26 Şubat 2019 Salı

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 5

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN 
DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 5 



Komisyonumuzca dinlenen bazı kamu görevlileri ise, anılan iş merkezine yapılan 
saldırıların, iş merkezinin sahibinin niteliğini, eylemin işlendiği saatin sahur zamanı olmasını, o saatlerde bölgede sahura kadar genelde yatılmadan muhtelif mahallerde beklenmesi, bu nedenle iş merkezinde belli bir kalabalığm bulunması hususlanm göz önüne alarak, eylemin şüphe arzettiğini dile getirmektedirler. 
Yüksekova İlçesi Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Selahattin DOĞAN, 
Mülkiye Müfettişlerince 23.11.2005 tarihinde tanık olarak alman ifadesinde; 
"Zağros iş merkezi sahibi de daha önce çok varlıklı biri değilken, şimdilerde milyon dolarlarla ifade edilen servete sahiptir. Burası birkaç kez bombalanmışsa dikkatin yalnızca terör örgütüne değil, aynı zamanda büyük mafya guruplarına da çevrilmesi gerekir." 

21.Sıınır Tugay Komutanlığı 1. Jan. Özel Harekat İdari İşler Astsb. Mehmet 
ALTUNER, Van Cumhuriyet Savcısınca alman 23.01.2006 tarihli ifadesinde; 

"Bana bahsettiğiniz RPG-7 roketatar isimli silah bizim Silahlı Kuvvetlerimizin 
envanter kayıtlarında vardır ve halen kullanmaktayız. Aynca terör örgütü PKK da kullanılmaktadır. Bunlarla ilgili 2005 yılında yine Komutanlığımız tarafından terör örgütüne ait bir çok mühimmat bulundu." 

Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha Uzmanı Ahmet GÜVEN, Mülkiye Müfettişlerince 23.11.2005 tarihinde alınan ifadesinde; 
"Zağros iş merkezinde 28.10.2005 tarihinde 01.45'te patlayan RPG-7 roketi için bir teferruat bilgiyi arzetmek istiyorum. Olay yerine gittiğimde binaya roket atılmış izlenimi elde ettiğim halde kuyruk parçasını bir türlü bulamadık. Bina girişindeki sundurma üzerinde bir arama yapma ihtiyacı duyduk. Bina sahiplerinden birinin oğlu olduğu söylenen kişi getirdiğimiz itfaiye merdivenine çıkarken bana sundurma biraz zayıf önce ben çıkayım dedi. 

Bu teklif bana önce çok makul geldi ve kabul ettim ve kendisinin sundurmayı öncelikle çıkmasına izin verdim. Peşinden gittiğimde sundurmada ben her hangi bir parçaya rastlamadım. Ancak aşağıdaki polis memuru arkadaşımızın uyansı ile şahsın ceketinin altına bir şeyler sakladığını anladık. Şahsın ceketinin altından RPG-7'nin kuvrukfpervane) kısmı çıktı. Bu şahsa herhangi bir adli işlem yapılıp yapılmadığını bilmiyorum." Eylemde kullanılan roketin ilgili Kriminal birimince; RPG serisi roketatar silahı ile atılan, orijinali eski S.S.C.B. ve eski Varşova Paktı ülkelerince fabrikasyon olarak askeri maksatla üretilen menşei tespit edilemeyen, PG serisi A/P (antitank) roket mühimmatlarında kullanılan silahtan atılmış olan roket olduğu tespit edilmiştir. :' . 
27.10.2005 günü saat 16.00 sıralarında Hakkâri-Şemdinli-Alan Köyü-Alan Deresi Bölgesinde yapılan operasyonda bir sığınak içerisinde 11 adet kaleşnikov P.Tf, 3 adet el bombası, 4 adet funye,l adet roketatar, 1 adet parçalanmış, 5 adet sağlam roketatar mühimmatı, 2 adet roketatar sevk fişeği, 2 takım terörist elbisesi ele geçirildiği soruşturma dosyasında ifade edilirken, Özcan İLDENİZ'e ait olduğu düşünülen Ajanda da aynı olaya ilişkin olarak: "03 Ağustos Salı sayfasında". "Zeydan ERÇELİK Gaziantep Cezaevinde eroinden taşıyıcı olarak tutuklu olan Tacettin YAVUZ bilgisi ile; Şemdinli İlçesi Alan Deresi Mevkiinde (70-25) koordinatlarında 200 m kayalıkta, 11 Kaleşnikof p. tüf.,1 Roketatar, 5 
roketatar mermisi , 2 RPG-7. 3 El bombası, 4 Fünye (El bombası için), *1 Mayın, 2 T. Ö. elbisesi" notunun yer aldığı görülmektedir. 

27.10.2005 tarihinde, muhtemelen yukarda belirtilen operasyonel faaliyette 
bulunmak üzere Şemdinli ilçesinde görevlendirilen ve bu çalışmasından dolayı Hakkari İl Jandarma Komutanı Erhan KUBAT tarafından 22.11.2005 tarihinde takdirname ile ödüllendirilen Özcan İLDENİZ'in ajanda notunda yer alan (2 RPG-7 )bügisi, olaya ilişkin Jandarma Genel Komutanlığı resmi yazısı ve soruşturma dosyasında yer almamaktadır. Anılan roketin, 27.10.2005 günü yapılan bu operasyondan bir gün sonra yani, 28/10/2005 günü saat 01:45 sıralarmda,Yüksekova İlçesi Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan ZAĞROS İŞ MERKEZİ adlı iş merkezinin 5. katına roketli saldırıda kullanılan Emniyetin bazı kayıtlarına göre RPG-7, JGK Van Bölge Kriminal Laboratuarı Ekspertiz raporunda ise, RPG serisi roketatar silahı ile atılan, orijinali eski S.S.C.B. ve eski Varşova Paktı ülkelerince fabrikasyon olarak askeri maksatla üretilen menşei tespit edilemeyen, PG serisi ATP (antitank) roket mühimmatlarında kullanılan 
silahtan atılmış olan roket ile İlişkili olabileceği, Veysel ATEŞ'in Mülkiye 
Müfettişlerince alınan 27.11.2005 günlü ifadesinde; "Bekaa vadisinde 1990 yılım 1991 yılına bağlayan kış aylarında örgütsel eğitim aldım. Bu sürede roket atar kullanımını öğrendim." şeklinde roket atar kullanımını öğrendiğini içeren beyanı da, RPG-7 silahının bu olayda kullanılabileceğine ilişkin bir şüphe duyulmasına neden olmuştur. Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca 31.10.2005 tarihinde yani olaydan üç gün sonra, istihbarat personeli olan (2) Astsubay ile (1) Uzman Çavuşun Yüksekova İlçesinde görevlendirildiği incelenmiştir. 

Belirtilen bilgiler yan yana getirildiğinde, incelenen olayla, aktardan diğer 
hususların ilişkisinin bir tesadüf olması da gözden uzak tutulmamalıdır. Zira, Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca Özcan tldeniz'in ne olaya yalan bir tarihte, ne olay tarihinde, Yüksekova İlçesinde görevlendirilmediği, 31.10.2005 tarihinde yani olaydan uç gün sonra, istihbarat personeli olan (2) Astsubay ile (1) Uzman Çavuşun Yüksekova İlçesinde görevlendirildiği incelenmiştir. Olayda kullanılan roketatar silahın kesin olarak RPG-7 olduğuna ilişkin bir kayıtta söz konusu değildir. Kaldı ki, yukarda belirtilen görevlileri bu eylemle ilintili kılabilecek maddi bir delil, tanık beyanı gibi bir bulgu ve belgeye ulaşılamamıştır. 

Ancak, Komisyonumuz, yetkili makamların bu noktaya dikkatini çekmek, bu 
şüphenin izalesini sağlamak amacıyla belirtilen hususları dile getirmeyi görev 
addetmiştir. 

3-20.10.2005 tarihinde Huzur Et Lokantası Önünde patlama: 
20.10.2005 günü saat 04.30 sıralarında Yüksekova ilçesi Yeşildere Mahallesi Nedim Zeydan Caddesi üzerinde bulunan Ferzinde YILMAZ isimli şahsa ait Huzur Lokantası isimli işyeri önünde patlama sonucunda çevrede bulunan bina, işyeri ve araçlarda maddi hasar meydana gelmiş herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmamıştır. Ferzinde YILMAZ'ın, PKK terör örgütüne yardım yataklık yapmak ve örgütsel faaliyetlerde bulunmak, bir cenaze demi sırasında bölücü örgüt adına slogan atmak suçundan göz altına alındığı, örgüte 500 dolar yardım yaptığı, bir kardeşinin PKK terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin ilgili birimlerde kaydı, DEHAP Yüksekova İlçesi teşkilatında görev yaptığı, daha önceki dönemde aynı partiden Belediye Meclis Üyeliği ve Belediye Başkan Vekilliği yaptığı bilgisi bulunmaktadır. 

Ferzinde YILMAZ'm daha önce örgüte 500 dolar yardım yaptığı iddiası bir ifade de ileri sürülmektedir. Bu yardımı baskı ile mi, gönüllü mü yaptığına dair bir ip ucu yoktur. İncelenen bombalama eyleminin örgüt tararından, Ferzinde YILMAZ'dan sözde vergi istendiği, bu şahsın da vermediği, bu nedenle hem kendisine hem de diğer esnafa gözdağı vermek amacıyla işlendiğine ilişkin bir bilgi ve belge söz konusu değildir. Kardeşi örgüt üyesi olan bahse konu şahsın örgütle arasında ihtilaf olduğuna yönelik bir bulgu da ortaya konulamamıştır. Komisyonumuzca bilgisine başvurulan bazı kamu görevlilerince, nitelikleri 
belirtildiği şekilde olan anılan şahsın işyeri önünde yapılan bombalama eylemi şüphe ile karşılanmıştır. 

PKK terör örgütünün bu tür eylemleri, hem kendi yandaşlarının, hem de güvenlik kuvvetlerinin kafasını karıştırmak, halkı güvenlik kuvvetlerine karşı kışkırtmak ve ayaklandırmak şeklinde, sivil itaatsizlik stratejisi kapsamında yapabileceği değerlendirmesi de gözden uzak tutulmamalıdır. 

Yüksekova Belediye Başkam M.Salih YILDIZ, Komisyonumuza, Huzur Et Lokantası Sahibi Ferzinde YILMAZ ve onun işyeri önüne ablan bomba konusunda bilgi verirken; Ferzinde YILMAZ'ı kasdederek, ".. .hatta bu konuda son zamanlarda kaygılandığını, takip edildiklerini, iste cok garip araçların orada olduğunu...O gece, karsıdaki avantaj denilen verin orası lojmandır, en azından 30-40 dairedir. Burası yüzde 90'i uzatmalıların oturduğu bir verdir. L tipindedir cadde, her gece oradakilerin araçları orada park halindeyken, o gece hiçbir 
tane araç olmuyor." biçimindeki beyanı ile, patlama öncesi askeri personelin olayın olacağım daha önceden öğrendiklerini ve konutları önündeki park yerinden araçlarım olay öncesi uzaklaştırdıklarını ima etmektedir. 

Komisyonumuzca alman beyanında Ferzinde YILMAZ da aynı olguya dikkat çekmektedir. 

16.09.2005 günü saat 01.00 sıralarında Hakkâri-Şemdinli-Günyazı-Tanyolu 
Mezrası-Mezar Gediği mevkiinde icra edilen pusu faaliyeti esnasında, pusu bölgesine yaklaşan teröristler ile çikan çatışmada kimliği tespit edilemeyen 1 terörist, 3 adet 82 mm.lik havan mühimmatı, 1 adet Rus yapımı el bombası ile birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir. 

Van Cumhuriyet Başsavcılığının 2005/867 sor. sayılı dosyasında mevcut olan "Olay yeri tespit tutanağı ve Malzeme tespit ve teslim tutanağında aynca; 50 gr Plastik Patlayıcı, 4 adet kaleşnikof şarjörü, 127 adet Kaleşnikof piyade tüfeği mermisi, ucuna kablo bağlı 4 adet büyük pil, 1 adet ateşleme manyetonun da bazı kişisel eşyalarla birlikte ele geçirildiği belirtilmektedir. 

Başbakanlık Milli İstihbarat Müsteşarliğı'nın Komisyonumuza yazdığı 19.12.2005 
gün ve 30350 saydı yazısında ise; anılan olay kapsamında "3 kg C4 plastik patlayıcı" ve el bombası ile bomba düzeneklerinin de ele geçtiği belirtilmiştir. 
Belirtilen olayla ilgili olarak MİT Raporunda "3 kg C-4 plastik patlayıcı" ele 
geçtiği belirtildiği halde, Komisyonumuza Jandarma Genel Komutanlığınca gönderilen yazıda bu bilgi yer almamaktadır. 

Huzur Et Lokantasının önünde 20.10.2005 günü patlayan bombanın de plastik 
patlayıcı olduğu Hakkari İl Emniyet Müdürü tarafından ifade edilmiştir. Huzur 
Lokantası önünde meydana gelen patlayan bomba ile ilgili olarak, Van Jandarma Bölge Kriminal Amirliğinin 30.12.005 gün ve HRK: 3760-3453-05/3757 saydı Expertiz Raporunda söz konusu patlayıcının RDX ihtiva ettiği belirtilmiştir. 
Huzur Lokantası önünde patlayan bombanın; "El yapımı basınç etkili anahtar sistemi belli olmayan", "RDX ihtiva" eden nitelikte "plastik patlayıcı" bir bomba olduğu belirtilmektedir. RDX ihtiva eden pek çok patlayıcının PKK terör örgütü tarafından bir çok eylemde kullanıldığı da bilinmektedir. Yüksekova Üçe merkezinde gerek incelenen olay öncesi, gerek sonrasında meydana gelen bazı bombalama eylemlerinde RDX patlayıcı kullanılmıştır. PKK terör örgütünce işlenmesinde şüphe bulunmayan; Yüksekova İlçe merkezinde 02.10.2005 günü saat 22:00 sıralarında İkiz Binalar olarak bilinen apartmanın arka tarafında meydana gelen bir patlamaya ait bulgularda RDX artığına rastlanılması, yine 
24.10.2005 günü saat:23.30 sıralarında Askerlik Şubesi nöbet kulübesi altında patlayan bombanın anahtar sistemi tespit edilemeyen parça ve basınç etkili RDX ihtiva eden bomba olması bu duruma uygun örneklerdir.

Komisyonumuzca, şüpheli olaylar kategorisinde mütalaa edilen incelenen eylemde, 16.09.2005 günü yapılan operasyonda ele geçen mühimmat ve malzeme arasında MİT raporunda yer aldığı halde, Jandarma Genel Komutanlığı yazısında "3 kg C4 plastik patlayıcı" bilgisinin belirtilmemesi nedeniyle bu patlayıcının kayıtlara alınmadan bazı olaylarda kullanılabileceği kuşkusunu tevlit etmesi ile 20.10.2005 tarihinde anılan işyeri önünde patlayan bombanın da plastik patlayıcı olması olgusu arasında doğrudan bir ilinti kurulamamaktadır. Böyle bir olasılığın, yetkili organlarca göz önünde bulundurulması 
yerinde olacaktır. 

Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca 20.10.2005 tarihinde yani olay günü istihbarat personeli (1) Astsubay ile (2) Uzman Çavuş'un Yüksekova İlçesinde görevlendirildiği göze çarpmaktadır. Anılan görevlilerin Yüksekova Ecesinde görevlendirilme nedenleri ve görevin mahiyeti öğrenilememiştir. Bahse konu olay 20.10.2005 günü saat sabah 04.30 sularında meydana gelmiştir. Anılan görevlilerin Yüksekova İlçesine muhtemelen aynı gün olay saatinden sonra geldikleri düşünülmektedir. Zira, bahse konu olayın öğrenilmesinden sonra olayla ilgili bazı değerlendirmeler yapmak üzere olay mahalline görevlendirilmeleri kuvvetle muhtemeldir. Bizatihi bu görevlendirmelerden yola çıkılarak, anılan eylemle ilişki kurulmasını gerektirecek bir nedensellik bağı tesis edilmesi hukuken mümkün değildir. 

Belirtilen eylemin işlenişinde bir sorumlulukları olduğuna ilişkin emarede yoktur. 
Aktardan bilgilerden, Yüksekova İlçesinde Ferzinde YILMAZ isimli şahsa ait 
Huzur Et Lokantası önünde bomba patlatılması eyleminin, tüm veriler birlikte 
değerlendirildiğinde, söz konusu eylemin hangi Idşi veya kişilerce, nasd bir 
yapılanmayla, hangi amaçlarla işlenmiş olabileceğine dair somut bilgi ve belgeye ulaşılmamıştır. 

5-Semdinli İlce merkezinde: 01.09.2005 tarihînde Dfinva Bans Gfinfi 
kutlamalarındaki patlama; 
Ayrıntıları ilgili bölümde belirtildiği üzere, Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğüne göre, 01/09/2005 günü Şemdinli İlçesinde Derecik yolu üzerinde eski mezbahane yanında bulunan boşluk alanda İlçe DEHAP Teşkilatınca "1 Eylül Dünya Barış Günü" kutlamaları için kurulan çadırda yaklaşık (100) kişinin bulunduğu esnada, çadırlara yaklaşık 10 metre mesafede olan odunların altından saat 10:20 sıralarında bir patlama meydana gelmiştir. 

Söz konusu etkinlik sırasında patlatılan bomba düzeneği incelendiğinde; bombanın dış kabı olarak pet şişe ve meyve suyu kaplarının kullanılması, içinde amonyum nitrat ve TNT karışımı bulunması, bu karışımın inşaat çivileri konularak sıkıştırılması ve bir adet maytap fitilinin irtibatlanduılarak infilak etmesi, bombanın el yapımı olduğunu, uzaktan kumandalı veya zaman ayarlı olmadığını, fitilin o anda ateşlenerek bombanın patlabldığmı, yani bomba parlatılırken patlatan kişi veya kişilerin etkinlik sırasında orada oldukları 
sonucuna varılmaktadır. 

Anılan bombanın, belirtilen etkinliklere katılımın az olması nedeniyle halkın ilgisini oraya çekmek, katılımı arttırmak amacıyla patlatıldığı da ileri sürülmektedir. Anılan yerde etkinlikler henüz başlamışken, katilinim az olduğunu söylemek için zaman erkenken, kalabalığı arttırmak amacıyla eylemin işlendiği iddiası tutarlı görünmemektedir. Böyle bir durumun gerçekleşmesi için söz konusu etkinliğe katılımın az olacağının daha önceden öngörülmesi, bu öngörünün aynı gün doğrulanması, basit de olsa bu bomba düzeneğinin 
önceden hazırlanarak, olay saatine yetiştirilmesi gibi olguların bir arada oluşması gerekmektedir. Kaldı ki, Komisyonumuzca mahallinde konu ile ilgili olarak bilgisine başvuranlar, bombalama öncesi etkinlik mahallinde yaklaşık 1500-2000 kişi kadar bir kalabalığın bulunduğunu, bazı Belediye Başkanları ile Diyarbakır ve Van illerinden bazı misafirlerinde da etkinliğe katıldığını dile getirmişlerdir. Şemdinli İlçesi DEHAP teşkilatının düzenlediği, yasal izni alınmış, terör örgütüne müzahir bazı kişi veya grupların da katılabileceği, Hakkari, Yüksekova ve Şemdinli Belediye Başkanları'nın da davetli olduğu böylesi bir etkinliğe katılımı arttırmanın yolu olarak bomba patlatma yönteminin seçilmesi 
hayli şüphelidir. Öte yandan PKK terör örgütünün amacına ulaşmak için, her yol ve yöntemi kullanacağı göz ardı edilemez. Terör örgütü böyle bir eylemi, kendisi yaptığı halde, anılan etkinlikleri kutlayanlardan bazı kişi veya grupların örgüt sempatizanlarından oluşması nedeniyle devletin yaptığım yayabilir, böyle bir söylemin benimsenmesi baskısını kitle üzerinde kurabilir. Bu provokasyondan, sivil itaatsizlik politikası kapsamında halk ile devleti karşı karşıya getirmek amacı güdülebilir. Örgütün bazı kesimlerini böylece ajite etme stratejisi hedefine de ulaşabilir. Kaldı ki örgütün, tüm bu amacı gerçekleştirmek için, incelenen olayda olduğu gibi, öldürücü etki yapmaktan uzak, korkutmaya matuf, milisler 
tarafından kolaylıkla olay mahalline yerleştirilip patlanlabilen basit düzenekti bomba da kullanılabilir. 

Jandarma Astsubay Özcan İLDENİZ'e ait olduğu düşünülen MAjanda"nın 
24.08.2004 günlü notunda; "1 Eylül'de Dünya Banş Gününde Şemdinli'de Banş Çadırı Kurulacak", 01.09.2005 günlü notta ise "Şemdinli ve Yüksekova'da kurulan Banş Çadırları takip edilecektir." cümlelerinin yer aldığ) görülmektedir. 
PKK terör örgütünce, Şemdinli Üçe Jandarma Komutanlığı önüne konulan bombanın patlaması sonucunda 5 askerin şehit olduğu olaydan "Beş askerin kam yerde kalmayacak" anlamına geldiği ileri sürülen bir bildiriden sonra, 01.09.2005 günü kutlanan Dünya Banş gününde, incelenen patlamanın meydana geldiği dikkati çekmektedir. Şemdinli İlçe merkezinde bu iki olay arasında başkaca bir bombalama eylemi olmadığı belirtilmektedir. 
Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca 01.09.2005 tarihine en yakın olarak Ali Kaya'nın Yüksekova İlçesine 29.08.2005 tarihinde görevlendirildiği, Özcan İldeniz'in ise bu tarihe yakın bir tarihte görevlendirdiğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hakkari İl Jandarma Komutanlığı'nca 31.08.2005 tarihinde yani incelenen olaydan bir gün önce (2) 

Astsubay ile (1) Uzman Çavuşun Yüksekova ilcesine istihbarat personeli görevlendirildiği incelenmiş, görevlendirilen personelin isimleri ve görevlerinin mahiyeti ise öğrenilememiştir. Ancak, aktarılan bu bilgilerden, anılan eylemin, kapsamı yukarıda değinilen gerek ajandadaki not nedeniyle gerekse yapılan görevlendirmeler sonucu gerçekleştirildiğini ileri sürmek, hukuksal temelden yoksun olacaktır. Zira, bir suçun oluşmasında, eylem ile fail arasında illiyet bağım aramak gerekir. Anılan görevli ve/veya görevlilerin söz konusu fiili 
işlediklerine ilişkin tanık beyanı, maddi delil gibi tüm şüpheleri izale edebilecek somut bilgi ve belge elde edilememiştir.Dolayısıyla söz konusu eylemin zikredilen kamu görevlileri marifetiyle ve/veya bir başka kamu görevlisiyle ilişkili kılınması suretiyle işlendiğini ortaya atmak, bu safhada açıkça kişilerin yargı karan ile suçlu bulunana kadar masum olduğu ilkesine halel getirebilecek, lekelenmemeleri ne ihtiyaç edebilecektir. Böylesi bir duruma da hiç bir hukuk devletinde izin verilemez. Aktardan tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu eylemin hangi kişi veya kişilerce, nasıl bir yapılanmayla, hangi amaçlarla işlenmiş olabileceğine dair somut bilgi ve belgeye ulaşılmamıştır. 

Komisyonumuzca, Hakkari İli merkez, Yüksekova ve Şemdinli İlçe merkezlerinde özellikle 01.06.2005 tarihinden bu yana bombalı eylemlerde bir artışın olduğu görülmektedir. 

Söz konusu eylemlerden yukarıda belirtilen (S) bombalama eyleminin hangi kişi veya kişiler tarafından hangi amaçla işlendiğine dair somut bilgi ve belgelere erişilememiştir. Anılan eylemler bu haliyle şüpheli bulunmuştur. 

O halde burada cevabı aranacak temel soru, öyleyse kim veya kimler, nasıl bir amaçla bu eylemleri işlemiş olabilirler, olmalıdır; 

Akla hemen anılan eylemlerin, terörle mücadelede kanun dışı yöntemleri benimseyen Devletin içinde yerleşmiş bir takım odakların işi olacağı gelmektedir. Geçmişinde benzer deneyimler yaşayan toplumsal hafızanın bu kabil tepkiler vermesi olağandır. Yıllar yılı palazlanıp gelişen kamu görevlisi, siyasetçi, mafya tipi oluşumlar içeren suç örgütleri sarmalı, zihinlerde halen tazeliğini korumaktadır. Kişisel menfaatlerini tatmin sadedinde resmi zevat ile bazı eski terör suçlularının kamusal bir zeminde iç içeliği, kamu gücünü kullanarak kanun dışı uygulamaları, devletin selameti için başlanan, şahsın hukuk dışı 
yöntemlerle refaha ulaşması ile son bulan bir ürperilesi ilişkiler yumağı, kitlesel hukuk travması yaratmıştır. Toplum, hukuksal özürlü haline getirilmiştir. Hemen her alanda görülen bu kokuşma, hukuk devleti ilkelerinin tam bir yetkinlikle uygulanamayacağı, kanun hakimiyetinin hakkıyla sağlanamayacağı, devletin varsa içinden bu kangreni söküp atamayacağı algılamasına uygun vasat oluşturmuştur. 

Hukuk devleti adına, Kurumlar içinde varsa hukuk dışı eylemlere karışmış kişi veya grupların temizlenmesini samimiyetle isteyenler yanında çoğu kere bu durumu kendi lehlerine, devlet cihazının örselenmesine payanda olarak kullanmak isteyen, kişi ve kuruluşların varlığı da son derece rahatsız edici bulunmakta, hatta bu ahval, sağ duyulu kitleyi, iki kesim arasında bir işbirliği olduğu duygusuna itmektedir. 

Devletin Anayasa ile çizilmiş yetki ve görev ayrımına rağmen hukuk kurallarını 
tanımayan ve istedikleri zaman istedikleri kuralları uygulayan kişiler ve kurumların bulunduğu, Devletin içinde olduğu izlenimi edinilen birtakım odakların, devlet içerisinden temizlenmesi ve hukuk kurallarının hakim kılınması için Devletin otoriteyi ele almasının zorunlu olduğu, bu yapılmadığı takdirde, hukuk devletine olan inancın sarsılacağı bir gerçektir. Hukuk devletlerinde her türlü hukuk dışı oluşumun fark edildiği anda ortadan kaldırılması gerekmektedir. Hukuk devletinin yetkili kuruluşlarının, hukuk dışı oluşumların 
faaliyetlerinin devam etmesine göz yummaları durumunda, bundan hukuk devletinin zarar göreceği açıktır. Hukuk devleti ve demokratik rejim açıklık gerektirir. Toplum vicdanında rejime ve devlete güveni sağlamanın birinci temeli açıklık, ikinci temeli ise suçluların cezasız kalmayacağına olan inançtır. 

Kimi ülke mevzuatında, devletlere, ulusal güvenlikleri gerektirdiği hallerde örtülü operasyon yapmalarına cevaz veren düzenlemeler bulunmaktadır. Bu ülkeler olağan hukuk sistemi içinde baş edemediği suç örgütlerini örtülü operasyonlarla ortadan kaldırmaktadırlar. 

Devletimize, özellikle kendi ülke sınırlan içinde kendi yurttaşına karşı örtülü faaliyette bulunmasına izin veren yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bir başka deyişle Devlete; ulusal güvenlik ve menfaati mucibince tehlike teşkil ettiğine inandığı, cari hukuk kuralları içinde kalarak mücadele edemediği yurttaşlarının hayatına kanun dışı yöntemlerle müdahale olanağı tanıyan hukuksal bir metin yoktur. Devletin ve milletin birlik ve bütünlüğüne, 
rejimine, kurulu düzenine aykırı faaliyet gösterenleri etkisiz kılmanın biricik ve tek geçerli yolu, meşru hukuk düzeninden geçmektedir. Anayasal yapı içinde görev ve yetkileri belirlenen Devletin demokratik ve hukuk devleti olma niteliği, tüm eylem ve işlemlerinde hukukun genel ve evrensel ilkelerine uygun davranmayı gerektirir. Suç ve suçluyu etkisiz kılmada devletin ilgili organlarına, anayasada çizilen sınırlar dışında başkaca bir seçenek bırakılmamaktadır. O halde nasıl oluyor da, devlet cihazı içinde zaman zaman hukuk dışına düşmüş oluşumlar olduğu ileri sürülebilmekte dir.? Devlet ve milletin çıkarlarım korumak adına devletin meşru düzeni dışında devlet içinde bu nevi odaklardan bahsedilebilmektedir.? 

Devletin varlığı ve dirliği için yaşamı tehlike arz eden bazı suçlu veya suç örgütü 
mensuplarının hayatlarına hukuk dışı yöntemlerle son verilmesi nasıl mümkün 
olabilmektedir.? Anayasal düzen içinde, hangi organın bilgisi ve izni dahilinde hangi güçler tarafından böylesi eylemlerin işlenmesine karar verebilecek mekanizmalar bulunmayan bir rejimde, varlığı ülkenin esenliği için önemli derecede mahzurlu görülen kişi veya grupların gaynmeşru yöntemlerle izale edilmeleri, hatta izlenen yöntem ve amaçların pekala meşru ve gerekli olduğunun ileri sürülmesi nasıl izah edilmelidir.? 

Anayasamızın 2. maddesinde "Cumhuriyetin nitelikleri" arasında sayılan hukuk 
devleti ilkesi, bütün uygar demokratik rejimlerin temel özelliklerinden biridir. Bu kavram en kısa tanımıyla, vatandaşların hukukî güvenlik içinde bulundukları, Devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu bir sistemi anlatır. Anayasa Mahkemesi de hukuk devletini "İnsan haklarına saygılı ve bu haklan koruyucu adil bir hukuk düzeni kuran, bunu devam ettirmekle kendisini yükümlü sayan, bütün davranışlarında hukuk kurallarına ve Anayasa'ya uygun, bütün eylem ve işlemleri yargı denetimine bağlı olan devlet" şeklinde tanımlamıştır. Anayasa Mahkemesi daha sonraki bazı kararlarında da şu yaklaşımda bulunuyor "Hukuk Devleti, her eylem ve işlemi hukuka uygun, insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aylan durum ve tutumlardan kaçman, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunduğu bilincinden uzaklaştığında geçersiz kalacağını bilen   devlettir". Bir başka kararında da "Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmadığı hukukun evrensel kurallarıma saygı gösterilmediği ve adaletli bir düzenin gerçekleşmediği bir ortamda hukuk devletinden söz edilemez" sonucuna varmıştır. 

Hukuk dilinde "hukuk devleti" deyimi, devletin hukuk kurallarıyla bağlı sayılmadığı "Polis Devleti" kavramının karşıtı olarak kullanılmaktadır. Hukuk Devletinin çağdaş demokratik uygarlığın en önemli aşamalarından biri olduğundan şüphe yoktur. Gerçekten, vatandaşların devlete karşı güven beslemeleri ve kendi kişiliklerini korkusuzca geliştirebilmeleri, ancak hukuk güvenliğinin sağlandığı bir hukuk devleti sistemi içinde mümkündür. 


6. CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,


***

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 4

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN 
DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 4 




HAKKARİ 

1- 15/07/2005 günü saat 07.45 sıralarında Hakkari Merkezde Hacı DEMIR'in 
kullandığı araçta patlamada. TATP türü bir patlayıcının kullanılabileceğinin tahmin edildiği, failinin belli olmadığı, 

2-29/07/2005 günü saat 12.25 sıralarında Hakkari Merkezde Mehmet BAŞ' a ait 
araçta patlamada araçtaki iki astsubayın şehit olduğu, el yapısı olan düzeneğinde imha hakkı olarak RDX ve TNT ihtiva eden patlayıcı madde kullanıldığının belirtildiği, evlemin PKK terör örgütünce üstlenildiği. 

3- 10/09/2005 günü saat 23.00 sıralarında Hakkari Merkezde Hasan ÖZTUNÇ'a ait konutun arka bahçesine iki adet alman yapımı el bombası atıldığı, failinin kesin olarak belli olmadığı ancak şüpheli durumundaki Kinyas İNCİN ve İbrahim İNCİN isimli şahısların tutuklanmış oldukları, 

4- 11/10/2005 günü saat 03.25 sıralarında Hakkari Merkezde Hacı ÖZDEMİR ve 
Maaş ÖZDEMİR adlarına kayıtlı araçlar arasında meydana gelen patlamada, cep telefonlu, uzaktan kumandalı veya zaman ayarlı bir anahtar sistemi kullanmış olabileceği belirtilmekte olup failinin belli olmadığı, İncelenen olayların oluş saatlerinin ayniyet arzetmediği, günün değişik saatlerinde gerçekleştiği, üç patlamanın benzer eylem tarzıyla araca yönelik olup, bilinin ise evin bahçesine atılmak suretiyle İşlendiği, Hacı DEMİR ve Mehmet BAŞ'a ait araçlarla ilgili olaylarda patlama saatlerinin çok özel bir durum haricinde İnsanların hayatın olağan akışında her zaman hareket halinde olabileceği ve araçlarını kollanabilecekleri, patlamadan bir şekilde fiziken zarar görebilecekleri saatler okluğu, öyle ki Mehmet BAŞ'a ait araçta iki astsubayın şehit olduğu,
Gece saat 03.45'te gerçekleşen olayda ise araçların park halinde ve hareketsiz bir zaman dilimi olduğu, burada direkt insanın hedef alınmadığı,yine saat 23.00 sıralarında Hasan ÖZTUNÇ'un o saate bomba atılan evin ön bahçesinde yemek yediği nazara alındığında sadece korkutma veya tehdit amacı taşıdığı değerlendirilmektedir. 

YÜKSEKOVA 

1- 29/07/2005 günü saat 00:35 sıralarında Yüksekova Milli Eğitim Müdürlüğü 
Lojmanlarının bahçesindeki metal cop tenekesine bırakılan bombanın patlaması sonucu bir polis memurunun yaralanmasında, patlayıcı maddesi tespit edilemeyen el yapımı elektronik masa saatli anahtar sistemli bomba kullanıldığı, eylemin PKK terör örgütünce üstlenildiği, 

2- 31/08/2005 günü saat 22:50 sıralarında Yüksekova'da Akarsu İs Merkezi önü 
merdiven altına bırakılan el yapımı ve basınç etkili menşei belirsiz bombanın patlamasında failin belli olmadığı, 

3- 02/09/2005 günü saat 01:00 sıralarında Yüksekova'da Van Erciş Seyahat Firmasına ait otobüsün sağ arka tekerleğinin altına konulan 1 adet el vapimı zaman avarlı. basınç etkili bombanın patlamasında, failin belli olmadığı. 

4- 15/09/2005 günü saat 21:45 sıralarında Yüksekova'da Sabri YURTSEVEN'e ait Zağros İş Merkezinin üçüncü katında patlamada, bombanın menşei v.s özellikleri tespit edilemediği ancak TNT ihtiva ettiği, failin belli olmadığı. 

5- 02.10.2005 günü saat 22:00 sıralarında Yüksekova'da İkiz Binalar olarak bilinen apartmanın arka tarafında bir patlama olup, saat 22:20 sıralarında da aynı yerde bulunan çöp kutularının arasından ikinci bir bomba patlamasının meydana geldiği, (4) emniyet görevlisinin yaralandığı, her iki patlamaya nevin sebebiyet verdiğinin tespit edilemediği, ancak bulgularda RDX artığına rastlanıldığı, failin belli olmadığı. 

6- 20/10/2005 günü saat 04.30 şualarında Yüksekova'da Ferzinde YILMAZ isimli 
şahsa ait Huzur Et Lokantası önünde meydana gelen patlama, el vapimı basınç etkili anahtar sistemi belli olmayan ve RDX içeren bombanın kullanıldığı, failin belli olmadığı. 

7- 24/10/2005 günü saat:23.30 sıralarında Yüksekova Askerlik Şubesi nöbet kulübesi altına bırakılan bombanın patladığı, anahtar sistemi tespit edilemeyen parça ve basınç etkili RDX ihtiva eden bomba kullanıldığı, faili açık bir şekilde belli olmamakla birlikte, şüpheli Muhsin TAS isimli şahsın tutuklandığı. 

8- 28/10/2005 günü saat 01:45 sıralarında Yüksekova'da Zağros İş Merkezinin 5. katma RPG-7 roketli saldırıda, orijinali eski S.S.C.B. ve eski Varşova Paktı ülkelerince fabrikasyon olarak askeri maksatla üretilen menşei tespit edilemeyen. PG serisi A/P (antitank) roket mühimmatlarında kullanılan bir silah kullanıldığı, failin belli olmadığı. Yüksekova ilçesinde toplam sekiz olay meydana geldiği, bunlardan saat 00.35 sıralarında gerçekleşen Milli Eğitim Lojmanı önündeki bombalamayı PKK terör örgütünün üstlendiği, diğerlerinde bir üstlenmenin söz konusu olmadığı, İkiz binalar arkasında meydana gelen saat 22.00'de birinci patlama sonrası olay yerine emniyet ekibinin gitmesini müteakip saat 22.20'de ikinci kez bir bomba patlatılarak (4) emniyet mensubunun yaralanması ve Askerlik Şubesi önünde 00.20 de meydana gelen patlamanın güvenlik güçlerini hedeflediği, düşünülmektedir. Akarsu İş Merkezi önü, Van Erciş Seyahat firmasına ait otobüsün altında, Huzur Et Lokantası önündeki ve Zağros tş Merkezinin 3. katındaki patlama ve 5. katma roketli saldırının saatlerine dikkat edildiğinde; Akarsu iş merkezinde 22.50, Van Erciş 
Seyahate ait Otobüs altında 01.00'de, Huzur Et Lokantası önünde saat 04.30 
sıralarında, diğerlerinde de 21.45 ve 01.45 saatlerinin bomba patlamıştır. Bu saatlerin çok özel bir nedenle orada bulunulmuyorsa iş saati ve haklın yoğun olarak bulunduğu zaman dilimi olmadığı ortadır. Belirtilen eylemlerin korkutma ve tehdit amaçlı olduğu anlaşılmaktadır. Eylemlerin işleniş tarzı olarak birebir benzerlik arz etmediği değerlendirilmektedir. 

ŞEMDİNLİ 

1- 05/08/2005 günü saat: 00:20 sıralarında Şemdinli İlçe Jandarma Komutanlığı misafirhanesinin önünde meydana gelen patlamada 5 Jandarma personelinin şehit olduğu, 1 jandarma erinin yaralandığı, el vapimı. zaman ayarlı parça ve basmc etkili bombada, anahtar sistemi olarak elektronik masa saatinin, parça tesiri yapması için döküm parçası veva bazı askeri mühimmatların dökümden mamul olanlarının bombanın gücünü artırmak, parça tesiri 
yapmak ve bombavı yönlendirmek için kullanıldığı, bevaz renkli plastik bidonda saklanıp sıkıstınldığı. taşımak için bevaz renkli poşet kullanıldığı, patlayıcı maddenin muhteviyatının ve failin belli olmadığı, 

2- 01/09/2005 günü Şemdinli'de "1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ" kutlamaları 
sırasında çadırlara 10 metre mesafede olan odunların altından saat 10:20 sıralarında şiddetli bir patlama meydana geldiği, 13 kişinin hafif yaralandığı, içeriğinde amonyum nitrat ve TNT kullanılan el yapımı bombanın patlatıldığı. failin belli olmadığı. 

3- 07.10.2005 günü saat 05:00 sıralarında Şemdinli'de Bayraklı Döviz A.Ş. adına kayıtlı minibüsün altında bir patlamanın olduSu. Rus tioi narca ve basınç tesirli el bombası kullanıldığı, failin belli olmadığı. 

4- 28/10/2005 günü saat:23.00 sıralarında Şemdinli İlçesi Emniyet Müdürlüğü binası makam odası hizasında muhtemelen menşei belli olmavan parça tesirli bir bomba kullanıldığı. failin belli olmadığı. 

5- 01.11.2005 günü saat 23:15 sıralarında Şemdinli Jandarma Gazinosunun arkasında park halinde bulunan 65 AU 223 plaka sayılı yeşil renkli Tofaş Şahin marka otoya daha önceden yerleştirilen tahrip gücü yüksek bombanın patlaması sonucu 67 ev ve iş yerinin tamamen kullanılamaz hale geldiği, olayda toplam; (6) Askeri Personel, (3) Polis Memuru, (16) Sivil Vatandaş yaralandığı, olayla ilgisi olduğu düşünülen Abdulcebbar SALAR isimli kişinin tutuklandığı, Cuma BİRCAN isimli şahıs hakkında da yakalama emri çıkarıldığı, olayda menşe-i belli olmavan basınç etkili ve parça tesirli, gücü ve etkisi yüksek bir bombanın kullanılmış olabileceği, eylemin PKK terör örgütü tarafından üstlenildiği. 
Şemdinli ilçesinde meydana gelen patlamalarda bir zaman birliği görülmediği, 
patlamaların farklı saatlerde gerçekleştiği, ve 01.11.2005 tarihli patlamaları Örgütün üstlendiği, Diğer uç patlamanın ise bomba türü ve patlama zamanının paralellik arz etmediği görülmektedir. 

Genel olarak Hakkari Merkez, Yüksekova ve Şemdinli'de meydana gelen 18 
patlamadan 09.11.2005 günü Umut Kitabevine atılan bomba olayı hariç diğer 17 olaydan; (3) adedini terör örgütünün üstlendiği, (12) adedinin failinin henüz tespit olunamadığı, birisi terör örgütünce üstlenilen (3) olayla ilgili (4) şüpheli kişinin tutuklu bulunduğu, (1) kişi hakkında da yakalama karan bulunduğu, olaylarda 7 askerin şehit olup, toplam (44) kişinin yaralandığı tespit edilmiştir. 

Komisyonumuzun, Yüksekova İlçe merkezinde; 02.09.2005 tarihinde Van Erciş 
Otobüs Firmasına ait araçta patlama, 15.09.2005 tarihinde Zağros İş Merkezinin 3. katında patlama, 20.10.2005 tarihinde Huzur Et Lokantası önünde patlama, 28.10.2005 tarihinde Zağros İş Merkezinin 5. katına roketli saldın ile Şemdinli İlçe merkezinde; 01.09.2005 tarihinde Dünya Barış Günü kutlamalarındaki patlama olayları konusundaki değerlendirmeleri şöyledir, 

1-Yüksekova tice merkezinde: 02.09.2005 tarihinde Van Erciş Otobüs Firmasına ait araçta patlama

02/09/2005 günü saat 01:00 sıralarında Yüksekova İlçesi Cengiz Topel Caddesi 
üzerinde park halinde bulunan Van Erciş Seyahat Firmasına ait 34 AV 2054 plaka sayılı Setra marka otobüsün sağ arka tekerleğinin altına konulan 1 adet el yapımı zaman ayarlı basınç etkili bomba patlamış, otobüsün arka kısmında ve olay mahallinde bulunan bazı işyerlerinde maddi hasar meydana gelmiş, olay neticesinde ölen yada yaralanan olmamıştır. 

Olayın mağdurlarının davacı veya şikayetçi olup olmadıkları konusunda bir 
beyanlarına rastlanmamıştır. Komisyonumuzca bilgisine başvurulan, Yüksekova İlçesi Van Erciş Seyahat Firması İşleticileri Taner BAŞKIN'ın bu olayı; 

"Yüksekova İlçesinde 02.09.2005 "günü otobüsleri alanda patlamadan önce Yüksekova DEHAP Teşkilatınca otobüslerinin Mudanya'ya gitmek üzere kiralanmak istendiğini, ancak araç sayılarının yeterli olmaması nedeniyle kiraya vermediklerini, kiralamaya ilişkin her hangi bir anlaşma veya protokol bulunmadığını, ancak olaydan bir iki gün önce Gevaş askeriyesinden olduklarını tahmin ettikleri bir şahsın otobüslerini nereye vereceklerini, vermemelerini söylediğini, iki defa aradığını, ancak arayan kişinin telefon numarasının 
telefonda görünmediğini, aynı telefon olduğunu tahmin ettiğini, anılan partiye otobüs vermediklerini, istanbul istikametine gidecek ilgisiz otobüsün bombalandığını, patlamaya bir anlam veremediğini, Patlamaları devlete mal etmenin yanlış olacağını, kendilerinin 

Yüksekova çetesi mağdurlarından olduğunu, olayları bireylerin yapmış olabileceğim ancak bu hususta, kimsenin açık ve net bir şey söyleyemediğini, ailesinin 200-250 nüfusu olduğunu, PKK'da hiçbir kimselerinin bulunmadığını, olayın araba istemelerine rağmen vermediklerini dolayısıyla PKK tarafından yapıldığı ihtimalini düşündüklerini" biçiminde anlatmaktadır. 

Yüksekova İlçesinde anılan firmanın sorumlusu ve Taner BASKIN'ın kardeşi Vefa 
BASKIN Mülkiye Müfettişlerince tanık olarak 23.11.2005 tarihinde alınan ifâdesinde ise; bahse konu patlama olayını " Abim Taner BASKIN ile huzurunuzda yaptığım telefon görüşmesinde bana bu patlamayla ilgili olarak, HADEP teşkilatının Gemlik'e gitmek üzere abimden araç talepleri olmuş abim bu konuda 27 kişilik bir araç planlaması yapmış fakat seyahatten bir gün önce kendisini Gevaş askeriyesinden bir yetkili olarak tanıtan şahıs niçin HADEP'lilere otobüs tahsis ettiğimizi sormuş, abimde savet bu konuyu görüşmek istiyorsanız 
burava gelin yazıhanemde size bilgi verebilirim, telefonda bu işlerin konuşulmasını doğru bulmuyorum demiş, şahıs telefonu kapatmış, bir süre sonra bir başka şahıs vine Gevaş askeriyesinden aradıjjhnı ifade ederek avnı mevzuda sorular sormuş, abimde biz ticaret yapıyoruz kim bizden araç talep ederse parasını ödemek kavdıvla aracı verebiliriz, bizim isimiz bu demiş. Bunun üzerine cok nezaketli gecen görüşme sona ermiştir. Yine abimden aldığım bilgiye göre ertesi gün HADEP yöneticileri abimden araba isteyince size tahsis 
ettiğimiz otobüste dûn patlama oldu size araç veremiyoruz kusura bakmayın demiştir." Şeklinde anlatmaktadır. 

Belirtilen eylemin, bir yoruma göre, Abdullah Öcalan ile Gemlik İlçesine görüşe 
gitmek isteyenlere araç verilmediği için PKK terör örgütü yanlılarınca yapılmış olabileceği, tam aksine bir görüşe göre, söz konusu firmaya ait otobüsün Yüksekova İlçesi DEHAP teşkilatınca Abdullah Öcalan'a sözde uygulanan tecriti protesto amacıyla Gemlik'e gitmek üzere önce kiralandığı, bunun üzerine firma sahiplerinin telefonla aranarak aracın bu amaçla kiralanmaması yönünde uyarıldıkları, ancak bu tehdidlerine alıdınlmadığı, yine de otobüsün kiralandığı ve bu nedenle, hareket edeceği günü saat 01.00 sıralarında otobüsün altına bomba 
konulduğu ileri sürülmektedir.

Komisyonumuzca bilgisine başvurulan, Yüksekova İlçesi Van Erciş Seyahat Firması İşleticisi Taner BASKIN'ın belirtilen ifadesinde ayrıca; önce, Yüksekova DEHAP Teşkilatının önce kendisinden araç istemediğini, takip eden ifadelerinde ise istendiğini, otobüste çarşı merkezinde kaymakamlık duvarından belki en fazla 30-40 metre ileride patlamanın gerçekleştiğini, gecenin o saatinde arabasının yanma iki kişinin gelebileceğini, bunun ya devlet gücü ya da teröristler olabileceğini, alanda bomba konulan otobüsün Kaymakamlığa 30- 50 metre olduğunu, patlamaları devlete mal etmenin yanlış olduğunu, olayları bireylerin yapmış olabileceğini, ancak bu hususta kimsenin açık ve net bir şey söyleyemediğini, Yüksekova Belediye Başkam ise; otobüsün o gün, Bursa Gemlik'e gidecek insanlara pazarlandığını, otobüs firması yetkilileri ile konuşulduğunu, söz alındığını, bu söz üzerine bu patlama olduğunu, hatta daha önceleri otobüs firmalarına sakın otobüs falan vermeyin diye uyanlar yapıldığım, bu uyarının hem partiye, hem de insanlara söylendiğini, söz konusu 
otobüs firmasının otobüsü verecekleri kararını verdiklerini, yine Vefa BASKIN'ın Mülkiye Müfettişlerine verdiği ifadesinde "HADEP yöneticileri abimden araba isteyince size tahsis ettiğimiz otobüste dûn patlama oldu size araç veremiyoruz kusura bakmayın" şeklindeki çelişkili beyanları, Komisyonumuza bilgi veren Taner BASKIN *ın ifadesi sırasında rahat olamaması, sıkıntı içinde olayı aktarmaya çalışması, otobüsün anılan gruba verilmemesi yönünde kendisine bir askeri birimden olduğunu söyleyen kişi tarafından iki kere telefon 
edildiğini söylenmesi, Komisyonumuzun anılan olayı şüpheli olarak nitelemesinde etkili olmuştur. Anılan eylemin, hiç istenmeyen bir otobüs nedeniyle yapıldığı gibi bir çelişkinin kabulü lüzum eder. Hal böyle olunca, otobüsün DEHAP teşkilatınca istendiği ancak firma yetkililerince önce verilmediği veya verilipte sonradan verilmesinden vazgeçildiği ve bu nedenle terör örgütünce otobüsün alanda bomba patlatıldığı savı temelsiz kalmaktadır. Zira, bu halde, DEHAP teşkilatınca anılan firmadan hiç otobüs talep edilmemesi, istenmemesi, 
aralarında bu anlamda hiçbir ilişki kurulmaması hususu dikkate alındığında, söz konusu teşkilata otobüs verilmemesi nedeniyle otobüs altına bomba konulduğu görüşü de tutarsız hale gelir. 

İncelenen olayın nedeni ile ilgili belirtilmesi gerekli bir diğer ihtimal ise, anılan otobüs talebinin değinilen firmaya yapılmış obuası, bu talebin önce ilgili firmaca kabul edilmesi ancak sonra otobüs firmasına gelen bir uyan üzerine veya bir başka nedenle, otobüs kiralama işleminden vazgeçilmesi ve bunun üzerine PKK terör örgütünün söz konusu bombalama eylemini gerçekleştirmiş olmasıdır. 
Aktarılan bilgilerden anlaşılacağı üzere, incelenen eylemin kim veya kimler 
tarafından, neden, hangi gerekçeyle, ne amaçla işlendiği konusunda şüphe duyulmasının haklı nedenleri varit bulunmaktadır. 

İncelenen olay, 02.09.2005 tarihinde meydana gelmiştir. 01.09.2005 tarihinde de Şemdinli İlçesinde 1 Eylül Dünya Banş Günü kutlamaları sırasında bomba patlatılmıştır. Bir gün arayla Şemdinli ve Yüksekova İlçelerinde DEHAP organizesinde yürütülen iki faaliyet bomba konularak akamate uğratılmıştır. Terör örgütlerinin hiçbir kural ve değer tanımadan eylem yapacakları olgusuna, eylemi kendisi yaptığı halde üstlenmeyerek bunu Devletin yaptığı imajı ve 
dezenformasyonu uyandırmasına böylece, toplumun böyle bir yanılgıya düşmesine, Devletten şüphe duymasına, oluşturulan bu güvensizlik ve kaotik ortamdan beslenerek halkı devletle çatışmaya götürecek bir zemin hazırlamaya yönelik yöntemi benimseyeceğine vurgu da yapılmaktadır. Hatta öyle ki, böylesi ortamlarda hedef alınan kitle veya şahıslar, işlenen eylem türleri nedeniyle tam bir zihin bulanıklığına yol açılarak örgütün bu nevi bir eylem yapamayacağı saptaması ile Devlet aygıtı töhmet altmda bırakılır. Serhildan denilen sivil 
itaatsizliğin tohumlan böylece ekilir, bazı kesimler bazı kalkışmalara böylece hazırlanır. Tüm bu hususlar tam bir emniyetle not edilmelidir. 

Her ne kadar DEHAP teşkilatının üstlendiği bu faaliyetleri önlemeye yönelik eylemlerin terör örgütü mantığına uymadığı ifade edilsede; örgütün politikasına uyulmaması, sözde vergi alınamaması gibi nedenlerle yandaşlarının hayatına ve malına ciddi zararlar vermeden, korkutma ve uyan amaçlı bir eylem tarzı geliştirmesi yaşanan gerçekler arasındadır. 

Ancak, her örgütün dayandığı az veya çok, kuvvetli veya zayıf bir tabanı vardır. Bu taban ona hayatiyet sağlar. Taban üzerinde bazen şiddetli baskıda uygulanır. Son kertede bu tabanı kaybetmek, örgütün yaşam damarının kuruduğuna işaret eder. Olay yeri bulguları üzerinde her hangi bir patlayıcı madde kalıntısına rastlanmadığı, ancak anahtar sistemi olarak tespit edilen elektronik masa saatinin daha önce bu bölgede meydana gelen bomba olaylarında, PKK ( KONGRA-GEL ) terör örgütü tarafından kullanıldığından eylemin bu örgüt tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği belirtilmiştir. Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca 31.08.2005 tarihinde yani incelenen olaydan iki gün önce (2) Astsubay ile (1) Uzman Çavuşun Yüksekova ilçesine istihbarat personeli  görevlendirildiği görülmektedir. Anılan görevlilerin Yüksekova İlçesinde görevlendirilme nedenleri ve görevin mahiyeti öğrenilememiştir. Bizatihi bu görevlendirmelerden hareketle, anılan eylemle ilişki kurulmasını gerektirecek bir nedensellik bağı tesis edilmesi hukuken mümkün değildir. Böyle bir ilintiyi açığa vuran bir emareye de rastlanılmamıştır. 

Belirtilen nedenlerle, Yüksekova İlçe merkezinde Van Erciş Seyahat Otobüs 
Firmasına ait otobüsün altına bomba konularak patlatılması eyleminin, ilgili bölümde belirtilen tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde, hangi kişi veya kişilerce, nasıl bir yapılanmayla, hangi amaçlarla işlenmiş olabileceğine dair somut bilgi ve belgeye ulaşılmamıştır» 

2-15,09.2005 tarihinde Zaferos İs Merkezinin 3. katında patlama ve 28.10.2005 
tarihinde aynı is merkezinin 5. katma roketli saldın: 

a) 15/09/2005 günü Saat 21:45 sıralarında Yüksekova ilçesi Güngör Mahallesi Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Hakkari ili Yüksekova ilçesinde Sabri YURTSEVEN'e ait Zağros İş Merkezinin üçüncü katında patlama meydana gelmiş, patlamanın meydana geldiği kat ile diğer katlarda bulunan iş yerlerinde maddi hasar meydana gelmiştir. 

Komisyonumuzca, Yüksekova İlçesinde söz konusu işyerinin sahibi Sabri 
YURTSEVEN'in bilgisine başvurulmak istenmiş, belirtilen şahıs bir yakının hasta 
olduğundan bahisle, Komisyonumuzun bu davetine icabet etmemiştir. Yine anılan işyerinde meydana gelen patlama ile söz konusu binada yer kiralayan, bir dini cemaate yakınlığı olduğu ileri sürülen Çağlayan Dershanesi arasında bir ilinti olup olmadığını belirlemek amacıyla, söz konusu dershane yetkilerinden bilgi alınmak istenmiş, ancak ilgili dershane sorumlululan da, Komisyonumuzun bu talebine olumlu karşılık vermemişlerdir. Yüksekova İlçesi Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İrfan SARI, Mülkiye Müfettişlerince 23.11.2005 tarihinde tanık olarak ifadesinde; 

"Ben 1999 yılından itibaren Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı görevini 
yürütüyorum. Oda Başkanlığımıza ait idare binası Zagros İş Merkezinin 4. katındadır. Sözünü ettiğimiz bina yakın tarihte bir kez bombalandı ve bir kez de roketlen di. Bomba Başkanlığımızın bulunduğu katta ve hemen iş yerimizin kapısına 2 metre mesafede patlamıştır. Patlama saati itibariyle biz oda seçimleri üzerinde çalıştığımız için iş yerimiz de bulunmaktaydık. Saat 21.45 te patlayan bomba şayet o saat itibariyle bizden başka açık büro bulunmayan 4. kat yerine başka katlarda patlamış olsa idi can zaiyatına sebep verebilirdi. 

Çünkü özellikle 3. katda birkaç tane cafe faaliyette olup, o saatlerde bu yerlerde onlarca insan bulunmakta idi. Vatandaş arasında Zagros iş merkezine yönelik bu saldırılar konusunda özellikle güvenlik kuvvetlerinin suçlandığım ifade etmek isterim. Bu patlamaların güvenlik kuvvetleri eliyle yapıldığına ilişkin kanaatin pekişmesinde Zagros adının menşei olan dağ ve terör örgütünün eyalet yapılanmasında bir eyaletin adının olmasının etkili olduğunu düşünüyorum. Bizim oda seçimlerimizin bu bombalama ile alakası olduğunu düşünüyorum. 

Bana sorduğunuz Nehil isimli bir dershane kurulma teşebbüsü oldu. Bu teşebbüsün arka planında bölgemizde Çağlayan dershanesi grubu vardı. Bu grup Fetullah hoca cemaatinden oluşuyordu. O günlerde bu kişiler Zagros iş merkezinde bir dershane açma teşebbüsünde bulundular. Bu teşebbüs sözlü mutabakat noktasına kadar vardı. Ancak DEHAP ilçe teşkilatı bu dershanenin açılmaması için 3 kez basın açıklaması yapmak üzere şehir merkezine gelirken Zagros iş merkezi önünde durarak esnafı ya da Zagros iş merkezi yönetimim yuhaladılar. Bu durum bizi kaygılandırdı. Çünkü aramızda geçen görüşmelerde bu gösterilerle dershane arasında bir bağ olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle biz iş merkezinin sahipleriyle görüştük ve dershanenin kurulmasına izin vermemelerini istirham ettik. Çünkü muhtemelen dershane açılmasından sonra bazı kanun dışı hadiselerin çıkabileceğini değerlendirdik. Bu tartışmalar Zagros iş merkezini bombalama tarihinden yaklaşık 1 ay öncedir." 

Yüksekova İlçesi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selahattin DOĞAN, Mülkiye 
Müfettişlerince 23.11.2005 tarihinde tanık olarak alınan ifadesinde; 
" Bir ara Zagros iş merkezinin üst katında "Fetullah Hoca Cemaati" olarak tanınan bir grup Nehil isminde bir dershane açması konusu gündemde idi. Ancak sanıyorum ve vatandaştan da duyuyorum ki, DEHAP'lılann istemediği konuşuldu. Mesele böylece kapandı. 

Bombaların patlama tarihi bu konunun kapanmasından sonraki tarihe tesadüf etmektedir." Belirtir biçimde beyanda bulunmuştur. 
Komisyonumuzca mahallinde bilgisine başvurulanlar, bahse konu işyerinde Çağlayan Dershanesi'nin yer kiraladığı, öğrenci kaydına başladığı, ancak yeterli öğrenci kaydı yapamadıkları, eski DEHAP İlçe Teşkilatına mensup bazı kişilerce düzenlenen basın bildirisi sırasında işyeri önünden geçilirken, kendilerince bu dershanenin zararlı buldukları bir ideolojiyi yayabilecekleri gerekçesi ile tepki gösterdikleri hususunu dile getirmişlerdir. Daha sonra anılan dershane ile işyeri sahibi arasında, dershanenin yeterli sayıda öğrenci toplayamaması gibi bazı nedenlerle kira anlaşmasının karşlıhklı fesh edildiği ileri sürülüyorsa 
da, anlaşmanın fesh nedeninin kesin gerekçesini öğrenmek mümkün olamamıştır. Ancak söz konusu işyerinin 3. katında meydana gelen patlama, değinilen Dershane ile işyeri sahibi arasındaki kira sözleşemesinin feshinden yaklaşık 20-30 gün sonra meydana gelmiştir. Bir başka deyişle, patlama ile o işyerinde kiracı olarak bulunan dershanenin varlığı arasmda bir ilinti bulunmadığı düşünülmektedir. Zira, belirtildiği gibi patlamadan 20-30 gün önce aktarılan dershanenin anlaşmayı fesh ederek binayı boşattığı değerlendirilmektedir. 
Anılan eylemde kullanılan bomba ile ilgili olarak; "Bombanın basınç etkili olduğu", "olay yerinden toplanan deliller arasmda el yapısı veya fabrika imali patlayıcı madde düzeneğine ait her hangi bir parça bulunmadığından dolayı patlama olayına ne tür bir düzeneğin sebebiyet verdiğim kesin olarak tespit edebilmenin mümkün olamayacağı,ancak patlamanın oluş şekli ile Zağros İş Merkezinde meydana gelen hasarın biçimi ve gönderilen deliller üzerinde TNT ihtiva eden patlayıcı madde artığı tespit edildiği" belirtilmektedir. 

Astsubay Özcan İLDENİZ'e ait olduğu düşünülen ajandanın. 5 Şubat günlü 
sayfasında: "Dersaneler hakkında bilgi, Çağlayan, Serhat" notunun yer aldığı görülmüştür. 

Hakkâri İl Jandarma KomutanlığVnca Zağros İş merkezinin bombalandığı 15.09.2005 günü öncesinde 14.09.2005 günü ve sonrası 17.09.2005 tarihinde, J.Astsubay Özcan İldeniz'in Yüksekova ilçesine görevlendirildiği anlaşılmaktadır. 
Anılan görevlilerin Yüksekova İlçesinde görevlendirilme nedenleri ve görevin 
mahiyeti öğrenilememiştir. Bizatihi bu görevlendirmelerden yola çıkılarak, anılan eylemle ilişki kurulmasını gerektirecek bir nedensellik bağı tesis edilmesi hukuken mümkün değildir. 

Belirtilen eylemin işlenişinde bir sorumlulukları olduğuna ilişkin emarede yoktur. Aktarılan bilgilerden, söz konusu iş yerinde bomba patlatılması eyleminin, tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde, hangi kişi veya kişilerce, nasıl bir yapılanmayla, hangi amaçlarla işlenmiş olabileceğine dair somut bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır. 

b)28/l 0/2005 günü saat 01:45 sıralarında Yüksekova ilçesi Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan ZAĞROS İŞ MERKEZİ adlı iş merkezinin 5. katına iş merkezini cepheden gören sokak içerisinden 5. kata paralel bir şekilde RPG-7 roketli saldın sonucu roketatar mermisinin iş merkezinin 5. kat penceresinin alt kısmındaki 85 cm'lik duvar kısmına isabet etmiş, binada maddi hasar meydana gelmiştir. Zağros İş Merkezinin sahibi Sabri YURTSEVEN'dir. Sabri YURTSEVEN'in bölgede uyuşturucu işi yaptığı, PKK sempatizanı olarak bilindiği, örgüte maddi yardımda bulunduğu söylenmektedir. 2000 yılında Yüksekova İlçe Jandarma Komutanlığınca uyuşturucu madde kaçakçılığından yakalandığı belirtilmektedir. Örgütle aralarında bir sorun olduğuna ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. 


5. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***