DENKTAŞ LA BERABER KIBRISTA GİTTİ
Bu Bir Denktaş Reklamıdır!
20 Nisan 2000 Perşembe
ELBETTE DENKTAŞ
K.K.T.C = DENKTAŞ
DENKTAŞ VARKEN BAŞKASI ASLA
DENKTAŞ'IN ALTERNATİFİ YİNE DENKTAŞ'TIR
DENKTAŞ'IN İSMİ KIBRIS'TAN BÜYÜKTÜR
Evet Bu bir Denktaş reklamıdır.
Aslında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Rauf DENKTAŞ Bey'in kesinlikle reklama ihtiyacı yoktur. Bu yazı 15 Nisan 2000 'de Yavruvatan Kıbrıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde diğer Cumhurbaşkanı adaylarının demokrasi ve özgürlük gibi gerekçelerle Sayın Denktaş aleyhinde yürüttükleri çirkin seçim kampanyasını kınamak ve K.K.T.C. Türk Toplumunu uyarmak ihtiyacından kaleme alınmıştır.
Kısaca özetlemek gerekirse Sayın Rauf Denktaş; yani kıbrıs davasının ve özgürlüğünün babası, kurucusu, 26 yıllık yasal ve gerçek lideri dururken ve yeniden cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıklamışken, seçimlere 8 adayın katılması düşündürücüdür. Bu adaylar seçim propagandası adı altında zaten bir avuç olan Türk Toplumunu birleştirecek yerde, onu bölük pörçük edecek ve güçsüz bırakacak temaları pervasızca işlemektedirler.
K.K.T.C. gibi küçük bir ülkede dünyaya adeta demokrasi dersi verir gibi çok adaylı ve kıran kırana bir seçim kampanyası sürdürülmesi kanaatimce çok sakıncalıdır. Bu toplumun her alanda dağılmaya değil, tek bir yumruk gibi bütünleşmeye ve bu bütünlüğü her şart ve durumdan istifade ederek dünya kamuoyuna göstermeye ihtiyacı vardır.
Denktaş ismi Kıbrıs ile bütünleşmiştir . Kıbrıs Türk Toplumunun bağımsızlık mücadelesinin her safhasında Denktaş vardır. 26 yıllık mutlu, huzurlu , özgür ve demoktatik yaşamın tamamı onun liderliğinde hayat bulmuştur. 1974'te doğan ve bugün 26 yaşına gelen nesil yaşantısının tamamında Denktaş'ı lider olarak görmüştür. Bu neslin eski ve yeniyi karşılaştırma şansı yoktur. Onlar daima huzur ve güven içinde yaşadılar. İşte K.K.T.C'de bugün gördüğüm manzara şudur. Yenilik , değişiklik ve bilmeden belkide macera arayan bu neslin aklını çelerek oylarını toplamak adına ; şanlı bir geçmiş ve şerefli bir mücadele karalanmak istenilmektedir.
Denktaş; aklı ile, fikri ile, duygularıyla ve tecrübeleriyle herşeyini bugüne kadar olduğu gibi Kıbrıs Türk Halkının emrine vermeye hazır olduğunu açıklamıştır. Denktaş varken ona rakip olmanın demokratik bir mücadele ve hak olarak izahı mümkün değildir. Demokratik mücadele bir toplumun birlik ve beraberliğini tehdit edecek şekilde sürdürülemez ve sürdürülmemelidir.Buna Türk toplumu sandıkta layık olduğu cevabı mutlaka verecektir. Bu kaçınılmazdır. Fakat düşmanların gözü önünde ve sevinçle izledikleri bu mücadele bazı milli değerleri zayıflatmakta, birlik ve beraberlik duygusunun derin yaralar almasına neden olmaktadır.
*Türk insanı, kadirşinastır ve gerçek bir sağduyu sahibidir.
*Türk insanı, aklını ve mantığını milli birlik ve bütünlüğü için nasıl ve ne zaman kullanacağını bilecek kadar demokrasi ve hürriyet aşığıdır.
*Türk insanı, kendisine sahip çıkan liderlerini sonuna kadar destekleyecek manevi ve moral gücüne sahiptir.
Denktaş gibi efsanevi bir liderin karşısına Cumhurbaşkanı Adayı olarak çıkma cesaretlerinden dolayı bu değerli politikacıları da kutlamak mı gerekir? Yoksa; tek bir lider etrafında kenetlenmiş bir toplum görüntüsünü bozdukları ve bunun sonucunda uluslararası arenada arkasında toplumun tamamının desteğinin bulunmadığı bir görüntü yarattıkları için yermek mi gerekir?
İşte kanaatime göre işin püf noktası buradadır. Sorun budur.
Kıbrıs Türk Halkı, yıllardır sürdürdüğü tek bir toplum ve tek bir yumruk gibi olabilme fırsatına hala sahiptir. Yapılacak tek şey Sayın Denktaş'ın etrafında kenetlenerek sorumsuz politikacılara gerekli dersi vermektir.
Ucuz politik hedefler ve basit şahsi çıkarların bir milletin geleceğini ipotek altına almasına fırsat verilmemelidir.
Kıbrıs Türkü tarih önünde yeni bir sınav veriyor. Ya doğruyu görerek mutlu ve huzurlu yaşantısına devam edecek, ya da sonu belirsiz maceraların içine atılacak.
Denktaş'a rağmen Denktaşsız bir Kıbrıs imajını Türk ve dünya kamuoyuna izah etmek mümkün değildir.
Yanlış yapanlar yanlışlarını düzeltmeli sağduyularını kullanarak adaylıktan çekilmeli ve onlar da Denktaş'ın etrafında bütünleşmelidirler. Doğrusu ve yakışanı da budur.
Kıbrıs Türkünün yeni bir lidere ihtiyacı yoktur. Yeni liderler arayışı içinde bulunulmasını gerektiren bir durum da mevcut değildir. Gereksiz, lüzumsuz ve de zamansız bir davranış olarak değerlendirilmektedir.
Tek isim tek lider etrafında kenetlenmiş bir Türk toplumu imajını devam ettirilmelidir. Yeni lider arayışları abesle iştigaldir.
Hayatını Türk Toplumunun mutluluğu ve gelişmesine adayan Denktaş'ın tarihi misyonu daha bitmemiştir. Türk toplumunun geleceğine verecek daha çok şeyleri vardır. Bunu engellemeye kimsenin hakkı ve gücü de yoktur.
Kıbrıs Türkü; üzerinde oynanan oyunları görmeli, bölmeye çalışanlara hakettikleri dersi vermelidir. Kimin önderliğinde daha iyiye ve daha güzele ulaşılacağının bilincinde olmalıdır. Oynanan oyunları mutlaka bozmalıdır. Bozacaktır da.
Sağduyu daima başarıyı getirecektir.
Kıbrıs Türk Halkının mutluluğu için parolası şu olmalıdır.
Haydi Sandığa
Denktaş varken, başkası asla,
Denktaşla daima başarıya...
Dr. Tahir Tamer Kumkale
20 Nisan 2000 Perşembe
http://www.kumkale.net/yazi.asp?id=30