BİR ZAMANLAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BİR ZAMANLAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2017 Cumartesi

BİR ZAMANLAR ADA DEVLETİMİZ DE VARDI!


BİR ZAMANLAR ADA DEVLETİMİZ DE VARDI!

Yayin Tarihi 23 Ağustos, 2013 
Kategori TÜRK DÜNYASI


Tarihimizde adına belki, hiç rastlamadığımız ama çok önemli olan Yedi Ada Cumhuriyeti, karanlık Türk tarihinin aydınlatılması ve çalışma yapılması gereken bir noktasını oluşturmaktadır.

Bu konuda Akademik araştırma yapıp bizlere sunan, Sayın H.Baha ÖZTUNÇ’a şükranlarımı sunarım.

XIX. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti’nin takip ettiği denge politikasını ve İngiltere, Rusya, Fransa gibi dönemin güçlü devletlerinin Osmanlı Devleti üzerindeki yıkıcı faaliyetlerini ve çıkar ilişkilerini göstermek açısından da ayrı bir önem taşımaktadır.

7 Ada Cumhuriyeti  ile ilgili en önemli çalışma İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın 1937 yılında Belleten Dergisi’ne yazmış olduğu “Arşiv Vesikalarına Göre Yedi Ada Cumhuriyeti” adlı makaledir. Adı geçen makalede Uzunçarşılı, 1797 yılından 1815 yılına kadar olan dönemi Osmanlı Devleti’ne ait arşiv vesikalarından elde ettiği bilgiler ile ele almıştır.


Yedi Ada Cumhuriyeti Bandırası
Sol üst köşede Osmanlıca 1800 yılı yazmaktadır.


Konu ile ilgili bir başka çalışma ise yine Başbakanlık Osmanlı Arşivi kaynaklarından istifade ile, Tülay DURAN tarafından Belgelerle Türk Tarihi Dergisi’nde 1971 yılında yayınlanan makaledir. Tülay DURAN, “Yunanistan’ı Adalar Siyâsetine İten İlk Uygulama: İngiltere’nin Armağanı Yedi Ada” adlı makalesinde öncelikle Yedi Ada sorununun ortaya çıkış nedenlerini ortaya koymakta ve kısa bir tarihçeden sonra Cumhuriyet’in Yunanistan’a bırakılması ile ilgili bilgiler vermektedir. 

Yedi Ada Cumhuriyeti Mührü

H.Baha ÖZTUNÇ’un Yedi Ada Cumhuriyeti Çalışması, haricinde günümüzde yapılan Akademik çalışma yoktur. Tahminimce bu benim yazdığım ve topladığım bilgilerde tarihe geçecek 5 veya 6 ıncı araştırma yazısı  olacaktır.

Adaların Günümüzdeki konumu, Yunanistan’ın Batısı, Arnavutluğun Güney Batısında yer almaktadır.

Tarihte “Cezâyir-i Seb‘a-i Müctemi‘a Cumhuriyeti” diye isimlendirilen ve coğrafi konum itibariyle; Mora Yarımadası’nın kuzeybatısında ve Arnavutluk’un güneyindeki bölgede, Adriyatik Denizi ve Akdeniz’in kesiştiği yerde bulunan Yedi Ada Cumhuriyeti’ni başlıca: Korfa, Pakso, Ayamavra, İtaki, Zanta, Çuka ve Kefalonya adaları teşkil etmektedir.

1798 yılında Napolyon komutasındaki Fransız ordusunun Mısır’ı işgal etmesi üzerine, Osmanlı Devleti Fransa’ya savaş açmış ve Mısır’ın geri alınması için kara ve denizden Mısır’a kuvvet göndermesinden başka 23 Aralık 1798’de Rusya ve 5 Ocak 1799’da da İngiltere ile ittifak antlaşmaları yapmıştır. Ancak, daha ittifak antlaşması imzalanmadan Rus donanması İstanbul önlerine gelerek Osmanlı donanması ile birlikte Adriyatik Denizi ve Akdeniz’de faaliyet gösteren Fransızlara karşı sefere çıkmışlardı. Bu durum Anapa muhafızı Vezir Osman Paşa’ya da bir emr-i âlî ile bildirilmiştir.(Başbakanlık Osmanlı Arşivi , C.Hr: 4410).

5 Ocak 1799 tarihinde İngiltere ile imzalanan anlaşmadan sonra Akdeniz de buluşan İngiliz-Rus-Osmanlı ittifak donanması içinde İngilizler Mısır’a doğru gidilmesini istemelerine rağmen Ruslar, Venedik Adaları’nın alınmasından yana taraftılar. Yapılan görüşmeler sonunda Osmanlı ve Rus donanmalarından bazı gemilerin İngilizler ile beraber İskenderiye’ye gitmesi ve kalan gemilerinde Korfa tarafına gönderilmesi kararlaştırıldı. Korfa üzerine giden Rus donanmasının kumandanı Amiral Uşakof, Osmanlı Donanması’nın kumandanı ise Abdulkadir Bey’di (Uzunçarşılıoğlu, 1937: 628).

Osmanlı donanmasının altı kalyon, dokuz fırkateyn, dört korvet ve Rus donanmasının ise beş büyük kalyonu ve altı fırkateyni vardı6. Bu birleşik Osmanlı-Rus donanması Fransızlara ait olan adaları feth ederken, karadan da Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa da Arnavutluk sahilinde bulunan Preveze, Parga, Voniçe (Narda Körfezi’nin güney Sahilinde) Butrinto Liman ve kalelerini ele geçirmekle görevlendirilmişti.

Tepedelenli Ali Paşa

Osmanlı-Rus donanması ilk olarak 1799 senesinde Zanta Adası’nı muhâsara ettiler. Bu sırada Ayamavra halkı gelip müttefiklere itaatlerini bildirdiler. Bu arada Osmanlı Devleti bu gelişmeleri dikkatle izlemekte idi. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Hatt-ı Hümâyûn tasnifindeki bir takrir bu durumu şu şekilde ifade etmektedir: Donanma-yı hümâyûn, Rusya donanmasıyla ma‘an Çuka ve Zanta cezîrelerini ba‘de’z-zabt ne mahallere varıldığı ve ne gûne harekete teşebbüs olındığı ve bundan sonra ne taraflara gidileceği ve zabt olınan mahaller ahâlîsinin izhâr-ı tabi‘iyetlerinde ne gûne mu‘âmele olınmış idügi husûsâtının ve kâffe-i mesmû‘ât ve lâzımü’l-ifâde bi’l-cümle keyfiyât ve havâdisâtın ardı arası kesilmeksizin iş‘ârı tenbîhâtını hâvî …( Başbakanlık Osmanlı Arşivi. HAT. H: 7678).

Korfa adası 6 Mart 1799 (27 Ramazan 1213) tarihinde zapt edilmiş ve bu durum, 6 Mayıs 1799 tarihinde Sadrazam Seyyid Ahmed Ağa tarafından Rodos adası mahkemesine bildirilmiştir. Korfa Adası’nın fethi Rodos’tan top atışları yapılarak kutlanmış ayrıca camilerde yetmiş bin kelime-i tevhid çekilmiştir(Başbakanlık Osmanlı Arşivi, C. Hr: 1571). Korfa’da çok sayıda silah ve mühimmattan başka 320 adet tunç top, 184 demir top 21 tane obüs, 92 tunç havan ve 13 demir havan ganimet olarak ele geçirilmiştir.

Korfa’nın alınmasıyla beraber buradaki kalenin içerisinde bulunan Fransız askerlerinin Ankona’ya gönderilmeleri hususunda Rus Amirali Uşakof ile Osmanlı Donanması Kumandanı Abdülkadir Bey anlaşmıştır. İki amiral 10 adet gemi kiralayıp 3036 adet Fransız askerini Ankona’ya götürmek üzere mukavele ve muahede düzenlemişler ve her bir asker için üç kuruş bir rub‘ olmak üzere toplam 24.055 riyal Yedi Ada begzâdelerinden alınmıştır (Başbakanlık Osmanlı Arşivi, C. Hr: 1277). Böylece Adaların kontrolü tamamen Osmanlı Devleti’nin eline geçmiştir.

Adaların ele geçirilmesinden sonra Rusya ile Osmanlı Devleti arasında 21 Mart

1800 tarihinde yapılan anlaşma sonucunda Korfa, Zanta, Kefalonya, Ayamavra, İtaki, Pakso ve Çuka adaları ile Mora ve Arnavutluk sahillerinde bulunan büyüklü küçüklü iskan edilmiş veyahut iskan edilmemiş araziler üzerinde Cezâyir-i Seb‘a-i Müctemi‘a

Cumhuriyeti adıyla bir devlet kuruldu. Bu devlet, Rusya Devleti’nin kefâleti ile
Osmanlı Devleti’nin himâyesinde olacaktı.

Antlaşmayı Türk temsilcileri Rumeli Kazaskeri İbrahim İsmet Bey ve Reisülküttab Ahmed Atıf Efendi ile Rus temsilcisi İstanbul’da orta elçi bulunan Vasili Tamara imzaladı (Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Hat. H: 7677 ; Erim, 1953: 205-211 ;Uzunçarşılıoğlu, 1937: 630).

Alınan Adalar Bir Devlet haline getirilip yasalar düzenlendi.

John Capodistria Yedi Ada Cumhuriyeti Anayasası’nın Hazırlayıcısı
Henry ve White Jervis eserlerinde, 1801 Ekim ayında Yedi Ada Cumhuriyeti Anayasası’nın Bizans Anayasası’nın yeniden şekillenmesi ile oluşturulduğunu ifade etmektedirler (Jervis ve Jervis, 1970: 189). 1801 Ekim ayında oluşturulan anayasa aradan iki yıl geçtikten sonra 1803 yılında tekrar düzenlenmiştir.

Yedi Ada Cumhuriyeti’nin bu anayasasını 1829 yılında kurulacak olan Yunanistan için de çok önemli bir şahsiyet olan John Capodistria hazırlamıştır. 11 Şubat 1776-9 Ekim 1831 tarihleri arasında yaşamış olan Capodistria Korfa’da doğmuştur. Tıp, felsefe ve hukuk alanında İtalya’nın Padua kentinde eğitim alan Capodistria 1797 yılında Korfa’da doktor olarak çalışmaya başladı. 1799 yılında Korfa Osmanlı-Rus kuvvetleri tarafından zaptedildikten sonra Capodistria, Korfa’da bulunan askeri hastaneye tıbbi direktör olarak atandı.

Yedi Ada Cumhuriyeti resmen kurulduktan sonra ise Capodistria yeni kurulan devletin iki bakanından birisi oldu. Bu şekilde siyasetin içerisine giren Capodistria’nın Yedi Ada Cumhuriyeti için yaptığı en önemli faaliyet ise 1803 yılında yapılan anayasanın hazırlayıcısı olmasıdır. Daha sonraki yıllarda Capodistria giderek artan bir şekilde bağımsız bir Yunanistan kurulmasını destekledi. Capodistria’nın bu destekleri sonuç verip ve Yunanistan bağımsızlığını kazanınca John Capodistria, Osmanlı Devleti idaresinden çıkıp kendi hakimiyetini kuran Yunanistan Devleti’nin ilk devlet başkanı olarak tarihe adını yazdırdı.

Daha sonraki yıllarda devlet olan adalar da Fransızlar da boş durmamakta ve Rusya’nın Yedi Ada Cumhuriyeti’ni ele geçirmek istediğini iddia ederek Osmanlı Devleti’ni kendi tarafına çekmek istemektedirler.

Yedi Ada Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşması olan 21 Mart 1800 tarihli antlaşmaya göre Rusya, Yedi Ada Cumhuriyeti’nde bulunan üç bin askerini üç ay içerisinde geri çekecekti. Rusya ise bu askerleri geri çekmek bir yana, Korfa Adası başta olmak üzere adalara daha fazla asker sevk etmekte idi ki buda Rusya’nın Yedi Ada Cumhuriyeti’ni terk etme niyetinde olmadığının açık bir göstergesi idi.(Karal,V, 1994: 98-99).

Yaşanan tüm bu gelişmeler nihayetinde Osmanlı Devleti, Rusya arasında devam eden zoraki müttefikliğe bir son verecek ve sonucunda 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı patlak verdi.

1807 yılına gelindiğinde birbirine düşman olan Fransa ve Rusya’nın anlaşarak Osmanlı Devleti’ni paylaşma planları yapmasına yol açıyordu. Tilsit görüşmelerinde Fransa, Osmanlı Devleti’nin idaresinde bulunan Yedi Ada Cumhuriyeti’ni himayesi altına almayı yeni müttefiki Rusya’ya kabul ettirmişti.

İngiltere 1809 yılından itibaren Yedi Ada Cumhuriyeti’ni ele geçirmek için buralara saldırılarda bulunmuş ve nihayetinde buraları ele geçirmiştir. İngiltere mevcut durumu 1815 yılında yapılan Viyana Kongresi’nde de teyit ettirmiştir. Böylece, Yedi Ada Cumhuriyeti’nde 1864 yılına kadar sürecek olan İngiltere himayesinde kaldı.

Sonunda 1864 yılında Adalar İngiltere tarafından Yunanistan’a bırakılmış ve Yunanistan topraklarına kattığı adalar ile sınırlarını daha da genişletmiştir. Günümüzde adalar halen Yunanistan’ın idaresinde bulunmaktadır.

Bu çalışmanın ve araştırma yazımın gayesi, tarih konusunda araştırma yapan, Akademisyen ve amatörlere, derlenen bilgiler doğrultusunda, üzerinde çok az çalışılan bir konu hakkında kısa bilgiler sunup, araştırma ve bilgi toplamaya sevk etmektir.

Saygılarımla 
Emrah BEKCİ
Araştırmacı Yazar
(Kaynak Yesevi Dergisi, Yıl 18,Kasım 2011, 215 Sayı)


 http://www.yenidenergenekon.com/678-bir-zamanlar-ada-devletimiz-de-vardi