24 Mart 2017 Cuma

Malezyanız Hayırlı Olsun…


Malezyanız Hayırlı Olsun…

Yılmaz Özdil,


“Başörtüsü ile uğraşmak, gardırop Atatürkçülüğünün tipik örneğidir” diyen kim?
Bülent Ecevit.
*
 “Hâkim kılınacak olan şeyler, İslam’ın getirdiği ana kaidelerdir, sünneti seniyyedir, imam hatip liseleri imam yetiştirsin diye açılmadı, dinini bilen doktorlar, avukatlar, mühendisler olsun diye açıldı, 1930’ların laiklik uygulaması Marksizmin ateist ideolojisinden esinlenmiştir, hâkim kılınacak olan Kuran’ın hükümleridir” diyen kim?
Süleyman Demirel.
*
“3-4 gencin başörtüsü takmasıyla irtica olmaz, ülkemizin yasakçı manzarası mazlum milletimiz tarafından ibretle seyrediliyor, oy kazandırması için türbanın yanında değilim, din hürriyetinin gereğidir” diyen… YÖK Başkanı’na “başörtülü kızlarla ne alıp veremediğin var” diye fırça atan kim?
Turgut Özal.
*
“Demokrasi aşınızdır, ekmeğinizdir, başörtünüzdür, namusunuzdur, sahip çıkın… Bu seçim, başörtülülere zulüm edenlere karşı, hesap soranların seçimi olacak” diyen kim?
Tansu Çiller.
*
“Türkiye’nin AB’ye giden yolu, sadece Diyarbakır’dan geçmez, imam hatip lisesinin önünden de geçer… Başörtüsü, çağdışı kıyafet olarak yorumlanamaz” diyen kim?
Mesut Yılmaz.
*
“Başörtüsü dramına son verilmeli, başörtülü bacılarımı perişan etmeye kimsenin hakkı yok, başörtüsü insan hakları kapsamındadır” diyen kim?
Devlet Bahçeli.
*
“Türban meselesinde görüşlerimizden taviz veririz… Söz veriyorum, türbanı da biz özgür kılacağız, görecek sayın başbakan, o yapmadı, biz yapacağız” diyen kim?
Kemal Kılıçdaroğlu.
*
E Tayyip Erdoğan…
Kamuda serbest türban.
*
Ne ekersen, onu biçersin.
Dünün hasadıdır bugün.
*
“Bireyin özel hayatında dilediği gibi giyinme özgürlüğü”yle, “devletin dini kıyafete bürünmesi” arasındaki farkı kavrayamazsan…
Avrupa olayım derken, işte böyle Malezya olursun. “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı”, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne noktayı koydu…
Türkiye artık “din devleti”dir.
Yorum: Bugün, kamu personelinin mensubu olduğu dinin gereklerine göre giyinmesine olanak tanıyan bir yönetmelik yayımlandı. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir din devleti niteliği taşıdığına ilişkin kanı daha da güçlendi.

**
*Diyanet İşleri Başkanlığı ve ondan daha önemlisi il ve ilçe ölçeğinde müftülükler aracılığıyla dinin bir kamu hizmeti olarak örgütlenmesi.
İlkokullarda zorunlu din dersleri, seçmeli Kuran ve Peygamberimizin Hayatı dersleri. İmam Hatip liselerinin orta öğretim sistemi içinde örgütlenmesi. Ve kamu personelinin kılık kıyafetlerinin dinselleştirilmesi.
**
*Devlet örgütlenmesinde fiilen gerçekleştirilenlerden örneğin mesai saatlerinin namaz saatlerine göre ayarlanmasından, Ramazan ayında yemekhanelerin kapatılmasından vb.'den söz etmiyorum. Devletin hukuki ve idari varoluşundan söz ediyorum.
**
*Kamu hizmetlerinin kuruluşu ve işleyişinde dini gerek ve kuralların temel alınmasıyla oluşur din devleti. Din ve vicdan özgürlüğüne en büyük sınırlama ve tehdit de budur. 
**
*Yapılan yönetmelik değişikliği, hala bir anlamı ve hukuki değeri varsa, laiklik ilkesine ve Anayasanın 10. maddesine aykırıdır. 

Doç. Dr. Onur Karahanoğulları



***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder