Şükrü Küçükşahin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şükrü Küçükşahin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Kasım 2017 Pazartesi

Baykal Asıl açılımı Şimdi yaptı


Baykal Asıl açılımı Şimdi yaptı



Şükrü Küçükşahin
HÜRRİYET


PAZARTESİ günü, CHP’de hızlı karar alma sorunu olduğunu yazdım; örnekler arasında Çankaya Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddialarını da saydım.
Bir gün sonra CHP, kendi belediye başkanı için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunma kararı alarak siyaset için çok önemli adım attı.
"Geç kalındı" demeye dahi gerek yok; aksine CHP’nin yaptığı, alkışlanmalı ki başkaları için örnek olsun.

Siyaseti kirlilikten arındırmada bundan daha etkili yöntem olamaz.
Kimi belediyelerin ailecek, mafyavari görülecek usullerle yönetildiği, "Bazı belediye başkanlarının harcamaları çok dikkate değer. MASAK nerede?" diye bağıran AKP’li belediye başkanlarının çıktığı bir dönemde, belediyelerin mercek altına alınmasını sağlayacağı için de bu karar çok saygın.
Üstelik CHP, belediye başkanını mahkum etmiş değil, sadece siyaseten yapacağını yapmış, yetki sınırına gelince işi yargıya götürmüş.

DELİLLENDİRME SAVCIYA

CHP’nin bu kararı siyasidir ve şu nedenle doğru gerekçelere dayanıyor. 
CHP komisyonu iddiaları araştırdı, belediye başkanını, meclis üyelerini, mülk sahiplerini dinledi; ama belediye hesaplarını inceleme, yanlış/eksik bilgi verene yaptırım yetkisi olmadığından daha ileri gidemedi.
Belediye Başkanı’nın "Yamyam" diye suçladığı meclis üyelerinin dahi sessiz kaldığı araştırmada komisyon, laptop alımından bir usulsüzlük görmedi.
Buna karşın spor kulübü ile ilgili iddiaları ciddi buldu.
Spor tesislerini satan vatandaş, "Pazarlığı belediye başkanı ile yaptım. 950 bin YTL ve 18 taksitte anlaştık. Her taksiti belediye özel kaleminde, elden aldım" dedi; ama belediyeden para çıkışı belirlenemedi.
Buna karşın tesisler, Belediye Başkanı’nın bir tanıdığı üzerine geçirildi ve tesisleri satan vatandaş bu kişiyi hiç görmediğini söyledi.
Komisyon bu iddialar karşısında ikna oldu; ancak delil noktasında yargıya gidilmesi dışında seçenek bulunmadığı sonucuna vardı.
Raporu okuyan Deniz Baykal da asıl açılımı bu noktada yaptı; rakiplerine "Yolsuzlukta benim çifte standardım yok; ya senin?" mesajını verdi.

CHP’DE AB GELİŞMELERİ

CHP’nin AB ve Avrupa ilişkilerinin zayıflığına da dikkat çekmiştim; ama CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen yeni bilgiler aktardı.
Artık Avrupa’nın da AB konusunda engelin hükümetten geldiğini öğrendiğini; "Çıkarırız" sözü verilen 119 yasadan sadece 19’unun TBMM’den geçirilmesinin buna en iyi örnek olduğunu söyleyen Öymen şöyle devam etti:
"Ayrıca, bürokratlara, ’11 başlıkta hükümetin gerekeni yapmadığı doğru mu?’ diye sorduk. ’Evet, doğru’, dediler. Bu da biliniyor. Konuya Başbakan’ın soğuk bakışı ise herkesin bildiği bir gerçek oldu."
Öymen, Avrupa Sosyalist Partisi Konseyi PES’in Madrid toplantısında, sosyal demokrat liderlerin Türkiye’nin AB üyeliğine destek verirken "CHP her zaman aramızda" dedikleri bilgisini de aktardı. 
Öymen, bu desteğin, toplantıya CHP delegesi olarak katılan Brüksel Temsilcisi Kader Sevinç’in yüz yüze görüştüğü PES Başkanı Paul Nyroup Rasmussen, Portekiz Başbakanı José Sokrates, PASOK lideri Papandreu ve Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz tarafından bizzat verildiğini de sözlerine ekledi.


***