ÜŞÜYORUM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÜŞÜYORUM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Aralık 2016 Perşembe

MUHSİN YAZICIOĞLU ŞİİRLERİ ve SÖZLERİ



MUHSİN YAZICIOĞLU ŞİİRLERİ ve SÖZLERİ




    Muhsin Yazıcıoğlu’nın ölümümün 6. yılında Yazıcıoğlu’nun tüm unutulmaz sözlerini ve şiirlerini sizler için derledik.

MUHSİN YAZICIOĞLU SÖZLERİ

Bizim çocukları kitap okumak sıkar. O yüzden fikri tartışmalarda biraz zayıf kalırlar. Ama kavga var dersen, Ayrancı’dan Kızılay’a koşa koşa gelirler!

Beton çok soğuk, üşüyorum.

Zulüm Azrail olsa da hep Hakk’ı tutacağım. Mukaddes, davalarda ölüm bile güzeldir.

Bir elinde Bilgisayar, Bir elinde KUR’AN olsun.

Namlusunu millete çeviren tanka selam durmam.

Ölüm inançsız insanlar için korkunç bir sondur ama inananlar için ne kadar zevkli bir başlangıçtır!

Benim adım Muhsin Yazıcıoğlu ! Bana baskı sökmez ! Bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yok.

Bu adama haddi bildirilmelidir. Kedisini bile vermezmiş. Kürt, bizim kardeşimiz, soydaşımız, candaşımız. Kürdün kedisi de, keçisi de, kendisi de Türk milleti için değerlidir. Barzani’den bizim isteğimiz, kedi değildir, PKK elebaşlarıdır.

Bir saniyesine bile hakim olmadığınız bir dünya için;bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur.

Ben Türk’üm, Türk esir olmaz. 
Ben Türk’üm, Türk Devletsiz oImaz. 
Ben Türk’üm, Türk Bayraksız olmaz. 
Ben Türk’üm, Türk Ezansız olmaz. 
Ben Türk’üm, Türk Hürriyetsiz olmaz.

Böldürtmeyeceğiz, soydurtmayacağız, Türkiyemize, Mirastarlarımıza her şeyiyle sahip çıkacağız. Var mısınız? Varız!

Evet adım Muhsin YazıcıoğIu, bende ve  arkadaşlarımda döneklik olmaz. Biz inandığımızı yaptık. İnandığımızı yapmaya devam ediyoruz.

İki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok.

Haksız bir dava uğruna sultanlık yapacağıma, gerekirse haklı davada tek başıma yürüyeceğimi söylüyorum.


MUHSİN YAZICIOĞLU ŞİİRLERİ

Zindan Ve Hayaller

Zindanmış bu karanlık oda
Ne gam !

Bana, imanımın ışığı yeter…

Ellerim mi kelepçelenmiş arkasından ?
Tutsak edilemez ya düşünceler !

Paslı kilit ve demirlerle çevrili
Olsa da odam,
Sınır tanımaz hayaller…


**************************************************************
Sevdam Sen

Sevdam sen,
Kahverengi kadife gözlü!
Seninle bir ömür paylaştık…
Kaç bahar geçti anlamadan
Acılar içinde mutluluk yaşadık…

Dön de bir bak maziye
Ne kaldı giden mevsimden?
Acılar toplamışız
Kır çiçekleri gibi
Hüzün ve keder bahçelerinden.

Bir sanatım var senden kalan
Acılar içinde mutluluk yaşarım.
Bak işte,
Demir kapıların kapandığı
Asma kilidin yanında
Soğuk duvarların dibindeyim.

Hiç çıkış yolu olmasa da
Ruhumla öyle yakınım ki sana,
Hemen gözlerindeki hüzne değeceğim.
Uzansam bir ellerimle sanki
Tüm gölgeleri sileceğim..


**************************************************************
Üşüyorum!

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum

Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum

Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum

Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum

Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum!


**************************************************************
Yakarış

Her şeyin bir senden olduğuna
İman ile inanmak ne güzel
Hamd-ü senalar ile uğruna
Çile çekmek ve yanmak ne güzel

Her yan taş duvar,demir parmaklık
Ve kilitli kapım.
Bir başıma olsam ne çıkar ki
İlahi! Ben seninle varım…

Ulaşsa nur şavkın yıldızlarla
Her gece cemalin iner bir perdeden.
Aydınlanır ilahi ışığınla
Bu zindan şenlenir pencereden…

Bu demde benliğim huzurla dolar
Şükür sana, ellerim hep havada.
Kahrına da lütfuna da razıyım!
Adalet bekliyorum her duada…


**************************************************************
Sorular

Geçmişten geleceğe uzanan
Bir yolun neresindeyim ?
Daha hangi dağ ve engelli yollardan
Çıplak ayaklarla gideceğim ?

Bu gün bir son, yoksa bir başlangıç mı ?
Daha kaderin hangi çilesini öreceğim ?
Uzak uzak yollar, çizgi çizgi önümde,
Tercihi kader mi yapacak, ben mi vereceğim ?

Kanımı, göz yaşımı, istikbalimi, yıllarımı
Ben kimden isteyeceğim ?
Maznun mu, masum muyum ?
Hesabını Allah’a, Allah’a, Allah’a vereceğim.


**************************************************************

Benzerlik

Bahar gelmiş ak topraklar yeşermiş
Ak gönülde doğan ümitler gibi.
Yükseklerde donan karlar erimiş
Sabrın karşısında zulümler gibi.

Çağıl çağıl sular akar dağında
Türlü çiçek açmış yurdun bağında
Kuzular meleşir yayla çağında
Güzel yarınları müjdeler gibi.

Meyveye dönüştü nar çiçekleri
Bahara işaret kar çiçekleri
Ufukta boy verir nur çiçekleri
Ülkümün güneşi doğuyor gibi.

Tomurcuklar patlamanın çağında
Bülbül gonca bekler gönül bağında
Bahardan habersiz yurt ocağında
Mahkum bahar bekler, bülbüller gibi.

**************************************************************

Bırak Ve Bak

“Ne olurdu”ları bırak,
Sil banda yazdıklarını doğru yanlış.
Örseleme alın yazılarını
Olan olmuş…

Dönme geri, ileri bak
Giden gitmiş !

Bak ufukta bir güvercin
Dalış yapıyor boşluğa.
Coşsun içinde sevincin,
Kavuşuyor sonsuzluğa…  

http://garbiyar.com/muhsin-yazicioglunun-unutulmaz-sozleri-ve-siirleri.html

***


22 Ekim 2016 Cumartesi

O BİR ÜLKÜ DEVİ İDİ BETON ÇOK SOĞUK.., ÜŞÜYORUM..




O BİR ÜLKÜ DEVİ İDİ,



   Kalorifer ve soba dumanlarının Ankara'yı kirli bir bozbulanıklığa büründürdüğü bir akşam üstüydü:yılını hatırlamıyorum 1976 yada 77 yılı olabilirdi.
  Genç arkadaşlarımızla buluşmak için Ankara Site Öğrenci yurduna gitmiştim. Orada tam bir Anadolu çocuğu ile tanıştım.Vakur,kendinde güveni fazla, okumaya meraklı, etrafında yine kendisi gibi ülkü eri olan gençlerle kan-tinde oturup sohbet etme imkanı bulmuştum. Bu gençlerin lideri " Muhsin Başkanım " diye çağrılıyordu.
  Daha sonraki yıllar biz parti saflarında iken O;gençliğin lideriydi.
O gençlik ki ; "fetih nesline" eş değerde bir gençlikti… O gençlik Asımın nesli idi…
Muhsin Yazıcıoğlu'ndan önce nicelerini yetiştirip Anadolu'nun uç beyleri yapan rahmetli Türkeş bu kez de bu makama Muhsin evladını başkan yapmıştı.
  Can güvenliğinin olmadığı o kabus dolu yıllarda "serdengeçti"ce Türkiye'nin bölünmesini ,bayrağının değişmesini önlemek için var gücüyle çalıştı çabaladı.
Ülküsü nizam-ı alem ,yolu İlayi Kelimetullahtı!
  Suyu getirenle testiyi kıranı bir tutan zihniyet bir gecede kırkı bini aşkın ülkü erini tüm liderleriyle birlikte Yusfiyelere doldurdu.Savundukları kutsal değerlerle suçladılar…Dengeyi kurmak için ip'e yolladılar… "Asmayıp da besleyecek miyiz " dediler… Gözlerinde nur,dillerindeki dualarla uçmağa vardılar…
Peki bunlar ne yapımışlar dı?
  Bankamı soydular? Türk askerine ve polisine kurşun mu sıktılar ? Ay yıldızlı bayrağın yerine başka bir bayrak için anarşiye mi odaklandılar ? Halkı isyana mı teşvik ettiler ? Anayasal düzeni değiştirmeye mi kalktılar ?
  Yusufiye de Muhsin Başkan ve ülküdaşları beşeri eksikliklerini ikmal ettiler.5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yılın her nefesini rabbine adayan bir kul gibi yaşadı. Başkaları olsa o mezardan ancak ceset olarak çıkardı.O ise bir ülkü devi olarak çıktı.
  Kaldığı yerden davası için yeni bir menzile doğru yol aldı.
  Yol ayrımında bile mazi ve mazidekiler hakkında tek bir kelime etmedi.
Türk milletinin vatanseverlerinin gönlüne yerleşti…
  Siyasette dik durdu;ülkülerinden taviz vermedi,değerleri için ilkeli bir mücadele vermeye devam etti.

Yaradanı ile vuslatı arzuladı ve rabbine kavuştu.
Asımın neslinin lideri; Asımın babasının dergahını mekan olarak seçti.
Mekanının cennet olacağına inanıyorum.
Seni çok özleyip arayacağım sevgili.,Başkan..


BETON ÇOK SOĞUK.., ÜŞÜYORUM..


Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum

Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum

Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum

Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, Sana ulaşmak istiyorum

Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, Üşüyorum
Muhsin Yazıcıoğlu

 BETON ÇOK SOĞUK.., ÜŞÜYORUM..