"Meydanları AKP'ye ve PKK'ya Teslim Etmeyeceğiz"
Genç Türk Genel Başkanı Mehmet Esen
|
|
“Atatürk ve Türk Bayrağında bir araya
geldik”
|
|
Yüz binleri sokağa döktük
TÜRKSOLU: Genç Türk ne zaman kuruldu?
MEHMET ESEN: 19 Mayıs 2012'de İstanbul'da düzenlediğimiz bir törenle kuruluşumuzu ilan ettik. Kurucu Genel Başkanlığını ben üstlendim.
Türkiye'nin pek çok ilinden arkadaşlar bir araya geldik. Mersin'den de
arkadaşlar vardı. Konya'dan, Kayseri'den de... Elbette İzmir, Ankara gibi
büyükşehirlerden de.
TÜRKSOLU: Neden yeni bir örgüt kurma ihtiyacı hissettiniz?
MEHMET ESEN: Bugün siyasi partilerden bağımsız bir oluşuma ihtiyaç var. İnsanları gerçekten birleştirecek bir yapı gerekiyor. Bizler Atatürk ve Türk bayrağı ekseninde bir araya geldik. Amacımız gençliği tek bir çatı altında toplayabilmek. Ortak milli değerler etrafında bir araya gelebilmek. MHP'sinden CHP'sine, HEPAR'ından Ulusal Parti'ye pek çok siyasi partiden arkadaşları da davet ettik.
TÜRKSOLU: Siyasi partilerde nasıl bir eksiklik gördünüz de yeni bir oluşuma ihtiyaç
duydunuz?
MEHMET ESEN: Genç Türk'ü kurduğumuzda AKP iktidarının 10. yılıydı ve biz muhalefetin yetersizliğini gördük. Maalesef düzgün bir şekilde görevlerini yapamadılar. Halka gerçekten önderlik yapabilecek, Türk milletinin sesi olabilecek bir oluşum kurmak istedik. Kanı gerçekten vatanı için deli deli akan, Atatürk sevdalısı, bayrak sevdalısı gençlerin olacağı bir oluşuma ihtiyaç vardı.
TÜRKSOLU: Sağ-sol demedik Atatürk'te birleştik diyorsunuz. Bunu gerçekten de hayata
geçirebildiniz mi?
MEHMET ESEN: Yaptığımız yürüyüşler ve eylemler ortada. Genç Türk olarak yüz binlerce insanı sokağa dökebilen bir kitle örgütüyüz. Bu yüz binlerce insan sadece solculardan ya da sağcılardan oluşmuyor elbette. Her kesimden insan var. Bir ortak payda oluşturmayı başardık.
2013 yılında, AKP'nin ve PKK'nın Türk olana, Türk milletine, milli olan
her şeye ne kadar saldırdığını gördük. Bundan rahatsız olan bütün kesimleri
milli değerlerde birleştirdik.
AKP'nin tabanına da ulaşabiliyoruz
TÜRKSOLU: Ne kadar yaygınlaşabildiniz?
MEHMET ESEN: İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin gibi büyükşehirlerde, özellikle üniversitelerinde zaten örgütlüyüz. Ancak biz bunların yanında AKP'nin güçlü olduğu şehirlerde de örgütlenmeyi hedefledik.
İlk örgütlendiğimiz illerden birisi Kayseri'dir mesela. Kayseri'deki Gezi
eylemlerine bizim arkadaşlarımız önderlik etti. Hatta geçtiğimiz ay bu yüzden
hakim karşısına çıktılar.
Ve Aksaray, Konya... Hatta Erzurum… Bu illerde tahminimizden de fazla
ilgi görüyoruz. Örneğin, Aksaray'da düzenlediğimiz "Teröre Lanet
Yürüyüşü" büyük olay yaratmış ve oldukça kalabalık geçmişti.
TÜRKSOLU: AKP tabanına da seslenebiliyor musunuz?
MEHMET ESEN: Elbette. Ailesi AKP'li olan pek çok genç arkadaşımız bizimle beraber mücadeleye dahil oldular. Onlar da artık şunu görüyorlar: AKP ile birlikte bu ülkede Türk olan, milli olan her şey saldırı altında. Bir Türk genci olarak kaygı duyuyorlar. Ve yanımıza geliyorlar.
Zaten bizim asıl hedefimiz de buydu. Yalnızca Atatürkçü ailelerin
gençlerini örgütlemekle yetinmeyeceğiz. Esas olan AKP'li ailelerin
çocuklarını da kazanabilmek olmalıdır.
TÜRKSOLU: Kendisini sağda ya da solda tanımlamış bir genç, Genç Türk'e katılmaya
karar verdiğinde, bu fikirlerini terk mi etmek zorunda?
MEHMET ESEN: Hayır, böyle bir zorunluluk yok. Onlara şunu söylüyoruz. Örneğin bir MHP'li arkadaş geldi diyelim. Ona üyeliğini sildir gibi bir çağrıda bulunmuyoruz. Aksine, sen yine kendi partinde mücadeleni sürdür diyoruz. Bizim yanımıza geldiğinde, MHP'li bir Genç Türk oluyor. MHP'ye gittiğinde de Genç Türk üyesi bir MHP'li olmasını istiyoruz. Bizim hassasiyetlerimizi, o partilerde de savunmaları yeterli bu arkadaşların.
TÜRKSOLU: Genç Türk Genel Başkanı olarak siz bir partiye üye misiniz?
MEHMET ESEN: 2011 genel seçimleri döneminde HEPAR'ın gençlik kollarında görev aldım. 2009 yerel seçimleri döneminde ise CHP'nin Maltepe ilçe örgütünde çalışmıştım. O dönem Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'u kazanmasını sağlayamamıştık, ama en azından bulunduğumuz ilçede seçimleri almayı başarmıştık. İki partinin de gençlik kollarında yönetici görevlerde bulundum. Halen CHP üyesiyim.
Kahramanımız Atatürk
TÜRKSOLU: Her gencin bir kahramanı vardır. Tabii her gençlik örgütünün de...
Gençlere ve gençlik örgütlerine bu kahramanlar yön gösterir. Sizin
kahramanınız kim?
MEHMET ESEN: Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk hepimiz için, bir Türk genci için bir kahramandır. Emperyalizme karşı savaşmış, karşısında kendisinden kat be kat üstün bir askeri güçle mücadele etmiş ve bunu kazanmış bir liderdir. Üstelik dünyada bunu başarabilen ilk insandır. Sadece bu yönüyle değil, ülkesi ve milleti için fedakârca mücadele ettiği için de bizim kahramanımızdır. Yeri geldiğinde apoletlerini söküp bütün mevkilerinden vazgeçebildiği için... Kendisini değil halkını düşünebilen bir insan olduğu için…
Bu özelliklere sahip dünyada bir başka bir lider yok. İşte bu yüzden, tek
bir kahramanımız var, o da Mustafa Kemal.
TÜRKSOLU: Basına da yansıyan bir eyleminiz vardı. 10 Kasım'da Dolmabahçe'de Atatürk
maskeleriyle bir buluşma gerçekleştirmiştiniz. On binlerce insan katılmıştı.
Neydi bu maskenin anlamı?
MEHMET ESEN: AKP ve PKK gibi mücadele ettiğimiz kesimlerin tek bir korkusu var: Atatürk. Biz de Atatürk gençleriyiz. Hep yakınılır, kaygılanılır ya, Atatürk öldü, ne yapacağız diye… Herkeste de bir Atatürk arayışı var. Biz de bu maskelerle şunu belirtmek istedik: Atatürk ölmedi, hepimiz birer Atatürk'üz. Saat 9'u 5 geçe Atatürk gözlerini yumduysa, saat 9'u 6 geçe milyonlarca Atatürk de mücadele aşkıyla gözlerini açtı diyoruz. Bu ülkenin gençliğinin Atatürk'ün mücadelesini devam ettireceğini göstermek için o maskelerle çıktık…
TÜRKSOLU: Ve ardından da "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sloganı…
MEHMET ESEN: "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" kitlelere Genç Türk'ün mal ettiği bir slogan oldu. 29 Ekim 2012'de on binlerce insanın katıldığı bir Cumhuriyet yürüyüşü yapmıştık. Bu yürüyüşte en çok ilgi çeken şey taşıdığımız 20 metre uzunluğundaki büyük "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" pankartımızdı. On binlerce insan bütün İstiklal Caddesi'ni "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sloganlarıyla inletmiştik.
TÜRKSOLU: Genç Türk'ün "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" yazılı flamaları
özellikle Gezi direnişi sırasında bütün Türkiye'nin dikkatini çekti. Herkesin
elinde bu flamalar vardı.
MEHMET ESEN: O bahsettiğiniz flamadan ve üzerinde "Hepimiz Türk'üz Hepimiz Atatürk'üz" yazılı olanından bugüne kadar on binlerce dağıtmışızdır. Gerçekten kitlelere mal olan bir flama oldu. Aslında kuruluş amacımızı da birebir yansıtan bir flamadır o. Bu kadar yaygınlaşması doğru bir yolda olduğumuzu da gösteriyordu. Sonuçta ne vardı o bayrağın üstünde? Ay-yıldız ve Mustafa Kemal. Yani Atatürk ve Türk Bayrağı'nda Türk milletini birleştirme hedefimizi Gezi Direnişi sırasında fiilen hayata geçirmiş olduk.
24 saatin 20'sinde
çalışıyoruz
TÜRKSOLU: Genç Türk, Gezi Direnişi'nde hep ön saflardaydı. Kadıköy yakasında da
Bağdat Caddesi'nde on binlerce insanın katıldığı büyük yürüyüşler
düzenlediniz. 2012 Mayıs'ında kurulmuş bir örgüt olarak 2013 Mayıs'ında,
aşağı yukarı bir yaşınıza yeni girmişken, yüz binleri toplamayı başardınız.
Nedir bu hızlı yükselişin sırrı?
MEHMET ESEN: Özveriyle çalıştık. 24 saatin 20'sinde çalıştık. Bahsettiğiniz o büyük yürüyüşler de bu özverinin bir ürünüdür. O dönemde İstanbul'un 15-20 ayrı noktasında standlarımız vardı. Bunun dışında kapı kapı gezilip broşürler dağıtıldı. İstanbul'un her tarafında afişler astık. Üstelik tüm bu etkinliklerin yanında geceleri de Gezi Parkı'na nöbete gidiyorduk. 9-10 çadırımız vardı Park'ta… Bu hızlı yükselişin bir başka önemli nedeni de elbette savunduğumuz fikirlerin doğruluğudur. Hatırlarsınız, Gezi Eylemleri sırasında herkesin elinde bir Atatürk resmi ya da Türk Bayrağı vardı. Yani bizim hedeflediğimiz kitle ve savunduğumuz görüşler zaten sokağa dökülmüştü. Bu insanlar tabii ki Genç Türk'ün önderliğinde yürüyecekti...
TÜRKSOLU: Bağdat Caddesi'nde 3-4 büyük yürüyüş yaptınız. Kaç kişi katılmıştı
tahminen?
MEHMET ESEN: 16 Haziranda yaptığımız son yürüyüş, tam da Tayyip Erdoğan'ın ünlü Kazlıçeşme mitingiyle aynı gündü ve 300 binden fazla insanın katıldığı büyük bir eylem oldu.
TÜRKSOLU: Herhalde Türkiye tarihinin en büyük eylemlerinden birisidir.
MEHMET ESEN: Ne 68'de ne de 80 öncesinde bu kalabalığın bir benzeri olmamış. Yürüyüşe sadece Bağdat Caddesi civarından insanlar gelmemişti. Öğrendiğimize göre, yürüyüş duyurularımızı gören binlerce insan İstanbul'un farklı bölgelerinden akmış Bağdat Caddesi'ne. Hatta Kocaeli'nden, Trakya'dan, Bursa'dan, yani yakın illerden bile gelen olmuş.
Biber gazıyla Gezi'den
aylar önce tanıştık
TÜRKSOLU: 300 bin kişi toplamak kolay değil. Bu güveni nasıl sağladınız?
MEHMET ESEN: Yürüyüşlerimiz aslında birkaç aylık bir emeğin sonucudur. Gezi Direnişi'nden aylar önce yine binlerce insanın katıldığı yürüyüşlerimiz olmuştu. 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı'nı İstiklal Caddesi'nde çok büyük bir yürüyüşle kutlamıştık. 10 Kasım'da Dolmabahçe'deki etkinliğimizden zaten bahsettik. Ardından 25 Kasım'da yine İstiklal Caddesi'nde Balkanlar'da yaşanan Türk Soykırımı'nın 100. yıldönümü için bir yürüyüş yapmıştık. Şubat ayında, artan PKK terörünü ve sözde çözüm sürecini protesto etmek için Büyük Türk Yürüyüşü düzenlemiştik. Yine İstiklal Caddesi'nde ve yine binlerce insanın katılımıyla... Son olarak 19 Mayıs'ta "Çılgın Türkler Taksim'e" çağrısı yapmıştık. Amacımız Tünel'den Taksim'e kadar yürümekti. O gün polis yürüyüşümüzü engelledi. 2 TOMA ve yüzlerce Çevik Kuvvet'le karşımıza dikildi. Gezi Direnişi'nin bir nevi kıvılcımıdır bu engelleme.
TÜRKSOLU: Biber gazıyla da aylar önce tanışmıştınız.
MEHMET ESEN: Nisan ayında, Akil Adamlar'ı Türkiye'de gittikleri her yerde protesto ediyorduk. En ses getiren eylemimiz İstanbul-Esenyurt'ta gerçekleşmişti. Hepimiz gözaltına alındık. Biber gazıyla işte o gün tanıştık.
TÜRKSOLU: Kalabalıkları toplamayı başardınız diyelim. Bu kadar insanı kontrol
edebilmek, bir provokasyona mahal vermemek çok daha zor. Üstelik sizler
gençsiniz. Ve yürüyüşlerinize sizlerden yaşça büyük insanlar da katılmıştı.
MEHMET ESEN: Genç Türk'ün hiçbir eyleminde provokasyon olmamıştır. İnsanlar bu sayede yürüyüşlerimize gönül rahatlığıyla katılıyor. Bebek arabalarıyla gelenler, bastonuyla gelenler, tekerlekli sandalyesiyle gelenler bile oluyor. Genç Türk olarak bir eylem tecrübesi edindik ve insanlar bu tecrübeye saygı duyuyor.
TÜRKSOLU: Hiç mi taşkınlık olmadı? Sonuçta o kadar insan katılıyor eylemlerinize?
MEHMET ESEN: Tek tük yaşandı, ama hepsini en baştan engellemeyi başardık. Hatta, hatırlarsınız, Gezi Direnişi sırasında Mado ile Starbucks'a karşı büyük bir tepki vardı. Biz yürüyüşlerimiz sırasında bu firmaların önünden geçerken kimi arkadaşlarımızı dükkânları korumakla görevlendiriyorduk. Bir yandan da taşkınlık olmaması için sürekli anonslar yapıyorduk. Onca kalabalığa ve onca tepkiye karşın tek bir olumsuz olay yaşanmadıysa bu bizim çok dikkatli ve sorumlu davranışımızdandır.
Ayrıca şunu da eklemeliyim, Kadıköy bölgesi bizi çok iyi tanır. Gezi
Direnişi'nden iki ay kadar önce orada TC'nin kaldırılmasına ve Akil Adamlar
Heyeti'ne karşı imza kampanyaları başlatmıştık. İki ay boyunca bizi her gün o
standlarda gören, aşina olan Bağdat Caddesi insanı, elbette yürüyüşlerimizde
de bize son derece bağlı davrandı…
Bir umut olduk biz
TÜRKSOLU: Güveni sağlamak kolay değil, tabii ki...
MEHMET ESEN: Bir umut olduk biz. Gençler bu mücadelenin içerisinde. Görevinin başında. İzinde ya da tatilde değil, klavye başında yazıp çizen, oralarda mücadele verdiğini sanan bir gençlik değil. Sokakta… Bir bakıyorsunuz stand açmış. Bir bakıyorsunuz metro çıkışında bildiri dağıtıyor. Bir bakıyorsunuz kapınız çalıyor, açıyorsunuz bizden bir arkadaş. Bir bakıyorsunuz, işyerinizde sizi ziyaret etmiş. Bir bakıyorsunuz duvarlarda afiş asıyor. Bir bakıyorsunuz arabanızın camına broşürünü koymuş.
Her yerdeydik. İnsanlara böyle güven verdik.
TÜRKSOLU: Kürt Açılımı'nın başladığı dönemde, özellikle Akil Adamlar'ı protesto
eylemleriniz çok ses getirmişti. O dönem sokakta kimse yoktu, bir tek siz
vardınız.
MEHMET ESEN: Sadece Akil Adamlar'a karşı değil, devlet dairelerinden TC ibarelerinin kaldırıldığı dönemde de sokakta bir tek biz vardık. Türkiye'nin dört bir yanında, "TC İlelebet" afişleri astık. Hatta Ziraat Bankaları ve tabelası değişen hastaneler önünde eylemlerimiz de oldu.
Akil Adamlar Heyeti sürecinde de, Genç Türk dışında hiçbir gençlik
örgütlenmesinin sokağa çıkmadığını gördük. Halbuki Türk milletinde büyük bir
tepki vardı. Tabii, bizim milli duygularımız ön planda olduğu için, hiçbir
örgütlenme ortada yokken, sokaklara çıktık, tepkimizi gösterdik. Akil
Adamlar'ı gittikleri her yerde protesto etmeye başladık. Bizim o eylemler,
yurt çapında Akil Adamlara yönelik tepkinin daha da büyümesini sağladı. Tepki
artınca, başlarda sessiz kalanların da eylemlere başladığını gördük.
TÜRKSOLU: 2014'te ne yapmayı planlıyorsunuz?
MEHMET ESEN: 2013 bizim için çok hızlı geçti. Çok büyük eylemler yaptık. Bu hızlı dönemin ardından şimdi, örgütsel yapılanmamızı oturtuyoruz. Bulunduğumuz bütün illerde yönetim kademelerimizi kuruyoruz. 2014'te AKP iktidarına ve PKK'lılara karşı çok büyük eylemlerimiz yine olacak. Dört duvar arasında bir siyasete karşıyız biz. Sokakta olacağız. Sokağa inmeden başarı gelmediğine inandık.
Bugün, PKK sokakları ele geçirmeye çalışıyorsa buna müsaade etmeyeceğiz.
Sokaklar bizim. Alanlar bizim.
Her yerde ellerimizde Türk bayrakları ve Genç Türk flamalarıyla olacağız. 2014'te yine çok hızlı bir şekilde geliyoruz... |
http://www.turksolu.com.tr/mesen.html
.