Ayşe Şan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ayşe Şan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ocak 2019 Salı

AKP’nin Şivan Perver Sevdası

AKP’nin Şivan Perver Sevdası


Yazan  
Ali Aydın AKBAŞ  
02 Mart 2011

Kürt açılımı sürecinde, “Şivan Perver’i Türk kamuoyuna ambalajlayıp pazarlama” operasyonu yapılmakta

Kürt açılımı denilen süreç başladığından beri devam eden "Şivan Perver'i Türk kamuoyuna ambalajlayıp pazarlama" adını verebileceğimiz bir operasyon yapılmakta olduğunu görmekteyiz. Son olarak Başbakan yardımcısı Bülent Arınç'ın Almanya'da görüşmesi ile gündeme gelen Şivan Perver, birilerinin yutturmaya çalıştığı gibi "aydın", "sanatçı" ya da "barış havarisi bir melek" değildir. Aksine ırkçılığı körükleyen, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu felsefesine savaş açmış, büyük Kürdistan hayali ile yanıp tutuşan; bununla da yetinmeyip filen bunu gerçekleştirmek amacıyla televizyon kanalı bile açıp çalışmalar yapan bir fitne fesat odağıdır. Perver'in türkülerinde ön plana çıkan temel unsurlar; sosyalizm, Kürtçülük, Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı ve Türk düşmanlığı olarak görülmektedir.

Müziğin İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkisi

Şivan Perver müzik alanında faaliyet gösteriyor. Müziğin de insanlar üzerindeki en büyük etkisi oluşturduğu ruh halidir. Dinlenilen müzik türüne göre insanları karamsar ya da neşeli, hırçın ya da barışçıl, itaatkâr ya da isyankâr, tek düze ya da yaratıcı, ürkek ya da atılgan gibi değişik ruh hallerine sokan müziğin bu yönü günümüz dünyasında son derece profesyonelce bir şekilde kullanılmaktadır.

Şivan Perver, tanımlamamızda belirttiğimiz etkilerden "isyankar" ve "hırçın" etki yaratacak türden müzik yapmaktadır. Ülkemizde 1970'lerde Ayşe Şan gibi Kürtçe müzik yapan sanatçılar olmasına rağmen politik müzik yapan; isyankar, devrimci-bölücü çizgide hareket eden ilk isim Şivan Perver'dir .

Şivan Perver 70'li yıllarda Ankara'da okuyan Kürt kökenli öğrenciler arasında yayılmaya başlayan yeni siyasi fikirlerle tanışmış ve bu fikirleri müzikal alt yapısına kaynak olarak almıştır. O dönemde bu tür siyasal fikirleri yüz yüze veya yazılı olarak halka anlatmak mümkün olmadığından bu misyonu Şivan'ın halk arasında bantlarla kopyalanıp dağıtılan müziği üstlenmiştir.

Ancak dinleyenler Kürtçe şarkılardaki bu yeni tondan etkilenmesine rağmen, bu tonların arkasındaki motivasyonu algılayamamıştır. Şivan'ı Kürtçe müzik yapan diğer şarkıcılardan ayıran en büyük özellik de bu olmuştur. Yani müzik; siyasal bir düşüncenin ürünü olarak ortaya çıkmasına rağmen düşünceden önce halka ulaşmıştır.[1] Bu anlamda Şivan Perver söylediği türküler ile PKK'nın ortaya attığı siyasal fikirlerin halka ulaşmasında öncül bir rol oynamış, PKK'ya Güneydoğu'da yol açıcı olmuştur.

Şivan Perver namı diğer İsmail Aygün, Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinin Karakeçili Türkmen aşiretlerine mensup bir köyde doğmuş olup aslen Mardinlidir. Karakeçili köyünde doğsa da aslen yörede Türkçe'de Romana karşılık gelen "mırtıp" "mıtrıp" "karaçi" gibi değişik adlarla anılan taifeye mensup olduğu belirtilmektedir.Marksist-Leninist ideolojiyi benimsemiş ve bu ideolojiyi temsil eden şarkılar söylemiştir.Oldukça etkileyici bir ritim ve tonla söylediği şarkılarla PKK'nın silahlı mücadelesine destek veren Perver, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yüzlerce genci dağa çıkmaya teşvik ederek onları ölüme sürükleyen bir Kürt ırkçısıdır.

Şivan Perver Kürtçülükten ve Büyük Kürdistan Hayalinden Hiçbir Zaman Vazgeçmemiştir

Yıllarca PKK için çalıp söyleyen Şivan Perver daha sonra Irak'ın kuzeyine geçerek Barzani'ye hizmet etmeye başlamıştır. Öcalan ile yolları ayrıldığı söylense de hiçbir zaman için böyle olmamıştır. Sorun sadece rant meselesinden kaynaklanmıştır. Daha fazla ranta sahip olacağını düşündüğü için Barzani ile anlaşmıştır. Yoksa sahip olduğu ırkçı fikirlerden asla taviz vermemiş aksine PKK'yı ve Öcalan'ı her zaman göklere çıkarmıştır…[2] PKK'nın Avrupa'daki yayın organları "Serxwebun" ve "Berxwedan" ın adını çocuklarına verecek kadar davasına bağlı birisidir.

Apo ve yandaşları ile daha Ankara'da iken tanışan Perver bakın bu konuda şunları söylemekte:"…Her şey siyasettir, siyasetsiz yaşam olmaz, siyasetsiz toplumlar sistemleşmez, ama ben kendim için yapmıyorum. Şarkılarımda genel siyasi konular işleniyor. Ayrıca her siyasi harekete katkım olmuştur. Ben müziğe başladığımda PKK düşüncesi olabilir ama parti yoktu. Yalnız sayın Abdullah Öcalan'ı duymuştum. Unutmayayım, bir de rahmetli merhum Mazlum Doğan'ı görmüştüm. Okuluma gelmişti, gerilla mücadelesi vereceklerini anlatmıştı. O zaman tanıştık. Bir o iki kişiyi tanımıştım. Sonra ben Mazlum Doğan'a nerden getirdin bu fikirleri diye sorduğumda; bana, 'sen Apo'yu tanıyor musun?' demişti. Ben sadece bunları görmüştüm. Sonra faaliyetleşti, gelişti, ulusallaştı ve ben de en büyük hizmetleri yapanlardan biriyim. Birçok siyasete hizmet ettim ve birçok değişik siyasetimiz de olsun istedim. Biliyorum işler kolay değil. Evet sanat Kürt toplumu gibi bir halk içinde siyaset taşır ve taşımalıdır. Bizde o toplumun bir ferdi olduğumuz için elbetteki her partiye destek ve hizmetimiz olmalıdır…"[3]

Kürt ırkçılığından hiçbir zaman vazgeçmeyen Perver, çok değil 21 Mart 2009' da Almanya'nın Hannover kentinde PKK tarafından organize edilen Nevruz etkinliğine katılarak burada şunları söylemekte:"Kürtlerin on yıllardır büyük bir bedel ödediklerini belirterek, "Biz halk olarak, büyük bedeller ödedik. Çok acılar çektik. Ama hiçbir zaman mücadelemizden ve özgürlüğümüzden vazgeçmeyeceğiz. Biz inatçı bir halkız. Bu inadımız olmasaydı bugün buralarda olmazdık"(…) "Kürtler bugün her tarafta direniş içindedir. Bu direnişin baş mimarlarından gerillayı selamlıyorum"(…)"Daha düne kadar bizi inkar ettiler, çocuklarımızın kollarını kırdılar. Ve bizi öldürdüler. Kürtlerin önderi Abdullah Öcalan'nı zindana attılar. Bugünde kalkıp Nevroz'u birlikte kutlamaya çalışıyorlar. Bu ikiyüzlülüktür. Bizim barış ve kardeşlik taleplerimizi hiçbir zaman kabul etmediler. Savaşla karşılık verdiler[4]"

Konuşması sık sık 'Biji serok Apo' sloganlarıyla biten Şivan Perver bunun üzerine Kürtçe 'Xun çaven minin' (gözümsünüz), diye karşılık vererek, 'İmralı'daki Kahramanı selamlıyorum' derken, bu sözü üzerine on binlerce PKK'lı tek ses olarak Öcalan lehine sloganlar atarak destek vermiştir.

2010 yılında Kom-Kar gurubu tarafından düzenlenen Nevruz konserinde bir konuşma yapan Perver: "..İngilizce öğreniyoruz, Almanca öğreniyoruz, Türkçe'yi bülbül gibi konuşuyorlar. Türkler bizim ruhumuzu alıyor. Türkler bizimle kardeş olamıyor, olmak istemiyorlar. Ölmemizi istiyorlar. Türklerin ruhu 1930-1945'lerdeki Almanların ruhu gibi olmuş.. Türklerin ruhu da faşistleşmiş. Bunu iyi bilin. Türk hayranlığı. Türkler onları basıyor basıyor, onlar da hadi bas diyor. Ayıp ya, çok ayıp yeter artık. ... Yeter be, Allah kahretsin bu Türk dilini ya, başımızdan defedelim. ... Allah kahretsin o kardeşliği... Türklerin ne saygısı var bize be."[5]

Yine 2010 yılında Viyana'da verdiği konserde konuşan Şivan Perver yine nefretini kusmuştur: "Türkiye şu anda ateş altındadır. Baskı ve zulüm devam ediyor. Özgürlüğümüz yok. Türk-Kürt birlikte hareket edersek kurtulabiliriz. Sonra bir Anadolu Cumhuriyeti çatısı altında kardeşçe yaşayabiliriz. Türkiye'de birçok şeyin değişmesi gerekir. Bunlar gerçekleşmedikçe benim gelmem fayda etmez. Türkiye'nin beni kaldırması mümkün değil. Çünkü ben zor bir insanım, kendi gerçeklerimden vazgeçmem. Şimdilik dönmeyi düşünmüyorum." [6]

Kürt Açılımı ve Şivan Perver

Şivan Perver'in Kürt açılımı sürecinde Türkiye gündemine gelmesi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın partisinin 11 Ağustos 2009 tarihli gurup toplantısında "Neşet Ertaş 'Gönül Dağı' dediği zaman her birimizin tüyleri ürperiyor, aynı zamanda Şivan Perver 'Halepçe', 'Hazal' dediğinde gönül dünyamızın derinliklerine dalıyoruz.." [7] diyerek malum çevrelere gönderme yapmıştır. Kürt açılımının aktörlerinin teşviki ile söylediği zannettiğimiz bu sözler Kürtçü çevrelere bir mesaj niteliğindeydi. Çünkü bu sözler Kürtçülük ve PKK çizgisinde faaliyet gösteren kesimler tarafından büyük bir kazanım olarak algılanmaktadır zira Şivan Perver söylediği şarkılar ile PKK ideolojisine yıllarca kan taşımıştır.

Başbakan, Şivan Perver'den Halepçe'yi, Hezal'ı dinlerken duygulanıyordur belki ama Şivan Perver'in Ey rakip(ey düşman), Hernepeş (ileri), Kine Em(Kimiz),Serhildan Jiyane, Berxwedan Jiyane(Başkaldırmak Yaşamaktır, Direnmek Yaşamaktır) Halaylara Özgürlük , Xorte Kurd(Kürt Genci), Ala Rengin(Renkli Bayrak) ve Peşmerge gibi şarkı ve marşları dinlendiğinde düşmanlıktan başka bir şey görünmüyor.

AKP Grup Başkan vekili Suat Kılıç da Hükümetin Şivan Perver sevdasına eleştirenlere cevap mahiyetinde "Bu ülkenin gençleri 20-30 senedir Rock'n Roll dinliyor, yani bu memleketi Michael Jackson'ın İngilizce şarkıları bölmüyor da Şivan Perver'in 3 tane Kürtçe şarkısı mı bölecek?[8]" derken, Perver'in Kürtçü, bölücü ve kışkırtıcı kimliğini perdeleme gayreti içerisinde görülüyor.

Aslında burada ilginç olan bir yandan PKK'nın silahlı unsurları ile mücadele edilirken diğer yandan ideolojik ve zihniyet boyutu açısından PKK'yı bir terör örgütü olarak tanımama eğilimidir. Bunun tezahürü de doğrudan terör örgütü ile bağlantı kurmaktan ziyade örgütün silahlı alanı dışındaki kurum ve yapılarına sağlanan destektir. Bu desteğin illaki maddi olması gerekmemekte, PKK'nın meşruluğunu sağlayacak politik-sosyal nitelikli ilişkiler ağı ile tecessüm etmektedir[9]. Olayın asıl vahameti Şivan Perver'in devletin yönetici katında gördüğü itibardır. Bu itibar kazandırma operasyonu devlete isyan etmenin karşılığının "ödül" olarak alındığı imajını doğurması bakımından son derece tehlikeli bir algılamayı ortaya koymaktadır.

Başbakan'ın Perver ile ilgili sözleri siyaseten hemen karşılığını bulmuştur zira Şivan Perver, Kürt açılımını desteklediğini bir röportajında şöyle dile getirmiştir:Bu açılıma(Kürt açılımına) katılıyorum ve hükümetin bu tutumunu destekliyorum. Gül ve Erdoğan iyi bir adım attılar. Bu açılımdan(Kürt açılımından) vazgeçilmemeli[10].

Başbakanın övücü açıklamalarının ardından AKP Diyarbakır milletvekilleri Abdurrahman Kurt ve İhsan Arslan ile Van milletvekili Gülşen Orhan'dan oluşan heyet, Almanya/Bonn'da 14.11.2009'da katıldıkları "Şivan Perver Kültür Merkezi"nin açılışı sonrasında Perver'i tekrar Türkiye'ye davet etti. Şivan Perver ise heyete şunları söyledi "Kürt sorunu çözülmeden gelemem. Halk olarak özgürlük istiyoruz. 'Kine em?' şarkısını okumama izin vermezler." [11] Aynı toplantıda AKP Van milletvekilinin Şivan'a söylediği "Kürtlüğümüzü senin şarkılarını dinleyerek tanıdık" sözleri bazıları için Şivan'ın ne ifade ettiğini ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir.

Hükümetin Şivan Perver'e yönelik operasyonunun bir başka ayağı da Kültür ve Turizm bakanı Ertuğrul Günay ile Kürt kökenli AKP milletvekillerinden Milletvekili Abdurrahman Kurt ve Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet ile birlikte izledi..Konserin son bölümünde Perver'e teşekkür amacıyla Büyükelçi Acet ve Hatay Valisi ile birlikte sahneye çıkan, burada ''Memleketim'' adlı şarkıyı seslendiren koroya eşlik etmiştir, Günay ''Çok güzel bir akşam oldu. Şivan Perver ile birlikte söyledik'' derken, Perver de ''Bu memleket hepimizin, bu türküler hepimizin. Elbette söyleyeceğim'' diye konuştu. Türkiye'ye yakın bir zamanda gelip gelmeyeceği sorusuna karşılık da Perver, ''Çok yakında geleceğim'' diye yanıt verdi[12].

Aynı Ertuğrul Günay geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasını Perver'in hizmetine sunabileceklerini de ifade etmiştir[13]. Şivan Perver'i ikna etmek fikrinden bir türlü vazgeçmeyen iktidar her türlü platformda bu talebini dile getirmiştir. Şivan Perver'in 30 Ocak 2010 tarihinde Viyana'da verdiği ve Mesut Barzani, Ahmet Türk, Sırrı Sakık gibi isimlerin de katıldığı konserde konuşan AKP'li Dengir Mir Mehmet Fırat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şivan Perver'in çok açık ve net olarak Türkiye'ye davet ettiğini anlattıktan sonra :
"Ben de Şivan ile görüşme fırsatı bulursam başbakanımızın bu davetini bir vatandaş ve milletvekili olarak yineleyeceğim.. İnşallah Türkiye'de de dinleme imkanına sahip oluruz. Şivan'ın bildiğim kadarıyla yasal bir engeli yok. Aldığı ceza da yok. Türkiye dışına çıktığı dönem içerisinde şartlar çok kötüydü.. Ümit ederim ki bu süreç içerisinde Türkiye'ye gelir, bizleri de mutlu eder..[14]" diyerek Hükümetin Şivan Perver sevdasını bir kez daha ortaya koymuştur.

Kürt açılımı çerçevesinde son olarak Şivan Perver ile Almanya'da görüşen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bu görüşmeden sonra "Şivan Perver'le çok güzel bir sohbet oldu. Ben kendisine Türkiye'ye gelmesini, konserler vermesini, hatta TRT Şeş'te böyle bir konserin mümkün olup olmayacağını sordum, onur duyacağını ifade etti. Şivan, Türkiye'ye dönmeyi düşündüğünü ancak bazı şartların olgunlaşmasını ve halkın bu konuyu daha iyi özümsemesini beklediğini söyledi. CD ve kasetlerinden bir takımını bana hediye etti, bir takımını da Sayın Başbakan'a verilmek üzere bana tevdi ettiler. Kucaklaştık. Birlikte çayımızı içtik, sohbetimizi yaptık ve ayrıldık. Şivan'ın Avrupa'da iyi bir orkestra ile vermeyi planladığı prestijli bir konserin maddi imkânlarını TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile görüşeceğim. Bu konser, arkasından Şivan'ı Türkiye'de görmek gibi bir güzelliğe de vesile olabilir.[15]" diyerek memnuniyetini dile getirmiştir.

Şivan Perver'in Türkülerinden Bir Demet

Türk toplumuna yutturulmaya çalışılan Şivan Perver'in söylediği bazı şarkıların Türkçe çevirisini vermekte fayda görmekteyiz. Zira bu şarkı sözleri onun gerçek yüzünü gözler önüne sermektedir.

* Ey Rakip (Ey düşman)

İran topraklarında 1946'da kurulup 11 ay sonra yıkılan Mahabad Kürt Cumhuriyeti için Hozan Dildar tarafından yazılan marştır. Bugün Irak'taki sözde Kürdistan Federal Yönetimi'nin milli marşıdır. Sözlerinin Türkçesi şöyledir.

"Dinle düşman, Kürt halkı hala yaşıyor 
Top ateşinden ve felaketlerden hiç yılmayacak. 
Kürt gençliği aslan gibi şahlanıyor, 
Sarsılmaz cesaretiyle, 
Hayat tacını kanıyla kazanıyor. 
Kim söyleyebilir Kürdün yok olduğunu 
Kürt yaşıyor, bayrağı yeniden dalgalanacak. 
Biz ki, Medler'in ve Keyhüsrev'in çocuklarıyız.. 
Kürdistan'dır daima inancımız ve kanunumuz 
Devrim çocuklarıyız kızıl renkle kutsandık. 
Korkmuyor musun ey düşman, kanlı geçmişinizden 
Kürt gençliği daima kurban vermeye hazır. 
Ölüme hazır, ölüme hazır, ölüme hazır."

*Hernepeş (İleri)


PKK'lılar tarafından sözde "milli marş" olarak kabul edilen bu şarkı yüzünden kaç gencin canı yanmıştır, kaç genç dağa çıkmıştır bölgede yaşayanlar iyi bilirler. 

Kürt gençlerini kızlar üzerinden dolduruşa getirerek dağa çağıran bu sözde milli marşın bir kısmının Türkçesi de şöyledir:

"Güzel Kürt kardeşlerim gelin
Ülkemizin ardına gidelim
Eğer siz gelmezseniz biz kızlar yeteriz
Haydi ileri, gün bizim günümüz
Ülkemizde mücadele bizi bekliyor
Yeni kuşağın genç kızları biz de çalışmak istiyoruz
Biz bu genç canımızı ülkemizin yoluna koyduk
Yüreklerimiz çelikleşti artık
Haydi kızıl bayrak için hep beraber gidelim…"

*Serhildan Jiyane Berxwedan Jiyane(İsyan Yaşamdır, Direniş Yaşamdır)

Bu şarkının da Türkçe sözlerine bakınca kime karşı direnişten, kime karşı isyandan, nerenin dağlarından bahsettiğini ve Kürdistan özlemi içerisinde nasıl 
yanıp tutuştuğunu çok daha iyi anlıyoruz.

"Dağların tepelerinde isyan hey
Zindanlarda direniş
Delikanlıların sesi güzel geliyor bana
Kızların sesi güzel
İsyan, direniş… 
İsyan yaşamdır
Direniş yaşamdır
..

Durmak fayda getirmez
Onu geliştirmek bizim amacımızdır
Kürdistan bizi bekliyor
Onun gözleri bizi çağırıyor
İsyan, direniş… 
İsyan yaşamdır
Direniş yaşamdır"

* Hevale Bargiran im(Yükü ağırın arkadaşıyım)

Şivan Perver bu şarkısında dağlarda çatışan PKK'lılara desteklerini bildiriyor. Çünkü PKK literatüründe PKK'lı teröristlerine hitap edilme şeklidir. 
Perver, PKK yandaşlarına da kaygılanmayın ben yanınızdayım diyor ve Türkiye'nin "Kürdistan"ı sömürdüğünü ifade ediyor.

"Yükü ağırın arkadaşıyım, Yükü ağırın arkadaşıyım
Savaşçının arkadaşıyım, Savaşçının arkadaşıyım,
Esaret altındaki halkın ozanıyım, Kürdistanın ozanıyım, Kürdistan'ın sesiyim
Kaygılanmayın Kürdistan'ın eli koluyum.."

*Kine Em( Kimiz Biz)

Perver'in "Türkiye'ye gelirsem, bana söyletmezler" dediği şarkı. Kürtçülere destek vermeyen Kürtlerin de hedef alındığı şarkının bir bölümünde şunlar 
söylenmekte:

"Kürdistan perişan
Tutsak olmuş Kürtler
Zulmün, zorbalığın ve tutsaklığın uykusuna dalmışlar
İnsanlık nedir bilmiyor düşman
Saldırın ve ele geçirin!
Boyunlarını kırın bu pis mundarların!
İçimizden kovun bunları
Yaşasın Kürdistan! Kahrolsun köleciler!.."

*Mıhemmedo

Trt6'nın Açılışında da söylenen şarkı askerlerce öldürülen bir teröriste yazılan ağıttır aslında.

"Loy loy, Mehmet arkadaş (yoldaş),
Mehmet'in bedeni dağların zirvesindeki zirvedir anacığım,
Sevgilimin bedeni dağların zirvesindeki simgedir,
Hey ateş düşsün bu Romilerin (Türklerin) evine,
Mehmet'in bedenine darbe vurdular bu kurnaz tilkiler,
Diyorlar ki, Romi (Türk) askerleri Mehmet'in yolunu kesmiş.
Haber verelim Diyarbakır'a ve Siverek'e,
Mehmetimizin intikamını alsınlar,
Gençlerin elindeki gülsün, mendilsin,
Düşmanın gözüne girecek mıhsın…"

* Ez Xore Kurdım (Ben Kürt Genciyim)

Kürt gençlerin kanına nasıl girdiği ve onları dağlara nasıl sürdüğünün kanıtı olması bakımından aşağıdaki sözler oldukça önemlidir:

"Ben Kürt genciyim çok anlı şanlı
Almışım topu ve tüfeği
Ben savaşa ve cenge gideceğim
Eğer ben dönmezsem anne sen ağlama...
Senin ve benim annem Kürdistandır
Biz kendimizi kurtaralım el altından
Eğer dönmezsek bu bizim için şandır
Eğer ben şehid olursam anne sen ağlama"

*Keçe Kurdan( Kürt Kızı)
Ala Rengin (Renkli Bayrak)

Şivan Perver'e ait bu şarkı, Aynur Doğan'ın "Keça Kurdan" adı ile 2004'te çıkardığı kasette yer aldığından dolayı, kaset 26 Şubat 2005 tarihinde Diyarbakır 

6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından; "Kürt kızlarının savaşmaya davet edildiği, yasadışı silahlı örgüt propagandasının yapıldığı" gerekçesiyle toplatılmış 
ve yasaklanmıştır.

"Kızlar, istiyoruz ki bizimle görüşmeye gelin
Kızlar, istiyoruz ki bizimle savaşa gelin,
Hey hey biz Kürt kızlarıyız,
Savaşta arslanız, mertlerin umuduyuz,

Hey hey biz Kürtlerin gülleriyiz, 
Başkaldırının setiyiz, 
Kürt kızı, kaldır başını! 
Hani vatan, hani özgürlük?
Hani biz yetimlerin anası?"

Sarı Kırmızı Yeşil renklerden oluşan sözde Kürt bayrağına methiyeler düzen Perver bakın neler söylüyor:

"Kutsal ve renkli bayrağım, alıp yürüyeceğim seni

Gençlerin omzundasın, ortanda parlak güneş

Üç renkli bayraksın sen, savaşın sembolüsün sen
Ey Kürt Gençleri! Selamlayın bayrağı

Bu gün kucakladık, gün gelecek yücelteceğiz seni
Kutlu bir günde çizgilerinle süsleyeceksin çatıları, bahçeleri
Yeşil, kırmızı ve sarısın, zaferin işaretisin

Ey Kürt Gençleri selamlayın onu.."

Bu şarkıda gelecekteki "bir günden" ve bu güne bayrağın katacağı neşeden, sevinçten bahsedilmiştir. Bugünden kastın bağımsız bir Kürt Devleti'nin  kurulacağı gün olduğu aşikârdır.

Şarkıyı propaganda hale getiren hitap ettiği kitledir. Şarkı, siyasal, coğrafi herhangi bir sınır taşımadan bütün Kürtlere hitap etmektedir. 

Yani Türkiye başta olmak üzere İran, Irak ve Suriye'de yaşayan Kürtler, bir sembol olan bayrak altında bağımsız bir devlet kurmaya ve bu şekilde yaşamak 
için mücadele etmeye teşvik edilmekte, özendirilmektedir.

Sonuç

Kürt açılımı çerçevesinde Şivan Perver üzerinden yürütülen operasyon ile aslında PKK'nın değirmenine su taşınmaktadır. Şivan Perver'i muhatap almak, 

ona itibar kazandırmak PKK'ya karşı yürütülen mücadelede PKK tabanına moral depolamaktadır. Zira Şivan Perver PKK tabanında, yıllarca Kürtçülük yapmış, 

gençlerin dağa çıkmasında etkili olmuş, onlara umut taşımış bir simgedir. Hükümet de bu simge üzerinde siyasi rant hesapları yapmakta ve bu uğurda 

PKK ideolojisine itibar kazandırmaktadır.

Şivan Perver birilerinin iddia ettiği gibi bir "sanatçı", "kültür adamı" değil; aksine söylediği şarkılar ile "bağımsız-birleşik Kürdistan" hayalinin ideolojik alt 

yapısını tesis etmek misyonu üstlenmiş siyasi bir figürdür. Örneklerini verdiğimiz şarkıların sözlerinde ve manalarında Onun bu yolda ne kadar etkili bir çaba yürüttüğü apaçık ortaya çıkmaktadır.


[1]http://www.mikailaslan.net/ , 06.01.2007

[2] Terörist başı Abdullah Öcalan'ı öven sözleri için bakınız. http://www.youtube.com/watch?v=mKQbIFHUhBQ&feature=related

[3] 18 Şubat 2005, Özgür Politika'ya verdiği röportaj.

[4] "Şivan Perwer: İmralı'daki kahramanı selamlıyorum" ANF, 21 Mart 2009

[5] Vatan, "Allah Kahretsin Türklerin Ruhunu" 21.2.2011

[6] Rojev, 01.02.2010'den aktaran Odatv.com,10.02.2010

[7] http://www.akparti.org.tr/ak-parti-genel-baskani-ve-basbakan-erdoganin-ak-parti-tbmm-_6300.html

[8] "Bu memleketi Rock'n Roll bölmedi, Şivan Perver'in şarkıları mı bölecek?", Anadolu Ajansı, 20.02.2010

[9] İkbal Vurucu, "Terörizm Karşısındaki Zaafiyete Bir Örnek: Şivan Perver Olayı", www.21yyte.org, 25.02.2011

[10]Taraf, "Şivan Perver: Devlet Türkleri de Asimile Etti" ,14.09.2009

[11]Fırat Haber Ajansı, "Şiwan Perwer: Sorun çözülmeden Türkiye'ye gitmem", 16.11.2009

[12]Anadolu Ajansı, "Ertuğrul Günay Şivan Perver ile 'Memleketim'i Söyledi", 11.03.2010

[13] İnternethaber.com, "Kültür Bakanı Günay Şivan Perver isterse Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nı görevlendireceklerini söyledi" 24 Şubat 2011

[14]Milliyet, "Şivan Perver: Türkiye şu an beni kaldıramaz", 31 Ocak 2010



[15]Odatv.com, "Şivan Perver mi değişti, Bülent Arınç mı?", 10.02.2011

https://www.21yyte.org/tr/merkezler/islevsel-arastirma-merkezleri/politik-sosyal-kulturel-arastirmalar-merkezi/akpnin-sivan-perver-sevdasi

***