Soğuk Savaş’ta NATO-ABD-Türkiye Üçgeninde Askeri Üsler: Süreklilik Ve Değişim BÖLÜM 2
Bu dönemde anlaşmaların gizliliğinden ve çokluğundan kaynaklanan bu karmaşıklığa, SOFA’nın uygulamasına ilişkin iki ülke arasında yaşanan fikir ayrılıklarının eklenmesi, hukuki meselelere ilişkin açmazı daha da derinleştirdi. “Görev belgesi” sorunu bunların başında gelmektedir. SOFA’nın Amerikalı bir askerin görevliyken suç işlemesi durumunda yargı yetkisini ABD makamlarına vermesi nedeniyle bu dönemde suça karışan Amerikan askerlerin sebep olduğu çok sayıda sıkıntılı durumla karşılaşılmıştır.
Amerikalı yetkililer pek çok vakada suça karışanlara usulsüz biçimde görev belgesi vermiş ve suçlular yargıdan kaçırılmıştır. Bu durum bir süre sonra halk arasında ciddi tepkilerin doğmasına yol açtı. Bu örneklerin en bilineni, “Morrison Davası”dır. Amerikalı Albay Morrison, 5 Kasım 1959’da bir gece kulübünde eğlendikten sonra sarhoş vaziyette kullandığı arabasıyla yolda yürüyen 11 askere çarparak birinin ölümüne diğerlerinin ise yaralanmasına neden oldu.43 Mahkeme tutuklanan albayla ilgili bilgi istendiğinde, yetkililerin albayın olay sırasında görev başında olduğunu iddia ederek buna dair resmi bir belge vermesi sonucunda mahkeme albayı Amerikan makamlarına teslim etmiş ve
albay kazanın üstünden bir gün geçmeden serbest bırakılmıştır.44
Halkın büyüyen tepkisi konuyu Meclis gündemine taşımıştır. Ancak bütün bu tepkiler Morrison’u Türk yargısı önüne çıkarmaya yetmediği gibi Amerika’ya yollanan Morrison, olay nedeniyle sinirlerinin bozulduğuna hükmedilerek bir adada tatile dahi yollanacaktır.45 Bu gelişmelere paralel olarak kamuoyunda NATO üyeliği ve bununla özdeşleştirilen Amerikan askerlerinin varlığı tepki çekmeye başlamıştır.
1960’ların ortalarından itibaren sadece halk arasındaki tutum değil, Türk dış politikasındaki köklü Batı yanlısı tavır ve NATO ittifakına duyulan güven de yavaş yavaş değişmeye başladı. Türk dış politikasındaki bu değişim, her ne kadar Küba Krizi ve Johnson mektubu ile anılır olsa da süreç aslında, 1 Mayıs 1960’ta İncirlik’ten kalkan U-2 uçağının düşürülmesiyle başlamıştır. ABD’nin Türk topraklarındaki faaliyetleri yüzünden Sovyetler karşısında güç durumda kalınması, 27 Mayıs darbesi ile yönetimi ele alan kadro tarafından unutulmamış ve üslerin kullanımı ile anlaşmaların gözden geçirilmesi konuları ilk defa bu dönemde gündeme getirilmiştir.46 1963’ün son aylarında Kıbrıs’ta başlayan
olaylar ve sonrasında ABD Başkanı Johnson’un Başbakan İnönü’ye gönderdiği mektup dış politikanın gözden geçirilmesinin kaçınılmaz olduğu gerçeğini açıkça ortaya koymuştur.
Türkiye, Batı ittifakının bir üyesi olarak her koşulda desteklenmeyeceğini, ABD’nin çıkarları doğrultusunda hareket ettiği müddetçe değerli bir müttefik olduğunu ve bu fedakâr dış politikanın bir karşılığı olmadığını görmüştür. Johnson mektubu, Türkiye’nin 1950’lerin başından beri kesin bir bağlılık içinde bulunduğu Batı ittifakının gerçek yararı üzerinde düşünülmeye başlanması bakımından bir dönüm noktası olmuştur.47 Her ne kadar bu durum Türk dış politikasında ani bir değişikliğe neden olmadıysa da, Türk- Amerikan ilişkilerinin dokunulmaz yapısı zarar görürken, bu durum NATO ittifakında Türkiye’nin üstlendiği görevlerin de sorgulanmasına neden olmuştur.
Türkiye’de gerek kamuoyunda gerekse Meclis’te ABD ile ilişkiler yüksek sesle sorgulanır hale gelmiştir. Bunda 1960 Anayasa’nın sağladığı özgürlükçü ortamın da etkisi söz konusudur. Yeni Anayasa, 1960’tan önce sıkı denetim altında tutulan grupların, işçilerin ve radikal aydınların, yerleşik güçlere karşı siyasi mücadele yürütmesine izin vermektedir.48
Bu sayede, radikal ve solcu eğilimleri olan fikir kulüpleri özellikle üniversitelerde örgütlenerek Türkiye’nin sorunlarını tartışmaya başlamışlardır.49 Türk-ABD ilişkilerinin ve Türkiye’nin NATO kapsamındaki yükümlülüklerinin TBMM’de sıklıkla sorgulandığı 1960’lı yıllar, sadece Türk siyasetine özgü koşulların etkisi altında şekillenmemiş, büyük ölçüde Soğuk Savaş’ın yumuşayan söylemlerinden de etkilenmiştir. 1965’te başlayan Vietnam Savaşı, ABD’nin zaten bir süredir karşı karşıya olduğu ekonomik sorunları daha da körüklemiştir. ABD bu süreçte, Avrupalı müttefiklerinden beklediği desteği bulamadığı gibi, Fransa, Vietnam savaşından sadece bir yıl sonra NATO’nun askeri kanadından ayrılmıştır. 1960’lı yılların sonlarına yaklaşırken Atlantik’in iki yakasındaki ilişkiler, Soğuk Savaş’ın ilk zamanlarındaki birlik ruhundan oldukça uzaklaşmıştır.50 Bu aynı zamanda
Türkiye’nin ABD ve NATO ile ilişkilerini masaya yatırdığı bir dönemdir. Nitekim Orta Doğu’da Arap-İsrail savaşının çıkacağına yönelik endişe duyulmaya
başlandığı 1967 yılının başından itibaren hükümet yetkililerince yapılan açıklamalar, Türkiye’nin üslerin kullanımı konusunda hassasiyetinin arttığını göstermektedir. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel Ocak ayında Tercüman gazetesine verdiği demeçte söz konusu üslerin NATO çerçevesinde kolektif savunma amacına yönelik olduğunu belirterek hiç birisinin Türk Hükümetinin iradesi dışında kullanılamayacağını açıklamıştır.51 Nitekim ABD’nin destek talebini iletmek üzere Dışişleri Bakanı Çağlayangil ile bir araya gelen Amerikan Büyükelçisi Parker T. Hart’a verilen cevap da değişmemiş, 1967 Arapİsrail Savaşı’nda Türkiye’deki üslerin kullanımına, bu üslerin NATO Anlaşmasına tabii
olduğu hatırlatılarak izin verilmemiştir.52
1960’ların sonuna doğru Türkiye’de yükselen Amerikan karşıtlığı ve hükümetin üstünde oluşan kamuoyu baskısı, ittifaka duyulan güvenin sarsılmasıyla birleşince, ABD ile imzalanan anlaşmaların toparlanması için masaya oturmayı kaçınılmaz hale getirmiştir. Uzun süren görüşme ve çalışmaların sonucunda taraflar ortak bir metni üzerinde anlaşmaya ancak 1969 yılı yazında varabilmişlerdir.
Soğuk Savaşta İkinci Dönem: Yeni Anlaşmalar, Eski Sorunlar
Türkiye ve ABD, iki ülke arasında daha önce yapılan anlaşmaları revize ederek bir çatı altında toplayan Ortak Savunma ve İşbirliği Anlaşması’nı (OSİA) 3 Temmuz 1969’da imzaladılar. BM Anlaşmasının 51. maddesi ve NATO Anlaşması’nın 3. maddesini temel alan OSİA’da, eski anlaşmalardan kaynaklanan pek çok sorun giderilmiştir. 1969 Anlaşması üslerin kullanımı ve statülerinde değişiklik yapmıştır. Bu dönemi takiben pek çok üssün Türk Hükümeti’ne devri de gerçekleştirilmiştir, geriye kalanlara ise NATO
kapsamında “ortak savunma tesisi” statüsü verilmiştir.53 OSİA’ya göre, NATO’ya tahsisli Amerikan uçakları ortak savunma tesisi statüsündeki üslerde NATO’nun ortak savunma planları gereğince görev yapacaklardır.
Bunun anlamı NATO Konseyi kararlarını oybirliği ile aldığı için Türkiye’nin onayı ve bilgisi olmadan NATO dâhilinde bile olsa ortak savunma tesislerinden
yararlanılamayacağıdır. Ayrıca OSİA’nın kapsamı BM Anlaşması ile sınırlı olduğundan üsler meşru müdafa dışında saldırı amaçlı kullanılamayacaktır. OSİA ile daha önce uygulama anlaşmaları nedeniyle ortaya çıkan ihlalleri peşinen
aşmak için açık bir ifadeyle “uygulama anlaşmalarının hiçbir hükmünün bu anlaşmanın metin ve ruhuna aykırı olamayacağı” hükmü de getirilmiştir.54 Bunun yanı sıra, OSİA’yla, Askeri Tesisler Anlaşması döneminde neredeyse tamamen Amerika’nın kontrolüne bırakılmış olan, ortak askeri tesislerin işleyişine ve burada görev yapan personele ilişkin kuralların belirlenmesi konusu da “önceden Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından tasvib olunması” şartına bağlanmıştır. Ayrıca yeni anlaşma ile ortak askeri tesislerin amaç,
mahiyet ve faaliyetlerine etki edecek herhangi bir değişikliğin Türkiye’ye haber verilmeden gerçekleştirilmesinin de önüne geçilmiştir.
Yapılan tüm bu düzenlemelere karşın yeni anlaşma geçmişten kalan sorunların hepsine çözüm olmamıştır. Bunun sebeplerinden biri hukuki olarak bir takım eksiklikler kapatılmış olsa da uygulamada bunun her zaman karşılık bulmamasıdır. ABD ile Türkiye arasında OSİA öncesi yaşanan sorunlara baktığımızda, bu sorunların her zaman anlaşmaların içeriğinden değil, kimi zaman mevcut anlaşmaların ihlalinden kaynaklandığı açıktır. Nitekim bu dönem içinde de ihlaller devam etmiştir. “Kara Eylül” sırasında İncirlik üzerinden Ürdün’e verilen destek bunun açık örneklerinden biridir. Her hangi bir şekilde NATO görevi ile bağdaşmamasına ve OSİA’da açıkça aksi belirtilmesine karşın,
Türkiye’den izin alınmadan Kral Hüseyin’e bağlı kuvvetleri desteklemek için 3.000 hafif silah ve yaklaşık bir milyon hafif silah mühimmatı ABD tarafından Ocak 1970’de İncirlik üzerinden Ürdün’e sevk edilmiştir.55 Durumun açığa çıkmasının ardından ise Ankara, operasyonel bir desteğe hayır demesine karşın, önceden izin alınmak şartıyla 15 Ekim’e kadar İncirlik üzerinden Ürdün’e mühimmat taşınmasına izin vermiştir.56 Ancak bu durumdan ders çıkaran Ankara, 1973 Arap-İsrail Savaşı sırasında önlemlerini daha sıkı tutarak, ortak tesislerin ABD tarafından kullanımına izin vermediği gibi üslerin izinsiz şekilde kullanılmayacağı yönünde de Washington’dan garanti almıştır.57
OSİA’nın uygulamasından kaynaklanan sorunlar henüz aşılmamışken, 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Harekâtı ve peşi sıra gelen Amerikan Kongresi’nin Türkiye’ye silah ambargosu kararı, Anlaşmanın feshi ile sonuçlanmıştır. Türk Hükümetinin yaptığı açıklamayla “Türkiye’deki bütün ortak savunma tesislerinin faaliyeti, İncirlik ortak savunma tesisinin münhasıran NATO görevi mahfuz kalmak kaydıyla, 26 Temmuz 1975 tarihinden itibaren durdurul muştur.”58 Ambargo’nun kaldırıldığı 1978 yılına dek üslerin faaliyetine izin verilmemiştir. 1978 yılından sonra yürütülen pazarlıklarda üslerin yeniden kullanımına izin verilmesi karşılığında, Ankara Washington’dan hem yardımın miktarını artırmasını hem de Kongre’den gelebilecek olası yeni kesinti girişimlerine karşı yönetimden güvence talep etmiştir.
Müzakereler 29 Mart 1980’de ABD ile yeni “Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması”n (SEİA) imzalanması ile sonuçlanmıştır. SEİA sadece Türk-ABD ilişkileri açısından değil, Türkiye’nin NATO kapsamında kabul ettiği yüklenimleri açısından da yeni bir dönemi başlatmıştır. Bugün hala yürürlükte olan SEİA, NATO Anlaşması çerçevesinde, üyeler arasında savunma işbirliğini geliştirme ilkesi kapsamında hayata geçirilmiş ve BM Anlaşmasının amaç ve ilkelerine bağlılık temel olarak alınmıştır. Anlaşmanın girişindeki “NATO ve BM Anlaşmaları ilkelerine bağlılık” ifadelerinin bağlayıcılığını pekiştirme maksadıyla ayrıca, 5. maddenin 4. fıkrasında “öngörülen savunma işbirliğinin şümulünün Kuzey Atlantik Andlaşmasından doğan yükümlülükler ile sınırlı olacağı” hükmüne yer verilmiştir.59 Yine anlaşma doğrultusunda, Türkiye’deki Amerikan askeri varlığı ve faaliyeti tamamen NATO savunma görevleri çerçevesinde kalmaktadır. Anlaşmada adı geçen üs ve tesisler ve üstlendikleri görevler şunlardır: Elektromanyetik izleme: Sinop; Radar uyarı uzay izleme: Pirinçlik; Hava harekât ve destek: İncirlik; Muhabere yerleri tesisleri: Yamanlar (İzmir), Şahintepe (Gemlik), Elmadağ (Ankara), Karataş (Adana), Mahmurdağ (Samsun),
Alemdağ (İstanbul), ve Kürecik (Malatya); Sismik bilgi toplama: Belbaşı; Radyo seyruseferi: Kargaburun.
Bu akla Amerikan kuvvetlerinin görev yaptığı Türkiye’deki diğer üslerin statüsünü getirmektedir. ABD’nin 2010 Üs Yapısı Raporuna göre Amerikan kuvvetlerinin görev yaptığı Türkiye’deki üs ve tesisler; Ankara Yönetim Ofisi, Batman Hava Üssü, Çiğli Hava Üssü, İncirlik Hava Üssü, İzmir Hava İstasyonu, İzmir Depo, Muş Hava Üssü, Yumurtalık Yakıt Deposu ve adı tek tek sayılmayacak kadar küçük 9 üs ve tesisten oluşmaktadır.60 Burada tek ortak adı geçen tesis İncirlik’tir. SEİA’da adı geçen diğer tesislerin ise bir kısmı
kapatıldığı için yoktur, bir kısmı ise rapordaki adı sayılmayan 9 küçük tesisin içinde yer almaktadır. Dolayısı ile sorulması gereken soru, İncirlik’in de dâhil olduğu bu tesislerin dışında kalan üslerin hangi statüde olduğudur. Çiğli, Batman ve Muş hava üslerinin içinde olduğu diğer tesisler, her NATO üyesinin NATO Anlaşması gereğince ittifaka sağlaması gereken tesisler kapsamındadır, bu yüzden kullanımlarını sağlayan yasal statüleri ve görev yapan kuvvetlerin statüleri farklıdır; bunlar NATO’ya bağlıdırlar.61 İncirlik’in de dâhil
olduğu SEİA’da adı geçen üs ve tesisler ise Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde olmakla birlikte, SEİA ile ABD’nin kullanımına NATO anlaşması doğrultusunda ve NATO savunma planları çerçevesinde kullanılmak üzere tahsis edilmişlerdir. Her iki gruba giren üs ve tesislerin hepsi Türkiye Cumhuriyeti’nin malıdır. Bunların dışında gerek duyulması halinde Türkiye’deki bir üssün bir NATO operasyonu kapsamında geçici olarak kullanılmasına TBMM kararı ile izin verilebilmektedir, ancak bu durumdaki üsler yukarıdaki iki kategorinin dışındadır.
SEİA’nın imzalanması, bu karmaşık yapı nedeniyle, İncirlik başta olmak üzere Türkiye’de NATO’ya tahsis edilmiş olan üs ve tesisler üzerindeki tartışmaları
sonlandırmamıştır. Özellikle SEİA’nın NATO perdesi altında Türkiye’deki üsleri ABD’nin kullanımına sunmasının yarattığı rahatsızlıklar bir yana, anlaşmaya uygun olduğu durumlarda dahi, Türkiye’deki üs ve tesislerin NATO amaçlarından çok Amerikan çıkarlarına hizmet eder şekilde kullanılması sorunların devam etmesine neden olmuştur.
Bu sorunların artmasında, 1980 darbesi sonrasında dünya ile ekonomik ve siyasi anlamda bütünleşme açısından ABD ile ilişkileri önemli gören yeni yönetimlerin verdikleri tavizlerin artması kadar, Reagan yönetimi ile Soğuk Savaş’ın yeniden tırmandığı bir döneme girilmesi ve bu nedenle artan talepler de etkili olmuştur.
1981’de Başkanlık koltuğuna oturan Reagan, ABD’ye eski konumunu kazandırma vaadi ile yoğun bir askeri yapılanmaya yönelmiştir. Reagan döneminde benimsenen politika, konvansiyonel güce dayalı bir savaşa göre hazır olmayı öngörmekle birlikte nükleer caydırıcılığın da artırılmasını hedeflemekteydi. Ekim 1981’de ABD’deki yeni yönetimin stratejik modernizasyon programını ilan ederek62 nükleer silahlanma yarışını başlatması dünyadaki bütün müttefikleriyle birlikte Türkiye’yi de etkilemiştir.
NATO’nun bu doğrultuda benimsediği yeni askeri strateji, Varşova Paktı topraklarının içine kadar karşı saldırı düzenleyebilecek hava ve kara kuvvetlerinin oluşturulmasına dayanmaktaydı.63
Böyle bir planının hayata geçirilmesinde Türkiye kilit konumdaki ülkelerden biriydi. Afganistan’daki belirsizlik, İran’ın Batı ile işbirliğinden vazgeçmesi, Yunanistan’da NATO’yu eleştiren bir yönetimin iktidara gelmesi ile yükümlülüklerini yerine getirip getirmeyeceği konusunda doğan tereddüt, Türkiye’yi Orta Doğu’nun kuzey kuşağında tek güvenilir ülke haline getirmiştir.64
Avrupa’daki nükleer kapasitesinin artırılması yönündeki planlar, Türk topraklarında Amerikan askeri tesislerinin genişlemesi ve nükleer silahların saklanacağı mühimmat depolarının kurulmasıyla sonuçlanmıştır. 29 Ekim 1982’de Türkiye ile ABD arasında bir mutabakata varılmış,65 SEİA Anlaşması uyarınca imzalanan memorandumda Türkiye’deki 10 hava üssünün modernizasyonunu onaylanırken, Muş ve Batman’da yeni hava üslerinin inşa edilmesi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Türkiye, üslerin NATO görevleri dışında kullanmasına izin vermemiştir. Ancak üslerin modernizasyonu ve depolama tesislerinde nükleer silahların konuşlandırılmasına ilişkin elde edilen ayrıcalıklar ABD için son derece önemli kazanımlardır. Bu şekilde hem Sovyetlerin nükleer üstünlüğünü kırmak anlamında, hem de anlaşmalar o an için müsaade etmese de doğrudan bir Ortadoğu müdahalesinde kullanılabilecek modern üslere sahip olmak bağlamında önemli avantaj elde edilmiştir. Nitekim Körfez Savaşı sırasında bu durum doğrulanacaktır. Orta Doğu’da kullanılma yacağı söylenen üsler için Türkiye’den izin alan ABD, İncirlik’ten kalkan ve Batman, Muş ve Diyarbakır’daki havaalanlarından yakıt ikmali yapan uçaklarla Irak’ı bombalayacaktır.66
Türkiye’nin yeni nükleer planlara uyumlu hale getirilmesi için öncelikle söz konusu üslerdeki pistler genişletilmiş ve büyük mühimmat depoları inşa edilmiştir. Malatya- Erhaç, Eskişehir, Ankara-Mürted, Balıkesir ve Adana-İncirlik üsleri, NATO’nun nükleer silahlarla donatılmış uçakların alarm durumunda tutulduğu 20 üssü arasına girmiştir.67
Bu durum aynı zamanda Türkiye’yi 485 nükleer silahla, topraklarında Amerikan nükleer silahlarına izin veren ülkeler arasında dünyada dördüncü sıraya yükseltmiştir.68 Ayrıca sadece nükleer silahlar değil, Türkiye’deki üslerdeki radar sistemleri de yenilenmiştir. Richard F. Grimmett tarafından Aralık 1984’te Kongreye sunulan “Türkiye’deki Amerikan Askeri Tesisleri” başlıklı rapora göre o tarihte Türk topraklarındaki 10 üste 16 erken uyarı radar sistemi bulunmakta dır.69
1980’lerin sonuna yaklaşırken değişen uluslar arası ortam Türkiye’deki üsleri de etkilemiştir. Silahlanma yarışı ile başlayan dönem, kuvvet indirim anlaşmaları ile sona ererken, Sovyetler Birliği’nin çözülme süreci de tamamlanmıştır. Soğuk Savaş’ın son döneminde yaşanan gelişmeler, ABD’nin üs politikasının da doğrudan etkilemiş, bu NATO planlarına yansırken, deniz aşırı üsleri yeniden yapılandırma kararının bir parçası olarak pek çok üs bu dönemde kapatılmıştır. Türkiye’de Erhaç Hava Üssü ve Eskişehir Ana Mühimmat Deposu 1991 Mart ayında kapatılırken, buradaki nükleer silahlar da geri çekilmiş ve Türkiye’deki nükleer yetenekli dört uçak filosu, ikiye indirilmiştir.70 Bunu Nisan 1995’te Avrupa’daki kuvvetlerin azaltılması kapsamında ABD’nin Avrupa Hava Kuvvetleri Komutanlığı bazı askeri üslerin kapanacağını açıklaması izlemiştir. 1996’da,
Mürted (Akıncı) Üssü’ndeki ve Balıkesir’deki üslerin nükleer mühimmat görevleri sona erdirilmiş ve buradaki nükleer silahlar İncirlik’e taşınmıştır. Bununla birlikte her iki üsteki 6 depo iptal edilmeyerek yedek konumuna alınmıştır.71 Soğuk Savaş’ın sona ermesi Türkiye’deki üslerden vazgeçildiği anlamına gelmediği gibi yenilenen NATO ile birlikte, üslerin yeni görevleri ortaya çıkacaktır.
DİPNOTLAR;
1 James R. Blaker, United States Overseas Basing: An Anatomy of the Dilemma, New York, Praeger, 1990, s.9.
2 Antonio Gramsci, Hapishane Defterleri [1947], 5.Baskı, İstanbul, Belge Yayınları, 2007.
3 Robert W. Cox, “Beyond Empire and Terror: Critical Reflections on the Political Economy of World Order,” New Political Economy, Vol. 9, No. 3, September 2004, s.311.
4 Robert W. Cox, “Sosyal Kuvvetler, Devletler ve Dünya Düzenleri: Uluslararası İlişkiler Teorisinin Ötesinde”, Millenium, Cilt 10, No. 2, 1981, s.126–155; Howard Williams, Moorhead Wright ve Tony Evans (Der.) Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Teorisi Üzerine Bir Derleme, Asena Günalp (Çev.) Ankara, Siyasal Kitabevi, 1996, s. 432, dipnot 27.
5 Cox, “Beyond Empire and Terror”, s.311.
6 C.T. Sandars, America’s Overseas Garrisons: The Leasehold Empire, Oxford, Oxford University Press, 2000, s.16–17.
7 Robert Cassaboom ve Gary Leiser, “Adana Station 1943–45: Prelude to the Post-war American Military Presence in Turkey”, Middle Eastern Studies,
Cilt 34, No.1, 1998, s.73.
8 FRUS (Foreign Relations of United States Series), The Conferences at Cairo and Tehran, December 4,1943, s.690-698; FRUS, The Conferences at Cairo and
Tehran,November 14,1943, s.190-192.
9 AFHRA (Air Force Historical Research Agency), Historical Data: Adana Turkey, prepared by Walter M. Terry, Army Air Forces, Army Airways Communications
Systems, 86th AAF Base Unit Sec L (Headquarters 57th Army Airways Communications System Group), 19 July 1945, s.2-3.
10 ABD Genelkurmay Başkanlığı tarafından 23 Ağustos 1946’da hazırlanan raporda Türkiye, “stratejik açıdan Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’nun en önemli askeri faktörü” olarak tanımlanmaktadır. FRUS, August 23, 1946, Cilt. VII. s. 857–858
11 ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Dairesi Büyükelçi Edwin C. Wilson’u 25 Mayıs 1948’de Türkiye’de askeri bir muhabere merkezi kurulması konusunda Türk yetkililerle görüşmek üzere yetkilendirdi. Ancak bunun karşılığında Amerikan Hükümetini Türkiye’ye karşı herhangi bir taahhüt altına sokmaması konusunda Büyükelçiyi uyarmayı da ihmal etmemişti. NARA (National Archieves and Records Administration) RG 59, Records of the Policy Planning Staff (1947–1953), May 25, 1948.
12 FRUS, October 12,1948, Cilt IV, s.158.
13 Craig Livingston, “One Thousand Wings: The US Air Force Group and the American Mission for Aid to Turkey, 1947–1950,” Middle Eastern Studies, Cilt 30, No.4, 1994, s.794’den dipnot 87.
14 İbid.
15 NARA, RG 59, Records of the Policy Planning Staff (1947–1953), January 1,1949.
16 NARA RG 59, Records of the Policy Planning Staff (1947–1953), April 7, 1949.
17 NARA RG 59, Records of the Policy Planning Staff (1947–1953), April 7, 1949.
18 “Yabancı Topraklarda İhtiyaç Duyulan Askeri Haklar” başlıklı ABD Genel Kurmay Raporunun E Eki “Kategori 3 Kapsamında Düşünülen Tesisler – ‘Gerekli’” ; NARA, RG 59, Records of the Policy Planning Staff (1947–1953), May 19, 1949.
19 Bu yeni durum karşısında izlenecek olan strateji, Sovyetlerin stratejik noktalarının vurularak, savaş kabiliyetinin zayıflatılmasının tavsiye edildiği 14 Nisan 1950 tarihli Ulusal Güvenlik Konseyi 68 nolu raporu (NSC 68) ile netlik kazanacaktır. FRUS, April 14,1950, Cilt. I, s.235.
20 FRUS, (FACC D12/9) ,February 28, 1950,Cilt V, s.1234–1235
21 Department’s Telegram 98, Tomap, March 6, 1950, FRUS, Cilt V, s.1256; Enclosure 2 to despatch 320, April 20, from Ankara, 782.563/4-2050, FRUS, May 4, 1950, Cilt V, s.1256-1257.
22 NARA, RG 531 Records of U.S. European Command (1950) , May 31,1950.
23 Ayşegül Sever, Soğuk Savaş Kuşatmasında Türkiye, Batı ve Orta Doğu, 1945–1958, İstanbul, Boyut Yayınları, 1997, s.71.
24 NARA, RG 59, Records of the Policy Planning Staff (1947–1953), September 13,1950.
25 NARA, RG 531 Records of U.S. European Command Joint Construction Agency (1950), December 26,1950.
26 NSC 100 “Recommended Policies and Actions in the Light of the Grave World Situation,” FRUS, January 11, 1951,Cilt I, s.7–18.
27 FRUS, February 14–21, 1951, Cilt V, s.50–57; FRUS, March 24, 1951, Cilt III, s.502.
28 FRUS, February 14–21, 1951, Cilt V, s.50–57. Vurgular yazara aittir.
29 FRUS, February 26,1951, Cilt V, s.1119–1126.
30 NSC 103/1’in revizyonu.
31 FRUS, 1951, Cilt III, s.519–524.
32 NARA, RG 531, Records of US European Command Joint Construction Agency (1951) , July 9, 1951.
33 Madde 5 açısından, taraflardan bir ya da daha çoğuna karşı silahlı saldırı, aşağıdakileri de kapsar: Tarafların Avrupa ya da Kuzey Amerika’daki topraklarına, Fransa’nın Cezayir Bölgesine (Konsey, 16 Ocak 1963’te Fransa’nın Cezayir Bölgesi söz konusu olduğunda, bu Anlaşma’nın ilgili hükümlerinin 3 Temmuz 1962 tarihinden itibaren uygulanamaz hale geldiğini kaydetmiştir), Türkiye topraklarına veya taraflardan herhangi birinin egemenliği altında olan ve Yengeç Dönencesi’nin kuzeyinde yer alan adalara yapılan silahlı saldırı. Bu topraklarda ya da bu toprakların üzerindeki hava sahasında bulunan ya da Anlaşma’nın yürürlüğe girdiği tarihte taraflardan herhangi birinin işgal kuvvetlerinin üslenmiş bulunduğu herhangi bir Avrupa toprağında veya Akdeniz’de, ya da Yengeç Dönencesi’nin kuzeyindeki Kuzey Atlantik
bölgesinde bulunan tarafların herhangi birine ait kuvvetlere, gemilere, ya da uçaklara yapılan silahlı saldırı.
34 Anlaşmanın ve protokollerin tam metinleri için bkz. Fahir Armaoğlu, Belgelerle Türk-Amerikan Münasebetleri, Ankara, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1991, s.194–230.
35 Haydar Tunçkanat, İkili Anlaşmaların İçyüzü, 3. B, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2001, s.174, 179–180.
36 İbid, s.144.
37 NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Decimal Files (1955– 1959), US-Bases Turkey, January 30, 1957.
38 NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Foreign Policy File (1964–66), Political & Defense, November 13, 1965.
39 NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Foreign Policy File (1964–66), Political & Defense, November 23, 1965.
40 NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Decimal Files (1955– 1959), US National Security, August 4, 1958.
41 Örnek olarak; Ankara’daki destek tesislerine ilişkin problemi aşmak için (detay verilmemiştir) 21 Kasım 1960 tarihinde nota değişimi ile 1954 Tesisler
Anlaşmasında değişiklik yapılmıştır. NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Foreign Policy File (1963), June 5, 1963.
42 “Başbakanın İkili Anlaşmalar ve NATO Konusundaki Basın Toplantısı,” Dışişleri Bakanlığı Belletini, Sayı 65, Şubat 1970, s.103.
43 “Bir Amerikalı 11 eri yaraladı,” Ulus, 6 Kasım 1959; “Türkiye’de ağlayan ilk Amerikalı: 1 erin ölümüne, 10 erin de yaralanmasına sebep olan yarbay basın
toplantısı yaptı,” Ulus, 10 Kasım 1959.
44 “11 eri yaralayan Amerikan yarbayı serbest bırakıldı,” Ulus, 7 Kasım 1959.
45 Türkkaya Ataöv, Amerika, NATO ve Türkiye, İstanbul, İleri Yayınları, 2006, s.203.
46 NARA, RG 59 General Records of the Department of the State, Deputy Under Secretary for Political Affairs, Defense Affairs, Bases Turkey (1957–1963),
February 2, 1963, Jeffrey C. Kitchen’dan Mr. McNaughton’a.
47 Ömer E. Kürkçüoğlu, Türkiye’nin Arap Orta Doğusu’na Karşı Politikası (1945–1970), Ankara, AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, 1972, s.138.
48 Feroz Ahmad, Demokrasi Sürecinde Türkiye, 1945–1980, İstanbul, Hil Yayın, 2007, s.235.
49 İbid., s.237.
50 Gültekin Sümer, Amerikan Dış Politikasının Kilit İsmi: Kissinger, İstanbul, Artus Yayınları, 2007, s.95.
51 “Başbakanın Tercüman Gazetesine Demeci, 15 Ocak 1967”, Dışişleri Bakanlığı Belleteni, Sayı 28, Ocak 1967, s.74.
52 “Amerika’ya Görüşümüzü Bildirdik,” Ulus, 3 Haziran 1967.
53 “Başbakanın İkili Anlaşmalar”, s.103 ve 107.
54 OSİA’nın tam metni için bkz. Armaoğlu, Belgelerle Türk-Amerikan Münasebetleri, s. 277-286.
55 NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Subject Numeric Files, (1970–73), Political & Defense, January 21, 1970.
56 NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Subject Numeric Files, (1970–73), Political & Defense, September 18, 1970.
57 NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Subject Numeric Files, (1970–73), Political & Defense, October [17] ,1973.
58 Faruk Sönmezoğlu, ABD’nin Türkiye Politikası (1964–1980), İstanbul, Der Yayınları, 1995, s.287.
59 SEİA’nın tam metni için bakınız; Armaoğlu, Belgelerle Türk-Amerikan Münasebetleri, s.300–364.
60 Base Structure Report Fiscal Year 2010 Baseline, Department of Defense, 2009.
61 Bunlar NATO Anlaşması ile birlikte imzalanan “Kuzey Atlantik Andlaşması Mucibinde Kurulmuş olan Milletlerarası Askeri Karargahların Statüsüne Müteallik Protokol”
uyarınca düzenlenmişlerdir. Anlaşmanın tam metni için bakınız; Armaoğlu, Belgelerle Türk-Amerikan Münasebetleri, s.223–230.
62 Lawrence Freedman, The Evolution of Nuclear Strategy, New York, Palgrave MacMillan, 2003, s.387.
63 Tom Donnelly “NATO Üzerine Düşünceler”, NATO Dergisi, Sayı 2, Yaz 2003, http://
www.nato.int/docu/review/2003/issue2/turkish/art2_pr.html, (Erişim Tarihi 12 Aralık 2007).
64 George McGhee, The US-Turkish-NATO-Middle East Connection, Londra, MacMillan, 1990, s.177.
65 “ABD Anlaşması NATO Yükümlülüğü ile Sınırlandı,” Milliyet, 26 Nisan 1983.
66 İlhan Uzgel, “ABD ve NATO ile İlişkiler”, Baskın Oran (Der.), Türk Dış Politikası, Kurtuluş
Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt II, İstanbul, İletişim Yayınları, s.48.
67 William M. Arkin, “Flying in the Face of Arms Control,” Bulletin of the Atomic Scientists, Cilt 40, No.2, 1984, s.6; “ABD’nin Yeni Nükleer Planı,” Milliyet,
11 Temmuz 1986.
68 Ömer Karasapan, “Turkey and US Strategy in the Age of Glasnot,” Middle East Report, September-October 1989, s.5.
69 Richard F. Grimmett, US Military Installations in Turkey, Greece, Italy and Spain, CRS Report,1984.
70 “ABD Üsleri 1991’de Kapatılacak,” Milliyet, 31 Ocak 1990; NATO’da Sürpriz Karar,” Milliyet, 7 Nisan 1990.
71 Hans M. Kristensen, U.S. Nuclear Weapons in Europe: A Review of Post-Cold War Policy, Force Levels and War Planning, Natural Resources Defense Council,
February 2005, s.28; “Additional U.S. Overseas Bases to End Operations,” U.S. Department of Defense, Office of the Assistant Secretary of Defense News Release,
April 27, 1995,
http://www.defenselink.mil/releases/release. aspx?releaseid=473, (Erişim Tarihi 28 Şubat 2009).
Kaynakça
“ABD Anlaşması NATO Yükümlülüğü ile Sınırlandı,” Milliyet, 26 Nisan 1983.
“ABD’nin Yeni Nükleer Planı,” Milliyet, 11 Temmuz 1986.
“ABD üsleri 1991’de Kapatılacak,” Milliyet, 31 Ocak 1990.
“Additional U.S. Overseas Bases to End Operations,” U.S. Department of Defense, Office of the
Assistant Secretary of Defense News Release, April 27, 1995,
http://www.defenselink.mil/releases/release.aspx?releaseid=473, (Erişim Tarihi 28 Şubat 2009).
AFHRA (Air Force Historical Research Agency). Historical Data: Adana Turkey, prepared by Walter
M. Terry, Army Air Forces, Army Airways Communications Systems, 86th AAF Base Unit
Sec L (Headquarters 57th Army Airways Communications System Group), 19 July 1945.
Ahmad, Feroz. Demokrasi Sürecinde Türkiye, 1945–1980, İstanbul, Hil Yayın, 2007.
“Amerika’ya Görüşümüzü Bildirdik,” Ulus, 3 Haziran 1967.
Arkin, William M. “Flying in the Face of Arms Control,” Bulletin of the Atomic Scientists, Cilt 40, No.2, 1984.
Armaoğlu, Fahir. Belgelerle Türk-Amerikan Münasebetleri, Ankara, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1991.
Ataöv, Türkkaya. Amerika, NATO ve Türkiye, İstanbul, İleri Yayınları, 2006.
Base Structure Report Fiscal Year 2010 Baseline, Department of Defense, 2009.
“Başbakanın Tercüman Gazetesine Demeci, 15 Ocak 1967” Dışişleri Bakanlığı Belleteni, Sayı 28, Ocak 1967, s.74.
“Başbakanın İkili Anlaşmalar ve NATO Konusundaki Basın Toplantısı,” Dışişleri Bakanlığı Belletini, Sayı 65, Şubat 1970, s.103–107.
“Bir Amerikalı 11 eri yaraladı,” Ulus, 6 Kasım 1959.
Blaker, James, R. United States Overseas Basing: An Anatomy of the Dilemma, New York, Praeger, 1990.
Bölme, Selin M. İncirlik Üssü: ABD’nin Üs Politikası ve Türkiye, İstanbul, İletişim Yayınları, 2012.
Cassaboom, Robert ve Gary Leiser. “Adana Station 1943–45: Prelude to the Post-war American
Military Presence in Turkey”, Middle Eastern Studies, Cilt 34, No.1, 1998, s.73–86
Cox, Robert W. “Beyond Empire and Terror: Critical Reflections on the Political Economy of
World Order”, New Political Economy, Cilt 9, No.3, Eylül 2004.
Cox, Robert W. “Sosyal Kuvvetler, Devletler ve Dünya Düzenleri: Uluslararası İlişkiler Teorisinin
Ötesinde”, Millenium, Cilt 10, No.2, 1981,s.126–155.
Donnelly, Tom. “NATO Üzerine Düşünceler”, NATO Dergisi, Sayı 2, Yaz 2003, http://www.nato.
int/docu/review/2003/issue2/turkish/art2_pr.html, (Erişim Tarihi 12 Aralık 2007).
Freedman, Lawrence. The Evolution of Nuclear Strategy, New York, Palgrave MacMillan, 2003.
FRUS (Foreign Relations of the United States Series), The Conferences at Cairo and Tehran, 1943.
FRUS, Cilt I, 1950.
FRUS, Cilt I, 1951.
FRUS, Cilt III, 1951.
FRUS, Cilt IV,1948.
FRUS, Cilt V, 1950.
FRUS, Cilt V, 1951.
FRUS, Cilt VII, 1946.
Gramsci, Antonio. Hapishane Defterleri [1947], 5.Baskı, İstanbul, Belge Yayınları, 2007.
Grimmett, Richard F. US Military Installations in Turkey, Greece, Italy and Spain, CRS Report,1984.
Karasapan, Ömer. “Turkey and US Strategy in the Age of Glasnot,” Middle East Report, September- October 1989, s.4–22.
Kristensen, Hans M. U.S. Nuclear Weapons in Europe: A Review of Post-Cold War Policy, Force Levels and War Planning, Natural Resources Defense Council,
February 2005.
Kürkçüoğlu, Ömer E. Türkiye’nin Arap Orta Doğusu’na Karşı Politikası (1945–1970), Ankara, AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, 1972.
Livingston, Craig. “One Thousand Wings: The US Air Force Group and the American Mission for Aid to Turkey, 1947–1950,” Middle Eastern Studies, Cilt 30, No.4,
1994, s.778–825.
McGhee, George. The US-Turkish-NATO-Middle East Connection, Londra, MacMillan, 1990.
NARA RG 531 Records of U.S. European Command (1950).
NARA RG 59 Records of the Policy Planning Staff (1947–1953).
NARA, RG 531 Records of U.S. European Command Joint Construction Agency (1950).
NARA, RG 531 Records of US European Command Joint Construction Agency (1951),
NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Decimal Files (1955–1959), US-Bases Turkey.
NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Decimal Files (1955–1959), US National Security.
NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Foreign Policy File (1964– 66), Political & Defense.
NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Central Foreign Policy File (1963).
NARA, RG 59 General Records of the Department of State, Subject Numeric Files, (1970–73). Political & Defense.
NARA, RG 59 General Records of the Department of the State, Deputy Under Secretary for Political Affairs, Defense Affairs, Bases Turkey (1957–1963).
“NATO’da Sürpriz Karar,” Milliyet, 7 Nisan 1990. Sandars, C.T. America’s Overseas Garrisons: The Leasehold Empire, Oxford, Oxford University Press, 2000.
Sever, Ayşegül. Soğuk Savaş Kuşatmasında Türkiye, Batı ve Orta Doğu, 1945–1958, İstanbul, Boyut Yayınları, 1997.
Sönmezoğlu, Faruk. ABD’nin Türkiye Politikası (1964–1980), İstanbul, Der Yayınları, 1995.
Sümer, Gültekin. Amerikan Dış Politikasının Kilit İsmi: Kissinger, İstanbul, Artus Yayınları, 2007.
Tunçkanat, Haydar. İkili Anlaşmaların İçyüzü, 3.B, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2001.
“Türkiye’de ağlayan ilk Amerikalı: 1 erin ölümüne, 10 erin de yaralanmasına sebep olan yarbay basın toplantısı yaptı,” Ulus, 10 Kasım 1959.
Uzgel, İlhan. “ABD ve NATO ile İlişkiler,” Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Baskın Oran (Der.), Cilt II, 7. B, İstanbul, İletişim Yayınları, s.34–81.
Williams, Howard, Moorhead Wright ve Tony Evans (Der.) Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Teorisi Üzerine Bir Derleme, Asena Günalp (Çev.) Ankara, Siyasal Kitabevi, 1996.
“11 eri yaralayan Amerikan yarbayı serbest bırakıldı,” Ulus, 7 Kasım 1959.
***
Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği | Uluslararası İlişkiler Dergisi
Web: www.uidergisi.com | E- Posta: bilgi@uidergisi.com
ULUSLARARASI İLİŞKİLER, Cilt 9, Sayı 34, Yaz 2012, s. 51 - 71
Soğuk Savaş’ta NATO-ABD-Türkiye Üçgeninde Askeri Üsler:
Süreklilik ve Değişim Selin M. BÖLME*
Bu makale, Selin M. Bölme,İncirlik Üssü: ABD’nin Üs Politikası ve Türkiye,
İstanbul, İletişim Yayınları, 2012 başlıklı kitaptan türetilmiştir.
Dr., Dış Politika Araştırmaları, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA)
Bu makaleye atıf için: Bölme, Selin M., “Soğuk Savaş’ta NATO-ABD-Türkiye Üçgeninde Askeri Üsler: Süreklilik Ve
Değişim”, Uluslararası İlişkiler, Cilt 9, Sayı 34 (Yaz 2012), s. 51-71.
Bu makalenin tüm hakları Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği’ne aittir. Önceden yazılı izin alınmadan hiç bir iletişim, kopyalama ya da yayın sistemi kullanılarak
yeniden yayımlanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, satılamaz veya herhangi bir şekilde kamunun ücretli/ücretsiz kullanımına sunulamaz. Akademik ve haber amaçlı
kısa alıntılar bu kuralın dışındadır.
Aksi belirtilmediği sürece Uluslararası İlişkiler’de yayınlanan yazılarda belirtilen fikirler yalnızca yazarına/yazarlarına aittir. UİK Derneğini, editörleri ve diğer yazarları
bağlamaz.
***