kalmadığını anladım.

Sahi; Akepe içinde olarak, Akepe’nin bayrağını sallayarak “Ben milliyetçiyim” nasıl denilebilir ki?

Bunun iki şıkkı olabilir. Böyle diyenler ya milliyetçiliği bilmiyorlar, ya da milliyetçiliği midecilikle aynı kefede tartıyorlardı. Sıkı Akepeliler’den biri de ilkokul çocuğu dangalaklığıyla “Ne demek milliyetçi? Siz milliyetçisiniz de biz milliyetsiz miyiz?” sorusunu sormuştu.

Bu dangalak bilmiyordu ki ‘milliyetli’ olmakla, ‘milliyetçi’ olmak farklı kavramlardır. Yine o dangalak bilmiyordu ki “İnsan milliyetli olmadan, kendini milliyetli hissetmeden, milliyetçi olamaz.”

Tanıdığım simanın “Akepe içindeki milliyetçiler” tanımı bana o dangalağı hatırlattı.

Siyaset hayatında 4 bin küsur kere “Kürt”, “Kürdistan”, “Kürdistanlı kardeşlerimiz” ifadelerini kullanan Recep Tayyip Erdoğan bir kere olsun “Türk” kelimesini telafuz dahi etmemiş. Adamın icraatları ortada... “Dinler arası diyalog”, “Dinlerin kardeşliği” maskelerinin ardına saklanarak uluslararası emperyalizmin ihanet şebekesinin ta göbeğinde olduğunu vurgulamış bir adamın partisinde milliyetçi olmak haa!..

Hele bir de Türkçü geçinenler yok mu?

Dangalaklığın bu kadarı da fazla... Akepe içinde milliyetçi olmak her şeyden evvel, en evvel abesle iştigal etmek değil de nedir?

Bu partinin Adana örgütünde yine tanıdık, bildik bir sima daha var. Bu sima ile ilk karşılaştığım zaman bana ‘Türkçü’ olduğunu söylemişti. Daha da ileri giderek Akepe içinde siyaset yapabilmek için neredeyse ‘icazet’ istemişti. Bu fakir de Akepe içinde Türkçü olunamayacağını dilinin döndüğü kadarıyla anlatmaya çalışmıştı. Sonraları köprülerin altından çok sular aktı. O delikanlı Akepe bünyesinde istediği yerlere geldi. Makam, mevki ve ikbal sahibi oldu.

Hukuk ilmi de tahsil eden bu delikanlı sonraları telefonlarımıza bile cevap vermemeye başladı. Maruzatı ise genellikle “Partinin yönetim toplantısında” oldu. Evet, bu genç artık önemli biri olmuştu. Genç yaşında yönetime girmeyi başarabilmişti. Ama anlaşılan artık Türkçülerden kaçmasının zamanı gelmişti. Bu genç farkında olmadan, süreç içerisinde “Akepe içerisinde Türkçü olunamayacağını” anlamıştı. Anlamasına anlamıştı ama Türkçülük denilen o çileli yolda yürümektense siyasetin çürük merdivenlerinde yükselebildiği kadar yükselmeyi tercih etmişti.

ABD başkanı teröristlerin uluslararası elebaşısı Buş oğlu Buş’un makamından çıkarken Başbakan Tayyip Bey dilinin altındaki baklayı çıkarmıştı “Kıbrıs’ta toprak verebiliriz”.

İktidarın hempalarından Yeni Şafak Gazetesi bile isyan etmedi mi? “Amerika’nın yeni projesi Türkiye modelli büyük ortadoğu” başlığını ataraktan hedefin Tevrat’ta vaat edilen ülkelerin İsrail’in öncülüğünde bir araya gelmesinin kurtuluş olduğunu belirterek isyan bayrağı çekmedi mi?

Ders kitaplarından Ermeni soykırımı, Türk, İstiklâl, Hürriyet kelimelerinin çıkartılacağını taahhüt eden bir siyasinin partisinde Türkçü olmak öyle mi?

Hem de ‘arslan gibi’!..

Allah rahmet eylesin. Ata dostu, rahmeti rahmana intikal etmiş olan Mehmet Emin Alpkan ağabeyin bir lafı vardı: “Arslanlar Çanakkale’de şehit oldu. Sırtlanlar şimdi arslan kesildi” derdi.

Bunların aslanlığı ne menem aslanlıktır ki CIA güdümlü National Geografic dergisi bile keşfedememiştir!..

Tayyip’i yetiştirerek, siyaset sahnesine sokan Necmettin Erbakan: “Ben Tayyip’ten çok çektim. Kurtulabilmek için de siyaseten önünü açtım” demedi mi?

“Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür”. Hafızanızı biraz olsun yoklayın. Erbakan ne demişti: “Bush ve ekibinin mensubu olduğu tarikatın öğretisine göre bunalımdan kurtulmak için Hz. İsa’nın gelmesi, Büyük İsrail’in kurulması gereklidir. Böylece siyonizm gerçekleşir”.

Ne çabuk unuttunuz yahu?

Ya daha dün genç bir Yüzbaşıyla muhatap olduğu zaman donunu ıslatan Talabani’yi ayaklarının altına kırmızı halı sererek Ankara’da devlet protokolü ile ağırlayan siyasetçiler -devlet adamları demiyorum.- Çünkü; diyemiyorum. Dilim varmıyor.- ve onların günümüz uzantılarına hitaben ne demişti: “ Hayalim, İstanbul’un başkent olduğu Ortadoğu Birleşik Devletleri.”

Bu ne demek yahu anlasanıza. Adam ABD ve AB tarafından hazırlanan hainane, hainane olduğu kadar da sinsi planın uygulayıcılarının artık sırtlarındaki kuzu postunu atarak gerçek yüzlerini göstermeleri değil mi?

Hem de kime gösteriyorlar?

Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin Başbakanına!..

Peki, bu planın da 1. Dünya Savaşı sırasında İngiltere tarafından hazırlandığını bilmiyorsanız, ya çok gaafilsiniz, ya da siz de - dilim varmıyor ama - hainsiniz. ‘ Delalet ’ kelimesi içinde bulunduğunuz durumu yeteri kadar izah etmekte aciz kalıyor.

Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Ön Asya diye 4’lü konfederasyon yönetimi planının uygulama safhasında Mustafa Kemal’in çelik iradesi karşısında ertelenen bu plan bu gün sahnede. Başrolü onlar oynuyor. Bizimkiler ise sadece figüran... Üstelik figüran bile değiller ‘Rabarbacı ’ olmaktan öteye gidemiyorlar. İngiltere tarafından Asya’yı yönetmek için hazırlanan bu planın altyapısını, ağlayan vaiz Fettullah Gülen hazırlamadı mı? “ Asya’nın her tarafında Türk okulları açıyorum ” diyerek Anadolu’mun masum insanlarının maddi birikimlerini yasal olmayan yollarla yurtdışına kaçıran, inançlarını sömüren, CIA ve FBI koruması altında ABD’de ikamet eden ve nüfus kayıtlarına göre ön adı ‘ Mesih ’ olan Fettullah Gülen Hoca!.

İşte Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehlikelerden sadece bir kesit. Şimdi sorarım size hem Akepe içinde olacaksın, hem de Türkçü olacaksın.

Allah müstehakınızı versin.

Gök Tanrı bana sizi çarmıha germeyi nasip etsin.

Lütfen dikkat.

Türkçüler en çok Türkçülere dikkat etmeli

Sahi kim söylemişti yahu? Dağarcığımın ücra köşelerinden bir yerde yakaladım: “ Türkçüler her şeyden çok Türkçülere dikkat etmelidir

“Çünkü; üç tür Türkçü vardır. Birincisi: saf, inanmış, davasından taviz vermeyen Türkçüler. İkinci tür: Türkçü geçinenler. Üçüncü tür ki en tehlikelisi bunlardır.: Türkçülerden geçinenler.

Evet, daha dün bırakın ülkücüyü, milliyetçi bile olamayanlar bu gün arslanlar gibi Türkçü geçinmeye başladılar. Hem de Akepeli olaraktan”!..

Onlar öyle kamufleli arslanlar ki gördüğünüz zaman CIA güdümlü National Geografic dergisi temsilcilerine derhal haber veriniz. Zira; bu tür maymunlar Türkiye’yi işgal etmişlerdir. Ve hayvanlar aleminde layık oldukları yeri mutlak surette almalıdırlar.

Zaten önünde sonunda CIA’nın onlara layık göreceği yer de o hayvanlar alemidir. Zira bütün Batılılar çok iyi bilirler ki ihanet alışkanlıktır.

Bugün mensubu olduğu millete ihanet edenler, yarınlarda mensubu olmaya çalıştıkları milletlere de ihanet ederler.

Kalın sağlıcakla. Kalabilirseniz tabii...


http://www.turksolu.com.tr/63/oren63.htm