Nazli Ilicak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nazli Ilicak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ocak 2017 Pazartesi

Nazli Ilicak ı Tanıyalım


Nazli Ilicak ı Tanıyalım





NAZLI ILICAK’i  tam taniyalim……


Başına bağladığı türbanla tv ekranlarına çıkmasından, andıçlanmasına, evliliği dolayısıyla basın dünyasına adım atmasından, milletvekilliğine kadar çok renkli hayatı olan bir insan Nazlı ILICAK

Ancak Nazlı ILICAK'ın hayatında yaşadıkları kadar renkli bir kişilik daha var; Sabetaycı olan annesi İhsan KAPANLI.

Gazeteci Leyla UMAR anlatıyor;

Tercüman Gazetesi hiçbir zaman kendime yakın hissettiğim bir gazete olmamıştı. Ve o nedenle bir gün Kemal Ilıcak beni bizzat arayıp Boğaz'da bir yat gezisine davet edince doğrusu şaşırmıştım. Churchill'in eşinden Onassis'in yatında terslendiğim gün beni kurtaran
ve ölünceye kadar en yakın dostlarımdan biri olan Lady Barrows âşık olduğu İstanbul'a tatile 2 yılda bir gelirdi. O haftayı bizde geçirdiği için Kemal Ilıcak nezaketen beni de davet etmişti......
Türkiye'de Barrows'lardan önce elçilik yapan Sir Kelly'nin hayli yaşlı eşi Lady Kelly de Türkiye'nin en renkli büyükelçilerinden Muharrem Nuri Birgi'nin Salacak'taki yalısında kalıyordu. Hep birlikte "Nazlı" adlı motora bindik. Nazlı'nın annesi İhsan Hanım eski dostları iki sefireyi ağırlarken Nazlı'ya niçin kızdığını anlayamadığım bir nedenle Kemal Ilıcak birdenbire bana herkesin duyabileceği yüksek sesle; "Bakın, Leylâ Hanım ben nasıl İstanbul'a geldiğimden başlayım" diyerek Amasya'nın bir köyünde, eşek sırtında dolaşırken istanbul'da Sanat Okulu'nu bitirdikten sonra Gece Postası Gazetesi'nde çalıştığım v.s. anlattıktan sonra: "Tercüman'ın sahibi olunca itibarım arttı. Bir gün İhsan Hanım beni arayıp evine davet etti. Kızı Nazlı'nın mutsuz, kısa evliliğini bitirdiğini, benim damadı olmamdan duyacağı mutluluğu dile getirdi." Kemal Ilıcak'ın Nazlı ile annesinin ısrarıyla evlenmesini ve pişmanlığını Türkçeyi çok iyi bilen iki İngiliz sefiresi ve Muharrem Nuri Birgi dinledikçe dehşete düşüyorlardı. Nazlı da sürekli ağlıyordu. O gün tanışmama rağmen Kemal Bey'in kulağına eğilip daha fazla  konuşmamasını rica ediyordum. O büsbütün yüksek sesle, "Bırakın, içimi boşaltayım" diyordu. Bir ara İhsan Hanım'ın kulağına; "Lütfen araya girin, bu duruma bir son verin, Nazlı'nın durumunu görmüyor musunuz" diyordum. İhsan Hanım benim telaşımı: "Siz aldırmayın; karı koca kavgası yatak odasında biter" diyerek yatıştırmaya çalışıyordu.(1)
Buraya kadar güzel ama Nazlı ILICAK'ın annesi İhsan ÇAVUŞOĞLU'nun neresi önemli diyebilirsiniz. Peşinen cevabımızı verelim;soyu. Evet yanlış okumadınız soyu.Çünki İhsan hanım israiloğullarından/Sabetaycı bir ailenin kızı.İsterseniz biraz açalım ve Türkiye'nin demokrasi havarisi Nazlı ILICAK'ın akrabalarını biraz tanıyalım.
Muammer ÇAVUŞOĞLU: Babası. 1954 yılında DP listesinden A.MENDERES tarafından İzmir milletvekili yapıldı. Muammer bey bu milletvekilliğini Adnan MENDERES ile olan akrabalığına borçluydu. Ancak meclisteki tek akrabası MENDERES değildi.(2)
Osman KAPANİ: İzmir milletvekili. Osman KAPANİ Muammer beyin meclisteki
akrabalarından biriydi.Akrabalığı İhsan hanımın akrabası olmasından kaynaklanıyordu.İhsan hanım KAPANLI'ların kızıydı. Osman KAPANİ Demokrat Partinin Devlet Bakanlığınıda yaptı.(2)
Turhan KAPANLI: İzmir milletvekili ve bakan.Turhan KAPANLI 1965-1969 yılları arasında Tarım Bakanı, 1969-1971 yılları arasında Köyişleri Bakanı, 1977 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, 1977-1978 yılları arasında ise Milli Savunma Bakanlığı görevlerinde
bulundu.Turhan KAPANLI çalıştığı bütün bakanlıklarda dönmelerin yükselmesini sağladı. İhsan KAPANLI'nın ağabeyi, yani Osman KAPANİ'nin kayınçosu, yani Nazlı ILICAK'ın dayısıdır.(2)
Ömer ÇAVUŞOĞLU:İşadamı. FenerBahçe Spor Klubünün eski yöneticisi. Nazlı ILICAK'ın kardeşi.
Dikkatinizi çektiyse hep bir KAPANİ/KAPANLI adı geçiyor. Peki kim bu KAPANİ ve KAPANLI'lar.İsterseniz biraz daha açalım.
Her şey 17. yüzyılda ortaya çıkan ve mesih olduğunu iddia eden Sabetay SEVİ adlı bir hahamla başladı.Sabetay Sevi (1622-1676) İzmirli bir yahudiydi. Kabbala mistisizmine büyük ilgi duydu. Mesih olduğunu bildirdi. 1660'larda bu açıklama üzerine Avrupa'nın her yerinden yahudiler heyecanla gözlerini İzmir'e diktiler. Yahudi dünyasının bu müjdeyle altüst oluşunu, Claude Gutman ''İzmir'in Çılgın Dedikoduları'' (Çev: Meral Gaspıralı, Cep Yay., 1994) adlı romanında anlatıyor. Ancak Osmanlı yönetimi işe el koydu; Sabetay Sevi'yi müslüman olmaya zorladı. Sevi müslümanlığı kabul etti, yahudiler ondan yüz çevirdiler, ancak
bazı aileler ona inanmayı sürdürdü ve onunla birlikte sürgüne gitti. O günden sonra ''dönme'' denilen bu cemaat Selanik ve İzmir gibi Türk şehirlerinde yüzyıllarca yaşadı. Sabetay'ın ölümü ile birlikte Kapancılar, Yakubiler, Karakaşlar adıyla üç ayrı gruba bölündüler.(3)
Her üç grupta iç evlenmelerle bütünlüklerini korumayı başarsalarda 20. yüzyılında başından itibaren dış evlilikler yapmaya başladılar. 1934 yılında çıkan soyadı kanunun ile birlikte her üç grup mensupları arasında kökeninden utanan yada tanınmak istemeyenler farklı soyisimleri alırken etnik şuurunu yitirmeden saklamak yanlısı olan aileler ise kendi gruplarının adını soyadı olarak aldılar.İşte adını andığımız KAPANİ ve KAPANLI'LARDA bunlardandı. Yani Sabetaycı Yahudi dönmelerinin KAPANCI grubundan. Peki ama ÇAVUŞOĞLU soyadı nereden geliyor diyorsanız oda Muammer beyin soyadı. Yani İhsan KAPANLI'nın evlilik yoluyla elde ettiği soyadı. Nazlı hanımın taşıdığı ILICAK soyadı ise eski eşi Kemal beyin soyadı. Halen inanmakta zorluk çekiyorsanız Nazlı hanıma sorabilirsiniz.

KAYNAKLAR:

(1)_Leyla UMAR_Vatan Gazetesi_03.03.2003
(2)_Soner YALÇIN_Efendi_DoğanKitapAŞ._2005_55.Baskı
(3)_Ilgaz ZORLU_Evet Ben Selanikliyim_2004
Kaynak:Turkistan Öztürk"

Nazlı İlicak hanimi her aksam farkli bir tv kanalinda izlediginizde, 65 yasini gecmis, ama estetik girisimlerle gerilmis yuzuyle yasindan cok daha genc gosterdigi fark edersiniz. Tanimadigimiz, gormedigimiz usta estetik cerrahinin yetenekli ellerinde ya da bicaginin ucunda genclesmenin devrimini yapmis karsi devrimci Nazli hanim. Yuzu guzel mi guzel olmus olmasina da, ancak yine de eksik olan bir seyler var. Eksik olani bulmaya calismak icin dikkatlice bakinca, bir seyler hissediliyor, ama bir sey görünmüyor……
Nazlı hanimin basin hayatina girisi cok ilginc, mutlu bir evlilik sonucu once basyazar oluyor, sonra da coluk cocuga karisiyor. 1969 yılında Tercuman Gazetesi sahibi Kemal İlicak ile yaptigi mutlu evlilikle gelen basyazarlik. Oyle kolay basyazar olunmaz bu memlekette, ama “nazli ve sirin olunca” olunabilir, oldu da zaten…

Peki Nazlı hanim basyazar oldu da ne oldu demeyin sakin. Cok seyler oldu, cok. Nazli hanimin basyazarligini yaptigi Tercuman Gazetesi Rauf Tamer, Ergun Goze, Guneri Civaoglu, Yavuz Donat, Taha Akyol dan olusan yazar takimiyla 1961 Anayasasi nin kisitlanmasi gerektigini anlattilar yillarca, amerikaseverlikle dolu yazilar yazdilar, amerikasevmezlere kin kustular, “askeri goreve davet” ettiler. 1971 ve 1980 askeri darbelerinin hazirlanmasinda, ilaninda ve surdurulmesinde onemli katkilar olusturdular. 1980 darbesini takip eden gunlerde Nazli hanim “bu bir darbe degildir” diyerek demokrasiye bagliligini kamuoyuna duyuracakti TRT 1 in siyah beyaz ekranlarinda, henuz estetik cerrahin bicak darbeleriyle tanismamıs guzel ama bir seyler eksik yuzuyle…

Darbelerin manidar destekcisi Nazli hanim son gunlerde demokrasi havarisi olarak dolasiyor tv kanallarini; mum isigi, ay isigi, gunes isigi, cekic, keser, pense, balyoz…. tum darbe girisimlerine karsi, anayasanin demokratikleştirilmesini, darbe tehditlerinin sona erdirilmesini istiyor. Kendini bildi bileli darbelere karşı oldugunu, demokrasiyle yatip demokrasiyle kalktigini anlatiyor. Nazli hanimin son söylediginin dogruluguna kanit gerekmez,  demokrasinin yatila kalkila geldigi “ahval” ortada.

Balyoz planina da cok kizmis Nazli hanim, ismini sakincalilar listesinde gorunce biraz da korkudan olsa gerek ataga kalkmis, yanina bizim eskimis, eskiyince de “saglasarak” yenilenmiş solculari almis. Mehmet Altan, Cengiz Candar, Ali Bayramoglu, Perihan Magden vs. dusmusler Nazli hanimin pesine, en onde estetik guzeli Nazli hanim, arkasinda bizimkiler! kosturmuslar Besiktas Adliyesine.

Balyoz planina da, tum yapilmis ve yapilmasi olasi darbelere de, sivil dikta ozlemleri icinde kivranan Akp ye de; gecmis yillarda askeri darbelerin, son yillarda Akp nin destekcisi ABD ye de karsi olmaktir demokrat olabilmenin asgari kosulu. Oysa amerikasever Nazli hanim gecmiş yillarda sola karsi yapilmis askeri darbelerin destekcisi, katliamlarin alkislayicisi olmus, demokratlik gelmemistir aklina. Amerikasever Nazli hanim bugunun kosullarinda ABD askeri darbe istemedigi icin karsidir darbelere, demokrat oldugu için degil. Nazli hanimin estetik guzeli yuzundeki eksiklik demokratliktir, demokratlik olmayinca da yuzsuzdur o estetik guzeli yuz. Ya pesindeki eskimis solcular; onlar da yuzsuzun pesine takilmanin acikli resmi olabilirler ancak…


***