Türküm, doğruyum... Çünki
Teoman Alili
Neyi yasakladı bu evladı saltanat, evladı halife ve en mühimi evladı hain? Türkiye insanlarının ortak yeminini. Kime güvenip yasakladı? Atalarının binip kaçtığı zırhlıların sahiplerine. Ya tarih hiç mi ders vermez bu cahil-i cühela takımına? Şimdi ben ve ben gibi Türkiye'nin insanları daha coşkulu haykırmaz mı, TÜRKÜM diye...
Türküm: Çünkü Türkiye'de yaşıyorum ve beni biz yapan milletin parçasıyım... Adsız mı kalacak yada onlarca adımız mı olacak bizim. Yoksa 'Türkiye'de yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk' mü denecek galü beladan beri olduğu gibi...
Doğruyum: Çünkü ben hile hurda bilmez, 1936 senesinde uçak imal edecek kadar güçlü ve kendine güvenen, çalıp satmak yerine, yapıp üretmeyi amaç edinen neslin devamıyım...
Çalışkanım: Çünkü “Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonrada istiklal ve istikballerini kaybederler”
İlkem yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir: Buna itirazı olan hain oğlu hain değilse nedir? Severim ya, hem yurdumu hem milletimi, bizi biz yapan değerleri severim tabi sevilmez de ne yapılır birlikte yaşamanın haysiyeti.
Ülküm, yükselmek ileri gitmektir: Çok şükür kafamız örümcek bağlamamış bizim. Yükselmektir gayemiz ve kesintisiz aralıksız devrimlerle ilerlemek. Büyük insanlık gayesine ulaşmak ve gericiliğin pençesinden kurtulmaktır gayemiz ve dahi ülkümüz.
Ve son sözümüz Büyük Atatürk'e
'Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene'
Son sözü anlamaya eşbaşkanların beyni yetmez. Türküm diyemeyen biri ne anlar mutluluktan. Nasıl bekleriz anlamasını bir eşbaşkanın yada sözleşmeli memurun varlığını milletinin varlığına armağan etmenin erdemini. Onlar anlamaz ama biz Türk'e, büyük milletimize yeniden hatırlatabiliriz ve tarihin deliğine hep birlikte süpür ü veririz evladı hainleri.
****