26 Şubat 2019 Salı

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 3

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN 
DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 3 




d) 30 AK 933 plakalı araçta bulunan iki adet el bombasının MKE yapımı olduğunun jandarma kayıtlarıyla ve astsubay Ali KAYA'nın ifadesiyle teyit edilmek istendiği, ancak Şemdinli C.Başsavcıhğı tarafından yapılan keşif sırasında araçta bulunan el bombalarının kriminal incelemesinde MKE yapımı olmadığı, umut kitabevine atılan el bombalan ile, araçta bulunan el bombalarının menşe olarak DM Alman yapımı el bombaları olduğunun tespit edildiği, " 
Dolayısıyla, bazı tanık beyanlarında ve Hakkari il Jandarma komutanlığı tarafından verilen bilgi ve belgelerde araçta MKE yapımı el bombalarının bulunduğu iddialarının kriminal incelemesinde teyit edilemediği, olaya bir bütün olarak bakıldığında aynı tipte (4) adet DM Alman yapımı el bombası olduğu, bu (4) el bombasından (2) tanesinin kitabevinde patladığı, (2) tanesinin de araçta olduğu gibi bir sonucun ortaya çıktığı, Astsubay Ali KAYA'nın ifadesinde dile getirdiği gibi, 30 AK 933 plakalı araçta bulunan iki adet MKE yapımı el bombasının sonradan aracın kontrolünü ele geçirenlerce değiştirilmiş olabileceği ihtimaline hak verdiğimizde, bu işlemin kitabevinde patlayan bombaların DM Alman yapımı el bombası olduğunu bilen birileri tarafından yapılmış olmasının gerektiği, dolayısıyla patlama sonrası kontrolsüz dönemde patlamanın olduğu yerde terör örgütü adına bomba konusunda uzman bir kişinin patlayan bombaların menşei konusunda tespit yapmış obuası gerektiği, 
Diğer bir ifadeyle bombalama olayının terör örgütü tarafından bir komplo düzenlenip astsubayların ve haber elemanı Veysel ATEŞ'in üzerine atılmaya çalışıldığını varsaydığımızda da, araçta MKE yapımı el bombalarının bulunmasının Devlet görevlileri ile irtibat kurma açısından akla daha yakın olduğu, bu nedenlerle araçtaki MKE yapımı el bombalarının örgüt yanlıları tarafından DM yapımı el bombalan ile değiştirilmiş olma ihtimalinin teyide muhtaç gözüktüğü, 
Diğer yandan terör örgütünün bombalama eylemini gerçekleştirip, sözkonusu Devlet görevlilerinin üzerine yıktığı ve bu suretle bir provokasyon gerçekleştirdiğini bir an için doğru varsaydığımızda, astsubaylar Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ ile haber elemanı Veysel ATEŞ'in o gün, o saatte Şemdinli'de olacaklarının, araçta bombalanan yerle ilgili krokiler ve evrakların olacağının terör örgütü tarafından önceden biliniyor olmasının gerektiği, bunun 
bilinmesi için de görevlendirmeyi yapan, görevlendirilen, görev konusunda bilgilendirilen kişi veya kişilerden birinin bunu söylemiş olması gerektiği, kanaatimizce askeri hiyerarşi içerisinde buna ihtimal verilmesinin mümkün olmadığı, bu durumun da astsubayların ve Veysel ATEŞ'in güvenilirliği sorusunu gündeme getireceği, ancak yaptığımız görüşmelerde bu kişilere güven konusunda bir tereddüdün olmadığının üstleri tarafından ifade edildiği, 
Yukarıdaki (a. b. c d) baslıkları altında açıklanan nedenlerle: Hakkari İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Erhan KUBAT, Hakkari II Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Sefer RESULOĞLU, Hakkari İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli Astsubaylar Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ ile askeri hiyerarşi çerçevesinde ilgisi olduğu değerlendirilen diğer görevliler hakkında, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu ve Yönetmeliği, 477 Sayılı Disiplin Mahkemelerinin Kuruluş, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun ve diğer askeri mevzuat çerçevesinde gereğinin yapılması için düzenlenecek TEVDİ RAPORU'nun Jandarma Genel Komutanlığına gönderileceği, 

e) Şemdinli'de meydana gelen bombalama olaylarının araştırılması sırasında Şemdinli Üçe Jandarma Komutam Binbaşı Erdem YILMAZ ile ilgili olarak; bir vatandaşın; "İlçe Jandarma Komutanının adını hatırlamadığım bir köyde 3 Kasım dan sonra Şemdinli de çok sayıda bomba patlayacağını söylediğini," başka bir kişinin; "...kaçakçılık konusu ile ilgili düşüncelerimi sık sık Jandarma Komutanlarına anlattım. Bu kaçakçılık eylemleri halen devam etmektedir. Ortaklar köyünde kaçakçılıktan kaynaklanan problemlerin geçmişte olduğu gibi yakın gelecekte de bazı olaylara ve terör eylemlerine neden olabileceğinden endişe duyuyorum. Bu konunun Ankara tarafından bilinmesini ve takip 
edilmesini istiyorum." Ve bir ilçe başkanının da; "..M Valisinin bu patlama nedeni ile yaptığı ve ilçe eşrafının katıldığı toplantıda benim söz alarak vatandaşın şüphelerini dile getirmem ve bu şüphelerin izale edilmesi için Devletin gereğini yapması gerektiği yolundaki beyanlarım bilahare özelliklede ilçe Jandarma Komutanı tarafından bir alınganlık vesilesi haline dönüştürülmüş, hoş olmayan bir üslup ile tarafıma bu konudaki ifadelerimin hoş karşılanmadığı bildirilmiştir. Bu gelişme İlçe Jandarma Komutanının bana o akşam telefon etmesi üzerine yaşanmıştır. Binbaşı Erdem YILMAZ açık biçimde beni tehdit ederek "seni ortadan kaldırırım" demiştir. Bende bu görüşmeyi Kaymakam Bey'e ilettim." 
Şeklindeki beyanlarının jandarmayı töhmet altında bırakmaması için Jandarma Genel Komutanlığınca ayrıntılı olarak araştırılması ve suç unsuru bulunması halinde Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem YILMAZ hakkında gereğinin yapılması için 8. maddede belirtilen görevlilerle ilgili olarak hazırlanacak Tevdi Raporuna bu hususunun da ekleneceği ve Jandarma Genel Komutanlığına bildirileceği" hususu belirtilmektedir. 

3. Komisyonumuzca Yapılan Değerlendirmeler Gerek Komisyonumuzun görev sûresi içerisinde yaptığı çalışmalar ve gerekse yukarıda bahsedilen Raporlardaki ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda: 

Hakkari İl Merkez için; 

Hakkari İl Emniyet Müdürlüğünün sorumluluk sahasında 15 Temmuz - 17 Kasım 
tarihleri arasında (4) tanesi İl Merkezinde, (6) tanesi Şemdinli de, (8) tanesi de Yüksekova da olmak üzere (18) adet patlama meydana geldiği, bölgede bu kadar patlama meydana gelir iken; 

Valilik Makamınca; 

İl genelinde son donemde meydana gelen terör olayları konusunda etkili, caydırıcı tedbirler geliştirilemediği, İl genelinde Emniyet görevlilerinin dengesiz dağılımına müdahale edilemediği, Şemdinli olayı ile ilgili olarak ilçede kaldığı üç gün içerisinde inisiyatifi ele alamadığı, Şemdinli'de ve Yüksekova'da hayatım kaybeden kişilerin cenazelerinin Diyarbakır'dan getirilmesi konusunda müdahil olmaması nedeniyle terör örgütü ve yandaşlarına propaganda yapacakları önemli bir alanın bırakıldığı, Şemdinli'de polis noktasının faaliyete geçirilmesini 24 saat geciktirdiği, bölgede ki askeri birliklerden EMASYA Direktifi çerçevesinde yardım istemekten kaçındığı, bunun yerine çevre illerden ve hatta Ankara'dan takviye emniyet personeli getirmeye gayret ettiği, tüm bu hususlarda hatalı ve kusurlu davrandığı, 

İl Emniyet Müdürlüğünce; 

01.06.2005 tarihinden günümüze kadar meydana gelen terör, özellikle bombalama olaylarını önlenmesi kapsamında, etkili, caydırıcı tedbirler geliştirilmesi konusunda yeterli gayreti göstermediği, İl Emniyet Müdürlüğünce diğer istihbarat birimleriyle müşterek olarak herhangi bir istihbari çalışma yürütülmediği, bu konuda teşebbüste bulunulmadığı, Hakkari Ü Emniyet Müdürlüğünün C Tipinin C Standartlarına göre kurulmuş olup norm kadro çalışmalarına göre (1280) personel ile görev yapılması gerekirken, (996) 
personel ile görev yapıldığı, (284) personele ihtiyaç duyulduğu, eksik olan personel ihtiyacının giderilmesi için Genel Müdürlük nezdinde etkin bir çalışma yapılmadığı, Hakkari ilinde Emniyet Hizmetleri Sının Personelinin 01.06.2005 tarihi itibari ile il merkezinde (650), Yüksekova Üçe Emniyet Müdürlüğünde (236) ve Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğünde (54) personel olmak üzere dağılım gösterdiği, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinin Terör geçiş güzergahı.sınır ilçe olmaları ve de örgüt üzerindeki hassas konumlarına rağmen personel dağılımının aşın dengesiz yapıldığı, Personel dağılımı konusunda Hakkari İl 
ve Üçe Emniyet Müdürlüklerini 2004 Yılı Yaz Teftiş Programı çerçevesinde teftiş eden Mülkiye Müfettişlerinin düzenledikleri Teftiş Raporlarında konuya değinmelerine rağmen bu konuda somut çaba gösterilmediği, İlçelerden Komisyonumuza yazılan cevabi yazılarda da ortak olarak personel eksikliği 
nedeni ile önleyici hizmetlerin yeterince yerine getirilemediği ifade edilmesine rağmen personel ihtiyacının giderilmesine yönelik olarak herhangi bir işlem yapılmadığı, önemli patlamaların olduğu Şemdinli ilçesine bomba uzmanı ve ekibi görevlendirilmediği, bu hizmetlerin bir saat uzaklıktaki Yüksekova ilçesinden karşılanmaya çalışıldığı, istihbarata önem verilmesi gerektiği halde Şemdinli'de istihbarat birimi oluşturulmadığı, 9 Kasım günü Hakkari'den kara yoluyla hareket eden takviye polis gücünün zamanında Şemdinli'ye giremediği ve gece saatlerine kadar bekletildikten sonra ortalık kısmen yatışınca ilçeye intikallerinin sağlanabildiği, kendisinin de ilçede olduğu dönemde Şemdinli'deki polis noktasında dört polis memurunun yüzlerce kişinin taşlı sopalı saldırılarına 
uğraması sırasında polis memurlarının sürekli yardım çağrılarında bulunmalarına rağmen yardıma gidilmesini organize edemediği, olaylar sırasında kendisi ilçede olmasına rağmen emniyet Müdürlüğüne gidip olaylara vaziyet etmek yerine Taktik Alaydan olayları takip etmeyi yeterli gördüğü, bu konularda hatalı ve kusurlu davrandığı, 

Şemdinli İlçesi Emniyet Müdürlüğünce; 

II Emniyet Komisyonu toplantılarında Bölgede olması muhtemel terör olaylarına 
yönelik alman istihbari bilgiler ve bu olayların önlenmesine yönelik belirtilen tedbirler, aynca ilçe Kaymakamlığının Üçe Emniyet Müdürlüğüne yazdığı 06.072005 tarih ve bila sayılı yazısı ile " Şemdinli ilçe merkezinde değişik tarih ve zamanlarda ilçe nüfusuna kayıtlı olmayan şahısların geliş gidiş yaptıkları. özellikle şehir içerisinde araç ile dolaştıkları bahse konu şahısların terör örgütü mensubu olacakları değerlendirildiği, bu nedenle ilçe merkezinde gerekli emniyet tedbirleri alınarak özellikle kimlik kontrolüne dayalı uygulamalara ağırlık 
verilmesi, sahte nüfus cüzdanı ile dolaşan terör örgütü mensuplarının olabileceğinin değerlendirildiği ve gerekli çalışmaların yapılması" emri olmasına rağmen, Şemdinli ilce merkezi ve Polis Noktasında Patlamalar öncesinde ve patlamalar şurasında Önleyici hizmetler kapsamında Adli mercilerden alınmış izinle yapılan herhangi bir arama faaliyeti olmadığına patlamalar ve diğer toplumsal olayların akabinde Şemdinli Sulh Ceza Mahkemesinin 22.11.2005 gün ve 2005/57,01.12.2005 gün ve 2005/61,16.12.2005 gün ve 2005/67, 30.12.2005 gün ve 2005/72 ve de 16.01.2006 gün ve 2006/1 sayılı Genel Arama Kararları ile, Polis Noktasında genel aramalar yapıldığı, Yapılan aramalar esnasında Araç, kişi v.b herhangi bir kayıt tutulmadığı, dolayısıyla geçmişe ait sorgulama yapılamadığı, Yine Üçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN'ın 31.01.2006 günü Komisyonumuza verdiği ifadesinde bu konu ile ilgili olarak özetle; "İlçede tüm personelle birlikte halkla iç içe olduklarını, şehre giren çıkan herkesi aşağı yukarı tanıdıklarını, personelini de halkı bu konuda sıkmamalan gerektiği konusunda uyardığım, arama noktasındaki uygulamaların halka 
zulüm yapma gibi değerlendirildiğinden dolayı bu tür uygulama yapmayı tasvip etmediğini" ifade etmesinden de anlaşıldığı üzere, Olaylar öncesinde ve olaylar sırasında İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkililerince ilçe içerisinde ve polis noktasında yapılan önleyici zabıta hizmetlerinde bir zafiyet olduğu, İlçe Emniyet Müdürlüğünde İstihbarat Biriminin kurulmasında yeterli çabanın gösterilmediği, 
terör ve özellikle bombalama olaylarının önlenmesi kapsamında, etkili, caydırıcı tedbirler geliştirilmesi konusunda yeterli gayretin gösterilmediği, İlçe genelinde önleyici tedbirlerin alınmasında ciddi eksiklikler olduğu, 

Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğünce; 

Yüksekova ilçe Emniyet Müdürlüğü yetkililerince her ne kadar 26.09.2005 ile 
25.12.2005 tarihleri arasında yetkili mahkeme karan ile (7) adet arama yapıldığı ifade edilse de; 

İlk arama kararının çıkanldıiâ 26.09.2005 tarihinden önce ilçede: 

29.07.2005 tarihinde Üçe Emniyet Müdürlüğü önünde, 
31.08.2005 tarihinde Akarsu iş merkezinde, 
02.09.2005 tarihinde Van Erciş Otobüs firmasına ait otobüste patlama, 
15.09.2005 tarihinde Zağros iş merkezi önünde patlamalar meydana geldiği, 

Terör ve özellikle bombalama olayiannın önlenmesi kapsamında, etkili, caydıncı 
tedbirler geliştirilmesi konusunda yeterli gayretin göstermediği.Yukanda sayılan (4) Patlama Olayından önce ve patlamalar sırasında, ilçede herhangi bir arama icra edilmediği, Üçe genelinde arama faaliyetlerinin 26.09.2005 tarihinden itibaren yürütülmeye başlandığı, ilçede yaşanan son dönemdeki patlamalar esnasında ve sonrasında daha da önem kazanan Önleyici hizmetlerin uygulanmasında yaşanan personel sıkıntısının giderilmesi yönünde etkin çaba 
sarfedilmediği, ilçede süregelen patlamalar olmasına rağmen ilçe giriş ve çıkışlarında Polis kontrol noktası oluşturulmadığı, Yüksekova'da meydana gelen bazı bombalama olaylarının henüz aydınlatılamadığı ve şüpheli durumdaki bu patlamaların halkın Devlete bakış açısını olumsuz yönde etkilediği, ilçedeki 21 nci Sınır Jandarma Tugay Komutam ile emniyet hizmetlerinin sunumu konusunda bazı sorunlar yaşadığı, bölgede görev süresi iki yıl olmasına 
rağmen üçüncü yıldır bölgede çalıştığı, Trabzon iline tayini çıktığı halde ayrılmak istemediği, 2006 atama döneminde ilçeden ayrılmasının uygun olacağı, değerlendirilmektedir. 

SONUÇ 

Hakkâri Merkez, Yüksekova ve Şemdinli İlçelerinde son zamanlarda yaşanan ve 
gittikçe tırmanan olaylar ülkede büyük üzüntü yaratmış, yörede büyük korku ve endişeye yol açmıştır. 

Sadece İS Temmuz 2005 - 8 Kasım 2005 tarihleri arasında adı geçen il ve ilçe 
merkezlerinde 17 bombalama olayı yaşanmıştır. 9 Kasım 200S tarihinde bir kitapevinin bombalanması sonucunda başlayan ve 2 yurttaşımızın ölümü ve çok sayıda yurttaşımızın yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar ise, medyanın da ilk günlerden itibaren yansıttığı gibi kamu vicdanını rahatsız etmiştir. 
Ülkemizde son yıllarda yaşanan olumlu gelişmeler ile demokratik kazanımlar, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasındaki kararlılık, AB sürecinde atılan başarılı adımlar, ülkemizi istikrar, huzur ve güven ülkesi haline getirmiştir. Türkiye'de yaşanan bu güzel gelişmeler ve 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren başlayan yeni süreç sekteye uğratılmak istenmektedir. 

Şemdinli ve Yüksekova başta olmak üzere, Hakkari'de meydana gelen olaylar ve bunlarla bağlantılı diğer terör hareketlerinin tekrarlanmaması, gerekli şeffaflığın sağlanması, olayların yapısı, sorumluları ile terörle mücadelede hukuk kurallarına uyulup uyulmadığı iddialarının vuzuha kavuşturulması yaşamsal önem taşımaktadır. Bir hukuk devletinde yapılması gereken ilk iş, büyük bir kararlılıkla olayların üzerine gitmek, olayı bütün yönleriyle ortaya çıkarmak, suçluları kim olursa olsun adalete teslim etmektir. Bu konuda biç kimsenin kafasında, zihninde en ufak bir şüphe ve tereddüt bırakılmamalıdır. Her türlü araştırma ve soruşturmanın büyük bir şeffaflık ve tarafsızlıkla sürdürülmesi, kısa sürede neticelendirilmesi gerekmektedir. Bir yönüyle adlî soruşturma  sürdürülürken öbür yandan da geçmişte yaşanan acı tecrübelerin toplum vicdanında bıraktığı olumsuz izlenim ve istifhamlar da dikkate alınarak konunun bir de TBMM'de ele alınıp incelenmesinde demokrasimizin ve hukuk devletinin gerekleri, milletimizin devlete ve onun kurumlarına olan güveninin pekiştirilmesi, ülkede birliğin, dirliğin, huzur ve barışın sağlanması açısından zarureti bulunduğu tüm toplumun ortak kanaati olmuştur. 

Belirtilen temel yaklaşımlar esas alınarak Komisyonumuz da, Hakkâri Merkez, 
Yüksekova ve Şemdinli İlçelerinde son zamanlarda meydana gelen olayların oluş ve artış nedenlerini araştırmak, terörle mücadelede görev alan kurum ve kuruluşlar arasında istihbarat, çalışma ve işbirliği ilişkilerinde, mevcut ve muhtemel koordinasyon sürecinde aksayan yönleri ortaya koymak, terörle mücadele hukuk devleti ilkelerine uygun davranmak, hukuk dışına taşabilecek olası uygulamaların önünü almak, terörün kökünün kazınması için güvenlik 
önlemler yanında diğer ekonomik ve sosyal tedbirleri gözler önüne sermek bilinciyle tüm kurum ve kuruluşlardan araştırmaya konu olan hususlarla ilgili bilgi ve belge talep edilmiş, incelenen olaylarda bilgi sahibi olan kişilerin bilgisine başvurulmuş, bahse konu olayların meydana geldiği mahallere gidilmiş, yoğun bir çalışma sürecinden sonra iş bu Rapor hazırlanarak, sonuçta aşağıdaki sonuçlara varılmıştır: 

1- A-) Hakkari İli merkezinde; 15.07.2005 tarihinde Hacı DEMİR'in kullandığı araçta patlama, 29.07.2005 tarihinde 2 Astsubayın şehit olduğu, Mehmet Baş isimli şahsa ait araçta patlama, 10.09.2005 tarihinde Hasan ÖZTUNÇ'un evine bomba atılması, 11.10.2005 tarihinde Hacı ve Maaş ÖZDEMİR'e ait araçta patlama olmak üzere toplam (4) adet bombalama eyleminin, Yüksekova Üçe merkezinde; 29.07.2005 tarihinde Üçe Emniyet Müdürlüğü önü çöp 
tenekesinde patlama, 31.08.2005 tarihinde Akarsu İş Merkezinde patlama, 02.09.2005 tarihinde Van Erciş Otobüs Firmasına ait araçta patlama, 15.09.2005 tarihinde Zağros İş 

Merkezinin 3. katında patlama, 02.10.2005 tarihinde Stadyum yanı ikiz binalar apartmanı yanında patlama, 20.10.2005 tarihinde Huzur Et Lokantası önünde patlama, 24.10.2005 tarihinde Askerlik Şubesi nöbet kulübesi altında patlama, 28.10.2005 tarihinde Zağros iş Merkezinin 5. katına roketli saldın olmak üzere toplam (8) adet bombalama eyleminin meydana geldiği, Şemdinli İlçe merkezinde ise; 05.08.2005 tarihinde üçe Jandarma Komutanlığı misafirhanesi önünde patlama, 01.09.2005 tarihinde Dünya Banş Günü kutlamalarında 
patlama, 07.10.2005 tarihinde Bayraklı Döviz A.Ş'ye ait araçta patlama, 29.10.2005 tarihinde üçe Emniyet Müdürlüğü binası makam odası hizasında patlama, 01.11.2005 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı gazinosu önünde patlama, 09.11.2005 tarihinde Umut Kitabevinde patlama olmak üzere toplam (6) adet bombalama eyleminin, Yapıldığı incelenmiştir. 

Değinilen olayları bazı müşterek hususiyetleri dikkate alınarak sınıflandırmak suretiyle incelemek yararlı olacaktır: 


4. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***



YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 2

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN 
DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 2 



II- HAKKARİ MERKEZ , YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİ İLÇELERİNDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU 
BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 

1. Emniyet Genel Müdürlüğü Heyetice Yapılan Değerlendirmeler 
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafindan oluşturulan/Terörle Mücadele ye Harekat 
Dairesi Başkanı 37348 sicil saydı 1.Sınıf Emniyet Müdürü A.Selim AKYILDIZ 
başkanlığında. Asayiş Daire Başkanlığında görevli 70841 sicil sayılı 2.Sınıf Emniyet Müdürü Müslim SAYLİ, İkmal ve Bakım Daire Başkanlığında görevli 108312 sicil sayılı 2.Sınıf Emniyet Müdürü Mahmut YAZICI, Özel Harekat Daire Başkanlığında görevli 108326 sicil sayılı 2.Sınıf Emniyet Müdürü Mehmet Tamer VURAL, İstihbarat Daire Başkanlığında görevli 108353 sicil sayılı 2.Smıf Emniyet Müdürü Ayhan FALAKALI ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında görevli 855İS sicil sayılı 

3.Sınıf Emniyet Müdürü Hakan KIRMACI dan oluşan heyetin; 

08-12 Kasım 2005 tarihleri arasında Hakkari ili ve ilçeleri Emniyet 
Müdürlüklerinde vapmıs oldukları incelemeleri sonucunda düzenlemiş oldukları 
15.11.2005 tarihli İnceleme Raporunda. İl Emniyet Müdürü Yaşar AGDERE hakkında; 

"10.12.2003 tarihinde atandığı Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü görevini halen 
sürdürdüğü, Hakkari ilinde son dönemlerde meydana gelen olaylar ve sonrasında yaşanan gelişmelere bakıldığında, olayları okumada ve gerekli tedbirleri almakta II Emniyet Müdürünün yetersiz kaldığının tespit edildiği, Olaylarda inisiyatif kullanma, tedbir geliştirme, hızlı hareket etme ve karar alma konularında ise açıkça yetersiz kaldığının görüldüğü, Gelişen olaylar karşısında Emniyet Teşkilatım savunma konumunda tutması, Çevik Kuvvet yardım talepleri ve ilçe takviyelerinde geç kalmasının, ayrı bir zafiyet belirtisi olarak müşahade edildiği, Kuvvesinde (19) adet zırhsız arazi binek, (16) adet zırhlı araç, 
(19) adette panzer araç bulunmasına rağmen olaylarda kullanılan araçların yetersiz olması, birçok aracın ise arızalı tutulmasının idari yönden bir handikap olduğu, yörenin özelliği nedeniyle en çok zırhlı araçlara ihtiyaç duyulduğu, 
İl Emniyet Müdür Yardımcılarının ise şark hizmeti görevlerini 1. Sınıf Emniyet 
Müdürlüğüne terfi edebilmek amacıyla yönetmelik gereği zorunluluk nedeniyle yaptıklarını, bu görevleri esnasında da herhangi bir adli-idari tahkikata maruz kalmamak için sorumluluktan kaçındıklarının müşahede edildiğini, bu bağlamda, meydana gelen olaylar yoğun bir şekilde yaşanırken, sorumlu oldukları ilçelerde bulunmaları gereken Müdür Yardımcılarının olayları merkezden takip ettiklerini, netice itibariyle kadro tecrübeleri bulunmayan Emniyet Müdür Yardımcılannın bu eksikliklerinin asıl sebebinin, bölgedeki hizmet sürelerini tamamlayıp bir an önce dönme gayreti içerisinde bulunmaları olduğunun" 

Yüksekova İlçe Emniyet Müdürü Ergin İŞLER hakkında; 
"Terörle mücadele branşlı olduğu, ilçede üçüncü yılım doldurduğu, Kaçakçılığın 
yoğun olduğu ve terör örgütünün finans kaynağı konumundaki ilçedeki görevinde bir zafiyetinin bulunmadığı, maddi menfaate düşkünlüğü konusunda bazı duyumların intikal ettiği, ancak, ilçede bulunan 21. Sınır Jandarma Tugay Komutanı ile devamlı olarak toplumsal olaylardaki müdahale şekli ve askeri lojmanların polis tarafından korunması konusunda sürtüşmelerinin bulunduğu, Antalya'ya tayin olup gitme konusunda tavassut lar da bulunmasına rağmen, Trabzon iline tayininin çıkması nedeniyle ilişiğini kesmediği, ancak 
2006 atanma döneminde ilişiğinin kesilmesinin uygun olacağının" 

Şemdinli İlçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN hakkında; 

"Genel hizmet branşlı olup, ikinci hizmet yılını doldurduğu, Olaylara müdahalesinde, halkla ilişkilerinde ve personeli sevk ve idaresinde herhangi bir zafiyetinin görülmediği, bilakis meydana gelen toplumsal olaylarda Özel Harekat Personeline silah kullanmama konusunda yerinde müdahale ettiğinin müşahede edildiği, ancak, hizmet süresinin bitimi olan 2006 yılı atama döneminde tayininin yapılmasının da uygun olacağının değerlendirildiği, telekulak olayı olarak bilinen soruşturmalarda adı geçen 1.Sınıf Emniyet Müdürü Osman AKIa son derece samimi olduğundan, yöreye ilişkin bilgi sızmaları yapabileceği duyumları 
alındığının," 

2. Mülkiye Müfettişince Hazırlanan Araştırma Raporundaki Değerlendirmeler 
İçişleri Bakanhânca. Hakkari ili ve İlçelerinde meydana gelen Bombalama olaylarının tûmüvle araştırılması konusunda görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişi Yılmaz ASLAN tarafindan düzenlenen 27.02.2006 gün ve 82/8 savıh Araştırma Raporunun sonuç bölümünde: 
Halen TOKAT Valisi olan, olaylar sırasındaki Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ'ün;

İl genelinde son dönemde meydana gelen terör olayları konusunda etkili, caydırıcı tedbirler geliştiremediği, Şemdinli olayı ile ilgili olarak ilçede kaldığı üç gün içerisinde insiyatifı ele alamadığı, bu nedenle Şemdinli'de Devlet hakimiyetinin tesis edilememesi, ilçede bulunmasına rağmen Hükümet Konağına gidip bu konularda yeterli tecrübesi olmayan ilçe Kaymakamına destek vermesi, kontrolü ele alması gerektiği halde Kriz Merkezi oluşturmak suretiyle Taktik Alaydan olayları izlemeyi ve yönlendirmeyi tercih ettiği, halkla Devlet arasındaki ilişkilerde sürekli yerel politikacıları aracı yaptığı, kendi insiyatifinde olan 
konulan bile sorumluluğu tek başına üstlenmemek adına Kriz Merkezi oluşturmak suretiyle başka kamu görevlileri ile paylaşma yolunu tercih ettiği, kamuoyunu ve medyayı olaylar konusunda zamanında ve doğru bilgilendirmediği, bu nedenle toplumsal olayların artmasına neden olduğu, Şemdinli'de ve Yüksekova'da hayatını kaybeden kişilerin cenazelerinin 
Diyarbakır'dan getirilmesi konusunda müdahil olmaması nedeniyle terör örgütü ve yandaşlarına propaganda yapacakları önemli bir alanın bırakıldığı, Şemdinli'de polis noktasının faaliyete geçirilmesini 24 saat geciktirdiği, bölgede ki askeri birliklerden EMASYA Direktifi çerçevesinde yardım istemekten kaçındığı, bunun yerine çevre illerden ve hatta Ankara'dan takviye emniyet personeli getirmeye gayret ettiği, tüm bu hususlarda hatalı ve kusurlu davrandığı, bu konularla ilgili olarak hakkında ayrıca DEĞERLENDİRME RAPORU düzenleneceği, 

Hakkari Emniyet Müdürü Yaşar AĞDERE'nin; 

Son bir yıllık dönem içerisinde polis sorumluluk bölgelerinde meydana gelen ve ciddi can ve mal kaybına neden olan terör olayları konusunda etkili, caydırıcı tedbirler geliştirilmesi konusunda yeterli gayreti göstermediği, emrindeki polis gücünün ilçeler arasında dağıtılmasında hizmet gereklerine uygun hareket etmediği, emniyet teşkilatının araç gereç konusundaki eksikliklerinin giderilmesi için yazışma yapmak dışında gayret göstermediği, kısa süre içerisinde önemli patlamaların olduğu Şemdinli ilçesine bomba uzmanı ve ekibi görevlendirmediği, istihbarata önem verilmesi gerektiği halde Şemdinli'de istihbarat birimi oluşturmadığı, bu hizmetlerin bir saat uzaklıktaki Yüksekova ilçesinden 
karşılanmaya çalışıldığı, 9 Kasım günü Hakkari'den kara yoluyla hareket eden takviye polis gücünün zamanında Şemdinli'ye giremediği ve gece saatlerine kadar bekletildikten sonra ortalık kısmen yatışınca ilçeye intikallerinin sağlanabildiği, kendisinin de ilçede olduğu dönemde Şemdinli'deki polis noktasında dört polis memurunun yüzlerce kişinin taşlı sopalı saldırılarına uğraması sırasında polis memurlarının sürekli yardım çağrılarında bulunmalarına 
rağmen yardıma gidilmesini organize edemediği, olaylar sırasında kendisi ilçede olmasına rağmen emniyet Müdürlüğüne gidip olaylara vaziyet etmek yerine Taktik Alaydan olayları takip etmeyi yeterli gördüğü, bu konularda hatalı ve kusurlu davrandığı, bu nedenle hakkında ayrıca DEĞERLENDİRME RAPORU düzenleneceği, Olaylar sırasındaki Şemdinli Kaymakamı Mustafa Cihad FESLİHAN'ın; 9 Kasım patlamasının olduğu andan itibaren bilgi ve tecrübe yetersizliğine rağmen elinden gelen gayreti gösterdiği, halkın fiziki saldın teşebbüsüne de maruz kalmasına rağmen itidalini koruduğu, güvenlik güçlerine yardımcı olmaya çalıştığı, EMASYA Direktifi çerçevesinde olamamakla birlikte ilçedeki askeri birliklerden iyi ilişkileri çerçevesinde yardım istediği ve bu talebinin de karşılandığı, ilçedeki ilişkilerinin iyi düzeyde olduğu, ifadesine başvurulan vatandaşların büyük çoğunluğunun sorulmamasına rağmen 
Kaymakamdan memnuniyetlerini ifade etme ihtiyacı hissettikleri, bu nedenlerle hakkında herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığı, ancak Türkiye, İran ve Irak üçgeninde yeralan Şemdinli gibi terör, kaçakçılık, yasa dışı geçişler konusunda kritik ve kronik sorunları olan ilçenin sınıfının değiştirilmesi suretiyle daha tecrübeli bir Kaymakamın görev yapmasında kamu yararı olacağı, 

Olaylar sırasındaki Yüksekova Kaymakamı Aytaç AKGÜL'ün; 

Şemdinli Kaymakamı için yapılan değerlendirmenin ana hatlarıyla 15 ve 17 Kasım 2005 tarihlerinde Yüksekova'da yaşanan olaylar nedeniyle Yüksekova Kaymakamı Aytaç AKGÜL için de geçerli olduğu, 

Şemdinli Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN'in; 

İlçede polis bölgesinde son dönemde meydana gelen bombalama olaylarının 
önlenmesi konusunda ciddi gayret gösterdiğine ilişkin bir kanaatin oluşmadığı, istihbarata gerekli önemi vermediğinin anlaşıldığı, ancak Şemdinli olaylarının yaşandığı 9 Kasım günü olaylara ilk andan itibaren müdahil olduğu, halkı yatıştırmak için cansıperane gayret gösterdiği, Veysel ATEŞ'in araçtan çıkartılarak emniyete götürülmesini sağlamak suretiyle ilgilinin linç edilmesini engellediği, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde bölgedeki 
görev süresinin 2006 yazında dolacağı da dikkate alınarak Şemdinli gibi kritik ilçelerde müstakil görev yapmasının uygun olmayacağı, biraz daha tecrübe kazanması için maiyette çalışmasında yarar olacağı, Bu arada, olay mahallindeki ilk keşfe yeterli güvenlik tedbiri alınmadan gidilmesi, polis noktasına zamanında takviye kuvvet gönderilmemesi, Veysel ATEŞ'le ilgili olarak Şemdinli emniyet müdürlüğünde birden fazla ifade alındığının anlaşılması, bir ifadenin Veysel ATEŞ'e imzalatıldıktan sonra İlçe Emniyet Müdürlüğünün faksından bilinmeyen bir yere fakslanması, ilgilinin emniyete getirildiğinde usulüne uygun üst aramasından geçirilmemesi, bazı askeri kişilerin emniyette kendisiyle görüşmesi gibi hususlar bir araya getirildiğinde, ilgili Adli merciler tarafından yapılacak işlemler saklı kalmak üzere Şemdinli emniyet Müdürü Tacettin ASLAN ve diğer görevliler hakkında gerekli disiplin işleminin yapılması amacıyla DİSİPLİN RAPORU düzenleneceği, 

Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli Polis Memuru Ramazan YAKA'nın; 

09 Kasım 2005 günü saat 12:00 civarında patlama olduğu dikkate alındığında, saat 12:30'a kadar araç bölgesindeki kargaşanın devam ettiği, bu sıralarda polis noktasına ilçeye giriş çıkışları kapatma talimatının verildiği, yaklaşık bir saat sonra bu talimatın kaldırıldığı, noktada toplanan kalabalığın ilçe merkezine gittiği, bir süre sonra da kalabalık bir grubun 13:30-14.00 civarında polis noktasına ilk saldırıyı gerçekleştirdikleri, ancak gerek noktada görevli polis memurlarının soğukkanlı olmaları, gerekse araya giren bazı vatandaşların 
müdahaleleri nedeniyle bu ilk saldırıyı yapan grubun geri çekildiği, 300-400 kişilik bir grupla karşı karşıya kalmış dört polis memurunun ikinci baskından önce bir şekilde takviye edilmesi yönünde tercih kullanılmamış olmasının ciddi bir eksiklik olduğu, nitekim C.savcısının keşfinin başladığı saat 16:00-16:30 civarında da bu sefer daha kalabalık bir grubun polis noktasına saldırdığı, bu saldın sırasında saldırganları vazgeçirme çabası içerisinde olan hiçbir 
vatandaşın da olmadığı, havanın da kararmasına rağmen noktadaki polislerin takviye edilmemesi, bu mümkün değil idiyse geri çekilmemesinin ciddi bir tedbirsiz olduğu, Dağ Komando Taburu askerlerinin gelişine kadarki dönemde, o kargaşa ortamında şeritli otomatik silahlara sahip olan polis memurlarının tahrikçilerin oyununa gelip dikkatsiz veya heyecanlı davranmaları halinde telafisi imkansız büyük olayların ve can kayıplarının meydana gelebileceği, ancak noktada görevli polis memurlarının sabırlı ve dikkatli davrandıklarını 
söylemenin mümkün olduğu, Ancak, polis memuru Ramazan YAKA'nın kendi açık beyanı, Şemdinli polis noktasında birlikte görev yaptığı Adem ALMAŞIKLI ve Mustafa ÖZCAN'ın beyanları ile sabit olduğu üzere 9 Kasım 2005 günü resmi görevli bulunduğu Şemdinli girişindeki polis kontrol noktasında, kalabalık bir grubun polis noktasını taşladığı, görevli polis memurlarının noktayı savunmak için ciddi bir mücadelenin içinde olduğu sırada cep telefonu ile Doğru Yol 
Partisi Genel Merkezini aradığı, DYP Genel Başkanı Sayın Mehmet AĞAR ile telefon görüşmesi yaptığı, içinde bulundukları durumu anlatarak yardım istediği, bir süre sonra kendisinin DYP Genel Merkezinden arandığı ve tekrar DYP Genel  Başkanı Sayın Mehmet AĞAR ile görüştüğü, Ramazan YAKA'nın başka zamanlarda da telefonla sık sık milletvekilleriyle görüştüğü veya görüşüyormuş izlenimi verdiği, polis memuru arkadaşlarına tayin zamanlarında yardımcı olmayı teklif ettiği bilgilerinin de alındığı, ayrıca borçlanıp ödememeyi alışkanlık haline getirdiği, çok sayıda icra dosyasının bulunduğu, bu nedenlerle Ramazan YAKA hakkında Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü hükümleri gereğince işlem 
yapılması için aynca DİSİPLİN RAPORU düzenleneceği, 

Yüksekova Emniyet Müdürü Ergin İŞLER'm; 

İlçedeki göreviyle ilgili ciddi bir zafiyetinin tespit edilemediği, ancak Yüksekova'da meydana gelen bazı bombalama olaylarının henüz aydınlanamadığı ve şüpheli durumdaki bu patlamaların halkın Devlete bakış açısını olumsuz yönde etkilediği, ilçedeki 21 nci Sınır Jandarma Tugay Komutanı ile emniyet hizmetlerinin sunumu konusunda bazı sorunlar yaşadığı, bölgede görev süresi iki yıl olmasına rağmen üçüncü yıldır bölgede çalıştığı, Trabzon iline tayini çıktığı halde ayrılmak istemediği, 2006 atama döneminde ilçeden 
ayrılmasının uygun olacağı, 

Hakkari İl Jandarma Komutanlığı görevlileri ile ilgili olarak; 

a) Hakkari Ü_ Jandarma Komutanı Kurmay Albay Erhan KUBAT'ın; J.Kd.Bçvş. Ali KAYA ve J.Bçvş. Özcan İLDENİZ'i Yüksekova ve Şemdinli ilçeleri bölgesinde bulunan örgüt mensupları hakkında bilgi elde etmek, istihbari ve operasvonel faaliyetlerde bulunmak maksadıyla 9 Kasım 200S günü saat 08:00'den itibaren görevlendirdiği, bu görevlendirmeyle ilgili olarak bir gün öncesinde Hakkari Dağ ve Komando Tugayı ile, Yüksekova ve Şemdinli İlçe Jandarma Komutanlıklarının mesajla bilgilendirildiği, bu görevlendirmede polis yada jandarma bölgesi ayırımı yapılmadığı, ortaya çıkan sonuçlar itibariyle polis bölgesinde çalışma yapılmasının amaçlandığı ve daha önceki tarihlerde de bu tür çalışmaların yapıldığı, polis bölgesinde yapılan bu çalışmalar hakkında ilgili mülki amirlerin ve polis birimlerinin bilgilendirilmediği, jandarmanın polis sorumluluk bölgesinde istihbarat çalışması yapamayacağı, dolayısıyla 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun Ek 7 nci, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 10 ve 12 nci, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 19, 21, 146 ve 154 ncü, 15.07.1961 tarihli işbirliği yönetmeliğinin 3 ve 4 ncü maddeleri ile İçişleri Bakanlığının 13.01.2005 tarihli Genelgesine aykırı hareket edildiği, 

Bölgede görüşme yaptığımız askeri yetkililerin, istihbarat unsurlarının operasyon yapamayacaklarını, operasyon timlerinin ayn olduğunu ısrarla vurguladıkları, ancak görev onayında terör örgütü mensupları hakkında bilgi elde etmek ve istihbari faaliyetlerde bulunmakla yetinilmediği, operasyonel faaliyette bulunmak görevinin de bu kişilere verildiği, istihbarat elemanlarının bilgi ve belge temin etmesi, bu bilgi ve belgeleri ilgili birimlere aktarması, gerekiyorsa operasyonun o mahaldeki ilgili güvenlik birimleri tarafından yapılması kuralının da bu görevlendirme ile ihlal edildiği, 

b) Hakkari İl Jandarma Komutanlığının 730198 askeri plakalı aracı istihbarat 
hizmetlerinde kullanacağından 23.09.2005 tarihinde sivil plaka tahsis edilmesi amacıyla Hakkari Valiliğine başvurduğu, Valiliğin bu talebin gereğini yapmak üzere talebi Hakkari Emniyet Müdürlüğüne havale ettiği, bu talebin uzun süre bekletildikten sonra, Hakkari Emniyet Müdürü Yaşar AğDERE imzasıyla 07.11.2005 tarihinde söz konusu araca sivil plaka tahsisi için Valilik Makamına onay sunulduğu, Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ'ün aynı tarihte onayı imzaladığı ve söz konusu araca 30 AK 933 sivil plakasının tahsis edildiği, Ali KAYA'nın ifadesine göre aynı plakalı araçla, aynı kişilerin 7 Kasım 2005 tarihinde de 
Şemdinli ilçesine görevlendirildiği ve saat 09:00'da Şemdinli'ye gitmek üzere Hakkari'den hareket ettiklerini söyledikleri, Ülkemizdeki bürokraside yaklaşık 1,5 ay işlem yapılmaksızın beklemiş bir talebin, aynı gün içerisinde Hakkari Emniyet Müdürlüğünce onayının hazırlatılıp, paraf ve imza işlemlerinin tamamlanarak Valilik Onayının alınması, durumun İl Jandarma Komutanlığına bildirilmesi, sivil plakaların başarılması ve takılması ile yine aynı gün sabah saat 09:00'da 
alınan sivil plaka ile göreve çıkılması mümkün olmayacağına göre, söz konusu 30 AK 933 plakasının onay alınmaksızın 7 Kasım 2005 tarihindeki görevde de kullanıldığı sonucunun ortaya çıktığı, bu durumda da 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa ve ilgili yönetmeliğe aykırı hareket edildiği, 

c) 09 Kasım 2005 günü Şemdinli görevine gidildiği sırada 30 AK 933 plakalı araçta ; J.Kad.Bçvş Ali KAYA ve J.Kad.Bçvş Özcan İLDENİZ'e ait silah, mühimmat ve evrakların dışında UzJ.Çvş Uğur ÖZDEMİR'e ait; (1) Adet 56-1271485886974 numaralı Kaleşnikof marka piyade tüfeği, (1) Adet Hücum Yeleği, (4) Adet kaleşnikof şarjör, (120) Adet 7.62 mm kaleşnikof fişeğinin de bulunduğu, görev emrinde Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ olmak üzere iki kişinin görevlendirilmesine rağmen araçta (3) kişilik silah ve mühimmat bulunmasının jandarma teşkilatının iç disiplinine uygun bir davranış olmadığı, Veysel ATEŞ'in, resmi görevlendirme belgesinde adının olmadığı ve kendi ifadesiyle 
Ali KAYA tarafından şifahi olarak göreve çağrıldığı, eğer UzJ.Çvş Uğur ÖZDEMİR'e ait olan silah ve mühimmatlar Veysel ATEŞ için alınmışsa bunun da kabul edilebilir bir tarafi olmadığı, 

30 AK 933 plakalı araçta silah ve mühimmatlar dışında, J.Kad.Bçvş Ali KAYA'ya ait; (1) Adet İstihbarat Maksatlı ajanda, J.Kad.Bçvş Özcan İLDENİZ'e ait; (1) Adet Evrak çantası, (1) Adet İstihbarat Maksatlı Ajanda, (1) Adet Disket, (1) Adet Telefon ve Adres defteri Fihristli, (1) Adet Küçük Not Defleri, (1) Adet Şemdinli ilçesine Ait bölgenin harita fotokopisi, (1) Adet Seferi YILMAZ'a ait bilgilerin bulunduğu Dosya, İçerisinde (1) Adet Köy Muhtarlarına ait isim ve telefon listesi (1) Adet İtirafçıların isim listesi, (1) Adet Yardım yatakçıların isim listesi, (1) Adet Terör suçundan arananların isim listesi, (1) Adet Şemdinli ilçesi nüfusuna kayıtlı PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü Mensupları isim listesine ait 
dosya, İçerisinde (1) Adet Şemdinli Milis Yapılanması Çizelgesi ve (1) Adet 
PKK/KONGRAGEL Terör Örgütü Mensubu Sabri (K) Ali KISIKYOL'un telefon 
görüşmelerinde adı geçen şahıslar ile ilgili hazırlanan bilgi notu dosyası, Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı ve Cumhuriyet Savcısı ile görüşülmek üzere hazırlanan (1) Adet Sabri (K) Ali KISIKYOL (PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensubu olup Şemdinli-Gelişen- Horyürek mezrası ile Irak-Bermize köyü arasında faaliyet gösterir.) isimli örgüt mensubunun telefon görüşmelerinin özetlerinin bulunduğu dosya, (1) Adet ele geçirilen teröristlere sorulacak sorulara ait dosyanın da bulunduğu, Askeri bir disiplin ve hiyerarşi uygulayan, hemen her konuda ayrıntılı talimat ve yönergelere göre iş ve işlemlerini yürüten jandarma teşkilatının Hakkari gibi terörün yoğun olarak yaşandığı ve her an her türlü komplikasyonun gerçekleşme ihtimali olan bir yörede, gerekli, gereksiz çok miktarda silah, mühimmat ve başkalarının eline geçmesi durumunda jandarmayı sıkıntıya sokabilecek gizli ve kurumdaki dosyalarında muhafaza edilmesi gereken 
bilgi ve belgelerin bir araca doldurup göreve çıkılmış olmasının gerek göreve çıkanlar ve gerekse onları görevlendiren ve denetlemeydiler açısından en basit anlatımıyla ciddi bir tedbirsizlik, dikkatsizlik ve görevi ihmal sayılacağı, 
Nitekim Hakkari İl Jandarma Komutanlığı kayıtlarına göre araçta bulunan ancak 
olaylar sonrasında ilgili resmi makamlara intikal etmeyen ve halen kayıp durumda bulunduğu kayıt altına alman bilgi ve belgelerin yapılan yanlışlığı açık bir şekilde teyid ettiği, Hakkari Ü Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde dosyalarında muhafaza edilmesi gereken Şemdinli ilçesiyle ilgili tüm bilgi ve belgelerin sivil plakalı bir araç ile tedbirsiz ve dikkatsiz ve gereksiz bir şekilde taşmıyor olmasının sonucunda, belki de yıllardır toplanan, emek verilen çok önemli dosyaların terör örgütünün eline geçmesine neden 
olunduğu, bundan daha önemlisi bölgede Devlet yanlısı olarak bilinen, güvenlik güçlerine pek çok konuda yardımcı olan kişilerin de bir anda deşifre edildiği ve yaşamlarının bundan sonraki döneminde ciddi sıkıntılarla karşılaşmalarına neden olunduğu, Normal şartlarda haber elemanı olarak kendisinin hizmetinden yararlanılan Veysel ATEŞ'in, resmi araçla, resmi görevlilerle birlikte şifahi talimatla istihbarat toplamak ve operasyon yapmak amacıyla dış göreve götürülmesinin haber elemanlığı sisteminin mantığına aykırı olduğu, 

3. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 1

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN  DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 1 




ON İKİNCİ BOLÜM 


EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN GELEN HEYETİN ŞEMDİNLİ İLÇESİNDEN 09.11.2009 GÜNÜ AYRILMASI KONUSU. HAKKARİ MERKEZ, YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİ'DE MEYDANA SELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 

I- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN GELEN HEYETİN ŞEMDİNLİ İLÇESİNDEN 09.11.2005 GÜNÜ AYRILMASI KONUSU 

1. Konu İle İlgili Tespitler 

İçişleri BakanhğYnın 31.10.2005 tarih ve B.5.1.EGMO. 14.08.02 sayılı Bakanlık 
Makamı onayı ile; son zamanlarda PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün silahlı eylemlerini tırmandırması, Kuzey Irakta bulunan kamplarından Türkiye'ye silahlı militan gönderme girişimlerinin devam etmesi, örgütün finans kaynağı olarak kullandığı kaçakçılık olaylarında hassas noktada bulunan Hakkari ilimiz merkez ve Yüksekova başta olmak üzere tüm ilçelerinde alınan tedbirlerin yerinde görülmesi, araç-gereç ve personel ihtiyacının yerinde tespiti amacıyla; 

Terörle Mücadele ve Harekat Dairesi Başkanı I. Sınıf Emniyet Müdürü A.Selim 
AKYILDIZ başkanlığında, Asayiş Dairesi Başkanlığında görevli 2. Sınıf Emniyet Müdürü Müslüm SAYLİ, İkmal ve Bakım Dairesi Başkanlığında görevli 2. Sınıf Emniyet Müdürü Mahmut YAZICI, Özel Harekat Dairesi Başkanlığında görevli 2. Sınıf Emniyet Müdürü Mehmet Tamer VURAL, İstihbarat Dairesi Başkanlığında görevli 2. Sınıf Emniyet Müdürü Ayhan FALAKALI ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığında görevli 3.Sınıf Emniyet Müdürü Hakan KRMACI'dan oluşan heyetin 08 Kasım 2005 tarihinde Hakkari iline intikal ettiği, 

Görev süresince il merkezi haricinde Şemdinli, Çukurca ve Yüksekova ilçelerine 
gidilmiş ve ziyaret süresince başta Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ, Vali Yardımcısı Orhan BALCI, Dağ Komando Tugay Komutam Erdal ÖZTÜRK, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan AYDIN, Jandarma Komutam Erhan KUBAT, MİT Müdürü C.Ş., İl Emniyet Müdürü Yaşar AGDERE, Yüksekova Üçe Emniyet Müdürü Ergin İŞLER, Şemdinli Üçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN, Çukurca İlçe Emniyet Müdürü Fethi VURUŞKAN ile Çukurca İlçe Kaymakamı Ünal COŞKUN'la görüşüldüğü, buralarda tetkik ve incelemelerde bulunulduğu ve 12 Kasım 2005 tarihinde görev hitamı dönüş yapılarak, (19) sayfadan oluşan "Görev 
Dönüş Raporu" hazırlandığı belirtilmiştir. 

2. Komisyonumuzca Emniyet Görevlilerinin Dinlenilmesi 

Komisyonumuzun 05/01/2006 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan Emniyet 
Genel Müdürlüğü İkmal ve Bakım Dairesi Başkanlığında görevli 2. Sınıf Emniyet Müdürü Mahmut YAZICI Komisyonumuza verdiği ifadesinde; Şemdinli'den 9 Kasım 2006 tarihinde ayrıldıklarını, oradaki arkadaşlarımıza moral takviyesi olsun veya bir şey yapmamız gerekiyorsa yapalım diye heyet olarak bölgede kalma konusunda karar aldıklarını ancak Terörle Mücadele ve Harekat Dairesi Başkanı I. Sınıf Emniyet Müdürü A.Selim AKYİLDIZ'ın Emniyet Genel Müdürü ile yaptığı görüşme neticesinde bölgede adli bir görevlerinin bulunmadığı gerekçesiyle dönmelerinin uygun olacağının emredildiğini, Komisyonumuzun 05/01/2006 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığında görevli 2. Sınıf Emniyet Müdürü 
Mehmet Tamer VURAL; oradaki arkadaşlarımıza moral takviyesi olsun veya bir şey yapmamız gerekiyorsa yapalım diye heyet olarak bölgede kalma konusunda karar aldıklarını ancak Terörle Mücadele ve Harekat Dairesi Başkanı I. Sınıf Emniyet Müdürü ve heyet başkanı A.Selim AKYILDIZ'ın Emniyet Genel Müdürü ile yaptığı görüşme neticesinde dönmelerinin emredîldiğfni, kaim denilseydi kalacaklarını, Komisyonumuzun 05/01/2006 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan Emniyet Genel Müdürlüp İstihbarat Dairesi Başkanlığında görevli 2. Sınıf Emniyet Müdürü Ayhan FALAKALI; 

"(BAŞKAN- Peki, oradan niye ayrıldınız siz? Yani, böyle hazır gidiş amacınıza da 
uygun orada bir olay olmuş, müşahhas, somut bir olay var. Yani, bu olay nedir, ne değildir; yani, ileride bizim emniyet olarak alacağımız tedbirlere de ışık tutacak bir olay oldu. Bunun üzerine gidelim, bir araştırma yapalım diye niye düşünmediniz de oradan ayrıldınız? 
AYHAN FALAKALI- Efendim, şöyle arz edeyim onu da: Olaylar belli bir sükunete eriştikten sonra; yani, topluluk İlçe Emniyet Müdürlüğünün önünden ayrıldıktan sonra, içeride otururken Hakkâri Valimiz ile Emniyet Müdürümüz, Hakkâri Valimiz ile Emniyet Müdürümüz, İl Jandarma Komutanı, Cumhuriyet Başsavcısının helikopterle ilçeye geldiğini söylediler bize. Vali Beyle de onlar Hakkâri'den Şemdinli 'ye intikal etmeden Selim Başkanım görüştü bir iki defa. Onları getiren helikopterle bizim geri dönmemizin uygun olacağını söylemiş Vali Bey. Biz orada helikopter gelirken, bu konuyu şu şekilde konuştuk: Ben dedim 
ki, bunu başka arkadaşlarım da ifade etti; şimdi, bizim buradan çekip gitmemiz, vicdanî açıdan, bence uygun değil. En azından, burada bir olay var. İlçedeki arkadaşlar hakikaten olayın mağduru. O olayın verdiği panik var, o olayın verdisi bir sıkıntı var. Bizim dedim buradan Bitmemiz su anda uvzun olmaz. Bunu başka arkadaşlarım da söyledi, belki ifade etmişlerdir. Fakat, Selim Başkanım, bunu bir Genel Müdürümüzle konuşalım dedi. 
BAŞKAN- Genel Müdürünüz?.. 
AYHAN FALAKALI - Emniyet Genel Müdürümüz, Sayın Gökhan Ay diner. Kendisi 
bizim yanımızdan telefon açtı, görüştüler. Daha sonra, Sayın Genel Müdürümüzün talimatı, geri dönmemizin uygun olacağını söyledi dediler. Biz de ona binaen saat zannediyorum 3,5 gibiydi ayrıldık. İlçe Emniyetten ayrıldık, bu alayda helikopter pisti var, oraya gittik, biraz bekledik Vali Bey geldikten sonra beraberindeki heyet helikoptere binip, aynı helikopterle il merkezine dönüş yaptık. 
BAŞKAN - Peki, şöyle bir şey olabilir miydi; yani, bir heyet halinde oradasınız, 
Terörle Mücadele Daire Başkanı da orada, orada bir toplumsal olay olmuş veya ferdî olay toplumsal olaya dönüşmüş. Yetkililer şimdi size diyemez miydi, tamam, orada kaim, olayları yatıştırın, sonuna kadar bekleyin, ondan sonra da dönün diyemezler miydi veya ne bileyim, görev icabı siz bunu oradaki diyelim ki Terörle Mücadele Dairesi Başkanına, orada sorumlu olarak, yetkili olarak kal, toplumsal olayları önleyin, ilçede taşkınlıklar olmasın, ta ki bu olaylar yatıştıktan sonra ayrılabilirsiniz denilemez miydi; yani, mevzuat açısından bir sıkıntı 
var mı onda? 

AYHAN FALAKALI - Mevzuat açısından hiçbir sıkıntı yok; fakat, ifade ettiğim gibi. bizim orada idarî veya adlî bir görevimiz olmadığı için belki bunu düşünmüş olabilirler. 
BAŞKAN- İdarî görevlisiniz, onay var çünkü. 
AYHAN FALAKALI - Şu bakımdan idarî görevimiz, yani, soruşturmayı yürütme veya işte tahkikatı yürütme vesaire konularında bir idarî görevimiz var. Takdir edersiniz ki, bu İlçe Emniyet Müdürünün, oradaki kolluk kuvvetlerinin görevi. Şimdi, şunu düşünmüş olabilir; 
tabiî, bunu Sayın Genel Müdürümüz takdir eder. Sayın Genel Müdürümüz ne düşündü, neyi amaçladı bilemiyorum." 
Şeklinde beyanda bulunmuşlar, Ayhan FALAKALI ayrıca 12 Kasımda heyetle birlikte dönmediğini, İstihbarat Daire Başkanının talimatıyla bir süre daha Hakkari'de kaldığım ifade etmiştir. 

Komisyonumuzun 05/01/2006 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan Organize 
Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığında görevli 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hakan KIRMACI, 

"HAKANKIRMACI- Sabahleyin 11.30 civan Şemdinli 'ye girdik. 
BAŞKAN- Peki, siz ondan sonra Hakkâri'den dönmüşsünüz. Niye bu olayları inceleyip heyet olarak... 
HAKAN KIRMACI- Bu olayları incelemek gibi bir imkânımız, refleksimiz olamaz. 
Çünkü, bizim gidiş görevimiz belli. Ondan sonra, orada yeteri kadar görevli var; ondan sonra, Savcımız orada. Kaymakam orada, İlçe Emniyet Müdürü orada, Vali orada. Emniyet Müdürü orada. 
BAŞKAN- Devre arkadaşınmış sizin. Onu niye bırakıp gidiyorsunuz? 
HAKAN KIRMACI- Evet, onun üzüntüsünü yaşıyorum hâlâ da, devamlı görüşüyoruz telefonla. Benim kalma gibi bir şeyim olamaz. 
BAŞKAN- Heyet olarak niye kalmadınız diyorum. 
HAKAN KIRMACI- Heyet olarak da kalamazdık, şahsen de kalamazdık Heyetin 
görevi orada bitti zaten. Biz Çukurca 'ya ne kadar gittiysek... 
BAŞKAN- Bitmedi. Aslında gidiş amacınıza uygun yeni görev başladı. 
HAKAN KIRMACI- Bizim görevlendirmemizde öyle bir şey yok. Çok açık zaten 
görevlendirmemiz. Olan olaylarla ilgili, Emniyetin imkân ve kabiliyetleriyle ilgili ne yapabiliriz... Asayişçiler kendi açılarından, işte Terör Daire Başkanlığı kendi açısından, Kaçakçılık Daire Başkanlığı kendi açısından... 
BAŞKAN- O zaman şöyle sorayım: Heyette beraber olduğunuz diğer daire başkan yardımcıları, bize Emniyet Genel Müdürlüğünden telefon geldi, Başkanımızla görüştü, onun üzerine döndük diyorlar. O zaman bunlara siz vahf olmamışsınız. Öyle anlaşılıyor. 
HAKAN KIRMACI- Buna ben vakıfım. Bunu sormadınız bana. Dönüşümüzü 
soruyorsanız, ondan sonra... 
BAŞKAN- Olayı incelemediniz de, niye döndünüz? 
HAKAN KIRMACI- Olayı inceleme gibi bir şey olamaz zaten. İlçe Emniyet Müdürlüğü binasında biz mahsur kalmış vaziyetteyiz. Aynı zamanda, görevli değiliz. Ha, görevli olsak zaten, Tacettin ne yaptıysa, İl Emniyet Müdürü ne yaptıysa biz onu yapardık. Biz o konuyla görevli değiliz. Dışarıda x konusu olsaydı yine görevli değiliz yani. Biz ona müdahale edemeyiz. Ancak, bize saldırı olduğu takdirde biz o konuyla ilgili bir şey yapabiliriz. Keşke görevli olsaydık, keşke katkımız olsaydı yani..." demiştir. Terörle Mücadele ve Harekat Dairesi Başkanı L Sınıf Emniyet Müdürü A. Selim 
AKYILDIZ; Şemdinli'de, Hakkari'nin merkez ve ilçelerinde yoğunlukta olarak, özellikle altına aydan sonra patlama olaylarında artış olduğunu, buna istinaden ekim ayının sonlarında Emniyet Genel Müdürü Gökhan AYDINER'in, kendisinin başkanlığında, asayiş, istihbarat, özel harekat, kaçakçılık ve ikmal dairelerinin başkan yardımcılarından bir heyet oluşturulduğunu, heyete 8 Aralık itibariyle bölgeye intikal edileceğinin tebliğ edildiğini, 9 Aralık tarihinde kara yoluyla Şemdinli'ye intikal ettiklerini, olaylar sırasında Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ramazan ER'i aradığını, Hakkari Valisinin heyetin helikopterle Hakkari'ye geri dönmesini teklif ettiğim, teklifi Genel Müdüre de açtıklarım, "uygun olur" 
cevabını aldıklarını dile getirmiştir. 

Komisyonumuzca 02/02/2006 tarihli toplantıda dinlenen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkam Sabri UZUN; olaylarla ilgili bölgeye bir heyet gönderilmesi gerektiği hususunda iki üç defa Emniyet Genel Müdürüne öneride bulunduğunu, Genel Müdürün de, içerisinde İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Ayhan FALAKALI'nın da bulunduğu bir heyet teşekkül ettirildiğini, 12 Kasım'da bu heyetin görevinin bittiğini, ancak ikinci bir onay alarak Ayhan FALAKALI'nın olaylar normale dönene kadar süresiz Hakkari Merkez'de göreve devam etmesini sağladığını, ayrıca Şemdinli ve Yüksekova'ya istihbarattan 
iki memurun gittiğim ve olaylar normale' dönene kadar kaldıklarını, bu memurların ismini hatırlamadığını, heyetteki diğerlerinin geri dönmeleri hususu Genel Müdürlüğün takdiri olduğunu ifade etti. Emniyet Genel Müdürü olsaydı, bu talimatı verip vermeyeceği sorusu üzerine, "Eğer Emniyet teşkilatı bir idarecilik teşkilaüvsa. Savın Avdıner verinde karar vermiştir, idareciliğini hfiyle koymuştur. Ama Emniyet Genel Müdürlüğünü bir savaş komutanlığı olarak görüyorsanız, beq savaş komutanlığı olsam bövle bir karan vermezdim: 
ama buradaki iradevi ben bilemeyeceğim." şeklinde beyanda bulunmuştur. 
Komisyonumuzca 14/02/2006 tarihli toplantıda bilgisine başvurulan Emniyet Genel Müdürü Gökhan AYDINER ise; İçişleri Bakanının da muvafakati almarak olayları yerinde incelemek üzere bir ekip kurduklarım, Terörle Mücadele Daire Başkanının başkanlığında, İstihbarat, Kaçakçılık, Özel Harekât, Asayiş ve İkmal Bakım daire başkanlıklarından bir ekip oluşturduklarını, amaçlarının bölgede personel ve araç durumlarında bir yetersizliği bulunup bulunmadığım araştırmak olduğunu, 8 Ekim 2005 tarihi itibariyle göreve dahil olduklarını, ayın 9'unda da heyetin bölgeye intikal ettiğim, öğlen vakti 12 sıralarında olayların meydana 
geldiğini.Terörle Mücadele Daire Başkanının telefon ederek talimatlarının ne olacağını sorduğunu cevaben eğer görevlerini tamamladılarsa dönmelerinin uygun olacağını söylediğini, komisyonun bölgede kalmasının hem hukuken hem de idare prensipleri bakımından mümkün olmadığını, olay olduktan sonra savcıların emir ve komutasında adlî safhanın yürütüldüğünü kolluğun görevlerinin, önleyici, bastına ve adlî olarak olaylann faillerini ortaya çıkarmak olduğunu bu noktada görevli kolluk makamlanna dışardan müdahalenin karmaşaya neden olacağını ifade etmiştir. 

3. Mülkiye Müfettişince Konunun Değerlendirmesi 

Anılan konu ile ilgili olarak Mülkiye Mûfettişlijjja'nin 27.02.2005 tarih ve 82/8 savılı Araştırma Raporu'nda: 

"Öte yandan Hakkari il merkezi ve ilçelerinde son dönemde meydana gelen terör olaylan ve alınması gereken tedbirlerin tespit ve incelemesini yapmak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğünce gönderilen bir heyetin de 09 Kasım 2005 günü Şemdinli'de bulunduğu bilinmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkanı A.Selim AKYILDIZ başkanlığındaki heyette; Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Müslüm SAYLİ, İkmal ve Bakım Dairesi Bşk. Yrd. Mahmut YAZICI, Özel Harekat Dairesi Bşk. Yrd. Mehmet Tamer VURAL» İstihbarat Dairesi Bşk. Yrd. Ayhan FALAKAU, Kaçakçüık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı Şube Müdürü Hakan KIRMACI bulunmaktadır... 
Burada üzerinde durulması gereken önemli bir konu da saat 11:00 civannda 
Şemdinli'ye gelmiş olan Emniyet Genel Müdürlüğü heyetinin patlama olayından sonra saat 15:30'da ilçeden apar topar ayrılmış olmasıdır. Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkam A.Selim AKYILDIZ, bu konuyla ilgili olarak şifahi görüşmemizde patlama olayının ardından Emniyet Genel Müdürü Gökhan AYDINER ile görüştüğünü, konuyu arzettiğini, Genel Müdürün ilçeden aynlmalan yönündeki talimatı üzerine ilçeden aynldıklannı beyan etmiştir. 

Emniyet Genel Müdürü Gökhan AYDINER de kendisiyle yaptığımız görüşmede bu bilgiyi doğrulamıştır. 

Şemdinli'de böylesine önemli bir olay üzerine İlin valisinin ve diğer güvenlik 
birimlerinin üst yöneticilerinin ivedi olarak helikopterle ilçeye gelme gayretlerinin olduğu bir ortamda, Emniyet Genel Müdürlüğü adına terörle mücadele hizmetlerini yürüten Daire Başkanının da bulunduğu heyetin Emniyet Genel Müdürü emriyle, denk getirilen ilk helikopterle ilçeden aynlmasının haklı hiçbir gerekçesi olmadığı değerlendirilmektedir. 

Heyetin oradaki işlere kanşmasa bile, o sıkıntılı anlannda polislerle birlikte olmaları bile moral motivasyon açısından önemlidir. Nitekim bazı polis memurlarıyla yaptığımız görüşmelerde bu durumun yadırgandığı hususu dile getirilmiştir." denilmektedir. 

4. Komisyonumuzun Konuyla İlgili Değerlendirmesi 

Bahse konu heyetin görevlendirme oluru kapsamında, "son zamanlarda 
PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün silahlı eylemlerini tırmandırması...Hakkari ilimiz merkez ve Yüksekova başta olmak üzere tüm ilçelerinde alınan tedbirlerin yerinde görülmesi," hususunda bulunmaktadır. Heyet 09.11.2005 tarihinde Şemdinli İlçesinde iken Umut Kitabevinde bomba patlamıştır. Heyetin ilçede meydana gelen bu olayla ilgili alınması gereken tedbirleri emretme, adli ve idari soruşturmaya yürütme veya müdahale görevi elbette olamaz. Bu görevler mahallin mülki amiri ve savcısı emri tahtında kollukça ifa olunacaktır. 
Ancak, bombalama olayı henüz tüm tazeliğini korurken, başta Hükümet Konağı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına taşlı, sopalı saldın sürerken, ilçeye toplumsal kargaşa hakimken, görevliler bu toplumsal histeri karşısında çare ararken, Heyetin tam da görevleri cümlesinden olabilecek, gözleri önünde yaşanan gelişmeleri bir laboratuar ortamında gibi ele alıp, izleyip sözkonusu olay ve sonrası üretilen tedbirlerin yerinde ve yeterli olup olmadığını, polisin olaylara müdahalede hazırlıklı bulunup bulunmadığını ve etkinliği değerlendirebilme imkanı heyetin olay mahallinden ayrılması ile 
kaybedilmiştir. 

Heyetin görev onayı 9 Kasım 2005 günü meydana gelen olayı kapsamamakta, 
olaylara müdahale etme yetkisi bulunmamaktadır. Emniyet Genel Müdürünün, 
ilgililerin görevlerini tamamladıklarını belirtmeleri üzerine heyete ayrılma talimatı verdiği ifade edilmektedir. Emniyet Genel Müdürüne heyetin olay mahallinde iken yaşadıkları olaylarla ilgili bilgi verdikleri de ortaya çıkmaktadır. 
Diğer taraftan, Hakkari Valisinin Heyet başkanı ile yaptığı görüşmede de 
Şemdinli'ye intikal edeceği helikopterle heyetin ilçeden ayrılması teklifi de aynca 
değerlendirilmesi gereken bir diğer durumdur. Söz konusu olayda gerek İl Valisinin teklifi gerekse Emniyet Genel Müdürünün kararı, heyetin ilçeden uzaklaştırılması gibi bir intiba ortaya çıkarmaktadır ki, bu durumu komisyonumuz anlamlandırmakta güçlük çekmektedir.

Heyetin ilçeden, Genel Müdürün talimatı sonucu ve valinin teklifiyle ilk 
helikopterle adeta apar topar ayrılması olaylara müdahale etmekte olan görevlilerin moralini bozduğu da aşikar bir husustur. Nitekim, patlama sonrası polis noktasına yapılan saldırılar esnasında görev yapan polislerin defalarca yardım talep etmeleri ve gerekli yardımın zamanında ulaşmaması, Hakkari'den gelen kuvvetin gece geç saatte Şemdinli'ye girebilmesi gibi hususların orada görev yapan polislerin psikolojisini olumsuz etkilediği, yalnız bırakıldıkları hissi uyandırdığı düşünülmektedir. Orada görev yapanların moral motivasyona en çok ihtiyaçları olduğu, uzmanlık bilgisinin ve tecrübenin paylaşılmaya en lüzumlu olduğu bir zaman diliminde, olay mahallinden ayrılmalarının talimatlandınlmasi Komisyonumuzca işin gereğine aykırı bulunmuş, meydana gelen olayların hassasiyet ve nezaketini algılamada bir sapma olarak görülmüş, alman kararın isabeti konusunda tereddüt duyulmasına yol açılmıştır. 

Böylesi ciddi bir olay karşısında, Emniyet Genel Müdürünün aldığı kararın, 
sürdürdüğü görev ve sorumluluğun icabı ile bağdaşmadığı kanaati edinilmiştir. 

2. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***