Soyadları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Soyadları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ocak 2017 Pazar

Soyadları...




Soyadları...


Necati Doğru

Yazmak bile acı. Ergenekon ve Balyoz davalarında soyadları “Çiçek… Başbuğ… Fırtına… Erguygur… Örnek… Balanlı… “ olanlar hapishaneden “cenazeleri çıkacak şekilde mahkumiyet kararları” aldılar.
Dursun Albay.
Soyadı; Çiçek…
Milli Güvenlik kararları doğrultusunda “irtica ile mücadele eylem planı” düşündüğü için ölünceye kadar hapiste kalacak cezalar yedi.
Aynı planı yapmışlar.
Altına imza atmışlar.
Onlar dışarıda.
Biri şimdi Başbakan.
Başbakanlığı bırakacak.
1 Numara’ya çıkacak.
Cumhurbaşkanı olacak.
Diğeri Cumhurbaşkanı.
Köşk koltuğundan inecek.
Başbakan olacak.
Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül kendilerine 2023’e kadar devletin en üst iki koltuğunda oturan; “ Devletin 1 Numaralı ve 2 Numaralı Adamları olacak şekilde” planlar yapıyorlar.

* * * * *

Bu adalet mi!
O hakimlere sormalı.
Ölene kadar hapis verdiler.
O savcılara sormalı.
Ölene kadar hapis istediler.
Adalet varsa; 9 yıldır gizlenen ve şimdi; “Fetullah Gülen-Tayyip Erdoğan arasındaki iktidar çatışması” sonunda ortaya çıkan “Milli Güvenlik Kurulu kararlarına” göre Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül’ün de yargılanıp “hapishaneden cenazeleri çıkacak şekilde” içeri atılmaları gerekir.
Hiçbir hakim karşı çıkamaz.
Hiçbir savcı da karşı çıkamaz.
Onların dokunulmazlığı var, yargılamayız diyemez. Engin Alan ile Mustafa Balbay da; “halkın seçtiği dokunulmazlıkları olan” kişilerdi fakat “irtica ile mücadele eylem planına karıştıkları iddiasıyla yargılanıp” hapishaneden ölüleri çıkacak şekilde ağır hüküm giydiler.

* * * * *
Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Albay Dursun Çicek ve yüzlerce üst düzey, orta düzey ordu mensubunu mahkum eden belgenin 9 yıl önce (2004’te) AKP’li Başbakan Tayyip Erdoğan ve o yıllarda AKP’li Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile AKP’li 5 bakanın katılıp altına nal büyüklüğünde imzalarını attıkları Milli Güvenlik Kurulu toplantısında karar altına alındığı ortaya çıktı.
Söylendiği gibi değil.
Silahlı Kuvvetler’e sızmış yasa dışı bir terör örgütü var. Bunlar iktidarı devirmek için darbe ortamı yaratacaklar, kendi camimizi kendi askeri uçağımızla bombalayacaklar denilmişti ya öyle değilmiş. İrtica ile mücadele eylem planı düşünmek; Başbakan’ın ve şimdiki Cumhurbaşkanı’nın da altında imzaları bulunan MGK adlı Anayasal kurumun kararıymış.

* * * * *
Şimdi o hakimlere sormalı.
Sayın Ergenekon hakimleri.
Sayın Balyoz hakimleri.
O savcılara da sormalı.
Sayın Ergenekon savcıları.
Sayın Balyoz savcıları.
Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve toplantıya katılan 5 Bakan ile şimdi hapishanede olmayıp dışarıda durumu idare eden Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök ile eski kuvvet komutanı Aytaç Yalman, 9 yıldır “irticayla mücadele eylem planını yapma kararının MGK toplantısında alındığı gerçeğini” gizleyerek adaleti yanıltmış olmadılar mı?
Hiç ses çıkartmadılar.
Hem adaleti yanılttılar.
Hem hukuku hançerlediler.
Orduya terör örgütü suçu sürülmesine ses çıkartmadılar ve o kadar subayın “ölülüleri hapishaneden çıkacak şekilde mahkum edilmesine” seyirci kaldılar.

* * * * *
Ergenekon hakimleri!
Balyoz hakimleri!
9 yıl önce altına imza attıkları kararları gizleyerek siz hakimlerin; o kadar insan için “ancak ölüleri hapisten çıkacak ağır kararlar verdiğiniz o davaları” çürütecek Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Hilmi Özkök’e söyleyecek bir lafınız yok mu?

MGK kararını gizlediler.
TSK’yı bitirdiler.
Şimdi Hoca Efendi bitiriliyor.


***