AKİL İNSANLAR GÖREVE
Hatırlar mısınız, bir zamanlar her biri diğerinden değerli (!) Akil İnsanlarımız vardı? Bu fedakâr insanlar, devlet parasıyla şehir-şehir dolaşıp, beş yıldızlı otellerde yatarak, “Çözüm Sürecinin” ne kadar güzel-tatlı ve faydalı bir şey olduğunu anlatırlardı.
Ne bereketli, şanslı insanlardı bunlar!
Görevlerini yerine getirenler içinde Milletvekilliğini kapanlar oldu. TRT ye bol sıfırlı rakamlar karşılığı dizi yapanlar oldu. Yandaş kanallarda iş tutanlar oldu. Reklam yıldızı olanlar oldu. Haber kanallarında Türk Milletini salak sanıp akıl vermeye kalkan üçkâğıtçılar oldu. Velhasıl oldu da, oldu…
Bu heyet, şimdilerde hiç görünmüyor! Erdoğan’ı yere göğe sığdıramayan, televizyonlarda AKP’yi parlatmak için dokuz takla atan bu Akiller sanki buhar olup uçtular!
Hâlbuki şimdi onlara çok ihtiyacımız var. Kendilerini, kabuklarından çıkarak bıraktıkları yerden göreve devam etmelerini bendeniz, sizler adına rica ediyorum.
Bu kez peşin-peşin ücret ödenmesini öneriyorum. Kiziroğlu Ahmet para bulamazsa, emeklilere yapılacak zammın Akil İnsanlara aktarılması yeterli olacaktır sanırım. Emekliler nasılsa açlığa alıştılar, varsın biraz daha aç kalsınlar. Alt tarafı da, üst tarafı da emekli değil mi?
İzninizle birkaç görevlendirme ben yapayım, gerisini siz getirirsiniz nasılsa!
Kezban Hatemi;
Takma dişleri büyük geldiği için arada bir çıkan nineler gibi konuşan Akil Kezban Hanım Teyzenin görev yeri Diyarbakır olsun. Akil Kezban Teyze, evlerinde uyurken kafalarına birer kurşun sıkılarak öldürülen iki Polisimizin eşlerine-çocuklarına ve yakınlarına “Çözüm Sürecini” bir defa daha anlatıversin bir zahmet.
Özellikle çocuklarına, babalarının PKK tarafından Çözüm Sürecine katkı sağlamak için öldürüldüklerini açık ve net olarak açıklasın. İsyan eden olursa,
öz oğluna yaptığı gibi, şehit ailelerinin tamamını “Akıl Hastanesine” kapattırıversin gari…
Rifat Hisarcıklıoğlu;
Omurgası alındığı için sürekli öne doğru eğik olarak gezen “Saatçi Zafer’in” arazi işlerindeki ortağı Hisarcıklıoğlu da, daha dün şehit edilen iki askerimizin silah arkadaşlarının yanına gitsin.
Uzaktan kumanda ile patlatılan bomba yüklü kamyonun patlatılmasının sebebinin, “Çözüm Sürecine” katkı için olduğunu, ölen askerlerin boşuna ölmediklerini, aksine bu ölümlerin askerliğin fıtratında olduğunu da bir güzel anlatıversin…
Yılmaz Erdoğan;
Türk Milletinden kazandığı paralarla, Kürtçü-Bölücü harekete destek veren “Mükremin Çıtır” da Kandile gidip, oradaki okumuş çocuklara “Çözüm Süreci” nedir diye ders versin!
Belki onları ikna eder de silah bile bıraktırabilir! Niçin olmasın ki?
Etyiyen Mahçupyan;
Bu kişi hem Akil hem de Başdanışmandır. Yani sözü iki defa daha fazla kıymetlidir!
PKK silahlı kadrolarının üçte birini oluşturan Ermeni militanların yanına gidip, “Çözüm Sürecini” açıklamalı, onları aydınlatmalıdır. Mahçupyan ’ın mahcup tazeler gibi, mahcup-mahcup konuşması inanıyorum ki, yürekleri yumuşatacak ve Ermeniler yıllardır yaptıkları Türkleri öldürme alışkanlığından
gönül rızası ile vazgeçecektir…
Bunların yetmediği yerde, Kadir İnanır’ın, Hülya Koçyiğit ile birlikte PKK dağ kadrolarını ziyaret edip, “Na’ber, nassınız nevlatlarım” demeleri, olaya ayrı bir güzellik katacaktır!
Akil İnsanların yanına, “Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var” diyen Yalçın Akdoğan, “Öcalan’ın mesajları bizim de düşüncemiz” diyen genetik harikası Beşir Atalay, “Öcalan dünyanın geleceğini çok iyi okuyor” diyen ilahi okuma ustası Yasin Aktay’da katılmalıdırlar.
Akil İnsanlar ve yanındakiler eğer görev yerlerinden sağ dönerlerse, muhtemelen bir yıl popolarının üzerine oturamayacaklardır!
Eh o kadar sıkıntıyı da bu kutsal görev (!) uğruna çeksinler artık, değil mi?
Canları çok yanarsa Akil gillerden Orhan Babaya takılsınlar. “Böyle acı olur mu” ve “Batsın bu dünya” şarkılarını beraberce okuyup, teselli bulsunlar…
Hadi bakalım Akil İnsanlar, şimdi görev zamanıdır. Görev yerlerinize marş, marş…
Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Temmuz 2015
Rifat Serdaroğlu
Ne bereketli, şanslı insanlardı bunlar!
Görevlerini yerine getirenler içinde Milletvekilliğini kapanlar oldu. TRT ye bol sıfırlı rakamlar karşılığı dizi yapanlar oldu. Yandaş kanallarda iş tutanlar oldu. Reklam yıldızı olanlar oldu. Haber kanallarında Türk Milletini salak sanıp akıl vermeye kalkan üçkâğıtçılar oldu. Velhasıl oldu da, oldu…
Bu heyet, şimdilerde hiç görünmüyor! Erdoğan’ı yere göğe sığdıramayan, televizyonlarda AKP’yi parlatmak için dokuz takla atan bu Akiller sanki buhar olup uçtular!
Hâlbuki şimdi onlara çok ihtiyacımız var. Kendilerini, kabuklarından çıkarak bıraktıkları yerden göreve devam etmelerini bendeniz, sizler adına rica ediyorum.
Bu kez peşin-peşin ücret ödenmesini öneriyorum. Kiziroğlu Ahmet para bulamazsa, emeklilere yapılacak zammın Akil İnsanlara aktarılması yeterli olacaktır sanırım. Emekliler nasılsa açlığa alıştılar, varsın biraz daha aç kalsınlar. Alt tarafı da, üst tarafı da emekli değil mi?
İzninizle birkaç görevlendirme ben yapayım, gerisini siz getirirsiniz nasılsa!
Kezban Hatemi;
Takma dişleri büyük geldiği için arada bir çıkan nineler gibi konuşan Akil Kezban Hanım Teyzenin görev yeri Diyarbakır olsun. Akil Kezban Teyze, evlerinde uyurken kafalarına birer kurşun sıkılarak öldürülen iki Polisimizin eşlerine-çocuklarına ve yakınlarına “Çözüm Sürecini” bir defa daha anlatıversin bir zahmet.
Özellikle çocuklarına, babalarının PKK tarafından Çözüm Sürecine katkı sağlamak için öldürüldüklerini açık ve net olarak açıklasın. İsyan eden olursa,
öz oğluna yaptığı gibi, şehit ailelerinin tamamını “Akıl Hastanesine” kapattırıversin gari…
Rifat Hisarcıklıoğlu;
Omurgası alındığı için sürekli öne doğru eğik olarak gezen “Saatçi Zafer’in” arazi işlerindeki ortağı Hisarcıklıoğlu da, daha dün şehit edilen iki askerimizin silah arkadaşlarının yanına gitsin.
Uzaktan kumanda ile patlatılan bomba yüklü kamyonun patlatılmasının sebebinin, “Çözüm Sürecine” katkı için olduğunu, ölen askerlerin boşuna ölmediklerini, aksine bu ölümlerin askerliğin fıtratında olduğunu da bir güzel anlatıversin…
Yılmaz Erdoğan;
Türk Milletinden kazandığı paralarla, Kürtçü-Bölücü harekete destek veren “Mükremin Çıtır” da Kandile gidip, oradaki okumuş çocuklara “Çözüm Süreci” nedir diye ders versin!
Belki onları ikna eder de silah bile bıraktırabilir! Niçin olmasın ki?
Etyiyen Mahçupyan;
Bu kişi hem Akil hem de Başdanışmandır. Yani sözü iki defa daha fazla kıymetlidir!
PKK silahlı kadrolarının üçte birini oluşturan Ermeni militanların yanına gidip, “Çözüm Sürecini” açıklamalı, onları aydınlatmalıdır. Mahçupyan ’ın mahcup tazeler gibi, mahcup-mahcup konuşması inanıyorum ki, yürekleri yumuşatacak ve Ermeniler yıllardır yaptıkları Türkleri öldürme alışkanlığından
gönül rızası ile vazgeçecektir…
Bunların yetmediği yerde, Kadir İnanır’ın, Hülya Koçyiğit ile birlikte PKK dağ kadrolarını ziyaret edip, “Na’ber, nassınız nevlatlarım” demeleri, olaya ayrı bir güzellik katacaktır!
Akil İnsanların yanına, “Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var” diyen Yalçın Akdoğan, “Öcalan’ın mesajları bizim de düşüncemiz” diyen genetik harikası Beşir Atalay, “Öcalan dünyanın geleceğini çok iyi okuyor” diyen ilahi okuma ustası Yasin Aktay’da katılmalıdırlar.
Akil İnsanlar ve yanındakiler eğer görev yerlerinden sağ dönerlerse, muhtemelen bir yıl popolarının üzerine oturamayacaklardır!
Eh o kadar sıkıntıyı da bu kutsal görev (!) uğruna çeksinler artık, değil mi?
Canları çok yanarsa Akil gillerden Orhan Babaya takılsınlar. “Böyle acı olur mu” ve “Batsın bu dünya” şarkılarını beraberce okuyup, teselli bulsunlar…
Hadi bakalım Akil İnsanlar, şimdi görev zamanıdır. Görev yerlerinize marş, marş…
Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Temmuz 2015
Rifat Serdaroğlu
http://rifatserdaroglu.com/2015/07/27/akil-insanlar-goreve/
..